04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tuğrul Tanyol'un yeni şiir kitabı ‘gelecek günlerin şarabı’ Tuğrul Tanyol’un yeni şiir kitabı “gelecek günleri şarabı”, okur karşısına çıktı. Şair bir kitaba iki ayrı dünya sığdırmış adeta bu şiirlerinde. İlk bölümde lirik, romantik bir yalnızlık peşinde geçmişin ve ironisini içinde barındıran gelecek günlerin peşinde koşarken; ikinci bölümde günümüzün karamizahına, hüzünlü bir itirazın müziğini yerleştirmiş Tanyol. r Ozan GÜLYÜZ iir, edebiyatımız için köklü bir verim ancak şiire bugünden baktığımızda Memet Fuat’ı anmamak elde değil: “Şiir kitaplarının satışlarına baktığımızda şairlerin bile şiir okumadığını görürüz.” Köklü bir geleneğe sahip olduğumuz şiir için bu bir tıkanma elbette. Oysa ki çok da uzun sayılamayacak bir süre öncesine kadar siyasi akımlar bile şairlerle anılırdı. Nâzım Hikmet ve Necip Fazıl’ı bu noktada nasıl unutabiliriz? Bu kuşak sonrasında gelen şairler de tıpkı diğerleri gibi bugünün şiir okurunda önemli bir yere sahip. Hatta çoğu için şiir bu isimlerle beraber “bitmiş” durumda. Garip akımının şairleri; Orhan Veli, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat. Ardından; İkinci Yeni’yle; Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya, Sezai Karakoç... Şiirin “bittiğini” düşünen okurlara bazı noktalarda hak verebiliriz elbette ancak onların da bilmediği kimi isimler, nitelikli verimlerini hâlâ sürdürüyor. Şiir verimlerinin ve okurunun ciddi bir tıkanma yaşadığı dönemi sonlandıran 80 Kuşağı şairleri, bugünün şiir kuşağının öncüleri rolündeler. Bu kuşağın önde gelen isimleri arasında da Tuğrul Tanyol dikkat çeken konumunu hâlâ koruyor. İmgeyi şiirin bilinçaltına yerleştiren isim Tanyol ve bugün de verimlerini yüksek bir nitelik perdesinden okurla buluşturmaya devam ediyor. Bunun en son örneği de yeni yayımladığı kitabı gelecek günlerin şarabı. DİL KIVRAKLIĞI Bilinen Tanyol şiirinin, günün harmanıyla zenginleşmiş halini okuyoruz gelecek günlerin şarabı’nda. Kendi şiir geleneğinin temsilinden çok, kendi geleneğini, kendinde yeniden yaratıyor Tanyol bu şiirlerinde. Paralelinde, kendi geçmişi de bugününde harman S A Y F A 2 2 n 1 2 şiire soksa Tanyol, “yalnızlık” onun en çok üzerine gittiği konu. Önemli ve geniş bir imgelem evreni var yalnızlığın, Tanyol’un bu şirlerinde. “anladım! yalnızlaştıkça” derken ve hatta kitabının adını şiirinden alıntıyla “gelecek günlerin şarabı” koyarken de bu bazen özlediği, bazen sıkıldığı bazen de değerli bulduğu yalnızlığın peşinden sürükleniyor şair. “güneşin altında terleyen / o ilk üzümü / bulabilmek için yeniden” derken de türlü sıfatlarla bezediği yalnızlığın peşinde. O nedenle geçmiş de gelecek de yalnızlık imgelerinin çevresinde şekilleniyor. Geçmiş; hayallerde yaşayan, özlenen, gidilmek istenen ama gidildikçe, hayallerdeki gibi kalsa daha iyi olacağı şair tarafından da bilinen bir yitik ülke. Gelecek ise umutların bağından koparılmak istenen bir üzüm tanesi... Kitabın ilk bölümünü kapsayan şiirlerinde, yapmak istediği, karşı tarafa geçirmek istediği duygu genel çerçeveyle bu Tanyol’un. Bazen de yalnız görmüyoruz şairi ama. Kurduğu şiir dünyasının bir köşesinde, “büyük ağaçların altında” şiirinde olduğu gibi, belki hayal belki de gerçek önemli değil, sevgiliyle derin bir romantizmin nazenin kıyılarında dolanıveriyor. GÜNE DAİR İTİRAZLAR Güne geldiğimizde ise tüm o lirik kimliği birden değişiveriyor Tanyol’un. Güne dair ciddi itirazlar taşıyan dizelerin içinde yüzmeye başlıyoruz. Bu belki zaman zaman şiirin doğası gereği örtük bir anlatımla dile getiriliyor ama aslını herkes biliyor. Gerçekler gün gibi ortada. Ancak bu kapalılık bazen tüm örtülerini kaldırıp berrak bir akvaryum suyuna da dönüşebiliyor. Tıpkı “soma, ermenek ya da...” şiirinde olduğu gibi. Veya tüm şiirlerini küçük harfler bezeyen Tanyol’un Gezi Direnişi için yazdığı şiire yüksek perdeden “Gezi Parkı” adını verip kimilerinin kitaplarla anlatamadıklarını bir şiire sığdırmasında olduğu gibi. “Yarına ne anlatacağız bugünleri kurtaramazsak” pesimistliğinde dolaşıyor şairin bu şiirlerinde tavrı. Herkesin hayatının kahramanı “küçük insan” ve onun geleceği ise bu pesimistliğin en önemli sebebi. Şairin “küçük insan” dediği, aslında herkesten büyük olanlar. Tanyol’un şiirinde andığı Ali İsmail ya da Berkin küçük mü? İşte böyle “küçük insan”, Tanyol’un şiirine aldıkları. Tüm bunlar bağlamında son olarak şu söylenebilir: Şair bir kitaba iki ayrı dünya sığdırmış adeta gelecek günlerin şarabı’nda. İlk bölümde lirik, romantik bir yalnızlık peşinde geçmişin ve ironisini içinde barındıran gelecek günlerin peşinde koşarken; ikinci bölümde günümüzün karamizahına, hüzünlü bir itirazın müziğini yerleştirmiş. n gelecek günlerin şarabı/ Tuğrul Tanyol/ Yapı Kredi Yayınları/ 82 s. K İ T A P S A Y I 1308 Ş Şiirlerine etrafında dönüp dolaştığı, üzerine düşündüğü kavramları sokmaktan çekinmeyen bir şair Tuğrul Tanyol. oluyor. Böylelikle ortaya, kendi şiir evreninde dün ve bugün arasına kollarını alabildiğine uzatmış yetkin bir şairin verimleri çıkıyor. Kitabın açılış şiirinde “zaman güllere karıştı” derken de böyle bir algının, imge dünyasındaki yerini açıyor bize şair. Tarihten bu yana şiirde çok önemli bir yer tutan zaman kavramını kendi gülleri ve imgeleri etrafında tekrardan beziyor. Şiirlerine etrafında dönüp dolaştığı, üzerine düşündüğü kavramları sokmaktan çekinmeyen bir şair Tanyol. Ancak bu, şairin dizelerini kavrama boğduğu anlamına gelmesin. Günümüz lirik şiirinin önemli bir temsilcisi olarak görmeliyiz Tanyol’u. Diğer türlüsü ona yapılacak haksızlık olur. Haksızlık olur çünkü her ne kadar “bağbozumu” adını verdiği, mitolojik göndermeleriyle yoğunluğunu bulan bölümle açmış olsa da kitabının sayfalarını Tanyol bize, onun derdi modern insan aslında. Modern insanın sorunları da çok uzun bir zaman öncesinde kavram sınırları çerçevesine girdi. Tanyol’un yaptığı bu bağlamda önemli bir dil kıvraklığı. Modern insanın kavM A R T 2 0 1 5 ramsallaşmış dertlerini, mitolojik göndermeler yükleyerek üstelik sırtında bir onur gibi taşıdığı lirizmle yansıtıyor bize. Bu da Tanyol şiirinin ayrı bir zenginiliğini yansıtıyor. KELİMELERLE YARATILAN KORO Bir ayrı zenginlik unsuru da Tanyol şiirinin geçmiş ve bugün arasında uzattığı kollarının arasından doğanlar. Gazali’yle blues yapmak gibi onun şiirini okumak. Şiirlerinin içinden geçen müziği gördükten sonra bu söylenenleri düşünürsek, bir önceki cümlenin yerindeliği daha iyi anlaşılacaktır. Müzik üzerine özellikle ilk bölümde çok dizesi var Tanyol’un. Bu müziğin içinden geçtiği şiirlerin, dizelerin de ayrı bir ritimleri var. Aksak, süreğen, çoksesli... Kelimelerle oluşturduğu bir koroyla hareket ediyor Tuğrul Tanyol gelecek günlerin şarabı’nda. Ancak her ne kadar müzik gibi bireysel olsa da kalabalık bir enstrümanı C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle