Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ş OZANA ÖĞÜTLER Su gibi ol Ak bir pınardan Ya da dökül bulutlardan İster rengârenk ol Gökkuşağı gibi İster renksiz Ama geri durma Durduramasın seni hiçbir şey Zaman bile. iir Atlası CEVAT ÇAPAN Ozanlık Üzerine Şiirler/ Çeviren: A. Kadir PAKSOY ‘Belki biraz fazla pay almış olandır fırtınadan’ OZAN Erimiş bir ruhum ben senin ruhunda ey halkım, Senin sevincindir çığırdığım, senin kederin. Yaranda duyduğun acıyım ben. İçtiğin ağu yakar yüreğimi, Tapınağım olur koyulduğun yol, Ecel şerbetini sununca sana. Senin ruhunda erimiş bir ruhum ben ey halkım, Senin sevgindir çığırdığım, senin nefretin. Tutuşturan yel olurum ben, ateş olunca sen. İstencimiz birdir, çünkü birdir daima Bizim olan, bizi kaygılandıran ne varsa. Esin perim sensin, türkülerimin ereği. Yıldırımın hazırdır her zaman, Vurur ağzıma, susturur beni, Yazgını yaralayan tek söz çıkarsa ağzımdan. Bilirsin elbet hiçliğini Nicenin ardında koştuğu şeyin Pergelinin uçları dünyanın iki ucunda Ölümle yaşam arasında. Belli olmaz verdiğin, bazen kara bazen ak, Oysa göğsümdeki yüreksin sen, yüreğinim senin de. Yüzyıllar gelip geçer açıp kapayarak zamanın ölümsüz defterini, Ey halkım bil ki Ruhundan bir parçayım ben Ayıramaz hiçbir şey, hiçbir zaman ikimizi. George Coşbuc (18661925) OZAN Kimdir ozan Belki biraz fazla pay almış olandır fırtınadan Belki güneşe biraz daha yakın Ya da bir sokak lambasıdır Gündüz de yanan Belki göğün sevgisini biraz daha çok kazanmıştır Bu yüzden onun damına yağmur bir başka yağar Sözcüklerin uyumu bozulmasın diye Daha bir usludur damlalar Göğe güneşe yakındır da Yalvaç değildir ozan Çağırmaz kendi yoluna kimseyi Belki daha yalnızdır Tanrı’dan Yani sözün kısası Bizden biridir ozan Tek farkı Kıtlık günlerinde İçten bir gülümseme karşılığında “Ekmek arası şiir” satan A. Kadir Paksoy (1954 ) 1260 10 N İ S A N 2014 n S A Y F A 25 Ne sonu olmayan yol vardır Ne de kıyısız deniz Boşver soğuğa sıcağa rüzgâra Öğren türkü söylemeyi Durmadan usanmadan sabırla Koyverme kendini Kayar gibi git Türkünü mırıldanarak usulca Ya da sök kopar itip kak Ne çıkarsa yoluna Sıçra ya da fışkır Durgun su ol Koşan seken sıçrayan Arıtan Tatlı ve duru Çünkü arınmadır su Hayattır Ve de açık denizlerde Gemileri batanlar için ölüm Unutma. Philippe Soupault (18971990) OZANLARIN DÖNÜŞÜ Yıkımla karşıladık Nicedir ozanları İpekböcekleri gibi Kozalarda. Kör etti gözlerimizi karanlık güneşler Kan yağdı yağmur yerine göklerden Boğazımıza dek çamur Çırpındık bataklıklarda. İşte o zor zamanlarda Umudun yeşil dutlarında Ozanlardı seçen En küçük kıpırtıları dallarda. Dut ağacı korularında Sevi kozalarında İpeğini dokudular sözcüklerin Usul usul, sabırla. Artık açıkta kalmayalım Geri durmayalım Gerçeklerin ışığı Yolumuzu aydınlattığında. Antonin Bartušek (19211974) C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I