Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
bu prakdar bir asan en ritüelan düsğı rşıya Caliuyol alak önede ya Işık Kansu’dan ‘Kan Denizindeki Mercek’ ‘Elde kaldı hüzün’ Gazeteciyazar Işık Kansu Kan Denizindeki Mercek adlı kitabında, toplumumuzu derinden etkileyen 70’li yılları, 12 Eylül’ü ve sonrasını; anılar, tanıklıklar ve belgelerle anlatıyor. Kansu, yeni kitabı Kan Denizindeki Mercek‘le ilgili sorularımızı yanıtladı. ? Orhan TÜLEYLİOĞLU eden Kan Denizindeki Mercek? Gazeteci tanıklık eder ve o tanıklıklarla tarihi özetler. 12 Eylül öncesi ve sonrası, Işık Kansu kan denizinde kulaç attık. Kimimiz öldü, kimimiz bedensel, kimimiz ruhsal yaralar al geliyordu. Bu konuda ne söylemek istersiniz? dı. Bir gerçek var ki, bugün 5060 yaş İdamları izlemedim larına gelmiş o günlerin gençlerinin yaama idamları izleyenlerşamı üzerinden yeniden kurgulandı le, idamın hemen arTürkiye ve bugüne geldik. O kurguladından konuştum. Onnış öyküsünü anılarımla ve o günleri ların sesindeki buzlançok içinde yaşamış kişilerin tanıklıklamayı duydum. İşkencerıyla anlatmak istedim. hanelerden yükselen Toplumumuzu derinden etkileyen çığlıkları da duydum. Benzer bir karabir döneme, neredeyse çocuk yaşta, bir basan, bir sayıklama gibi sürüyor, ayrıgazeteci olarak tanıklık ettiniz. O dömında değiliz. Dinlensin istiyorum. Dünemden bize söz eder misiniz? nün davulları bugün kulaklarımızı sağır Ben çocuk gazeteciydim ve benim etmeli. gibi çocukların öldürümlerini yazdım. Kitabınızı Uğur Mumcu’ya adamışBahçelievler katliamında ben yaşta yedi sınız. Mumcu’nun size ve mesleğinize çocuk öldürüldü. Ben çocuktum ve beolan etkileri nelerdir? nim kuşağımı savunan, okutan insanlar Gazetecilik, gündelik iştir. Güncele öldürüldü. Kan içindeydik. O kanın dayanır, o günü ilgilendirir. O gün taze karşılığı bugündür. Kitapta kısaca anyazılan, ertesi gün bayatlar. Bayatlamalatmak istediğim budur. yan zaman geçse de değişmeyen ilişki Bu terör olaylarının ardında kimler ler, bağlantılar, ilintilerdir. Gazetecilivardı? Bu dönemde işlenen cinayetler ğin zor yanı o ilişkileri, bağlantıları, neden tümüyle aydınlatılmadı? ilintileri, tarihin hızla akıp giden sayfa Öldürümlerin ardında kimlerin olları arasında yakalayıp işlemek, kamuoduğunu aşağı yukarı biliyoruz. Kitapta yuna duyurmaktadır. Uğur Mumcu’yu da anlatmaya çalıştım. 1980 öncesi başsıra dışı, seçkin bir araştırmacı gazeteci layıp 1990’lara değin uzanan siyasi ölyapan işte bu yönüdür. Açınız bakınız dürümlerden beslenen bir siyaset vardı. Rabıta kitabına, açınız bakınız Ölümlere dur diyecek olanlar ortalığı ABD’nin ilk Körfez saldırısına. Gün giboş bırakıyor, fırsatçılar insanlarımızı bi ortadadır aralarındaki tüm ilintiler, öldürüyor, aileler ve dostlar da cenazebağlantılar. Uğur Mumcu’yu yaşatan, leri kaldırıyorlardı. Yıllardır omzumda adını diri tutan, bize kalıt bıraktığı yazıhep ağabeylerimin, dostlarımın, arkalarını bir daha, bir daha okutan işte bu daşlarımın tabutlarını taşıdım, cinayet yönüdür. Çelişki gibi görünse de hiç haberlerini yazdım, onları tanımayanlaçelişmeyen bir başka gerçeği söylemek ra anlattım. Elde kaldı hüzün. gerekirse öldüren de, öldürten de bu Demirel ve Ecevit hükümetleri döyönüdür. “Bir ölür, bin döneriz” gibi neminde durmayan olaylar nasıl olup sözlere hiç inanmıyorum ben. Uğur da 12 Eylül ile birlikte bıçakla keser giMumcu öldürüldü ve yeri hâlâ doldubi durmuştu? rulamadı. Doldurulmasın diye öldürül Kesilirdi, çünkü amaç o darbeye ulaşabilmekti, gerekli ortamı sağlayabil dü zaten. Şimdilerde unutulsun isteniyor. Ben, mekti. 12 Eylül’ün yapılış amacı, otuz Uğur Mumcu’yu unutmadım. Unutmayıllık bir dalgalanma sonrası bugün tam yacağım. ? yerine oturmuştur. Tam bağımlı, piyasasever ılımlı İslam federasyonu ile. Kan Denizindeki Mercek/ Işık Kan 12 Eylül’ün yaptığı haksızlıkların en su/ Cumhuriyet Kitapları/ 166 s. başında kuşkusuz idamlar ve işkenceler CUMHURİYET KİTAP SAYI 1151 8 MART 2012 ? SAYFA 17 akılan k hale niden mernin ceğielsefedü gelişiun ki aratıkavuel çarak erici en stik reci N viren: 372 s. 1151