Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
O Hangi kitabın çok okunduğunun göstergelerinden biri de yazın plajlarda okunan kitaplardır. Plaj kitapları büyük oranda çok satan listeleriyle uyumludur. Listelerde görmediğimiz ama plajlarda okunan kitapların bir kısmı da kısa süre sonra çok satanlar listelerine girer. Hürriyet gazetesinin hafta sonu eklerinde yıllardır en çok ilgi çeken konulardan biri de “En İyi 10” bölümüdür. kuduğum Kitaplar METİN CELÂL ? Yazın okunacak kitaplar listeyi yorumlarsak aynı gün aynı gazetede yer alan “Çok Satan Kitaplar” listesinde sadece üçünün (Y. Özdil, A.Ümit ve U.Dündar) yer aldığını belirtebiliriz. Listenin birinci sırasında yer alan ve tüm dünyada kült kitap haline gelmiş olan Haruki Murakami’nin 1Q84’ü 1256 sayfalık kalınlığıyla plajlarda ne kadar ilgi görür bilmiyorum ama tüm bir yazı tek bir romanla geçirmek için çok uygun. Ama Murakami plaj ilgisine henüz mazhar olmadı ve çok satan listelerine girmedi. Murathan Mungan’ın derlediği günümüzün önemli öykücülerinin ürünlerinin bulunduğu Bir Dersim Hikayesi de kıymetli bir çalışma ama konusu itibarıyla yaz okumasına uygun mu kuşkuluyum. Hande Altaylı’nın Kahperengi’si ve Ahmet Ümit’in Sultanı Öldürmek’ine ise beş günlük kısa tatilde plajlarda rastladığımı söylemeliyim. Ertuğrul Özkök’ün Yedi Büyük Günah’ı da hem işlediği konuların ilginçliği hem de kolay okunması ile yaz okumaları için ideal görünüyor. Bu listede Cemal Süreya’nın Sevda Sözleri’nin yer almasına saygı ile şapka çıkartırken bunu eleştirmenlerin “listede şiir kitabı da olsun” arzusuna mı yoksa müzisyenlerin şiir sevgisine mi bağlamalı bilemiyorum ama yazın da kışın da şiir okuyana pek rastlamadığımız bir gerçek. Çok satan listelerinde yer alan Can Dündar’ın Aşka Veda’sı (Can yay.), David Nicholls’ün Bir Soru Bir Aşk’ı (Pegasus yay.), John Verdon’un Gözlerini Sımsıkı Kapat’ı (Koridor yay.), Jean Christophe Grange’ın Siste Gelen Yolcu’su (Doğan Kitap), Soner Yalçın’ın Samizdat’ı (Kırmızı Kedi), Nevzat Tarhan’ın Mesnevi Terapi’si (Timaş yay.) Sinan Yağmur’un Aşk’a Yolculuk’u (Destek) en çok okunan kitaplardan ve plajlarda da ilgi görüyorlar. Benim okuma listeme gelince sadece yazın değil sürekli kitap okuyanlara yakın bir listem var. Jonathan Franzen’in Özgürlük’ü (Çev. Sevin Okyay, Sel yay.) 600 sayfalık kalınlığıyla biraz göz korkutsa da geçtiğimiz yıl dünyada hakkında en çok konuşulan romanlardan biri oluşuyla ilgimi çekiyor. Özgürlük, Amerikan toplumundan yola çıkarak günümüz insanlarının sorunlarını tartışmaya açıyor. John Fowles’un otobiyografik özellikler taşıdığı söylenen ve anlattıkları kadar biçimiyle de yazarın en önemli eserlerinden sayılan Daniel Martin de (Çev. Nuray Yılmaz, Ayrıntı yay.) 720 sayfalık kalınlığıyla tatil çantamda. Tatiller okuduğunuza yoğunlaşacak uzun okuma saatleri sağladığı için polisiye okumaya uygundur. Kate Atkinson’un dedektif Suç Dosyaları ve Çarkıfelek romanlarıyla tanınan Jackson Brodie’nin maceralarını anlatmaya devam ettiği Güzel Haber Ne Zaman Gelir’i (Çev. Dilek Şendil, Yapı Kredi yay.) “kusurlu karakterlerinin çekiciliği” vurgulanarak tanıtıldığı için farklı bir polisiye olduğu umuduyla yanımda. İyi yazarlardan Sibel Türker’in sevgilisi terk ettikten sonra derin bir yalnızlığa düşen ve aşk hastalığına yakalanan bir seslendirme sanatçısı olan Ayda’nın komşuları ile kurduğu ilişkilerle değişen hayatını anlattığı Hayatı Sevme Hastalığı (Can yay.) da kısa tatilde okuyacağım kitaplardan. HUMBOLDT’UN ARMAĞANI İletişim Yayınları’nın Orhan Pamuk’un editörlüğünü yaptığı Modern Klasikler dizisinde birbirinden önemli eserler yayımlanıyor. Saul Bellow’un Humboldt’un Armağanı (Çev. Osman Yener) sanırım bu dizinin en taze kitaplarından, 1975’te yayımlanmış, 76’da Pulitzer Ödülü’nü kazanmış. Bellow, Nobel de almasına rağmen Türk okurun pek ilgisini çekmese de aynı diziden daha önce üç önemli romanı daha yayımlanmıştı. Saul Bellow, Humboldt’un Armağanı’nda para ve üne ulaşmış bir yazarın öyküsünü anlatıyor. Charlie Citrine, tüm malvarlığını yitirmek üzere olduğu bir boşanma davası sırasında arabasını beyzbol sopası ile paramparça eden bir mafya mensubu, parası için kendisiyle evlenmek isteyen güzel bir kadın ve annesi, dergi çıkartacağım diye sürekli para sızdıran bir yazarla yaşadıklarını anlatırken Sine Ergün, şehirli, eğitimli genç bir kadının ağzından anlatıyor öykülerini. n iyi 10’un 9 Haziran 2012 tarihlisi “Yazın Okunacak En İyi 10 Kitap”tı. Barış Akpolat “konunun uzmanlarına” yaz sıcağında bir ağaç gölgesine ya da plajda hangi kitapların okunmasını önerdiklerini sormuş. Uzmanlar şöyle; Doğan Hızlan (Hürriyet yazarı), Aylin Aslım (Müzisyen), Ayhan Sicimoğlu (Müzisyen, gezgin), Deniz Kavukçuoğlu (TÜYAP), Güneş Duru (Redd grubu), Levent Özçelik (İşletmeci, gezgin), Nilgün Belgün (Oyuncu), İbrahim Yılmaz (Simurg Sahaf), Semih Gümüş (Notos Kitap) ve Kaya Genç (Yazar). Kimin hangi sıfatla anıldığının ilginçliğine takılmadan incelersek listede üç eleştirmene karşılık dört müzisyen, iki gezgin, bir tiyatrocu, bir sahaf ve bir yazar bulunmasını anlamlandırmak pek kolay değil. Ama yazı turnelerde geçiren müzisyenler başta olmak üzere listede adı bulunan uzmanların çoğunun tatil yapmaya zaman bulabileceklerini sanmıyorum, okumaya vakit bulanların da seçtikleri kitapların okuma listelerinde olduğundan kuşkuluyum. Herhalde “Tatilde ne okunur” sorusunu cevaplarken bu kitaplar akıllarına gelmiş olmalı. Liste şöyle; 1 Haruki Murakami 1Q84 (Doğan Kitap); 2 Yılmaz Özdil İsim, Şehir, Bitki (Doğan Kitap); 3 Murathan Mungan Bir Dersim Hikayesi (Everest Yayınları denmiş doğrusu Metis yayını); 4 Hande Altaylı Kahperengi (Doğan Kitap); 5 Ahmet Ümit Sultanı Öldürmek (Everest Yayınları); 6 Uğur Dündar İyi Uykular Sayın Seyirciler (Bilgi Yayınevi); 7 Sir Arthur Conan Doyle Suç Detayda Saklıdır (Martı Yayınları); 8 Cemal Süreya Sevda Sözleri (YKY); 9 Ertuğrul Özkök Yedi Büyük Günah (Doğan Kitap); 10 Hilary Mantel Kurtlar Hanedanı (Artemis Yayınları). Tür olarak romanın, yayınevi olarak Doğan Ki Saul Bellow, Humboldt’un Armağanı’nda para ve üne ulaşmış tap’ın ağır basmasına takılmadan bir yazarın öyküsünü anlatıyor. SAYFA 12 ? 21 HAZİRAN 2012 E aslında sürekli geçmişiyle hesaplaşıyor. Geçmişini belirleyense pek tanınmamış bir şair olan ustası Von Humboldt Fleisher. Citrine’in onu hem örnek aldığını ve hem de onun yaşamını kaleme alarak üne ve paraya kavuştuğunu öğreniyoruz. Bellow’un kendine has edebiyat ve felsefe yüklü, mizahi bir anlatımı var. Sürekli anımsamalarla bir sarmal halini alan biçim anlatımın gücüyle akıcılık kazanıyor ve romanı edebi tad alarak, keyifle, merakla okuyorsunuz. BAZEN HAYAT Sine Ergün’ün önce dergilerde yayımlanan öyküleriyle dikkatimizi çekmişti. İki yıl önce ilk kitabı Burası Tekin Değil’i (Yitik Ülke yay.) yayımladı. Şimdi onu Bazen Hayat (Mayıs 2012, Can yay.) izliyor. Sine Ergün kısacık, 12 sayfalık öyküler yazıyor. Bu kısacık öyküleri kısa cümlelerle, yalın ve gerçekçi bir anlatımla kuruyor. Şehirli, eğitimli genç bir kadının ağzından anlatıyor öykülerini. Kentin, kadın olmanın, genç olmanın getirdiği sorunları, olayları merceğine alıyor. Büyük olaylar değil anlattığı, küçük ama insanın hayatında derin izler bırakabilecek anlar, anılar, hatta başkasının dikkatini çekmeyecek ayrıntılar. Bazen yarım kalmış, bazen devamında neler yaşandığını, sonuçlarının neler olduğunu merak ettiren yapıları var. Bu kısacık öykülerin bütünü tek bir öykü, kendimize çok yakın, tanıdık bulduğumuz ama simasını seçemediğimiz o genç kadının büyük öyküsünün tamamı olarak da okunabilir. Öykülerin toplamının oluşturduğu imgeden kendinize has bir kadın kahraman yaratabilirsiniz. Sine Ergün’ün gerçekçi bir anlayışı var ama gerçekliği kendine has ve farklı bir açıdan görmeyi, dile getirmeyi biliyor. Cesur bir bakışı var. Sözünü sakınmadan kullanıyor. Her öyküsünü bir solukta okuyorsunuz ve durup düşünmek için okumaya ara verme gereği duyuyorsunuz. Kitabı bitirdiğinizde de başka ne yazmış diye merak ediyorsunuz. Can Yayınları bu merakın birçok okurda olacağını düşünmüş olmalı ki Burası Tekin Değil’in yeni baskısını da yapmış. Bu iki kitabın ortak bir anlatıcısı ve birbiriyle sıkı bağları var. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1166 CUMH