Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘Her şeyde eksiksiz ol’ Bu sayfalarda daha önce, ünlü Portekizli şair Fernando Pessoa’nın Alvaro de Campos imzalı şiirlerini yayımlamıştık. Bu hafta gene onun Ricardo kimliğiyle yazdığı şiirlerden örnekler sunuyoruz. FERNANDO PESSOA/ ŞİİRLER/ ÇEVİREN: CEVAT ÇAPAN Adonis’in bahçesindeki gülleri seviyorum ben. Evet, Lidia, o kanatlanıp uçan gülleri seviyorum. Hani açarlar da bir gün, Aynı gün solup ölürler. Işık her şeydir onlar için, Çünkü doğan günle doğar onlar Ve Apollon yolculuğunu Tamamlayınca gökte ölürler. Öyleyse biz de bir güne sığdıralım ömrümüzü, Ve aldırmayalım hiç gelen geceye. Gece gelip geçmiştir bile Biz kısacık günümüzü yaşarken. 3 Büyük olmak, bütün olmak, abartma Ya da hiçbir yanını eksik bırakma. Her şeyde eksiksiz ol. Olanca varlığını en küçük hareketine koy. Böylece her gölde dolunay yansısın gökteki görkemiyle. 4 Gel otur yanıma, Lidia, nehrin kıyısında, Suların akışını seyredelim sessizce, hayatın Geçtiğini öğrenelim, el ele tutuşmadığımızı (El ele tutuşalım seninle) Yetişkin çocuklar gibi hayatın durmayıp geçtiğini Düşünelim sonra, geride bir şey bırakmadığını, Hiç geri gelmediğini, kaderin kendisine yakın, Tanrılardan da ötede, uzak bir denize döküldüğünü. Artık el ele tutuşmayalım, yorulmaya değmez. Hoşlansak de, hoşlanmasak da akıp gidiyoruz bir nehir gibi. Sessizce ve huzur içinde geçip gitmek daha iyi. Sevgi ve nefret duymadan, tutkuyla sesimizi yükseltmeden Kıskançlık gözümüzü döndürmeden. Kaygısızca. Çünkü kaygı da duysa, nehir akıp her zaman Denize ulaşacaktır sonunda. Telaşsız sevelim birbirimizi, bunu yapabileceğimizi düşünerek İstersek, özgürce öpüşür, koklaşır, kucaklaşırız, Ama yan yana oturup nehrin akışını dinlemek Ve seyretmek daha iyi. Gel çiçek toplayalım, o çiçeklerin bir bölümünü Kucağına koy, onların kokusu ve tatlığı yayılsın o ana, bir çöküşün masum paganları olarak sessizce hiçbir şeye inanmadığımız o ana. Hiç değilse, önce ben sonradan hatırlayacağın bir gölge olsam, ve hatırlandığımda ne ateş düşürebilirim kalbine, ne incitebilir, ne de tedirgin edebilirim seni, Çünkü biz ne el ele tutuşuyor, ne öpüşüyor, ne de çocuk olmaktan kurtulabiliyorduk. Ve eğer sen bu sikkeyi benden önce verirsen o küskün kayıkçıya, acı çekmek için bir neden olmayacak seni hatırladığımda, Tatlı bir anı olacak seni böyle hatırlamak nehrin kıyısında, Hüzünlü bir pagan genç kız, çiçekler kucağında. 5 Kim olduğumu hatırlayınca, bir başkasını görüyorum. Ve geçmiş şimdiki zaman oluyor belleğimde. Sevdiğim biriymiş kim olduğum, ama ancak düşümde. Beni şu anda üzen özlem ne benden ne de hatırladığım geçmişten değil, görmeyen gözlerin arkasında içimde yaşayan benden kaynaklanıyor, Bu andan başka kimse tanımıyor beni, belleğim hiçbir şey hatırlamıyor, sanırım şu anda kimim ve geçmişte kim olduğum birbirinin karşıtı iki düş. n KItap 28 Ocak 2016 19