18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aydın Şimşek’ten bu kez ‘Bahçeler Dili’ Bahçeler Dili bağlamında Aydın Şimşek şiiri Aydın Şimşek “Bahçeler Dili”nde yaşamöyküsel anlardan hareket etmekle birlikte, metinleri salt kendine dair olmaya bırakmıyor. r Ahmet TELLİ ydın Şimşek’in sekizinci şiir kitabı Bahçeler Dili, yayımlandı. Son dört kitabını belli bir izlek odağında oluşturdu şair; “susmalar”, “sesler”, “adalar”dan sonra bu kez “bahçeler” izleğinde yoğunlaşıyor. Aydın Şimşek’in bundan önceki üç izleği için söylediklerimizi “bahçeler”e dair de yineleyebiliriz. Demek ki şair düşünce yahut sanat alanının büyük yapıtlarının izlekleri olan alanları bir kez de kendisi denemek istiyor. Bunda bir sakınca yok ama, “metinlerarasıcılık”ı bilmek ve bunu yapıntı olarak kurgulayabilmek yoğun emekle mümkündür. Bu bakımdan Aydın Şimşek’in şiirlerine izleklerin bütünselliğiyle değil, şairin oluşturmaya çalıştığı patikayı izleyerek yaklaşabiliriz. Ancak böyle olursa şiirlerin “dili”nin bize fısıldadığını duyabiliriz sanıyorum. Nitekim Aydın Şimşek, yaşamöyküsünü bahçe çitiyle sınırlandırdığında hangi renkleri, Aydın Şimşek A kokuları duyup, hangi dostlukları, arkadaşlıkları yaşadığının dökümünü yapar gibidir. “Bir tek bahçede nefes alıyorum/ ağzımda nicedir unutulmuş gül kurusu” (s.58) dizelerinden çıkarsayabileceğimiz gibi bahçe, şairin kendisine oluşturduğu bir düştür aynı zamanda. Bu düş içinde çocuklar, arkadaşlar, anılar, anneler birer birer geçer gözlerinin önünden. Kitabın bölümleri, biraz da şairin kendi yaşamından hareketle çevresi ve dünya ile ilişkileriyle anımsamakarşılaşmayüzleşme üzerine kurulmuş gibi Denebilir ki şair, şiirlere özne olarak sızmaktan da kaçınmıyor. Birçok şiirinde geçen anne, baba, kız çocuğu, sevgililer, şairin yaşamından şiirlere aktarılır. Şair, yazdıklarında büsbütün özne olmaktan kaçınabilir mi? Tartışmalı bir konu bu. Elbette “şiirin öznesi şairdir” yargısı ne kadar yanlışsa; şairin, şiirin öznesi C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I olmaktan büsbütün sıyrılması da bir o kadar ihtimal dışıdır. Ama şairin şiirsel deneyimleri ve düşünsel birikimi, şiiri yaşamöyküsel anlatı olmaktan kurtararak, şiirini, insanlık durumu olarak algılamamızı da sağlayabilir. Aydın Şimşek, bu olgunun ayrımında olan bir şairdir. Öyleyken “inceldikçe incelen Nazegül hanım”(s. 76) annesidir; Ilgıt (s. 43) tevriye yoluyla da olsa kızıdır. Diyesim şu: Şair, Bahçeler Dili’nde yaşamöyküsel anlardan hareket etmekle birlikte, metinleri salt kendine dair olmaya bırakmıyor. Bunu sağlayansa, özellikle son on yıldaki yazınsal deneyimleri ve düşünsel birikimidir. Şöyle diyor bir yerde: “Bahçe benimkisi, öyle bir derleme işte/ siz de bahçemde bir mor menekşe” (s. 57). Şimşek, göze aldığı ve emek verdiği kendisini yetiştirme uğraşısına saygı duymamak mümkün değil. Nitekim, araştırmainceleme alanındaki emeklerini ortaya koyduğu Yaratıcı Yazarlık ve Deneysel Düşünme, Sanat ve İktidar, Estetik ve Mücadele Estetiği gibi yapıtları, onun bu alandaki azmini gösterir. Şu var: Dönemsel olarak entelektüel alanı meşgul eden kimi konularda bilgi edinirken alanın geçmişten bugüne biriktirdiği metinleri yorum gücü edinmeden okumak, bilgi yığışımına dönüştürebilir kişisel birikimi. Son dönem genç eleştirmenlerde böylesi bir tutum gözleniyor. Sözgelimi, “metinlerarası” konusunda bir kafa karışıklığı görülüyor. Bu konuda metinler oluşturup önemli kitaplar yayımladı Kubilay Aktulum. Alanının önemli kaynakları oldu yayımladığı kitaplar. Üstelik bu yazarın yayımcısı oldu Aydın Şimşek. Belli ki Şimşek, metinlerarasıcılık konusunda bir bilgi birikimi de sağladı. Bahçeler Dili kitabında bu bağlamda örnekler görüyoruz. Ama benim anlayamadığım şu oldu: Kitabın 26. sayfasındaki altı dizenin 50. sayfaya olduğu gibi aktarmakla metinlerarasıcılığın nasıl bir ilişkisi olabilir? Bağlam veya sıkı örüntü buna uygun mu diye düşünüyorum. Yine “uzun atlar geçti yağmur altından”(s. 21) ile Ali Püsküllüoğlu’nun “Uzun Atlar Denizi”, yahut “…uzadıkça uzayan bacakları”(s. 13) ile Cemal Süreya’nın “tarifsiz uzuyor bacakların”ı okurun metinlerarası olarak mı düşünmesi gerekiyor ve böyle düşünülürse ne sağlanmış olacaktır, içinden çıkamadığım bir şey oldu benim için. Sonuç olarak, Aydın Şimşek, Bahçeler Dili ile tematik yapıtlarına bir tane daha eklerken, şiirini de deneyselliğe daha çok yaklaştırıyor diyebiliriz. n Bahçeler Dili/ Aydın Şimşek/ Kanguru Yayınları/ 80 s. 1225 8 A Ğ U S T O S 2 0 1 3 n S A Y F A 1 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle