25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ n MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU n Sevdalı Bulut Masalı / Nâzım Hikmet / Can Göknil / Yapı Kredi Yayınları /2014 / 52 s. / 8+ “Sonunda, hep iyiden yana dönecek dünya…” Gülen bir bulut gördünüz mü? Ya da sevdalı bir bulut… İyilerin iyilik bulduğu, kötülerin cezasını çektiği bir masal bu. Sevdalı Bulut, çiçekleri, Ayşe’yi, güvercini, tavşanı kurtarmak için kendini feda eder. Masalı ney ile anlatan derviş de neyini koltuğuna sıkıştırıp gider. “Türkiye ve dünya edebiyatının büyük ozanı Nâzım Hikmet’in yazdığı masallardan bir masal. Sevdanın, dostluğun, bağlılığın ve iyiliğin kazandığı bir dünya resmi. Kim asmak istemez ki bu resmi kalbinin duvarına?” Can Göknil’in olağanüstü resimleri, çocukları sanata davet ediyor. New York Serüveni / Bjorn Sortland / Resimleyen: Tronf Bredesen / Çeviren: Ebru Tüzel / Büyülü Fener / 131 s. / 2014 / 9+ Büyülü Fener Yayınları’nın “Sanat Dedektifleri” serisinin 4. Olan New York Serüveni’nde, David bu kez ailesiyle New York’ta… Bu seyahat William dayının onlara armağanı. Otellerine yerleştikten sonra gelen bir telefonun ardından dayıları ortadan kayboluyor. O sırada en küçük kardeş Thor, ailenin daha önceden yakalattığı bir haydudun onlarla aynı otelde kaldığını keşfediyor. İşler öyle tehlikeli bir hal alıyor ki, itfaiye de polis de durumu kurtaramıyor. Hugo’nun Muhteşem Planı / Sabine Zett / Mavibulut / Resimleyen: Ute Krause / Çeviren: Zeynep Alpaslan / 213 s. / 2013 / 912Y Hugo, altıncı sınıf öğrencisi, bir çocuktur. Derslerinden tutun da zekâsına dek her şeyi mükemmeldir. Arada bir (!) zayıf notlar aldığı, derslerde zorlandığı olur ama bu çok da önemli değildir. Ne de olsa o bir dâhidir. Bunlar bizim ya da Hugo’nun yakın çevresinin düşünceleri değil elbet. Hugo, böyle olduğunu düşünüyor, dahası buna inanıyor. Tıpkı onun yaşlarındaki tüm ergenlerin düşündüğü gibi bazı şeyler ters gitse de asıl sorunun kendinde değil, onu anlamayan, anlayamayan diğerlerinde, özellikle de yetişkinlerde olduğunu düşünüyor. Hugo ve en yakın arkadaşı Nico’nun en büyük hayalleri bir gün bir şekilde çuvalla para kazanabilmek. Bunun için de kendilerince uygun olan her yola başvuruyorlar. Cep harçlıklarını nasıl arttıracaklarını düşündükleri bir anda kısmet kucaklarına geliveriyor; yeni tarih öğretmeni Bay Torres… İngilizceyi yeni yeni KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ öğrenmekte olan Bay Torres, haliyle zaman zaman dil bilgisi hataları, yazım yanlışları yapıyor. Bu durum öğrencileri çok eğlendiriyor kuşkusuz. Ancak Nico ve Hugo, eğlenmenin ötesinde planlar yapıyorlar. Bay Torres’i biraz dikkatle incelediklerinde onun bir öğretmen değil bir ajan olduğuna karar veriyorlar. Bu düşünce ikisini de çok heyecanlandırıyor. Derhal kolları sıvayıp olaya el koyan çocuklar tüm dikkatlerini Bay Torres’e ve onun FBI ajanlığına veriyor. Eh! Durum böyle olunca da zaten sallantıda olan dersleri iyice kötüye gitmeye başlıyor. Neyse ki Hugo’nun ailesi duruma el koyup onun derslerine yardımcı olacak bir özel öğretmenle anlaşıyor. Ama bu durum Hugo’nun hiç hoşuna gitmiyor. Okuldan