Katalog

Hakan Tartan'la şiir, sanat ve kültür üzerine 'Sanat yapmak bir hobi değildir’ r Pelin SARRAF İzmir Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, 1961 doğumlu. Tevfik Fikret Lisesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu. Çeşitli gazetelerde muhabirlik, yöneticilik ve yazarlık görevlerinde bulunan Tartan’ın dördü şiir olmak üzere on kitabı yayımlandı, 2 oyunu Devlet Tiyatroları’nda sahnelendi. Tartan, 1992’de yeniden açılan CHP’nin İzmir’de kurucularından oldu ve yönetimde yer aldı. ‘İşçiye checkup’ uygulamasına, İzmir’in eğitim, sağlık, ulaştırma alanında altyapısının güçlendirilmesine, okullara bilgisayar ağı oluşturulmasına, kültür ve etkinlik merkezleri açılmasına, Sosyal Güvenlik Reformu’nun hazırlanmasına ve SSK hastanelerinin güçlendirilmesine, sağlık sisteminin geniş halk kesimlerine hızlı ve etkin götürülmesine, Bulgaristan’la yapılan karşılıklı sosyal güvenlik anlaşmalarına katkı sağladı. Çeşitli üniversitelerde ders veren Yrd. Doç. Dr. Hakan Tartan, Halkevleri anlayışı ile hizmet veren TÜLOV Vakfı’nın da Kurucu Başkanı. 1995 ve 1999 yıllarında iki kez İzmir’i milletvekili olarak temsil eden, daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak görev alan ve geçen günlerde yapılan bir kamuoyu yoklamasında en başarılı metropol ilçe belediye başkanı seçilen Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan ile sanat ve edebiyat üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. S A Y F A 1 0 n 1 1 iir yazmaya ne zaman ve nasıl başladınız, şiirle‘İYİ ŞİİR’İN YERİ rinizde hangi temalara Klasik şiiri bilmeden, modern edebiağırlık veriyorsunuz? En yatı ve şiiri anlamamız ve yorumlamamız son okuduğunuz şiir kitabı hangizordur. Bizim Divan Şiir geleneğimizden siydi? gelen çok güçlü bir damarımız, Halk Sanatçı, tiyatrocu bir anne ve Şiiri geleneğimizden gelen bir başka babayla büyüdüm. Bu da doğal güçlü damarımız daha vardır. Bu senteolarak; Türkiye’nin çok değerli zin üstünde biçimlenen Cumhuriyet’in ve önemli sanatçı ve edebiyatçılarıyla, erken dönem şiiri ve 50’li yıllardan onların eserleriyle erken yaşta tanışma sonraki güçlü şiirimiz, çok önemli bir olanağı yarattı. Çocukluğumun ilgi ve değerler bileşimidir. Türk şiiri çok hayranlığı, çocukluğumda ve ilk gençlik önemli bir yerdedir. Belki şiirin çeviri yıllarımda şiir başta olmak üzere, okudilinin olanaklarından yararlanamadığı mak, şiir yazmak, oyun drama yazmak için, az anlaşılmış ya da fazla tanınamailişkisine beni taşıdı. Şiirlerimde insan mıştır. Nâzım Hikmet Ran, Edip Cansevgisi, barış, kardeşlik, bir arada yaşasever, Cemal Süreya, Can Yücel, Melih mak, paylaşmak, adalet ve vicdan ilişCevdet Anday ve Gülten Akın… daha kilerini ele almak; kendiliğinden oluşan nice değerli şairlerimiz, dünyaya çok şey bir şey… Karakterim ve önceliklerim, anlatır. Mümkün olduğunca klasikleri değerlerim ve aldığım kültür bu alanda tekrar okumaya, yenileri takip etmeye yürümemi sağladı. Yani böyle yazayım ve yaşayanları unutmamaya çalışarak; da, şöyle yazmayayım diye bir “akıl” yüTürkiye’nin şiirle ilgili en önemli etkinrütme değil; kavrayış bilincinin kendililiklerine , çalışma arkadaşlarımla birlikte ğinden bir farkındalık ilişkisi denilebilir. imza atarak vefa borcumuza sahip çıkıFransız şiirlerinden; Rimbaud, Mallaryoruz. İyi şiirin ölçütünü zaman ve kalan me, Verlaine, Beuadlaire başta olmak belirlemiştir zaten. Popüler kültürün, üzere, modern Fransız şiirini de tekrar hızın ve hazzın ve tüketim ilişkilerinin okuyorum. çok dışında bir yerdedir “iyi şiir”. Yoğun iş temponuzda, hem şiir hem Gazetecilik yapmak de kitap yazmaya vakit şairliğinizi ve yazarlığınızı ayırabilmenizin sırları ne yönde etkiledi? nelerdir? Çok olumlu yönde Yaşamın bir bütün etkiledi. Hayatı arka olduğunu düşünenlerbahçeleriyle, arka balkondenim. Sanat yapmak larıyla birlikte görme ve bir hobi değil; ilgi, bilgi tanıma olanağı buldum ve emek isteyen ciddi çokça. Sadece vitrinler bir süreçtir. Sadece ve çiçekli ön balkonlar şu ana ait bir yaratı değil; arka hayatlar ve değil; geçmişin köklü bunların etkileşim ilişkilebilgi ve eğitimini de rine, sonuçlarına tanıklık içerir. Sanat disiplinettim. Yüzlerce değerli lerinin birbirini, bu diplomat, devlet yöneticiderin buluşmaların da si, seçilmiş insan tanıdım. politikayı ve yönetsel Bunların içinde iyi ya da ilişkileri etkilediğini kötü beni şaşırtan ve tekdüşünüyorum. Bunu rar büyüten deneyimlerim kavramış bir yönetici, oldu. Gazeteciler, birçok politikacı ya da devlet konuda bilgiye ve habere insanı; hangi görevi önce ulaşan kişilerdir. Bu yapıyorsa, daha başarılı bir avantajdır birçok duve etkili, daha adaletli, rumda. Değerlendirmesises getiren güçlü ve ni bilenler için, büyük bir değerli işler yapacaktır kazanım ve zenginliktir diye düşünürüm. Şiir gazetecilik. ve yöneticilik benim Şiirde sansür hakkınzenginliğimdir. Bedaki görüşleriniz nelerdir? nim bilgim dışında Şiirde sansür olabilir “Türkiye’nin şair tek mi? Şiir zaten tüm sansür, Belediye Başkanı” diye baskı, şiddet, sömürü, bir gün kürsüye çağHakan Tartan, yaşamın bir bütün olduğunu düşünenlerden. Sanat savaş ve sevgisizliğe karşı rıldığımda; yaşadığım yapmanın da bir hobi değil; ilgi, bilgi bir itirazdır aynı zamansevinci ve heyecanı ve emek isteyen ciddi bir süreç olduğuna dikkati çekiyor. da. Adaletsizliklere ve anlatamam… Bunun 2 0 1 3 Ş hakkını vermeye çalışıyorum. İzlediğiniz şair ve yazarlar kimler ve sizce iyi bir şiirin ölçütü ne olmalıdır? yüzsüzlüklere başkaldırıdır! Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders kitaplarındaki Yunus Emre’nin Melih Cevdet Anday’ın ve Edip Cansever’in şiirlerindeki bazı dizeleri atarsanız; şairleri yaşamasa bile, şiirler ve şiirseverler bunun hesabını sorar. Korkunun ecele faydası yoktur. Yazılmış bir edebi –estetik dizeyi siz hangi akıl ve yargıyla, sansürleyebilirsiniz? Hiç koymazsınız, daha temiz bir yaklaşım olur. Şiir, sansüre tümüyle karşıdır… Sanatçı kimliğinizin siyasi hayatınıza ne tür katkılar sağladığını düşünüyorsunuz? Yöneticilerin sanatla iç içe olması bir ülke için önemli bir artıdır diyebilir miyiz? Bu sorunuzun yanıtını, yukarıda vermiş sayılırım. Ek olarak şunu söyleyebilirim. Son üç yıldır Türkiye’de, bağımsız kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptığı bir çalışmaya göre; kültür, sanat ve sosyal projelerde en başarılı Belediye Başkanı seçilmemizin gerekçeleri, aslında her şeyi biraz anlatmıyor mu? Sanatçı kimliğim ve kavrayış bilincim olmasaydı, bu yolda sadece politikacı olarak ne kadar başarılı olabilirdim sizce de? Sadece ortadaki sunulanı değil, bilinmeyeni ve görülmeyeni de fark edebilmek ve bunu bilince, işe ve üretime dönüştürmek hünerse eğer; bunu sanata ve sanatçı kavrayışa borçlu olduğumu da, ben çok açıkça ve gururla belirtebilirim. YEREL YÖNETİM VE SANAT... Ülke genelinde yerel yönetimlerin sanata yeteri kadar ağırlık verdiğini düşünüyor musunuz? Bunun bir önderlik bilinci ve tercihi olduğunu düşünüyorum. Değilse, hangi partiden belediye başkanı olursanız olun; tüm halka eksiksiz altyapı çalışmalarını yapmak ve hizmet vermek zorundasınız. Bunun partisi olmaz. Bunun dışında yaptığınız toplumsal projeler, kent ve ülke kültürüne katkı, kültürler ve ülkeler arası dayanışma ve zenginleşme ilişkilerine hizmet edecek farklı işler yapabilmeniz önemlidir. Biz Konak Belediyesi olarak, bunu ilk göreve geldiğimiz andan bu yana gerçekleştirmeyi hedeflemiş ve yapan bir kurum olmanın sevincini taşıyoruz. Tüm çalışma arkadaşlarımla birlikte, birçok ilke imza atmaktan da gerçekten onur duyuyoruz. Mask Müzesi, Oyun ve Oyuncak Müzesi, Neşe ve Karikatür Müzesi… Yakında açacağımız Kadın Müzesi, Demokrasi ve Radyo Müzeleri bunun örneklerindendir. Yaptığımız ulusal ve uluslararası kültür sanat festivalleri ve şenlikler de öyle. Umarım Türkiye’deki tüm belediyeler, bu sorumluluk bilinciyle ve uygulamalarıyla bize kardeş ve yoldaş düşerler… İzmirlinin sanata yaklaşımını nasıl buluyorsunuz? İzmir’deki tüm hemşehrilerimizi de sanata çok ilgili ve yakın buluyorum. Biz merkezde olduğumuz için sadece kendi sınırlarımız içinden değil tüm bölgeden katılan, paylaşan sanatseverlerle bir arada oluyoruz. Yaptığımız tüm sanatsal kültürel etkinlikler; sadece Konak’ta yaşayanların değil; tüm İzmirlilerin ve Ege bölgesinin hizmetine sunulmuş etkinliklerdir. Bunun karşılıklarını; vatandaşlarımızın duygu, düşünce ve eleştirilerini alarak yaşamaktan da sevinçliyiz. Olanaklarımız arttıkça, bu dayanışma ve çalışma alanlarımızı da genişleteceğiz birlikte. n K İ T A P S A Y I 1221 T E M M U Z C U M H U R İ Y E T