Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EKİM 2016 “GİTME DÖNMEZSİN DEDİ ANNEM” Annesi gitme demiş, o gitmiş… “Gitme Dönmezsin Dedi Annem” kitabını edinin. Neşe Doster elinizden tutsun sizi dört anakarada dolaştırsın, dört anakarada kırk kadınla tanıştırsın. Bazen kederlenin, bazen gülümse yin, bazen ilginç bir kitap okumanın tadını çıkarın… BiyograŞ, 320 sayfa “Ortanın solu”ndan “Karaoğlan”a... Ülkenin en eski ve devlet kurucu hüviyeti taşıyan partisi CHP’nin üyeleri ve tara arları, 1970’lerde “Ecevitçi” diye anılıyordu – bu durum, Bülent Ecevit’in etkisini özetlemeye yetecektir. Öncesinde, 1950’lerden 60’lara uzanan dönemde, CHP’nin “Ortanın Solu”na dönmesinin öncülerindendi. 12 Mart 1971 darbesine karşı tutumuyla, CHP’de tarihî bir kopuşu gerçekleştirdi ve lider oldu. 70’lerin ardından, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra, CHP’yi terk ederek kurduğu Demokratik Sol Parti’yle kendine yeni bir rota çizdi ve bu rota onu 1990’ların sonunda başbakanlığa götürdü. Faal gazetecilik deneyiminden gelen, şair ve entelektüel kimliği olan, romantik imgesi ve karizması bu vasışarıyla tamamlanan, sıra dışı bir siyasetçi portresi... Türkiye’nin yarım asrında izi olan “Karaoğlan” Bülent Ecevit’in fikir, siyaset ve hayat hikâyesi... www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimbirikim twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin AYDIN ENGİN B u yazı ne bir kitap eleştirisi ne bir kitap güzellemesi. Bir kitap tanıtım yazısı. Ancak tuhaf bir kitap bu. “Bir gezi kitabı” desem doğru ve değil. “Bir röportaj kitabı” desem doğru ve değil. “Bir kadın kitabı” desem doğru ve değil. Kitabın adı: Gitme Dönmezsin Dedi Annem Bu da doğru ve değil. Annesini dinlememiş gitmiş; annesi yanılmış çünkü dönmüş. Peki, “Bu kitap sabırlı, inatçı ve yoğun bir emeğin ürünüdür” desem? Bak bu doğru olur işte... Gerçekten de az buz iş değil. Neşe Doster, tam dört anakarada kırk kadınla buluşmuş. Daha doğrusu kırk kadın bulmuş. Her birinin “hikâyesi” birbirinden farklı kırk kadın. Kimiyle söyleşmiş; kimiyle röportaj yapmış; kimiyle dertleşmiş; kimini anlatmış; kimine anlattırmış. Ortaya ne gezi kitabı, ne röportaj, ne söyleşi, ne kadın kitabı ama alkışlanası bir kitap çıkmış. Herhangi bir yazın türüne girmeyen, ama girmesi de gerekmeyen bir kitap. Dilerseniz, New York’ta Kübalı, Mısırlı, Suriyeli, Afgan, Sivaslı, Urfalı, Gürcü kadınların “Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar günü. Bu günün sizin için anlamı nedir?” sorusuna verdikleri cevapları daldan dala atlayarak okuyun. Meselâ İranlı bir kadının “8 Mart benim için saçlarımı rüzgâra karşı savurarak ve etek giyerek dolaşma özgürlüğüdür” cevabıyla içinizi ısıtın. Mesela Kübalı bir kadının “Kübalı kadın sokağa çıktı. Artık onu kimse mutfağına sokamaz” cevabına alkış tutun... Dilerseniz Şam’da kocasını eve düşen bombada kaybedip yedi yaşındaki oğulcuğuyla Lübnan’a kaçan; derme çatma bir barakada ayakta ve hayatta kalmaya çabalayan Suriyeli kadının acılı fısıltısına kulak verin: “Burada böyle yaşamaktansa en iyisi Şam’da ölmekti...” Arjantin’de, tangonun başkenti Buenos Aires’te yazarın, tombiş gelin Rosario’nun davetini fırsat bilip size bir “Arjantin düğünü” izleteceğini sanırken gelinliği diken Anais Boyacıyan ve kızı Violet’in yirmi altı yıl önce Samsun’dan başlayan ve Arjantin toprağına uzanan göç öykülerini dinleyin. Dilerseniz Viyana’da, Berlin’de, Tunus’ta, Bakü’de... Vazgeçtim. Dilerseniz Gitme Dönmezsin Dedi Annem kitabını edinin. Doster elinizden tutsun sizi, dört anakarada dolaştırsın, dört anakarada kırk kadınla tanıştırsın. Bazen kederlenin, bazen gülümseyin, bazen ilginç bir kitap okumanın tadını çıkarın. n Gitme Dömezsin Dedi Annem / Neşe Doster / Siyah Kuğu Yayınları / 246 s. 12 13 Ekim 2016 KItap