sonra ayrıca bir öğretmenden özel ders almak kimin hoşuna gider ki? Ama Hugo’nun durumu biraz farklı… Daha doğrusu öğretmeni… Hugo’nun Muhteşem Planı, Sabine Zett’in, Hugo’nun serüvenlerini anlattığı ikinci kitap. Hugo yaşındaki yeni ergen çocukların okul, arkadaşlık, öğretmenler, anne baba, karşı cins ve en önemlisi kendileri hakkındaki düşüncelerini, hayata bakış açılarını çok iyi bildiği ama bundan önemlisi çok iyi dile getirdiği söylenebilir. Öncelikle Hugo’nun yaşıtlarının ama zaman zaman da anne, babaların ve öğretmenlerin, okudukça gülümseyeceği, zaman zaman hak vereceği, pek çok durumda “Hah! İşte aynı bizimki,” ya da “İşte benim ailem!” ya da “Tıpkı benim gibi hissediyor,” diyeceği içten ve eğlenceli bir roman. Romanın böylesi etkili oluşunda çevirinin de oldukça başarılı olmasının payı büyük elbet. FBI ajanı Bay Torres’i ve Hugo’nun özel öğretmenini merak ettiniz, değil mi? Onların başına gelenleri bulmak da size kalmış. İyi okumalar! Bay Küçük Ressam / Berna Olgaç / Mühür Çocuk / 2014 / 69 s. / 8+ Derslerle arası iyi olmayan Mert on iki yaşındadır. Bir gün resim dersinde hayalindeki resmi yapar; öğretmen resmi çok beğenir, Mert’i müdürün odasına götürür. Müdür, buna benzer başka resimler de yapıyorsa görmek istediğini söyler. O günden sonra Mert artık eski yaramaz, tembel Mert değildir. Arkadaşları bile ona farklı biriymiş gibi davranmaya başlamışlardır. Mert’in adı kısa sürede ülkede duyulur, artık o televizyon programlarında, gazetelerde “Bay Küçük Ressam” olarak boy gösterir. Mert’in Amerika’ya gidip resim eğitimi aldığını son sayfalarda okuruz. Berna Olgaç, her çocuğun farklı bir yeteneği olduğunu, bu yeteneği geliştirmenin biraz da eğitimcilerin işi olduğunu vurguluyor. Elimize sihirli değneğimizi alıyoruz ve ikinci baskı için kitaptaki yazım ve noktalama hatalarının düzeltilmesini, seslendiği yaş grubunun ilgisini çekecek nitelikli resimlerin sayfaları güzellemesini diliyoruz. Uyumak İstemeyen Ayıcık / Aysun Berktay Özmen / Yapı Kredi Yayınları /2014 / 40 s. / 5+ Kış uykusuna yatan Küçük Ayıcık, zamanın boşa geçtiğini düşünür. Bir sonraki kış, uyumaya niyeti yoktur. Bunun için şöyle bir plan yapar: “Mesela, kış için sıcağı depolayabilirim. Böylece kış uykusuna yatmamıza da gerek kalmaz!” Hemen çalışmaya başlar… Sonunda mevsimler döner ve yine kış gelir. Artık ayıların kış uykusuna yatma zamanıdır. Dışarda kar yağarken, Küçük Ayıcık sıcacık odasında keyifle şarkılar söyler. Ama karnı da acıkmaya başlamıştır. Mutfakta yiyecek hiçbir şey bulamaz. Ne olacak şimdi? Ne dersiniz, ne yapsın Küçük Ayıcık? Kardan Anne / Şaban Akbaba / Evrensel Kitaplığı / 2014 / 152 s. / 13+ Edebiyat alanında pek çok ödülü ve yirmi dört kitabı bulunan Şaban Akbaba, bu kez ilk gençlik çağındaki okurlar için bir roman kaleme aldı. Yeryüzünün, gökyüzünün karla kaplı olduğu yerler vardır hani, umutlar da hüzünler de beyazdır orada. İşte böyle bir yerde, Kars’ın Arpaçay ilçesinin Bardaklı köyünde yaşıyor Gülnur. Annesini düşleyerek, özene bezene yaptığı kardan annenin yanına bir de kardan baba yapıvermesi hüzünlere çağırıyor okuru. Ama yağma yok! Gülnur pabuç bırakmıyor o hüzünlere. Sorunlarla nasıl başa çıktığını, kardeşini nasıl yüreklendirdiğini okuyoruz romanda. Akbaba’nın pırıltılı Türkçesi keyifli okumanın kapısını aralıyor. Şarkı Söyleyen Berber / Deniz ÜçbaşaranAslan Sayman / Yapı Kredi Yayınları / 2014 / 28 s. / 57 Mahallede iki berber var. Biri Meraklı Berber, diğeri Şarkı Söyleyen Berber. Meraklı Berber, dükkânına saç kestirmeye gelen her müşterisine sorular sorar, onlarla ilgili her şeyi öğrenmek istermiş. Diğeri ise bir yandan tıraş eder, bir yandan şarkı söylermiş. Mahallede herkes Şarkı Söyleyen Berber’e tıraş olmaya gidermiş. Meraklı Berber bunun nedenini merak etmiş: “Çocuklar neden bana gelmiyor, neden benim müşterilerim daha az?” Şarkı Söyleyen Berber’in bir sırrı olduğunu düşündüğünden, bunu öğrenmek için başlamış onun dükkânını gözetlemeye. Bu da yetmemiş, gidip tıraş olmaya karar vermiş. Eee, bu işin ucunda bıyıkla saçları kaybetmek de var. Siz buldunuz mu Şarkı Söyleyen Berber’in başarısının sırrı nedir? Az ipucu verdik, sırrı bulamayın da kitabı okuyun diye. Güzel resimleriyle hoşça zaman geçireceğiniz bir kitap. Kelebek Kız / Görkem Yeltan / Resimleyen: Mustafa Delioğlu / Kırmızı Kedi / 2014 / 32 s. / 5+ Hiç duymadığı halde flüt çalan çoban, günün birinde bir ses duyar. Yoksa da aklı ona oyun mu oynar? Minicik kelebek uçar, çobanın omzuna konar; ondan yardım umar. Yalnızca Kelebekler Ülkesi’ne değil, sevgi evrenine de yolculuk başlar. Görkem Yeltan yazar, Mustafa Delioğlu resimler… Ortaya güpgüzel bir kitap çıkar. Kelebekle çoban muradına erer, okurlar kerevete çıkar. Çocukluğumun Çalınmış Uykuları / Sona Bilgin / Kanguru Yayınları / 2014 / 80 s. / 15+ On altı yaşına değin yaylalarda yaşayan Sona Bilgin, çiçeklerin dilini çok iyi biliyor; bu dili gençlerle de paylaşıyor. Kitaptaki anıöyküler çocukluğun hamuru ile yoğrulmuş, sevginin kovuğunda saklanan, umuda el sallayan öyküler. Çocukluğun bahçesinde seksek oynayan, çat diye sakız patlatan, ara sıra ruhunu deliliğe kaptıran birinin kaleminden dökülen bu anıöykülerin pek çoğunda mizah damarını yakalayacaksınız. Yerel sözcüklerle beslenen, Türkçenin derin sularında keyifle salınan akıcı anlatım dikkatinizi çekecek. Gençleri öykü türüne davet eden bu öyküler nice rengi, sesi, kokuyu barındırıyor. Sona Bilgin, dalgalara inat yelken açmaya çağırıyor okurunu, iyi yolculuklar. Suya Yolculuk / Ece Apaydın / Resimleyen: Sedat Serdar Erdoğan / Mühür Çocuk / 2014 / 62 s. / 10+ Bora, hayatında hiç orman görmemiştir. Ulu gölgeleriyle insanları selamlayan ağaçları, kuşları, ırmakları dedesinin anlattığı masallardan bilir. 2056’da yeryüzünde büyük bir su sıkıntısı yaşanmaktadır. Yalnızca sirkte yaşayan hayvanlar vardır, doğadakiler susuzluk nedeniyle yok olmuşlardır. Yaşama tutunabilen insanlar da birbirlerine sahip çıkıp yaşamaya çalışırlar. Çocuklar, su kaynağını gösteren bir pusulanın peşine düşerek maceraya yelken açarlar. Sonrasını kitapta okuyacaksınız, iyi eğlenceler. n S A Y F A 2 2 n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com 1 0 N İ S A N 2 0 1 4 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1260
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle