23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ş N iir Atlası CEVAT ÇAPAN Clarie GOLL Şiirler / Çeviren: Yüksel PAZARKAYA ‘Terk edilmiş oturuyorum zamanın bekleme odasında...’ (1891 Nürnberg – 1977 Paris) ürnberg’de Yahudi tüccar bir babanın kızı olarak doğdu. İlk evliliğinde (1911) Leipzig’de yaşadı. İlk eşi Heinrich Studer’den ayrıldıktan sonra, İsviçre’de savaş karşıtı sanatçı bir çevrede yaşarken, Münih’te Rilke’yi ziyaret ederek bir süre Rilke’nin sevgilisi oldu (Rilke ona Liane adını taktı.) 1917 yılında Ivan Goll ile tanışıp, 1921 yılında onunla ikinci evliliğini yaptı. Çift 19191939 yıllarında Paris’te, Nazi işgali üzerine daha sonra New York’ta ve 1947 yılından itibaren tekrar Paris’te yaşadı. Paris’te sürrealist sanatçılarla yakın dosttular. Chagall, birçok kez Goll’lerin portrelerini çizdi. Claire Goll, sürrealist yönelimli bir şair ve romancı. Kendisiyle 1967 yılında Marbach ve Stuttgart’ta tanışıp, ölümüne kadar süren bir dostluk kurduk. (Y.P.) GECE MÜZİĞİ Gece sen beni uyur düşünür Ve neredeyse duyulmaz Chopin çalarken Düşer açık gözüme Henüz keşfedilmemiş yıldızların ışığı. Tınılarının uyuşturucusuyla baygın Kloroformlarından mahmur Uçarım senin kanatlarınla uzağa, Dilenci ve azizle kardeş. Sen beni değiştiren Tanrı’sın Mitoloji kişileri gibi: Altın yağmuru Danae’nin kucağında Bir şey değildi müziğin tohumundan başka. YUVAYA DÖNÜŞ İki bin yıldır bekliyoruz Kıl gecelikle Ulis’in dönüşünü Kalipso ve Kirke – Serüvenlerinin bahanesi – Hâlâ klasik kulplar Penelope dün Penelope bugün Bekliyoruz saçta kül: Söylenceye göre havlamalı şimdi Argos Efendisini dilencide tanıyan köpek. Ne yapmalı, Argosumuz yok bizim Ve belki raydan çıkar senin trenin? Şaşkın bakıyorum şöminedeki resmine Sihirli aynada çarpık Bir içbükey, bir dışbükey. Pencere titriyor elimde Korkudan patlamak ister gibi: Belki getirirsin garip kadını Altın gözlerinin içinde? Neyse ne! Sermayemi Güllere yatırdım. Defolun, azgın talipler! Bana ne Kapilso’dan, Kirke’den! Geri geleceksin sen! ON BİN TAN KIZILI CLAIRE’DEN IVAN’A Bütün tatlısular sana akar: Diz çöker önünde bulutlar Yeryüzünde seni arar akarsular Parmak uçlarına basar fıskıyeler Daha iyi görmek için seni Kuyular fısıldar senin şarkılarını her dilde Havuzlar yeni balıklar yaratır seni beslemeye Göller kırık aynaları senin düşlerinin Bir kaynak fışkırıyor kalbimden: Trayanus sütunundan daha yükseğe. Naziksin Parmak izleri gibi Karda kuşların Üzgünsün Dağdaki karaçam gibi Savruk saçıyla Tatlısın Hurmaları gibi Kutsal kitaptaki palmiyelerin Yine de daha güçlüsün Bir siklondan bir boradan Tapınakların demir kapılarından Korkuyorum sen uyuyunca Gözlerinin ışıldaklarını söndürünce! Korkuyorum dünyanın batmasından Sen uyanmayınca Daha dün içtim senin avcundan ayı Bana gecenin rüzgârını verdin ufak dozlarda Ateşime karşı Ve şimdi bak tek başına yıldızlara yolcusun Terk edilmiş oturuyorum zamanın bekleme odasında Gözyaşı dolu bavulumla Kalbinin fotoğrafıyla senin Ve bir demet solgun gülümsemeyle Titriyorum bir yıldızlar felaketinden Hiç geri dönemeyeceksin diye! ? 9 MAYIS 2013 ? SAYFA 15 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1212
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle