18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLA R A George Orwell’den ‘Kitaplar ve Sigaralar’ “Kırk7” Ertuğrul Özkök’ün kışkırtıcı yeni kitabı. “1960lı yıllardı. Allah kadını, BrigitteBardot’nun bedeninde yaratmıştı. Yaratılan kadın 20’li yaşlarındaydı. Aradan 50 yıl geçti. Ve kadın yeniden yaratıldı. Bu defa 40’lı yaşlarındaydı. Yirmi birinci yüzyılın ilk büyük keşfi 40 yaş kadını oldu. Ama keşfedilen şey, bir kadının hayatındaki en önemli 10 yıl değildi. Otuzlu yıllarla başlayıp, 50li yılların sonuna kadar devam eden 30 yıllık bir süreydi keşfedilen ve bu kadını, kadın yarattı. Birincisi naifti. Farkında değildi. Erkeğe amadeydi. İkincisi bilinçli. Farkında ve erkek ona amade. Bu yüzyıl bir baştan çıkarma ve çıkarılma yüzyılı. Şımartma ve şımartılma yüzyılı. Baştan çıkarmaya ve çıkarılmaya ihtiyacımız var. Kendimizi keşfetmek, sınırlarımızın farkına varmak... Ve yaşamak. Üzerine gitmekten sakınmayan, adını koymaktan korkmayan, günah işlemekten çekinmeyen kışkırtıcı bir kitap... Yargılama ve suçluluk duygusuna savaş açmış bir kitap!” elimizdeki. Özkök’le kitabını konuştuk. Remzi Ünal... Yaratıcısı, polisiye edebiyatın usta isimlerinden Celil Oker’in deyişiyle “şu Hava Kuvvetleri’nden müstafi, THY’den kovulma, sekizinci sınıf çartır şirketlerinde bile tutunamayan, özel dedektif. Yeni bir düğümü çözüyor şimdilerde. Karşısında sıradan bir kayıp vakasını planlı bir cinayet davasına dönüştüren alışılmadık bir manzara var. Kalbinden tek kurşunla vurularak öldürülmüş genç bir adamın cesedi. Gördüğü bu manzaradan daha da şaşırtıcı olan şey ise maktulün kimliği... Celil Oker'le yeni romanı "Ateş Etme İstanbul" üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Her İki yazarımızla söyleşiyi de Gamze Akdemir hazırladı. Bol kitaplı günler... Orwell yine bildiğiniz gibi Kitaplar ve Sigaralar, George Orwell’in deneme ve makalelerinden bir seçki. Yazar, metinlerde bazen döneminin edebiyat ve eleştiri ortamına, bazen kendi çocukluk günlerine bazen de hep işlediği totalitarizme dalıyor. r Ali BULUNMAZ eorge Orwell, 1950’de Londra’da öldüğünde geriye her gün daha anlamlı hale gelen Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’le dokuz kitap ve bir dolu makale bırakmıştı. 1930’ların ortalarından 1940’ların sonuna dek yazdığı sayısız makaleden bir seçki olan Kitaplar ve Sigaralar Türkçeye kazandırıldı. Orwell sadece bir yazar ya da romancı değil, o aynı zamanda bir eleştirmen ve kitabın kokusunu bilen bir sahaftı da. Kendisi gibi eleştiriye bulaşmış pek çok kişiyi de kıyasıya eleştirdiği, çelişkilere nasıl düştüklerini anlattığı makaleleri, bir yandan da içinde bulunduğu edebiyat dünyasına dair sıkı gözlemler barındırıyor. Tabii ki Orwell’in bu gözlem ve aktarımlarının temelini güçlü bir ahlak anlayışı oluşturuyor. “ÖRGÜTLÜ YALAN SÖYLEME” Kitaplar ve Sigaralar’ın bir başka önemli özelliği Orwell’in yaşadığı dönemin politik ortamını yazar, okur ve eleştirmen üçlüsünü işe katarak vermesi. Dolayısıyla Orwell bir kez daha olaylara çok yönlü bakışını bize gösteriyor. Orwell’in makale ve denemelerinin bir bölümünden kitap tutkunu ve okuma neşesine sahip olduğunu anlıyoruz. Özellikle sahaflık yaptığı yıllarda kitaplar ve okurları epey inceliyor. Hatta bu inceleme istatistik çıkaracak kadar ileri bir aşamaya gidiyor: Kim hangi yazarı okur? Bir kitap G çıda hangi yazarın eseri daha çok satar? Sahafların paranoyak okur ve siparişçileri nasıl davranır?.. İş soru