02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Richard Branson’dan “Kapitalizm 24902” Modifiye bir ideoloji Yaşamlarımıza daha fazla anlam katarken aynı zamanda gurur verici işlere imza atmamız mümkün mü? Richard Branson, “Kapitalizm 24902”de, yeni bir vizyon geliştirmek ve bugün artık her an bir yenisiyle karşılaştığımız büyük fikirlerle atılım yapmak isteyen yeni nesil girişimcilere heyecan verici gerçeklerden bahsediyor. r Tunca ÜÇER ichard Branson “farklı” bir iş insanı, her anlamda. Dört yüzün üzerinde şirketi barındıran Virgin Grup’un başında olmasının yanı sıra ona iş dünyası ile doğrudan ya da dolaylı ilgisi olabilecek her alanda ve hatta tamamen alakasız bir yerde rastlayabilirsiniz; çoğu zaman muzip ve hınzır ama her zaman, kabul edelim, yaratıcı. Kendisi ile ilgili gerçek hikâyeleri ve söylentileri internetten kolaylıkla bulabilirsiniz, benim okumalarımın sonunda Branson için tanımım “hesaplı cüretin insanı” oldu. Bu cüretin bir neticesi olarak ortaya çıkmış Kapitalizm 24902. Tekrarlamaya gerek var mı bilmiyorum ama artık kapitalizm kapitalistler için dahi sorunlu bir sistem. Kendine özgü üretim ve tüketim dengesinde üretirken tükettikleri öyle bir noktaya geldi ki insanlar artık yaşayamaz ve dolayısıyla tüketemez oldu. Hal böyle olunca kapitalizmin sonuçları herkese dokundu çevre felaketleri, küresel krizler, işsizlik, açlık... Hayırseverlik ile etiketlenebilecek bütün o dramatik sahneleri düşünün. Peki ne yapmalıyız? Branson’a göre iş yapma biçimimizi değiştirmeliyiz; yalnızca finansal kârı tek itici güç olarak kabul eden iş yapma modelimiz bugünkü durumun ana sorumlusu ve dünyada karşılaştığımız zorluklarla başedebilmemiz için yaklaşım tarzlarımızı altüst etmeli, onlara yepyeni, girişimci bir şekilde yeniden yaklaşmalı ve tüm bu sorunlarla birlikte mücadele etmeliyiz. Dünyayı değiştirmek ve iyileştirmek için herkesin bir çaba göstermesi lâzım ve bu, dünyanın, insanların olduğu kadar şirketlerin de yararına, herkesin bunu fark etmesi lazım. Kısaca aslında, gezegenimizi mahveden tam da sahip olduğumuz bu “alışıldık yani rutin iş anlayışı.” Gençliğinde içerisinde Tarık Ali’nin de bulunduğu protesto yürüyüşlerine katılan, iş yaparken hep farklı olmaya çalışan, sorunlara başka açılardan yaklaşan Branson cüret etme cesaretini gösteriyor; sesini yükseltiyor ama hep bir ölçülülükle. Branson iş dünyasına inanıyor çünkü şirketlerin de artık yararlı bir güç olabileceklerini düşünüyor. ‘Artık’ı vurgulamak istedim çünkü kitapta sıralanan örneklerin ortak bir noktası var; tüm bu dünyayı iyileştirme çabaları şirketlere fayda sağlıyor, bu fayda da tabii ki doğrudan kâr ya da dolaylı olarak marka değerinin artması, isminin dolaşması vs. gibi etkilerle uzun vadede gene kâr. Sermaye etrafında dönen dünyanın gündeminin değiştiğine inanmak istiyoruz ama değişiyor mu dersiniz? Branson katıldığı bir toplantıda İngiltere Kraliçesi ile ABD Başkanı Obama’nın sohbetine şahit oluyor ve şöyle soruyor: “Ne konuşuyorlardı dersiniz?” Düşen yaşam standartlarının üzerine gitmenin ve kriz sonrası ekonomileri yeniden inşa etmenin en iyi yollarının yanında Afganistan, Pakistan, Libya’daki dış politika sorunlarını ve iklim değişikliğini tartışıyorlarmış. Konuşulanlar için içimizden bir önem sırası yapalım, sizce bu konuları hangi değerlere göre sıralayıp hangi bağlamda üzerlerinde durdular dersiniz? BİR ALINTI Dünya tarihinde ateşkes ile ticaretin bir göbek bağı var. Branson da bunun altını çiziyor: Dünya barışı arayışı tutkuyla bağlı olduğum bir şey çünkü bir ülkede şiddetli çatışmalar varken işletmeler büyüyemez, insanlar sağlıklı bir şekilde yetişemez. Kapitalizm 24902’nin çerçevesi hakkında bir önceki cümle epey fikir verebileceği gibi vizyonu için de kitaptan şu alıntıya bakabiliriz: “Innocent, CocaCola’nın itibarını ve kaynaklarını arkasına alarak daha fazla ülkeden daha fazla kişiye daha sağlıklı yiyecek ve içecekler satarsa çok daha yararlı olacağını hissediyordu. Barışın büyümeyle paralel olarak algılandığı, sağlıklı yiyecek ve içecekler üretebilmek için CocaCola ile işbirliği yapacağınız yeni bir paradigma...” Branson sorunu çok iyi tespit ediyor; açgözlülüğümüz, sürekli tüketme arzumuz, yalnızca kârı hedefleyen iş yapma biçimimiz dünyamızı artık yaşanmaz bir hale getirdi, sistem dahi kendini sürdürememe tehdidi ile karşı karşıya. Dünyamız, kaynaklarımız tükeniyor. Bu şekilde devam edemeyiz. Öyle ise benim önerim dünyamızı bir otoban gibi düşünelim; dümdüz bir asfalt, aydınlatmalar, muntazam şeritler... Fakat bulunduğumuz durumdan, noktadan hiçbirimiz memnun değiliz, giderek de kötüleşiyor, başka bir noktaya ulaşmamız lazım hem de bir an önce, en az hasarla. İçinde bulunduğumuz aracı da seçme özgürlüğümüz var. Şu an epey eskimiş ve tekleyen bir Şahin’in içindeyiz; kapitalizm, Branson bize yeni bir otomobil sunuyor, modifiye edilmiş Doğan görünümlü bir Şahin ve belki de bir Doğan, bakış açımıza göre değişir; Kapitalizm 24902. Oysa orada üçüncü bir seçenek var; daha çok emek ve özveri istiyor, pırıl pırıl, çok az kullanılmış ama hakkı verilememiş, her an fırlamaya hazır güçlü bir otomobil... Onun ismi ise kitapta geçmiyor ama her şeyi de hınzır yazarımızdan beklemeyelim, onu da biz düşleyelim. n Kapitalizm 24902/ Richard Branson/ Çeviren: Asiye Hekimoğlu Gül/ Optimist Kitap/ 296 s. 1260 1 0 N İ S A N 2 0 1 4 n S A Y F A 1 9 R C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle