Katalog

Kitap Gölgesi Fantastik bir roman Gençlerin dikkatini çekebilmenin yolunu iyi bilen Mark Walden, K.O.Z.A adlı fantastik romanında bir yanda gizem ve aksiyon duygusunu yürütürken öte yanda “iyikötü” karşıtlığını kitabın kalbine alıyor. r Mavisel YENER tıcı gelişmeler, teknolojik ayrıntılar, karakter gelişimleriyle ilgili ilginç ayrıntıları yakalayarak romanı bir solukta okuyacaklarından kuşkum yok. Metnin bilim kurgu damarının da iyi bir araştırma sonucu oluşturulduğu ortada. Gençlerin okumadığından yakınıp sonra da onların sevebilecekleri kurgulara burun kıvırıyoruz. Onlara heyecan verebilecek bu tür fantastik kurgular aracılığı ile hem okuma zevki vermek hem de onları düşündürmek olası. Dünyanın geleceği ile ilgili çılgın fikirler de ortaya atan kurgu, bir “kötülük akademisi”nde geçiyor diye kitabı önermeyecek ne çok yetişkin tanıyorum bir bilseniz! Gençlerin dikkatini çekebilmenin yolunu iyi bilen Mark Walden, bir yanda gizem ve aksiyon duygusunu yürütürken öte yanda “iyikötü” karşıtlığını kitabın kalbine alıyor. Kitaptaki akademiyi bazı yönleriyle Hogwards’a benzetip, Harry Potter ile ilişkilendirerek eleştiri oklarını yönlendiren yetişkinler olmuşsa da bunun zorlama bir eleştiri olduğunu düşünüyorum. Aksiyon kitaplarına karşı olan kimi eğitimciler gençlerin hiç haber izlemediğini sanıyorlar herhalde. “Bari kitaplarda bunlarla karşılaşmasınlar” diye düşünmek, edebiyatın gerçeği ile ters düşüyor elbette. DÜNYANIN HASSAS DENGELERİ Otto’nun, zafere giden yolun düşmanı iyi tanımaktan geçtiğini öğrenmesi ile birlikte başlayan iç yolculuğuna da tanık oluyoruz romanda. Aptallıkla yönetilen bir dünyada akıllı olmanın “kötülük” ile özdeşleştirilmesi konusu da kitabın tartışmaya açtığı bir bakış açısı. Okulun “canavar” mı “lider” mi yetiştirmeye çabaladığı konusundaki beyin fırtınası, dünyanın hassas dengeleri, hükümetlerin örtbas işlemleri, adalet güçleri konusuna farklı bir pencere de açıyor. Öğrencileri “bilindik, sıradan metotlar size asla yetmeyecek. Her zaman yenilikçi olun, yerinizde saymayın; sıradan suçlular sizin izinizi takip etsin” sözleriyle “eğiten”ler, bakalım kendi öğretilerinin çarkları arasında ezilecekler mi… Otto’nun en yakın arkadaşının, evrende sürekli etkin olan iki zıt gücün, olumluolumsuz, açıkkoyu, iyikötü, olumluolumsuz gibi örneklerle, sürekli değişimde olduğunu sembolize eden yin yang sembolünün peşinde olması, kurgunun dikkat çeken bir ayrıntısı. İyilik ve kötülüğün görece olduğunun da vurgulanması, felsefe kapılarını da aralıyor. Kötü bir insanı neyin tanımladığını sorguluyor okur. Kötülüğün kalbinde bile her zaman bir iyilik tohumunun olduğuna inanan gençlerin varlığı bakalım romanın akışını nereye vardıracak. Serinin diğer kitaplarının da Türkçeye çevrilmesi genç okurların kazancı olacaktır. n www.maviselyener.com K.O.Z.A / Mark Walden / Çeviren: Erhan Gülşen / Epsilon Yayınları / 2015 / 242 s. / 14+ K imi “lider”lerin “Kötülüğü Olgunlaştırma Ve Zenginleştirme Akademisi” öğrencisi olduğunu düşündüğünüz oldu mu hiç? Aktif bir yanardağın içine gizlenmiş bir okulda eğitim alıyor olabilirler mi dersiniz? 1972 doğumlu İngiliz yazar Mark Walden’in, gençler tarafından ilgiyle okunan bu fantastik serisi, böyle bir okuldan söz ediyor. Yazar olmadan önce bilgisayar oyunları geliştiren Mark Walden, Koza’nın film haklarını Paramount’a satmış. Bir röportajında, en yakın arkadaşının kedisi Otto’nun ona bu seri için ilham verdiğini söylüyor. On üç yaşındaki albino Otto Malpense’nin de bu okula seçilmesi rastlantısal değil elbette. Serinin ilk kitabında Otto’nun akademiye neden burslu girdiğini merak ediyor, arkadaşları ve okulun eğitimci kadrosu ile tanışıyoruz. Yeryüzünün en kurnaz, yetenekli, zeki gençlerinin eğitildiği, Doktor Nero yönetimindeki bu akademi, bireyin “öz”ündeki kötülüğü ortaya çıkarma amacında. Peki o “öz”de başka nitelikler de saklı mı dersiniz? Otto Malpense, ailesi tarafından küçük yaşında yetimhaneye bir beşiğin içinde bırakılmış. Albino olmasının dışında olağan dışı bir yanı görülmeyen bu çocuk biraz büyüyünce tuhaf yanları ortaya çıkmaya başlamış. Üç yaşında kendi kendine okumayı öğrenmiş, baktığı her sayfanın fotoğrafını çekip hatırlayan bir belleği olduğu anlaşılmış. Tolkien’den Tolstoy’a, Sun Tzu’dan Sunday Times’a kadar her şeyi okumaya başlamış. Otto çok zeki bir çocuk, kütüphaneden çıkmıyor. Onun yetimhaneyi nasıl yönettiğini, ülkedeki en güçlü adam olan başbakanı kandırmak için nasıl bir plan yaptığını öğreniyoruz. Yani o, dünyanın “en kötüsü” olabilmek için aday bir genç olarak görülüyor. Tam da bu nedenle, öğrencileri özenle seçilmiş, gizli hizmet veren K.O.Z.A adlı okula getiriliyor. Okulda devasa mağaraların içine oyulmuş sınıflar, birbirinden tuhaf öğretmenler ve dersler var. Birinci nesil yapay zekâsı olan bir varlık: “Kozazihin”. Tesisin tüm güvenliğinden o sorumlu. Her öğrenci, kendine verilen “karakutu”yu yanında taşımak zorunda. “Karakutu”lar, onların Kozazihin ile doğrudan mobil iletişimini de sağlıyor. Otto, burada eğitiminin altı yıl boyunca devam edeceğini ve okuldan ayrılmak gibi bir seçeneğinin olmadığını fark ediyor. Otto birbirinden tuhaf yeteneklere sahip yeni arkadaşlarıyla birlikte, daha önce kimsenin kaçamadığı K.O.Z.A’dan çıkmayı başarabilecek mi bakalım. DİSTOPİK BİR ROMAN Hızlı temposu, fantastik buluşları ile K.O.Z.A adlı bu distopik romanı, gençlerin severek okuyacağını düşünüyorum. İngiliz yazar Antony Horowitz’in yazdığı, bir öğrenciden inanılmaz bir casusa dönüşen, zorla gizli servise sokulan Alex Rider serisini gençlerin nasıl da zevkle okuduklarını biliyorum. K.O.Z.A serisi de Alex Rider serisi gibi ilgilerini çekecektir. Klasik casus, gerilim romanlarını okumayı seven gençlerin, şaşır Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 1 2 9 N İ S A N 2 0 1 5 n S A Y F A 2 1