Katalog

hayal dahi edemeyeceği müthiş bir hikâyenin kapıları aralanır. İmparatorluğun en ihtişamlı günlerini yaşadığı Odessa’dan on dokuzuncu yüzyıl sonu Parisi’ne, kuşatma altındaki Viyana’dan İkinci Dünya Savaşı sonrası Tokyosu’na, Edmund de Waal sıra dışı ailesinin fırtınalı yüzyılda süregiden öyküsünü anlatıyor. Neksuke’lerin kuşaktan kuşağa aktarılmasıyla yolları Proust, Monet ve Rilke gibi figürlerle kesişen zenginliğin doruğundaki sanat hamisi bir ailenin, Nazilerin iktidara gelişiyle iç burkan yıkımını ve hayatta kalma macerasını gözler önüne seriyor. IŞİD Tuzağı / PierreJean Luizard / Çeviren: Yasemin Özden Charles / İletişim Yayınları / 120 s. Yakın zamana kadar adı sanı duyulmamış bir örgüt olan IŞİD ya da diğer adıyla İslâm Devleti, 2014 başlarında uluslararası gündeme kanlı ve sansasyonel bir giriş yaptı. Örgüt, çok kısa bir zamanda kendisini Ortadoğu’nun yeni bir oyuncusu olarak dayatarak Irak ve Suriye’de geniş bir bölgeyi denetimi altına aldı. Bugün, bir yandan ciddi finansal kaynaklara hükmederken diğer yandan dünyanın her yerinden sempatizan ve yandaş bulan cihatçı ordusuyla korku ve dehşet saçmaya devam ediyor. Ortadoğu uzmanı tarihçi PierreJean Luizard, “IŞİD Tuzağı”nda, İslâm Devleti’nin şaşkınlık yaratan başarısının altında yatan sebepleri anlamaya çalışırken Batılı güçlerin, örgütün onları kendi savaşının içine çekerek hazırladığı bu tuzağa neden ve nasıl düştüğünü açıklıyor. İzleniyoruz / Joseph Turow / Çeviren: Mirel Benveniste / Hil Yayın / 320 s. Pazarlamacıların ve medyanın, insanların hayatlarına girmeye ve onu şekillendirmeye başladığı bir dönemdeyiz. Dünyanın dört bir yanındaki yüz milyonlarca internet kullanıcısının büyük bölümü, internette gezerken her ne paylaşıp nereye tıkladıysa ve ne satın alıp kiminle arkadaş olduysa sessizce gözleniyor, kurcalanıyor, inceleniyor ve etiketleniyor. Pazarlama şirketleri, kalabalık kitlelerin eylemlerini neredeyse an be an gizlice izleme konusunda hükümetleri geride bıraktı. Sistemin çarklarını döndüren satış kaygısı, şirketlerin, insanları habersizce izleyip verilerini onlardan izin almadan reklam borsalarında satmasına, böylelikle kullanıcıların kimliğinin ve değerinin bu bilgilere dayanarak belirlenmesine yol açıyor. “İzleniyoruz”da, bu yeni reklam dünyasını, onun dijital teknolojilerle arasındaki >> sorunlu ilişkiyi ve internet kullanıcıları için yapılan ciddi uyarılar yer alıyor. Çokuluslu Şirket / Stephen H. Hymer / Çeviren: Fahri Bakırcı / Epos Yayınları / 436 s. Çokuluslu şirket, modern kapitalizmin ilanihaye egemen örgütsel biçimi haline geldi. Piyasanın cisimleştiği şirket, sanayi devriminin başlangıcından beri ölçek bakımından atölyeden fabrikaya, fabrikadan ulusal şirkete, ulusal şirketten çok bölümlü şirkete ve şimdi çok bölümlü şirketten çokuluslu şirkete ve uluslararası sermayeye doğru büyüdü. Ulusal firmalar, ulusal piyasa yönünden düşünür, çokuluslu şirket ise bütün dünyayı kendi piyasası olarak görür ve imalat ile pazarlamayı küresel ölçekte planlar. Teoride şirket, yabancı bir devletin egemenliği altında faaliyette bulunan bir kişidir. Pratikte ise çok sayıda ulusal hükümetin fiilî iktidarı, çokuluslu şirket nezdinde egemen bir devletten çok bir kent yönetimi iktidarından ibarettir. Stephen H. Hymer öncülük ettiği çokuluslu şirket teorisinde, firmanın kendisinin genişlemesi, uluslararası işbölümü, sınıflara ilişkin bir dünya hiyerarşisinin yaratılması, uluslararası kapitalist sınıf ile işçi sınıfı arasındaki çatışma, üretimin uluslararasılaşması süreçlerini gösteriyor. Uçan Ali ve Beyefendi / Havariler /Sokak Yayın Grubu / 142 s. “Sohbetler vardır ya ucu bucağı olmayan. Bilinenden bilinmeyene kadar mantığı sorgulayan. Acı bir kahvenin telvesinde, tatlı ve muzip bir gülümsemeyle son bulan... Kimi uçabilmenin hayalinde sevdadan dem vurur, kimi konup konaklamanın efendiliğinde. Kimi durgun sularda fırtınalar koparır, kimi bir fidanın ilk açan yaprağında çiğ olma telaşında... Bakalım siz nerede bulacaksınız kendinizi bu bucaksız kainatta...” Yalancılar ve Sevgililer / Gülşah Elikbank / Kırmızı Kedi Yayınevi / 236 s. Genç kuşağın başarılı yazarlarından Gülşah Elikbank, araştırmalara dayanan bu romanında Kazıklı Voyvoda’dan Çavuşesku’ya, 12 Eylül’den bugüne iyinin ve kötünün, gerçeklerin ve yalanların, insanları inançları üzerinden yönlendiren zorbaların ve yaşanamamış aşkların peşinde okuru tarihin derinliklerine sürüklüyor. Genç bir kızın, hayatının akışını tamamıyla değiştiren bir mektup almasıyla başlayan hikâye, kayıp amcanın izinde bir maceraya dönüşüyor. n CAHİT TANYOL “Özgürlükler açısından incelendiğinde tarihte, her yöne dal budak salmış uygarlıkların birçok devlet kurduğu görülmektedir. Ama devletlerin özgürlüklere bakışında İngiliz yaklaşımının diğerlerinden oldukça farklı olduğu gözlemlenir. Bu kitapta, şu anda halen tahtta bulunan II. Elisabeth’in henüz genç bir kraliçe olarak Monarşi’nin başında bulunduğu İngiltere’de iki yıl süresince izlediğim ortamın sosyal değerlendirmeleri bulunuyor. İngiliz ahlâkı açısından bugün bile, birçok değerin değişmediğini ve hâlâ evrensel nitelikler taşıdığını görüyoruz.” PROF. DR. TÜRÜNDE TEK DEVLET YENİ İNGİLTERE “Burada anlatılanlar III. Selim’den bugüne kurulan iç ve dış tuzaklarla nerelere geldiğimizin serüvenidir.” AHİRETTE AÇIK OTURUM 1 YENİ KItap 21 Ocak 2016 25 Topkapı Davutpaşa Cad. Emintaş Davutpaşa San. Sit. No: 103/586 Kat: 2 Zeytinburnu / İSTANBUL Tel:212.576 31 88 • www.piyamatsan.com