25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

cuma çiçek’ten “türkiye’de kürt mutabakatının inşası” Kürt hareketinin damarları: Ulus, din, sınıf Cuma Çiçek’in kitabı Kürt sorununu bilimsel teori ve yöntem ile çevreleyip analiz ediyor. Çiçek, 19992013 yılları arasındaki başlıca üç Kürt bloğu arasındaki kolektif eylemi irdeleyen çalışmasında, birbirini siyasi, dinî ve ekonomik farklılılar üzerinden kesen bu üç ana Kürt bloğunun Türkiye’de bir politik mutabakat sağlayıp sağlayamayacağı sorunsalına odaklanıyor. beş kültürel ve dinî elitle de görüşme yapılmış. Kitabın ve esas olarak doktora çalışmasının tüm bu zahmetli arka planının ardından ortaya çıkan sonuçlar, okuyucuya Kürt sorununu ve özellikle toplumsal yapıyı daha iyi tanıma şansı veriyor. Okuyucu öncelikle Kürt siyasi ve toplumsal hayatında etkili olan ulusal, dinî ve ekonomik aktörler hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olabiliyor. MUTABAKATIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER Kitapta bu üç Kürt bloğunun kendi tarihçeleri hem de birbirleriyle çatışma ve mutabakat olarak tezahür eden ilişkileri detaylı olarak anlatılıyor. Bu üç blok arasındaki temel çatışmalar Kürt meselesini farklı eksenlerde kesiyor. Bir taraftan “sınıf mı, ulus mu” tartışması yaşanırken diğer taraftan laisizm ve dinî ayırımlar Kürt mutabakatının önündeki engeller olarak karşımıza çıkıyor. Ekonomi politikalarının piyasa odaklı mı, yoksa sol siyasete uygun olarak kooperatifleşmeye dayalı komünal bir yol mu izleyeceği özellikle Ortadoğu’daki Kürt alanının genişlemesiyle bambaşka bir önem kazanmıştır. Kürt blokları arasındaki sürtüşmelerin yanı sıra özellikle 2000’lerden beri Türkiye’de ve dünyadaki siyasi gelişmelerin yardımıyla uzlaşmaların ortaya çıktığı da görülüyor. Üç ana Kürt bloğu üç temel hususta mutabakata varmıştır: İlk olarak, Kürt meselesi siyasi bir sorundur. İkinci olarak Kürtler ayrı bir ulustur ve son olarak da Kürtlük ve Türklük iki eşit/ denk kategoridir ve iki toplumsal grup arasında eşitlik olmalıdır. Ayrıca Kürt meselesinin barışçıl yollardan çözülmesi, Kürtlerin anayasal olarak tanınması, kültürel düzeyde Kürt kimliğinin yeniden üretimi yanında yeni nesillere aktarımı ve özyönetim gibi konularda çıkar ortaklığı olduğu anlaşılıyor. Kürt gruplarının birkaç deneme yaşamakla birlikte kurumsal bir çatı altında uzun bir süre birleşememesi ise kitapta önemli bir eksiklik olarak değerlendiriliyor. Sonuç olarak elimizde, beş yıllık doktora süresi sonunda bilimsel kriterlere uygun şekilde hazırlanmış sistematik bir çalışmanın ürünü bulunuyor. Kürt sorunu gibi Türkiye için son derece hassas olan bir konuda ideolojik yaklaşımlardan çok bilimsel verilere ve uluslararası alanda kabul görmüş teorik çerçeveden yararlanmamız gerektiğini düşünüyorum. Kitabın sayfalarını çevirirken elbette Cuma Çiçek’in kendi sesini duyuyoruz ancak bu ses bize pek çok teori, veri ve yeni fikir ile birlikte geliyor. Bu nedenle Kürt sorununa akademik ya da kişisel olarak kafa yoran ve merak duyan herkesin bu kitabı okumasını tavsiye ederim. n Ulus, Din, Sınıf Türkiye‘de Kürt Mutabakatının İnşası / Cuma Çiçek / İletişim Yayınları/ 390 s. * Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü, Doktora Öğrencisi / Sabancı Üniversitesi, İstanbul Politikalar Merkezi, Proje Koordinatörü AYŞE KÖSE* K ürt sorununda iki yılı aşkın bir süredir devam eden çatışmasızlık durumunun kalıcı hale gelmesi beklenirken 7 Haziran seçimleri ile birlikte ani bir şiddet sarmalı ile derinden sarsılmaya başladık. Eric Hobsbawm kendisinin de tanıklık ettiği yirminci yüz yılı “tuhaf zamanlar” olarak nitelemiştir. Türkiye de bugünlerde “tuhaf zamanlar”dan geçiyor. Tam da bu noktada Cuma Çiçek’in “Ulus, Din, Sınıf; Türkiye’de Kürt Mutabakatının İnşaası” isimli kitabı, Kürt sorununu bilimsel teori ve yöntem ile çevreleyip analiz etmesinden dolayı oldukça önemli bir kaynak. Kitap, ulusal, dinî ve ekonomik olmak üzere üç ana Kürt bloğunu tarihsel bağlam içinde düşünce, çıkar ve kurumlarıyla birlikte ele alarak bu üç grubun bir politik mutabakata varıp varamayacağını tartışıyor. Kuramsal çerçeve ve ampirik çalışmayı içeren bu kapsamlı araştırmanın siyaset bilimi, sosyoloji, Kürt sorunu ve tarih gibi alanlarda çalışan ya da bu alanlara ilgi duyan kişiler için bir başvuru niteliği taşıdığı kanısındayım. bir politik mutabakat sağlayıp sağlayamayacağı sorunsalı. Bu uzun ve ayrıntılı araştırmanın sonucuna göre Türkiye’deki Kürt coğrafyası ve onun sosyopolitik, sosyoekonomik hayatında etkili olan bu üç blok ve onların temsilcisi olan elitler bir politik mutabakat inşa edemediler. Bunun en önemli sebebi, kendi içlerindeki farklılıklar ve merkezî devletin bu farklılıkları derinleştirici etkisi. KÜRT ELİTLERİNİN GÜCÜ Kitabın ana ekseninde yer alan üç Kürt bloğu aynı zamanda Kürt elitleri. Cuma Çiçek çalışmasında elit profilini Kürt gruplarının temsilcileri için kullanmış. Elitler hem toplumla sürekli etkileşim içinde olmuş hem de Kürt meselesini ya da meselelerini kamusal alana taşıma gücüne sahip olmuş. Kitabın öznesi olan üç ana Kürt elit grubu ulusal, dinî ve ekonomik alanları temsil ediyor. Kürt Ulusal Bloğu’nda BDPDTK/PKKKCK ile HAKPAR, KADEP, ÖSP ve TDŞK yer alıyor. Dinî elitler MedZehra Cemaat, Kürt Hizbullahı, Azadî, Alevi ve Zaza temsilcileri gibi gruplardan oluşuyor. Ekonomik elitler ise ticaret ve sanayi odaları, esnaf ve sanatkâr odaları, sanayici ve iş adamları/iş kadınları dernekleri gibi kurumları kapsıyor. Kitabın içeriği, yukarıda bahsedildiği üzere 19992013 yıllarını kapsıyor. 1999, Kürt meselesi için üç nedenden ötürü bir dönüm noktası. İlk olarak, 1999’da Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla Kürt hareketinin düşünce, çıkar ve kurumsal yapılarında değişimler yaşanmaya başladı. İkinci olarak, ilk kez bir anaakım Kürt partisi yerel seçimlerde (18 Nisan 1999) kazandığı başarıyla önemli bir güç haline geldi. Üçüncü olarak da 1011 Aralık 1999’da, AB devlet/hükümet başkanları Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’ye adaylık statüsü verdi. ADIM ADIM DİNAMİKLER 2013’te sona eren araştırma Çözüm Süreci, Gezi Direnişi’ni ya da Rojava’daki gelişmeleri içermiyor. Ancak kitabın literatüre katkısı Türkiye’deki üç Kürt bloğunun düşünce, çıkar ve toplumsal tahayyüllerine odaklanarak bize Kürt aktörlerinin bakışını, içeriden ve bilimsel bir metodolojiden faydalanarak yansıtması ki bu da okuyucuyu Kürt sorunun dinamiklerine bir adım daha yaklaştırıyor. Üç Kürt bloğu ve onların kolektif eylem üzerinden bir politik mutabakata varmalarının mümkün olup olmadığını analiz eden bu kitapta hem teorik hem de ampirik araştırmaya yer veriliyor. Kitabın teori kısmında mikro ve makro sosyolojik yaklaşımların etkileşimine odaklanılmış. Ampirik çalışmada ise geniş bir saha araştırması gerçekleştirilmiş. Cuma Çiçek, Kasım 2011 ile Ekim 2012 arasında dokuz ilde 132 politik, ekonomik, dinî ve kültürelentelektüel Kürt elitiyle görüşme yapmış. Seçilen kentler Diyarbakır Bingöl, Dersim, Batman, Mardin, Şanlıurfa, Bitlis, Ankara ve İstanbul’u içeriyor. Ayrıca kritik role sahip beş politik figür ve İstanbul’da yaşayan ve Kürt bölgesinde etkili olan BLOKLARARASI KOLEKTİF EYLEM 19992013 arasında başlıca üç Kürt bloğunun kolektif eylemine odaklanan “Ulus, Din, Sınıf; Türkiye’de Kürt Mutabakatının İnşaası” isimli çalışma, Cuma Çiçek’in Paris Politik Etütler Enstitüsü’nde (Sciences Politic de Paris) 2014’te tamamladığı doktora tezinin Türkçeye çevrilip kitaplaşmış hali. 1980 Diyarbakır doğumlu olan Çiçek, şu anda Mardin Artuklu Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Öğretim Üyesi. Kitabın odaklandığı nokta birbirini siyasi, dinî ve ekonomik farklılılar üzerinden kesen üç ana Kürt bloğunun ulusal, dinî ve ekonomik elitler Türkiye’de Cuma Çiçek’in kitabı, bilimsel kriterlere uygun sistematik bir çalışma. 14 28 Ocak 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle