Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ş H iir Atlası CEVAT ÇAPAN Sappho/ Şiirler/ Çeviren: Cevat ÇAPAN ince bir alev dolanır derimin altında; gözlerim kararır, yalnız kendi uğultusunu duyar kulaklarım, ter dökerim; ürpertiyle sarsılır her yanım, kurumuş ot gibi solar rengim. Nerdeyse ölümle yüz yüzeyimdir, ama yoksulum, katlanmaktan başka elden ne gelir? *** Evet, Atthis, inan Sardes’te bile sık sık bizi düşünüyordur Anaktoria; Ona bir tanrıça gibi göründüğün, en çok senin türkülerinden hoşlandığı, birlikte yaşadığınız günleri. Şimdi Lydia’lı kadınlar arasında en çok o göz kamaştırıyor; gün batarken doğan gül parmaklı ay nasıl gölgelerse bütün yıldızları, nasıl yayarsa ışınlarını tuzlu denizlere, çiçekli kırlara. Pırıl pırıl çiy yağıyor güller açsın, kekikler koksun, yoncalar yeşersin diye; ama o ne yaptığını bilmeden dolaşıyor, sevgili Atthis’i düşünüyor, yüreği özlemekten acıyla dolu. *** Sardes’li bir askerin karısına: Kimi süvarilerdir, diyor, kimi piyadeler, kimi de donanmamızın tek kürek vuruşlu denizcileridir, diyor, yeryüzünde göze en güzel görünen şey; bense kişi kimi seviyorsa, diyorum, odur en güzel. Bunu anlamaktan kolay ne var? Bunca erkek tanımış Helena bile Troya’nın onurunu hiçe sayan bir erkeği seçmedi mi sonunda uyarak Paris’in isteğine yurdunu yuvasını bırakıp onun ardından gitmedi mi? İşte Anaktoria, sen de uzaklarda bizi unutsan bile, tatlı ayak sesini duymak, bakışlarının ışıltısını görmek Lydialı atlıların parıltısından da, kuşamlı piyadelerin yürüyüşünden de daha çok sarsıyor yüreğimi. *** Yakındığım yok, Bir düş değildi Esin perilerinin bana bağışladıkları zenginlik; ben ölsem de, adım hiç unutulmayacak. ‘Geleceğin varsa, şimdi gel, kurtar beni’ er yaz Bozcaada’da düzenlenen Homeros Okumaları’na bu yıl Sappho da eklendi. Bunun nedeni, katılımcıların bu okumalara bir kadın şairin çağrılmaması eleştirisiydi. Bu eksikliği gidermek için biz de komşu ada Midilli’nin ünlü şairi Sappho’yu bu yılın onur konuğu yaptık. Gün doğarken Midilli Adası’na bakarak Eren Aysan’la başlayan Sappho okumalarından bazı şiirleri sunuyoruz. bugün almıyorsa verdiklerini, yarın o sana armağanlar verecek, seni sevmiyorsa, istemese de er geç sevecek.” Geleceğin varsa, şimdi gel, kurtar beni kuşkudan; ne diliyorsa gönlüm yerine getir, sen katıl benimle savaşa. *** Bir yiğitten daha üstün o erkek Tanrılarla eş benim gözümde. O erkek ki yanında oturabiliyor. Sesinin tatlı yankısını, Yüreğimi hızlandıran can alıcı gülüşünü yakında duyabiliyor. Birden karşıma çıksan, soluğum kesilir, dilim tutulur; Aphrodite’ye Yakarış Ey tahtı ışıl ışıl ölümsüz Aphrodite Ulu Zeus’un düzenci kızı, Yalvarırım yüreğimi acılarla dağlama! Yardımıma gel gene, hani eskiden sesimi duyunca, nasıl çıkıp babanın sarayından kanat çırpan kuşların çektiği yıldızlı arabana biner, yeryüzüne inerdin bulutsuz mavilikten, ölümsüz dudağında o aydınlık gülüşle sorardın, “Gene nen var,” derdin, “Nedir gene deli gönlünü çelen? Tılsımımla kimi baştan çıkarıp yollamam gerekiyor koynuna? Söyle Sappho, kim seni üzen? Kaçıyorsa, kaçsın, bırak, yakında o senin ardına düşecek; S A Y F A 1 8 n 3 0 T E M M U Z 2 0 1 5 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 2 8