25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

selim ileri’den “kırık inceliklerin şairi: Behçet necatigil” Şiiri sevgiyle kuşatmak Selim İleri’nin, Behçet Necatigil şiir dünyası üzerine yazdığı kitabı, şairin 100. doğumgününde, yeni baskısıyla tekrar okur karşısında. Kitabın sayfaları arasında karşımızda, tüm sıcaklığıyla şairin şiirini kucaklamaya çalışan, Necatigil şiirlerini açımlamaktan öte kendindeki var oluşlarıyla bize yansıtan bir Selim İleri ile karşılaşıyoruz. Aynı zamanda Necatigil şiirindeki evrelerin bir bir üstünden geçen, örnekleriyle şairin şiir yolculuğuna ışık tutan bir Selim İleri bu. baskının temelini meydana getirmiş. “Temelini” diyorum çünkü elimizdeki kitap genişletilmiş bir baskı. Bu baskının en güzel yanı ise “anı notlamaları” diyebileceğim bir çalışmanın yazar tarafından yapılması. Kitabın sonuna yerleştirilmiş bu küçük çıkmalar, Selim İleri’nin yaptığı yorumların kendinde uyandırdığı hatıraları ve kimi yaşanmışlıkları önümüze seriyor. Bunlar da en az kitaptaki yorumlar, açımlamalar kadar ilgi çekici. ERAY AK erayak@cumhuriyet.com.tr ok değil, bundan birkaç ay önce, Selim İleri’nin kaleminden okuduğumuz Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu üzerine bu sayfalarda yer alan bir söyleşi vardı. Usta yazar bu kapsamlı söyleşide, romanımızın yol aldığı haritanın âdeta canlandığı kitabının sayfaları arasında dolaştırmıştı bizi. Bahsettiğimiz harita; İleri’nin, yılların okur birikimiyle rotasını emek emek belirlediği, 1874’ten 1980’e uzanan, ayrıca 229 romanı içine alan derin bir edebiyat yolculuğuydu aslında ve bu yolculukta güzelliklerin yanına derin hüzünler de ilmeklenmişti. İleri bu hüzünleri, hüzünlerin yanına illa ki ilişen derin bir gerçeklikle şöyle ifade etmişti: “Türk romanına sevgisiz yaklaşıldı.” Şüphesiz; Selim İleri’nin bu saptaması çok acı bir gerçekliği barındırıyor. Çünkü yıllar yılı, içinde bulunduğu edebiyat ortamlarını ve o ortamların bugüne yansımasını, yanında, edebiyat etrafında dönen kısır çekişmeleri hem görmüş hem de tüm acılarıyla yaşamış bir isim İleri. Cenahlar, kıskançlıklar ve karalamalar arasında sıkışıp kalanların ise hep edebiyatçılar olduğunun önemli bir şahidi. Tam da bu nedenle Selim İleri’nin, “Türk romanına sevgisiz yaklaşıldı,” saptamasını derin bir gerçeklik barındırmasına karşın eksik buluyorum. Usta yazarın bu saptamasının bir adım ötesine gitmek de mümkün çünkü. Üzülerek ama büyük bir haklılıkla şunu da söyleyebiliriz: “Türk edebiyatına sevgisiz yaklaşıldı.” Ancak Selim İleri’nin bu “sevgisizlik çemberini” kırmak için var gücüyle çalıştığını da bilmeyen yok. İsimleri edebiyat tarihi sayfalarında solmasın diye üzerine üzerine yazı yazdığı kalemleri düşündüğümüzde dahi bunu rahatlıkla anlayabiliriz. Kaldı ki unutulmaya başlanan, hatta Ç büyük oranda terk edilen bir alışkanlığın da en önemli temsilcisi olarak yazılarına devam ediyor İleri. Bir edebiyatçının, diğer edebiyatçılara, yazdıklarıyla köprü atarak da var olabileceğini kanıtlayarak... Ne ki, bu karşılıklı duyumsama arayışı bile artık yadırganır hale geldi. Böylesi önemli bir anlayıştan yoksun kaldığımızdan belki de edebiyat gemimiz sığ sularda yüzer oldu. Bilinmez! Ama bildiğim bir şey varsa o da yavaş yavaş silinmeye başlanan bu alışkanlığı bir şekilde geri getirme zorunluluğumuz. Selim İleri’nin, geçenlerde genişletilerek yeni baskısı yapılan kitabı Kırık İnceliklerin Şairi: Behçet Necatigil, bu alışkanlığı neden geri getirmemiz gerekliliğine verebileceğim en güzel cevap. “SERÜVEN ESKİLERDE BAŞLIYOR” Bir yaratıcı zihnin, bir başka yaratıcı zihin için kalemini oynatması burada söz konusu olan. Yapıtlar yazarlarda var olur ancak her okurda tekrar doğurulur. Bu yeniden doğumu gerçekleştiren de bir yaratıcı zihinse eğer ortaya, yazılana değer katan bir başka yaratıcı yazı çıkar. Selim İleri’nin, Behçet Necatigil şiirleri üzerine kaleme getirdiği bu çalışma da tam olarak böyle. Kitabın sayfaları arasında karşımızda, tüm sıcaklığıyla şairin şiirini kucaklamaya çalışan, Necatigil şiirlerini açımlamaktan öte kendindeki var oluşlarıyla bize yansıtan bir Selim İleri ile karşılaşıyoruz. Buna rağmen nesnelliği de bırakmayan, Necatigil şiirindeki evrelerin bir bir üstünden geçen, örnekleriyle şairin şiir yolculuğuna ışık tutan bir Selim İleri bu aynı zamanda. Yani; Necatigil şiirlerini hem yaşamsal hem de edebiyat tarihi açısından önemli gören bir Selim İleri. Necatigil’in kendindeki önemini ise şu sözlerle dile getiriyor yazar: “Behçet Necatigil şiiri benim için kılavuzdu; hayatımın en derin anlamı oldu. Toplumsaldan bireysele, bireyselden toplumsala, sürekli gelgitteki bu şiire ne zaman kavuşsam, esriyip gittim. Şu anda, yine. Tıpkı şu andaki gibi. Yaşadıkça...” Kitabın yazılış serüveni de bir hayli güzel. Yine İleri’den: “(...) serüven eskilerde başlıyor,” diyor yazar, “1970 yılında.” Ve devam ediyor: “Papirüs dergisine çok sık gittiğim bir dönem. Cemal Süreya’ya sık sık Behçet Necatigil hayranlığımı anlatıyorum. Cemal Süreya yalnız usta bir şair değil, başka şairleri, başka yazarları ‘sevebilen’ bir edebiyatçıydı. Necatigil üzerine niçin yazmıyorsunuz demişti, Papirüs’te yayınlanacağını da söylüyordu.” Böylelikle Selim İleri’nin Behçet Necatigil üzerine yazdıkları Papirüs’te iki sayı üst üste tefraika edilmiş ve şimdiki Behçet Necatigil okuyanlar bilir; orta hallinin derdi, alt ve üst sınıf arasında sıkışıp kalmış halleri, küçük memurun geçim çilesi, aile sorunları, çevresinden geçip gidenler, sessiz çığlıkları, evleri, odaları eşyası, semti tüm kokusuyla sinmiştir onun şiirine. Açık bir anlamdan kapalıya doğru akan şiir denizinde, derin bir kültürün de taşıyıcısı olmuştur aynı zamanda. Acıların, bir ışık arayanların şiiridir Behçet Necatigil şiiri. Bunları yaparken bir diğer önemli olanın da tüm şiir evrenini bir bütünlük duygusuyla kuşatması kanımca şairin. “Bir kitapta başlayan duygulanımların, duyumsayış ve düşünüşlerin, bir başka kitapta sürdüğü sıktır,” diyor Selim İleri de. Buradan yola çıkarak usta yazarın da aynı bütünlükle yaklaştığını söylemek gerek Behçet Necatigil’e. Şairin şiirinden bahsederken yazdıklarını da âdeta bir romanı kurar gibi ilmek ilmek işliyor yazar ve orta hallinin dünyasını, Necatigil nasıl her haliyle kuşatmışsa Selim İleri de Necatigil şiirindeki dünyanın her penceresini kuşatıyor. Bu bağlamda ciddi bir eleştiri kitabı olmasının yanında incelikli bir kurgu elimizdeki kitap ki en çok bu özelliğinin fark edilmesini istiyorum okurlar tarafından. Selim İleri, Necatigil şiirlerinde geçen “apartıman” kelimesinin “apartman” şekline evrilmesinin hikâyesini bir eleştiri bakışıyla anlatırken ne demek istediğim çok daha iyi anlaşılacaktır. Tüm bu özellikleriyle “Kırık İnceliklerin Şairi”, Behçet Necatigil şiirlerinin yol haritasını anlayabilmek adına çok önemli bir isimden, çok önemli bir kaynak. Her ne kadar İleri kitap için tevazuyla; “benim okuyup anlamaya çalışma notlarımdan ibarettir,” dese de yazarın her sözüne inanmamak gerek. Çünkü Kırık İnceliklerin Şairi: Behçet Necatigil, okurlara olduğu kadar araştırmacılara, araştırmacılara olduğu kadar şairi hiç tanımayanlara da ses verebilecek nitelikte bir kitap. Necatigil okurları, araştırmacılar ve Necatigil şiiriyle henüz tanışmamışlar... Bu saydıklarım garip bir üçlü oluşturuyor farkındayım ancak kitabın tüm bu kesimlere ses verebilecek derinliğe ulaşması; bir yazarın, ustası saydığı bir şaire sevgiyle yaklaşabilmesiyle gerçekleşiyor. Kitabın çevrilen her sayfasında bu sevginin yanında, büyük bir şaire duyulan derin bir saygı da hissediliyor. n Kırık İnceliklerin Şairi: Behçet Necatigil/ Selim İleri/ Everest Yayınları/ 124 s. NECATİGİL ŞİİRİNİN YOL HARİTASI Necatigil şiirlerini hem yaşamsal hem de edebiyat tarihi açısından önemli gören bir Selim İleri var kitapta. 10 21 Ocak 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle