29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ş Ş BİR REÇETE Janina Maria Katz Hewetson. Günde 2 kez birer tablet. Korkuya karşı. Maria – çünkü bu adla vaftiz edildim. İki kez. Korku yüzünden. Hewetson – çünkü evlendim. Bir kez. Korku yüzünden. BAŞLIKSIZ ŞİİR Bir taşı kırdım. Taşın kalbi çıktı ortaya. Taşın kalbini kırdım. Bir çocuğun gözyaşları saçıldı ortalığa. SU VE AŞK Su sudur. Sulu bir gerçek işte. Mavi bir fildir aşk hortumu göklerde. DOĞMUŞUM Evlenmek için çok geç, sevmek için çok erken doğmuşum ben, şimdi oturmuş burda yumrukluyorum gökleri. Benim olmayı yadsıyor o vaat edilmiş ülke. Sözümde duruyorum ben: Hayranlık duyuyorum günbatımına. Serçeleri, kedileri besliyorum. Özlemini çekiyorum Tanrı’nın. Yolunu şaşırmış köpek gibiyim yabancı bir önderin ardında. iir Atlası CEVAT ÇAPAN Janina KATZ/ Şiirler/ Dancadan Çeviren: Murat Alpar ‘ Hiç değilse bir şiirim kalır geriye’ air ve roman yazarı, 1939’da Krakow’da doğdu. Polonya edebiyatı tarihi ve toplumbilim öğrenimi gören J.Katz 1969 yılında Danimarka’ya yerleşti. Danca yazdığı şiirleri içeren ilk kitabı Annemin Kızı 1991’de Kopenhag’da yayımlandı. Bunu izleyen şiir kitapları şunlardır: Gerçekdışı Yaşamım (1992), Düşlerimin Ülkesi (1993), Gerçek Yaşamdan Sahneler (1995), Mevsimsiz (1996), Başka Şeylerin Yanısıra (1998), Sıcak Yerler (1999), Yedinci Çocuk (2002), Yitik Manzara (2004), Benim Bölünmüş Dilim (2006), Geriye Elmalara (2010). NE OLMUŞ YANİ? Ne olmuş yani – elimden uçtuğunu gördüğüm kuş mavi değil de soluk renkliyse – elimde tuttuğum el elimden hoşlanmamışsa – kuyudan içtiğimiz su ılık ve bulanıksa – yediğimiz bal arı iğnesi doluysa? Ne olmuş yani – göğsümüzden uçan bir şiir doğruca inancın gözle görülemeyen gökyüzüne dalmışsa? KADINLAR Analarının kızı olmaya cesareti ve sabrı olan kadınlar. Kızlarını, oğullarını doğurmaya cesareti ve sabrı olan kadınlar. Kocalarıyla yaşamaya cesareti ve sabrı olan kadınlar. Yaşlandıkça yaşlanmaya cesareti ve sabrı olan kadınlar. Kötü kalpli kız kardeşlerim benim. Dün bir mektup aldım bir kız arkadaşımdan. Beni ölümle tehdit eden bir şiir vardı mektupta. Hemen boyun eğdim cezama. Tehdit şiiri alan kişi suçludur. Boğucu nefretim. Yalan söylemiyorum, onun Norveç Kraliçesi olduğunu söylediğimde. Bir anlık bile olsa. Çocukça inatçı bir gülümsemenin eşlik ettiği düşüncelerinde. Ama sabahtan akşama dek göstermemeye çalışsa da aslında bir gerçekçiydi kalbinin en derin yerinde. Kimseler bilmezdi olup bitenleri düşlerinde. Ancak kızınca kabul etmek zorunda kaldığı anlar dışında gerçekliği var gücüyle yadsımıştı hep, ama gittikçe azalan bu kızgınlıklar sonunda kendiliğinden kesilivermişti. Onun baş düşmanı olmuştu gerçeklik bir eylül bindokuzyüzotuzdokuzdan sonra. Kim karşı çıkabilirdi ki onun Kral Olof ile evlenmesine? Elbette Olof bir başkasıyla evli değilse. Annemin soyağacı sağlamdı: öyle ya Sara ile İbrahim’in soyundandı o ve beşbin yıldan uzun sürmüş bir bağlılıktı bu. Ancak ölümüne yakın gidebilmişti Norveç’e ve bir an bile düşünmemişti Kral Olof’u Oslo Kraliçesi olarak tam bir hafta geçirmişti Oslo’da. ”Güzel bir iklim” diye anlatmıştı sonradan. ”Sürekli otuz derece sıcaklık, sürekli ışık ve eğlence. Gülünç fıkralar anlattım Auschwitz’den, Belsen’den. Herkese sevdirdim kendimi.” Onu asıl ilgilendiren de buydu zaten: Güneş, ısı, eğlence ve herkesin sevgisi. Ömrü yetmedi görmeye düşmüş şeylerin alçaklığını. Uzun zaman yerden kaldırıp durdu onları, sonunda bıraktı kalsınlar düştükleri yerde. “Benim yaşımda insan belini bükmemeli,” dedi o zaman. “İsteyen kendisi ayağa kalksın.” Sıcak bir mevsimde tanıdığı Norveç, gerçekliğe karşı kazandığı en parlağı değilse de en son utkusu olmuştu. Küçümsenip alay edilecek bir şeydi gerçeklik onun için. Tanrı bilir ya, haksız da değildi bu görüşünde. 17 ŞUBAT 2011 SAYFA 31 BİR KLEPTOMAN OLARAK YAŞAMIM Hapı yutmuşum ben. Aşırıyorum durmadan NON OMNIS MORIAR sağdan soldan. Non omnis moriar. Sağdan: Hiç değilse bir şiirim kalır geriye öyle pek de tanınmayan bir dilde, biriki deyim. Soldan: bir de sözlük kalır düşüncelerin ritmi. en az dört lehçeyle Sağdan: karıştırılan bir lehçede. bir kavram. Soldan: Non omnis moriar. bir benzetme. Yanlış renkli güllerle süslü Gerisi benden. bu kırmızı entari Öyle az da değil yalnızca bir gün gerisi dediğim. özleyecek beni, Gerisi sessizlik. sonra sevinçle Sessizlik altındır. başka bir canlı bedeni Altın – sarmadan önce. yani ben. Tatlıyım. Non omnis moriar. Akıllıyım. Yazı masamın çekmecesinde Geri zekâlıyım. öpüşen Kendimde de değilim üstelik. iki aşk mektubu var. Tanrı’ya çok şükür, daha iyi bir insanım Birini başkalarından. fırsat bulup okuyamadım. ANNEM, NORVEÇ KRALİÇESİ Öbürünü Kaç kez kendime söz yazmaya vermişliğim var vaktim olmadı. artık bir şey yazmamak için annem üstüne. Non omnis moriar: (Lat.) Her şey ölmez. (Çev.) Yakıcı aşkım benim. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1096
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle