Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KITAP Yaşar Kemal’in usta dilinden çocuklara: RenKleR... SeSleR... HaRfleR... AYTÜL AKAL l ÇİĞDEM GÜNDEŞ l MAVİSEL YENER l MUSTAFA DELİOĞLU KITAP Kalemler KİtapÇI Hazırlayanlar: aYtÜl aKal, ÇİĞDeM GÜnDeş, MaVİSel YeneR Öykücü Mia / Hayvan Hakları Güncesi / Kedi Sohbetleri / Hüsnan Şeker / Resimleyen: Burcu Karacalar / Altın Kitaplar / 2015 / 53 s. / 8+ Hüsnan şeker’in kaleminden, eğlenceli bir kitap daha okurlarla buluştu. Mia bir kedi. tüm kediler gibi sevgi dolu, yumuşacık, iştahlı ve sevimli. Onu diğerlerinden ayıran ise öyküleri… evet, evet, yanlış duymadınız, Mia öykücü bir kedi. Bayılıyor öykü anlatmaya. neler anlatıyor acaba? Hadi hep birlikte “Hayvan Hakları Güncesi”ne bir göz atalım. Mia, yaşlı bir kedi, onu çok seven tuğbiş’i ve evini özler. Çünkü bir süredir barınakta yaşar. “Bir evi varsa barınağa nasıl gelmiş?” dediğinizi duyar gibiyiz. nasıl olacak, Koca Gölge yüzünden. Koca Gölgeyi de tanımıyorsunuz, değil mi? Onu da okurlarımız keşfetsin. Mia’nın hikâyesine geri dönelim; sahibi tuğbiş birkaç günlüğüne evden ayrılmak zorunda kalır. nasılsa evde babası vardır. Mia da halinden yakınmaz. tuğbiş’i özlese de katlanır. ama Koca Gölge onu yakalar ve çok uzaklara götürüp terk eder. Mia, oracıkta kalakalır. Günlerce aç susuz gezer, sonunda bir melekle karşılaşır. Barınakta çalışan Zeynep, Mia’yı o sefaletten kurtarır. tedavisini ve bakımını yapar. Onu sever. Hem de çok… Mia sokaktan kurtulmuştur ama evini ve tuğbiş’i bir türlü unutamaz. Yaklaşan her adımda onu bekler. ne dersiniz Mia, tuğbiş’e kavuşabilecek mi? Koca Gölge kimdir acaba? Kitabın sonunda Mia’yı da okuru da bir sürpriz bekliyor. Minik Ayı Vadu (Ormandaki Dedikodu) / Ayfer Gürdal Ünal / Resimleyen: Gözde Bitir / Can Çocuk / 2015 / 36 s. / 47 Minik ayı Vadu, en iyi arkadaşı Dadu’yla buluşacaktı: Saat tam üçte ulu çınar ağacının altında… Dadu gecikince, Vadu surat asar. tavşan, niye somurttuğunu sorunca da “Dadu sözünde durmadı. Burada yapayalnız Yaşar Kemal Yaşar Kemal’in “Sarı Sıcak” kitabında yer alan “Kalemler” öyküsü, YKY tarafından yapılan yepyeni bir baskıyla yüreğimizin kapısını çaldı. Kİtap GölGeSİ MaVİSel YeneR www.maviselyener.com Ç ocuk kitabı tasarımı aracılığıyla Yaşar Kemal’i küçük yaş grubundaki okurlarla buluşturma fikri, alkışı hak ediyor. 2015 Şubatı’nda uğurladığımız Yaşar Kemal’i çocukların yaşatacağına bir kez daha inanmak sevindirici. Kalemler, Sedat Girgin’in çizgileriyle bezenmiş. Kalemler, Yaşar Kemal’in İstanbulu’nu tanımak için iyi bir fırsat. Sahip olduğu renkli kalemleri babasının çöpten topladığını arkadaşlarına söylemeye utanan, bu yüzden hırsız ilan edilen Neriman’ın öyküsü her yaştan okura sesleniyor. Kalemler’de, Sivas’tan İstanbul’a göç etmiş bir aileyle tanışırız. Şaşırtıcı imgelemi, insan ruhunun derinliklerini kavrayışı, anlatımının şiirselliğiyle dünya edebiyatının da önde gelen isimlerinden biri olan Yaşar Kemal’in bu öyküsü, sıradan hayatlardaki nice ayrıntıyı gösterir. On yıldır İstanbul’da çöpçülük yapan Rüstem Çavuş’la dört yıl komşuluk eden anlatıcı, Rüstem’in küçücük evinin nasıl mutlulukla dolup taştığını izler. Rüstem’le karısı, pırıl pırıl, iç açıcı, çiçeklerle bezeli bir ev yaratmıştır. Biri kız, ötekisi oğlan, iki çocukları vardır. Tüm ailenin sevgiyle dolu olduğunu, çevrelerine de bunu yaydıklarına tanık oluruz. Çavuş, çöplükte bulunan bu kalemleri ilkokula giden kızına getirir, böylece kızının okumasına destek olmaya çalışır. Evinde geniş bir kalem koleksiyonu oluşturan Neriman beşinci sınıftadır. Kalemlerini okul arkadaşlarına göstermek ister. Kırtasiye dükkânı olan bir tanıdığı gelir aklına. Kalemleri ondan aldığını söyleyecektir. Hepsini çantasına doldurup okula götürür. Herkes başına toplanmıştır. Ama bir gün arkadaşı Zühtü, öğretmene gider ve yeşil kaleminin onda olduğunu söyler. Neriman’ın çantasının kalemlerle dolu olduğunu gören öğretmen, “Erol ağabey verdi” yalanına inanmaz. Çaldığını düşünür. Tüm kalemleri okulun önüne sererler. Herkes’in kaybettiği kalemler oradan çıkar. Ailesini çağırırlar. Hırsızlıkla suçlanan kız okuldan uzaklaştırılır. Kız, “çöpten aldığınızı söylemeyin” diye babasına yalvarır. Babasının çöpçü olduğunun bilinmesini istemeyen kızının bu isteğine anlayış gösteren Rüstem Çavuş, mesleğini saklamak pahasına güzel evini ve bahçesini terk ederek başka bir yere göçmek zorunda kalır. Bir daha onlardan ne haber alınabilir ne de mahallenin eski güzelliği kalır… Kalemler, bir yanıyla bir göç öyküsü, başka bir yanıyla çevreci, diğer yanıyla da insani değerleri sorgulayan bir öykü. Rüstem ve ailesinin bahçelerine gösterdiği özen, yüksek apartmanlar arasındaki gecekonduyu güzelleştirmesi vurgulanır. Anlatıcı, onları bu şirin evini seyreder. “Karı kocayı bazen avlu kapısında durmuş, bir ressamın eserini seyrettiği gibi öylesine hayran, müthiş tatlı bir yüzle evlerini seyrettiklerini görüyordum. Böyle yakalandıklarını anladıklarında yüzleri kızararak, bir suç üstünde yakalanmış çocuk ürkekliği, utangaçlığıyla evlerine kaçıyorlardı. Onları böyle sık sık yakalıyordum. Sonunda hep bir olup bu güzelim küçük evi saatlerce doyamadan birlikte seyreder olduk” (s.12). Yaşar Kemal’in öyküdeki karakterleriyle birlikte sarsılıp, düş kırıklığı yaşıyor, heyecanlanıp, yoksulluğu çaresizliği iliklerimizde duyumsuyoruz. Anlatıcı, çöplüklerin kentin aynası olduğunu vurgulayarak öyküyü sonlandırıyor. Şehrin merhametsizliği bir yanda dururken öte yanda renk renk kalemlerle süslenen çöp, yine de umuda göz kırpıyor. Kitabın editörü Filiz Özdem, çocuk okura ve yazara saygısını ortaya koymuş, öyküyü “sadeleştirme” yapmadan sunmuş. Kesme ve inceltme işareti kullanmayan Yaşar Kemal’in çocuklar ve gençler için hazırlanan kitaplarında da imlâsına sadık kalmış. Çocuklardan gelebilecek sorular için de kitabın sonuna “yayın notu” eklenerek imlâ konusu açıklanmış. Kalemler’in sinematografik gücüne de dikkat çekmek isterim. Belki de bugün kitabı okuyan bir çocuk, büyüdüğünde Neriman’ın filmini çeker, kim bilir... n Kalemler / Yaşar Kemal / Resimleyen: Sedat Girgin / YKY / 2015 / 40 s. / 9+ ŞEHRİN MERHAMETSİZLİĞİ ÇÖPLÜKLER KENTİN AYNASI Anlatıcı, Rüstem’in iş yerini görmek ister, onunla birlikte çöplüğe gider. Çöplerin arasından çıkan kalemleri bulanların, Rüstem Çavuş’a sevinçle verdiklerini görür, çünkü onun çocukları okur. “Bir şehirde ne varsa bir şehrin çöplüğünde de o vardır. Çöplükten çıkanları değerli olsun değersiz olsun, çöpçüler aralarında kardeşçe pay ederlerdi” (s.17). >> 20 11 Şubat 2016 KITAP