sormaya gelince Orwell kendisi için de bir tane patlatıyor: “Meslekten kitapçı olmak ister miydim? Her şeyi hesaba katarsak işverenimin bana karşı nezaketine ve dükkânda geçirdiğim kimi güzel günlere rağmen cevabım hayır.” Çünkü kitap ticaretinin kitap sevgisini kaybettirmeye başladığını fark eder. Eleştiriyse hem kendini hem ticareti hem de eleştirmeni eleştiri; buyrun, bir nakliyat daha: “Eleştirmen ne kadar bıkkın olursa olsun, mesleki açıdan kitaplarla ilgilidir ve her yıl çıkan binlercesinin arasında muhtemelen elli ya da yüz kitap hakkında zevkle yazabilir. Eğer mesleğinin erbabıysa bu kitapların on ya da belki yirmisini bulabilir, ancak daha büyük olasılıkla iki ya da üçünü bulabilecektir. İşinin geri kalanı, eleştirir ya da yererken ne kadar dürüst olursa olsun özünde palavradır. Ölümsüz ruhunu giderken aşağıya döker, her defasında yarım pint.” Orwell eleştirmenleri eleştirirken palazlanan totalitarizmin entelektüel özgürlüğü kıskaca aldığını da göz ardı etmez. Tekelleşmenin ve baskının, dürüstlüğünü korumaya uğraşanların tepesine bindiğini söyler. Marifetmiş gibi sözünü sakınanların dünyasında sakınmayanların derdest edilmeye çalışıldığı bir ortamdan; “totaliter devletlerin yarattığı örgütlü yalan söyleme durumu”ndan bahseder. DAYATMALARA KARŞI Yazarın, kimi makalelerinde kendi yaşamından parçalara yer verişine rastlıyoruz. Örneğin ilk gençlik yıllarında okulda yemek sonrası “müdüre rapor ver” emri, Orwell’i çok etkiliyor ve hep bahsettiği baskıya geçmişten selam çakıyor. Söyleneni kabul eden ve çevresindeki yetişkinlerin bilgisi ve iktidarına inananlara (ya da inanılması gerektiğine) ve dayatmalara şüpheyle bakan bir Orwell duruyor karşıGeorge Orwell mızda: “İlk gençliğim boyunca işe yaramazın teki olduğuma, zamanımı boşa harcadığıma, yeteneklerimi mahvettiğime ve inanılmaz derecede budalaca, habis ve nankör davrandığıma içten içe inanıyordum. Yerçekimi kanunu gibi mutlak, ancak uymanın mümkün olmadığı kurallar içinde yaşadığımdan tüm bunlar bana kaçınılmaz gibi geliyordu (…) Hayatıma hükmeden normlara göre işe yaramazın tekiydim ve bunun değişme ihtimali yoktu. Ancak her türden erdem gizemli bir şekilde birbiriyle bağlantılıymış ve hemen hemen aynı insanlara aitmiş gibi duruyordu. Önemli olan yalnızca para değildi, aynı zamanda güç, güzellik, cazibe, atletiklik ve ‘cesaret’ ya da ‘karakter’ adı verilen ve asla kendi iradenizi başkalarına dayatabilmeniz anlamına gelen şey de vardı. Bu niteliklerden hiçbirine sahip değildim.” Orwell’in anılarını anlattığı uzun metin, en gerçek yaşamın çocukluk hali olduğunu vurguluyor. Otuzu devirmiş biri, çocuğun gözünde “yaşamak için nedeni bulunmayan ve neşesiz; herhangi bir şeyle dalga geçmeye mecali kalmamış grotesk bir figürdür. Yazarın dört yanı züppelikle sarılmış okul günlerinden çıkardığı bu. Seçkide yer alan makale ve denemelerden de görülüyor ki Orwell, hangi konuya el atarsa atsın o güçlü gözlem gücünü ve tutarlılığını konuşturuyor. Anlayacağınız Orwell, bu yazılarında da bildiğiniz Orwell. n [email protected] Kitaplar ve Sigaralar/ George Orwell/ Çeviren: Levent Konca/ Sel Yayıncılık/ 120 s. TURHAN GÜNAY [email protected] Twitter Hesabı: www.twitter.com/CumKitap yet.com.tr İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız t Yayın Yönetmeni: Turhan Günay t Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1225 8 A Ğ U S T O S 2013 n S A Y F A 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle