Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
“Uzlaşma ve Kokuşmuş Uzlaşmalar” Adil olmayan barış haklı olabilir mi? Avishai Margalit, “Uzlaşma ve Kokuşmuş Uzlaşmalar” adlı kitabında kokuşmuş uzlaşmalardan sonuna kadar kaçınmak, sakınmak gerektiğinin altını kalınca çiziyor. r Elif ŞAHİN HAMİDİ ilyonlarca insana ölüm, vahşet, ıstırap, kan ve dinmeyen bir gözyaşı sunan savaş, insanlık tarihinin kadim yazgısı, onulmaz ağrısı… İnsanın insana kıydığı amansız, nihayetsiz bir mücadele… Cinai etnik temizlikler de antik çağlardan bu yana süregelen bir başka dram, bir başka utanç… Cicero’nun dediği gibi “En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir.” O halde barış için savaş vermek, sonsuz çaba harcamak insanlığın en büyük görevi olmalı bana kalırsa. Peki barışı sağlamak adına neler yapılabilir? Toplu ölümlere, büyük yıkımlara neden olan kanlı savaşlara dur demek, kalıcı barışı temin etmek adına bazı tavizler vererek bir uzlaşmaya varmak mümkün müdür? Uzlaşmak elbette mümkün, ancak bu noktada daha başka sorular sormak şart oluyor. Siyasal uzlaşma ne zaman, hangi şartlar altında kabul edilebilir? Barışın tesisi için adaletten ödün vermek olası mıdır? Kabul edilebilir bir uzlaşmanın ahlaki sınırları nelerdir? Barış uğruna bile olsa kokuşmuş bir anlaşmaya imza atılabilir mi? Bu son sorunun cevabı gayet net: “Barış uğruna olsa bile kokuşmuş uzlaşmalara geçit yok”. İsrailli felsefeci ve siyaset bilimci Avishai Margalit, Uzlaşma ve Kokuşmuş Uzlaşmalar adlı kitabında kokuşmuş uzlaşmalardan sonuna kadar kaçınmak, sakınmak gerektiğinin altını kalınca çiziyor. Beri yandan da uzlaşmaları hararetle destekliyor; hele ki barış için bir uzlaşma söz konusuysa… Margalit’in, kokuşmuş uzlaşmaları toptan reddetmek gerektiğini vurgulayan kitabı, adil bir barıştan ziyade “bir barış peşinde”. Oldukça zorlu ve dikkat çekici bir iddia ortaya koyuyor Margalit ve şunu savunuyor: “Barış, adil olmadan da haklı gösterilebilir.” Kitabın tam merkezinde yer alan konu da bu; barış ile adalet arasındaki gerilim, barışın adalet ile rekabeti. Kimileyin barışı kazanmak adına adaleti kaybetmek bir zorunluluğa dönüşebilir. Margalit; “Ben özellikle, barış için adaletin zedelenmesi pahasına yapılmış uzlaşmanın ahlaki durumuyla ilgileniyorum,” diyor ve ekliyor: “Adaletten umudu keserek barışın peşinden ne kadar gidebiliriz? Epey bir yol, derim, fakat yolun tamamını değil. Kısa cevabım C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I M bu. Uzun cevabımsa bu kitabın kendisi”. Margalit, kokuşmuş uzlaşmayı şu şekilde tanımlıyor: “Kokuşmuş bir siyasal uzlaşma insanlık dışı bir rejimi, bir acımasızlık ve aşağılama rejimini, yani insanlara insan gibi davranmayan bir rejimi kurmak ve sürdürmek için yapılan anlaşmadır”. Kokuşmuş uzlaşmaların, insanlık dışı rejimlerin uygulamaya koyulduğu savaşlarla çok yakından ilintili olduğu da gayet aşikâr. Margalit’in konuyla ilgili sorgulamalarına örneklem olarak İkinci Dünya Savaşı’nı seçmiş olduğunu görüyoruz. Bu acımasız savaşın ahlaki