Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ derler kendi insanlarının sonunu hazırlayanlarla işbirliği yapmaya nasıl yanaşmışlardı? Yahudiler neden kendi ayaklarıyla ölüme gitmişlerdi? Özellikle totalitarizm üzerine çalışmalarıyla tanınan ünlü Alman filozof ve siyaset bilimci Hannah Arendt bu çalışmasında, sorduğu sorular doğrultusunda, Nazi Almanyası döneminde milyonlarca Yahudinin toplama kamplarına, ölüme gönderilmesinden sorumlu SS yetkilisi Karl Adolf Eichmann’ın Kudüs’teki yargı sürecini ele alıyor. rekli bir yineleme içinde olduğu, sürekli aynı şeyi gündeme getirdiği sanılabilir; ancak gerçek hiç de öyle değildir. Perec, anlatısının her evresinde değişkeler, sözcük oyunları getirir ve şema her seferinde yeni bir veri ya da öneriyle genişleyerek ilerler. Gılgamış/ İsmail Sezgin/ Alfa Yayınları/ 320 s. Bu kitapta, Arkeolog Dr. İsmail Gezgin, insanlığın en büyük mitik anlatımlarından birisi olan Gılgamış’ı değişik boyutlarıyla ele almış. Farklı disiplinlerin metodolojisinden de yararlanan yazar, ilk bakışta ölümsüzlük arayışı içindeki bir Sümer kahramanı öyküsü gibi duran Gılgamış mitosunu sembolik dizgeler yerine konularak tekrar okunduğunda insanlık tarihinin önemli bir dönüm noktasının hikâyesine dönüştürüyor. Bu haliyle “Gılgamış”, üzerinde yaşanılan topraklarda gerçekleşen üretimciliğe ve yerleşik düzene geçiş dönemlerinin izlerini taşıyan bir veri bankası haline gelişini anlatıyor. İçimdeki Yabancı/ Funda Kalaycıoğlu/ Destek Yayınları/ 283 s. “... Aslında bu kadar öfkelenmene gerek yok! Ben senin her zaman istediğin, özlediğin bir şeyim aslında. Ve farkında olmayarak kullandığın...” Bilindik bütün zamanların akıllara düşürdükleri bilinir. Anlamlandırılmasa da çok zaman tanıdık bellenir. Ya bilinmeyenler, onları kim anlatacak? “İçimdeki Yabancı” okurun her şeye dair arayıp da bulamadığı cevapları, bilinmeyenleri anlatıyor. Herkesin içindeki yabancıyı seslendiriyor okura, sessizce. “İçimdeki Yabancı” insanın kendisiyle yüzleşmesinin anlatıldığı bir roman... Kriz Ve... Toplum, İnsan, İdeoloji, Ekonomi/ Hazırlayan: Ahmet Alpay Dikmen, N. İlter Ertuğrul/ Tan Kitabevi Yay./ 170 s. “Günümüzde kriz çok tartışılıyor ama, sanki her şey bir matematik denklemiymiş gibi algılanıyor. Toplumsal olanın içinin boşaltıldığı bir dönem yaşıyoruz belki de. Şizofrenik bir akıl, hayatın merkezine yerleşiyor. Gözümüze doğrultulmuş neon ışıkları bizleri kör ediyor; körleşiyoruz… Günümüzde aydınlık en büyük karanlık haline dönüşüyor.” Ahmet Alpay Dikmen ve N. İlter Ertuğrul’un beraberce hazırladıkları kitap raflardaki yerini aldı. Kitapta daha birçok kişinin emeği bulunuyor. Kitapta işlenen kriz konusunu, Korkut Boratav’dan Benan Eres’e, Ömür Sezgin’den Tamer Timur’a kadar uzanan, yetkin isimler tartışıyor. Platon’un Parmenides Diyalogunun Yorumu/ Diadochos Proklos/ Çeviren: Oğuz Özügül/ Pencere Yayınları/ 136 s. 410 yılında Konstantinopol’de, İstanbul’da dünyaya gelen ve 485’te Atina’da ölen yazar, Platon tarafından Atina’da kurulan Akademini’nin son başkanlarından biri ve Platon’un yanı sıra YeniPlatoncu felsefenin en önemli temsilcisidir. “Elementatio Theologica” (Teolojinin Öğeleri) ve kısmen ona atfedilen “Liber de Causis” (Nedenler Kitabı) adlı eserlerinden başka Platon’un diyaloglarına ilişkin yorumları Ortaçağ felsefesinin temel metinleri sayılır. Platon’un “Parmenides” diyaloğu yorumunun bu sonuç bölümü ile Proklos; Platon’un “Bir” öğretisini yorumlarken kendi felsefesinin temel düşüncelerini de geliştirir. ‘An’da Geçmiş Zamanlar/ Nuran Karakaya Göktürk/ Ares Kitap/ 96 s. “Doğduğum ay Haziran’ı fısıldasa da, her sonbahar yeni bir başlangıç ve doğuştur bana. Yeni umutların doğduğu, yeni kararların alındığı ve sıfırdan tekrar başlamaların heyecanıdır. Yeşilden hafif kızıla, kızıldan alacalı bulacalı sarılara dönen yapraklar… Doğanın olağanüstü gücü bir övgü bekler utanarak ve yalnız bir rüzgârla ayaklarımızın ucuna kadar getirir onları. Sanki bizi fark edin, bize dokunun derler. Onlar da sevilmeyi istiyorlardır bana göre, tüm canlıların istediği gibi...” Nuran Karakaya Göktürk, geçmiş zamanların ‘an’ılarından sarkan birkaç cümleyle, okuyucularıyla buluşuyor. Osmaneli ve Geleneksel Evleri/ Bülent Uluengin, Suphi Saatçi/ Kerkük Vakfı İktisadi İşletmesi/ 112 s. Türkiye’nin tarihi kentlerinden olan Osmaeli, tarımsal kent düzenine bağlı olarak gelişir. Osmaneli’nin en önemli özelliklerinden biri de kerpiç mimaride sivrilen bir kent olmasıdır. Kerpicin mimaride baş malzeme olarak kullanıldığı kentte, bu malzemenin güçlü anlatımı ve estetik ifadesi, ustaca vurgulanır. Hazırlanmasında, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün de katkısı olan “Osmaneli ve Geleneksel Evleri”, mimarlıkla ilgilenen herkese seslenen bir kitap olma özelliğini taşıyor. Küller Arasında/ Halil İbrahim Özcan/ Nokta Kitap/ 232 s. Kırmızı Güller/ Sean O’Casey/ Çeviren: Cevat Çapan/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 118 s. İrlanda tiyatro hareketinin ikinci kuşak oyun yazarlarından Sean O’Casey oyunlarında gerçek hayatı yalnız çirkin ve bayağı yanlarıyla değil, sevinç ve güzellik dolu zenginlikleriyle de canlandırır. “Kırmızı Güller” Dublin’deki 1918 grevini andıran bir olay üstüne kurulmuş olmasına rağmen, gerçekten bir grev oyunu sayılmaz. O’Casey’nin en başarılı oyunlarından biri kabul edilen “Kırmızı Güller”, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından, 2009 TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nın Onur Yazarı Cevat Çapan’ın çevirisiyle okurlara sunuluyor. Zekâm Senin Elinde/ Deniz Yılmaz Atakay/ Özgür Yayınları/ 146 s. “Zekâm Senin Elinde”, PKU hastalığı, yiyemeden büyüyen çocuklar ve bu konudaki hayati sorunları ele alıyor. Eğitim, anlayış, tanıtım ve benzeri sorunlar gibi bu hastalıkla ilgili Türkiye’deki sorunlarla başa çıkmanın yöntemleri de kitabın temel konularından. Okur bu konuda, gönüllülük esasına dayanan faaliyetleri, üstlenilen misyonu ve katedilen yolu da öğrenebiliyor. Deniz Atakay’dan bütün hasta, hasta aileleri ve hatta sağlık çalışanları için faydalı bir kitap “Zekâm Senin Elinde”. İtirafçı/ Memik Horuz/ Belge Yayınları/ 304 s. Yazar Memik Horuz, uzun yıllar cezaevinde yatmış, Metris Cezaevi’nin en karanlık, zulümlü günlerine yaşayarak tanıklık etmiş. Yazar romanını kaleme alırken, belgelerden yola çıkarak, belgesel temayı esas alarak, duygularını geriye çekerek objektif bir anlatım çabasına girmiş; yani, yaşadıklarını anlatmanın kolaylığından sıyrılarak, adil olmaya çalışmış. Metris’ten gerçek bir yaşamöyküsünü anlatan kitap, raflardaki yerini aldı. Ücret Artışı Talebinde Bulunmak İçin Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi/ Georges Perec/ Çeviren: İsmail Yerguz/ İmge Kitabevi Yay./ 78 s. Georges Perec, birçok okuyucunun mesleki yaşamlarında yaşadıkları ya da yaşayacakları bir durumu sözcüklerle bir şemaya dönüştürüyor. Her şey kitabın başlığında söylenmiş. Yazar bu girişim bağlamında olası bütün durumları anlatmayı üstleniyor. İlk bakışta yazarın süSAYFA 28 “Ben sana ne diyebilirim ki Aram? Şimdiye kadar yoktu böyle şeyler, gâvurmuş, Müslümanmış… Güneş hepimizin üstüne doğardı. Seher yeli hepimizin yeliydi. Yağmurlar, karlar hepimizin üstüne yağardı; sana ayrı, bana ayrı yağmazdı gökten.” Aynı toprağı paylaşan, aynı havayı soluyup, aynı şeyleri yiyip içen iki halk birbirlerine düşman kesilmiş, yaşanan ortak acılar iki halkı birbirinden ayırmış ve etkisi bugün de devam eden olayların tohumlarını atmış. Kitap, Türkler ve Ermeniler arasında yaşanan olayları her iki tarafa objektif bakarak okurlara sunuyor. Rüzgârla Savrulan Yıllar/ Vivet Çavlı/ Sepya Yay./ 674 s. “Bir gün gökyüzü kıpkırmızı olacak ve çiçeklerle bezenmiş atlı bir araba gelip beni alacak, gökyüzüne götürecek ve kızıl ufukta birlikte kaybolacağız. Gözlerimde artık hüzün değil, sadece mutluluk olacak. Kısa bir süre ufukta uzaklaşan arabanın izleri kalacak. Sonra kızıllıklar eflatuna, mora dönüşecek, sonra da kurşuni siyaha. Ertesi gün, güneş yine doğacak ve yeni bir gün başlayacak.” Vivet Çavlı, yaşamın iniş ve çıkışlarında okuyucularını bir yolculuğa çıkmaya davet ediyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1040