Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
insan hayatlarına yön veren tutkuları, sessizliğin ardındaki uğultuyu, ötekine duyulan düşmanlığı bir lanet metaforuyla ortaya koyuyor. Zamanın Coğrafyası / Robert Levine / Çeviren: Öz gür Umut Hoşafçı / Maya Kitap / 288 s. Zamanın Coğrafyası’nda sosyal psikolog Robert Levine, gündelik eylemlerimizin sorgulamadan kabul ettiğimiz bir boyutu olan zaman algımızı keşfetmemizi istiyor. Kariyerini zaman ve yaşam hızı çalışmalarına adayan Levine, okuyucyu dünyanın etrafında çağlar boyu süren büyüleyici bir zaman turuna çıkarıyor. Yazarla beraber, üç saatlik gecikmelerin normal sayıldığı Brezilya’yı ve Batı’da hiçbir şekilde bilinmeyen bir uzun vade algısının bulunduğu Japonya’yı geziyoruz. Amerika’da farklı toplulukları ziyaret ederek nüfus büyüklüğünün yaşam hızını ve hatta yürüme hızını nasıl etkilediğini görüyoruz. Antik Yunan’a giderek ilkel saatleri ve güneş saatlerini inceleyip buradan da Sanayi Devrimi’nde ortaya çıkan saat zamanının başlangıcına gidiyoruz. Levine soruyor: Zamanımızı nasıl kullanıyoruz? Saatlerimiz tarafından mı yönetiliyoruz? Bu durumun şehirlerimize etkisi nedir? Peki ya bedenlerimize? Yazar, insan kurgusu olan zamanın, kültürleri tanımlamaya ve sınırlandırmaya başladığına inanıyor. Darwin ve Sonrası / Stephen Jay Gould / Çeviren: Ceyhan Temürcü / Say Yayınları / 350 s. Gould’u popüler bilim meraklılarının gözünde diğer pek çok bilim insanından daha önemli kılan şey yazarlık yeteneğinin yanı sıra uzmanlık alanı olan biyoloji ile ilgili sorunları dönemin kültürel ve sosyal sorunları ile ilişkilendirerek okurlarına sunması. Darwin ve Sonrası ise Gould’un ilk kitabı. Gould ABD’de çok satılmış bu kitabında okuyuculara evrim kuramını açıklayarak Charles Darwin’in düşüncesinin bilim dünyası ve toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini çarpıcı bir üslupla anlatıyor. Evimizin Duvarları / Erdal Atıcı / Kanguru Yayınları / 128 s. “Şimdi duvarları rutubet kokan bu evde, sizin anılarınzla yaşıyoruz. Sanki geri gelecekmişsiniz gibi yatağa giriyorum. Gecenin en sessiz anlarında bahçeden gelen sesleriniz yükselecekmiş gini geliyor bana... Sonra kandilin körelen ışığında masallar, hikayeler, yaşanmışlıklar anlatacakmışım gibi. Sonra gecenin sesini dinleyip, tüm yoksulluğumuza C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I karşın elimiz, kolumuz, aklımız yerinde olduğu için dua edecekmişiz gibi, uzak kentlerden, ülkelerden babanın Almanyanın söz edecekmişiz gibi geliyor bana...” Erdal Atıcı yeni öyküler toplamı Evimizin Dubarları ile okuyucu karşısında. Sahnede Ölüm / Pascal Mercier / Çeviren: İlknur Özdemir / Kırmızı Kedi Yayınları / 472 s. Lizbona Gece Treni’nin yazarı Pascal Mercier’de insan ilişkilerinin bilinmezliğine dair derinlikli, çok katmanlı bir roman okuyucu karşısında: Sahnede Ölüm. Tanınmış bir piyano akortçusunun ikiz çocukları olan Patrice ile Patricia’yı, taşıyamayacakları kadar ağır bir sır birbirine bağlamaktadır. Birbirleriyle görüşmedikleri altı yıldan sonra ailede yaşanan korkunç bir olay onları zorunlu olarak yeniden bir araya getirir. Bu olayla birlikte kendileriyle ilgili başka sırlar da peş peşe açığa çıkacak, yolları altı yıl önce ayrılan iki kardeş anneleriyle babalarını ne kadar az tanıdıklarını anlayacaklardır. Sahnede Ölüm, İlknur Özdemir çevirisiyle raflarda... Marksizm ve Hukuk / Hugh Collins / Çeviren: Umre Deniz Tuna / Dipnot Yayıncılık / 222 s. “Liberallerin amentüsüne dönüşen hukuku üstünlüğü gerçekten de o kadar üstün mü? Eğer öyleyse bu dokunulmaz zırhın meşruiyetini sağlayan nedir? Komünizm hukukun ortadan kalkması mı demek?” Marksistlerin hukukla ilişkisi her zaman sorunlu olmuştur. Yukarıdaki sorular bile Marksizm ile hukuk arasındaki ilişkinin esastan düşünülmesi gerektiğinin bir yansımasıdır. Hugh CollinsMarksist literatürde az çalışılmış bu ilişkiyi çeşitli alanlarda kuramsal çerçeveler sunduktan sonra örnek davaları bu bağlamda ele alıyor. Collins, en temel sorulardan başlayıp konunun giriftleştiği yerlerde bile Marksist bakış açılarının ortak paydası olması gereken mantığı gözler önüne seriyor. Pervaneyle Yaren / Onur Caymaz / Tekin Yayınevi / 144 s. Öyküleriyle de dikkat çeken Onur Caymaz’ın 2011 yılında Bedri Rahmi Eyüboğlu Şiir Ödülünü kazanan Pervaneyle Yaren adlı dosyası ve daha önce yayımlanan ama baskısı tükenen Behçet Aysan Şiir Ödülü kazanmış Bak Hâlâ Çok Güzelsin adlı şiir kitapları, tek bir kapak altında okuyucuya sunuldu. Caymaz yanmanın şiirlerini dillendiriyor Pervaneyle Yaren’de. Şiirseverlerin dikkatini çekecek bir kitap Pervaneyle Yaren... n 1236 FRANSA’DA YAYINLANAN İLK TÜRK ROMANI! Ankara Mahpusu Suat Derviş 168 syf. Şehir, sokaklarda sürünenler, köprü altında yatanlar, arsalarda, oyuklarda, kovuklarda tüneyenler... binlerce biçare, binlerce sefille doluydu. Bu tıklım tıklım şehrin tek insanları, yalnız insanları nereye giderler, onu kimse bilmezdi. www.ithaki.com.tr facebook.com/ithakiyayin twitter.com/ithakiyayinlari 2 4 E K İ M 2 0 1 3 n S A Y F A 2 1