önemi üzerine çokça kafa yoruyor yazar; kendi halkını katleden Stalin rejimiyle başka insanları katleden Hitler rejimi arasında zulmeden ve aşağılayan iki rejimahlaki bakımdan karşılaştırma yapmaya çalışıyor. Margalit İkinci Dünya Avishai Margalit Savaşı’nı kendine merkez edinmişse de o günden bugüne dek savaşların manzarasının köklü biçimde değiştiğine; devler arasındaki savaşlardaki düşüşe karşın iç savaşlardaki korkunç yükselişe de dikkat çekiyor. Muhafazakârlık, din, uzlaşmaz kafa yapısı yani mezhepçi kafa yapısı üzerine de tartışıyor, çarpıcı görüşler ortaya koyuyor Margalit. Bugün dünya üzerinde dinsel eğilimli iç savaşlar, mezhep savaşları hüküm sürüyor, Suriye’de Sünni ve Şiiler arasında bir kıyım gerçekleşiyor. Zulmün, zalimliğin had safhada olduğu iç savaşların dehşeti gözler önünde ve buna seyirci kalmak insanlığa sığmıyor. Barışın peşinden koşmak, uzlaşmaya kucak açmak bir zorunluluk. Oldukça zorlu, dikenli, taşlı bir yol bu ama imkânsız değil asla. Uzlaşma ve kokuşmuş uzlaşma, barışa giden yolda iyice idrak edilmesi, öğrenilmesi gereken iki kavram. Margalit’in kitabı bir yandan bu kavramlara açıklık getirirken diğer yandan da Türkiye’nin kadim ve köklü meselesi Kürt sorunuyla birlikte Aleviler ve azınlıklarla ilgili sorunlarına da başka bir gözle, eleştirel bir akılla bakılmasına olanak sağlayacak bir eser. Üstelik çok da kolay anlaşılır, sade bir dille kaleme alınmış… Geçmişe, bugüne ve yarına; belletilmiş, öğretilmiş kalıpların dışına çıkıp bakmak adına geniş bir ufuk açıyor. Görmesini bilene… n Uzlaşma ve Kokuşmuş Uzlaşmalar/ Avishai Margalit/ Çeviren: Nedim Çatlı/ İthaki Yayınları/ 224 s. 1236 Oyuncu için Pratik Elkitabı Melissa Bruder Lee Michael Cohn Madeleine Olnek Nathaniel Pollack Robert Previto Scott Zigler ÇEVİREN Deniz Ölmez "Gerçeğin ve faziletin toplumun hemen her alanında bu kadar nadir olduğu bir zamanda dünyanın tiyatroya, tiyatronun da insan ruhunun gerçeğini sahneye taşıyabilecek oyunculara ihtiyacı var." Konusunda en yetkin klasiklerden biri olan bu elkitabında dizi, film ve sahnede iyi oyunculuk için ne yapmanız gerektiğine, daha da önemlisi ne yapmamanız gerektiğine dair çok kullanışlı ipuçları bulacaksınız. Yazarların, katıldıkları atölyelerdeki oyunculuk pratiklerini paylaşarak ortaklaşa yazdıkları bu özlü kitap, tekniğin yapıtaşlarını örnek oyun parçaları üzerinden açıklıyor. Büyük usta David Mamet'in kitabın girişinde söylediği gibi, oyunculuk eğitimindeki suçluluk, utanç ve yetersizlik duygusundan kurtulmanın bir yolu olmalı: Bu elkitabı işte bunu başarmanın anahtarını sunuyor. YENİ KİTAPLAR • Sema Kaygusuz: Sultan ve Şair • Gürsel Göncü (Haz.): # Yaşarken Yazılan Tarih • Aslıhan Sanal: Yeni Organlar, Yeni Hayatlar • Michel Foucault, Claude Bonnefoy: Güzel Tehlike • Mustafa Erdem Özler: Tarihi Ayı Öfkesi • Badiou ve Roudinesco: Dün Bugün Jacques Lacan • Özkan Agtaş: Ceza ve Adalet • Fethiye Çetin: Utanç Duyuyorum! • Daryush Shayegan: Melez Bilinç metis 2 4 E K İ M Genel Dağıtım 2 0 1 3 n S A Y F A 1 1