03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T li Uysal, günlük yayınlardaki dil yanlışlarına daha çok değinmemi beklediğini, bu konuların hem hoşuna gittiğini hem de yararlı olduğunu belirtirken konuştuğu birçok arkadaşın da aynı görüşte olduğunu söylemiş. Yayınlar da zaten dil yanlışı arama zahmetine sokmuyor bizi. Nereye baksanız, neye kulak verseniz birkaç yanlış birden gözünüze batıyor, kulağınızı tırmalıyor. A. Tarık Emre, bir banka reklamında şu “/” işaretin adının “slaş” (slash) diye söylenmesinden rahatsız olmuş. O işaretin Türkçede taksim, bölü gibi adları da var; ama asıl adı: eğik çizgi. “Tire” denen işaretin adı: kısa çizgi. “Parantez”in Türkçe adı: ayraç; “şapka” da denen işaretin doğru adı: düzeltme imi (işareti). “Apostrof” değil, kesme imi. Bu araya bir not daha eklemeliyim. “Üç nokta”, yan yana konan üç noktanın (…) adıdır; üst üste üç nokta diye bir işaretimiz olmadığına göre, “üç nokta yan yana” demeye gerek yoktur. “İki nokta” da yalnızca üst üste konan iki noktanın (:) adıdır. Birçok köşe yazarının yan yana iki noktalar kullandığını görüyorum. Tümce bitmişse nokta; bitmemişse ya da başka örnekler sıralanacaksa üç nokta (…) konur. Yan yana iki nokta diye bir işaretimiz yok. ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER A 17 ARALIK PERŞEMBE B 19 ARALIK CUMARTESİ A. 18 ARALIK CUMA Tarık Emre’nin bir başka sorusu da şu: “Bulaşık veya çamaşır makinesi reklamında az suyla harikalar yaratıldığından bahsedilirken, ‘Bir bardak suda fırtına kopartıldığı’ söylendi. Bu deyimimizi ben olumsuz kişileri yermek amacıyla kullanılır diye biliyorum. Eğer doğru biliyorsam, reklamcılar olumsuz bir ifadeyi olumlu anlamda kullanarak bu güzel deyimimizin katili olmuyorlar mı?” diye soruyor. Reklamcılar deyim bilmiyorlar mı; bildikleri halde deyimi anlamından isteyerek mi saptırıyorlar; anlamıyorum. Bir başka reklam da “evlere şenlik tarife”den söz ediyordu. “Dilerim, böyle bir felaket bütün evlerden uzak olsun.” anlamındaki (Ömer Asım Aksoy, Deyimler Sözlüğü) deyimi niçin kullanıyor olabilirler? Müşteri çekmek için mi, var olan müşterileri de itmek için mi? Bir başka reklamda da “kalıbı dinlendirmek” deyimi, “dinlenmek” anlamındaymış gibi kullanılarak, “Kalıbı dinlendir yahu, bir dinlen be!” deniyordu. Oysa “kalıbı dinlendirmek”, dinlenmek değil, “ölmek” demek. eykent Üniversitesi’nin Edirne’de anaokulundan Anadolu lisesi ve fen lisesine kadar eğitimin üniversiteye kadarki bütün basamaklarını kapsayan bir okulu varmış. Dün oradaydım. Öğrencilerden biri, beni en çok sinirlendiren sözcüğü sordu. Hiç düşünmeden “performans” dedim. Milli Eğitim Bakanlığı bile kimi çalışmaları “Performans Ödevi” diye adlandırmaya başlamış. Ne çok sözcüğün yerini aldı şu “performans”! “Konser performansı, işçinin performansı, günlük performans, canlı performans, gecenin en yüksek performansı…” Nerelerde kullanılmıyor ki! Bana “Performans sözcüğünün Türkçesi ne?” diye sorulduğunda, “Türkçesi yok.” demekten kaçındığım için duralardım önceleri. Türkçede “performans”ı karşılayan tek sözcük yok gerçekten; ama birçok sözcük var. Son zamanlarda akıl ettim. “Bu sözcük dilimize girmeden önce aynı durumları nasıl ifade ediyordunuz?” diye soruyorum. Öyle ya, işçi verimli olmuyor muydu daha önce, konserler başarılı bulunmuyor muydu, günlük üretim yüksekliğinden söz edilmiyor, şarkılar canlı söylenmiyor, gecenin en beğenileni seçilmiyor muydu? Konuşmadan sonra bana Edirne’yi gezdiren öğretmen arkadaşlarla söyleşirken “süper” sözcüğünü de anımsadık. Pek çok sözcüğün yerine geçtiği için onların kullanılmamasına yol açan, her türlü abartılı durumu anlatmak için kullanılan “süper”. Aynı soru onun için de sorulabilir: Bu sözcük dilimize girmeden önce nasıl konuşuyorduk? Hep not almış; ama değinme fırsatı bulamamıştım. “Sanırım, umarım, tahmin ederim” yerine “zannedersem” diyen çok kişi var. Edirne’deki genç öğretmen arkadaşlardan biri, üniversitedeyken sık sık “zannedersem” diyen hocasını, bunun bir koşul çekimi olduğunu, sözünü ettiği durumun onun zannetmesine bağlı olmadığını söyleyerek uyardığını; bunun yerine “zannederim” ya da daha iyisi, “sanırım” demenin doğru olacağını söylediğini anlattı. Hak mı vermiş hoca? Ne gezer! Bu uyarı o dersten kalmasına yol açmış. var; ama “ölçüt”ün, “Bir yargıya varmak ya da değer vermek için başvurulan ilke, kıstas, kriter” anlamına geldiği bilinirse herhalde iki sözcüğün karışması önlenebilir. RT1’de yeni bir dizi başlamış. Bizim okulda da kocaT man panolarda reklamı var: “Sakarya – Fırat”. Tırnak içine alınmadığı halde Albay Hüsamettin Yavuzer’in söylediği anlaşılan bir de söz: “Askerimin başını yere düşürenin, anasını ağlatırım ben..!” Adnan Algın dikkatimi çekmese belki de fark etmezdim. Tümcenin sonundaki noktalama işareti nedir öyle? Artık üç noktayla birlikte soru ve ünlem işaretleri bile kullanılmazken önce iki nokta, sonra ünlem nasıl bir işarettir? TRT, Türkçe kullanımı konusunda örnek gösterilir bir de. Ya insanlar bu işaret konusunda da TRT’yi örnek almaya kalkarlarsa ne olacak? İlle de iki işaret birleştirilip kullanılmak isteniyorsa ünlemden sonra iki nokta konabilirdi; ama TRT’nin kullandığı gibi bir işaret YOK. 21 ARALIK PAZARTESİ “S Adnan Algın’la kitabı, “Fax, Taxi & Sex”i (Reklam Yaratıcıları Derneği yayını) konuşurken anımsadım. Ne çok 23 ARALIK PERŞEMBE essizlik suikastı”… Unuttuğum bir sözdü. Önceki gün urhan Aydın, “ölçü” ve “ölçüt” sözcüklerinin nasıl kulN lanıldığını merak ettiğini söylemiş ve “Bu iki sözcük aynı anlama gelebilir mi?” diye sormuştu. Hayır, aynı anlamda sözcükler değil bunlar.” Ölçü”nün pek çok anlamı 20 ARALIK PAZAR kitap sessizlikle karşılanarak bu “suikast”a kurban gidiyor. Elime ulaşan her kitabın hiç değilse adını anlamaya çalışırken belki ben bile yapıyorum aynı şeyi. Söz etmek üzere beklettiğim kitaplar varken beni heyecanlandıran yepyeni bir çalışma çıkagelip tümünün önüne geçebiliyor. Yine öyle oldu. Ayhan Göksan’ın “Yazım ve Sesletim Kılavuzu”nu görünce heyecanlandım. Kitabın alt başlığı: “Türkçeyi Doğru Yazma ve Söyleme kılavuzu”. İçinde Fatih Aker tarafından seslendirilen bir de CD var. Gereksinme duyulandan öte, açlığı çekilen bir çalışma bu. Henüz inceleyemedim; ama 648 sayfasıyla, ayrıntılı yazım kılavuzuyla, en önemlisi sözcüklerin nasıl söyleneceğine ilişkin yol göstericiliğiyle büyük bir eksikliği tamamlayacak gibi görünüyor. ? www.feyzahepcilingirler.com / [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız / İst. B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Murat Koçak’ın şiir kitabının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. 1 G 2 J 3 I 4 E 5 K 6 G 7 K 8 J 9 I 10 I 11 A 12 K 13 E 14 G 15 A 16 A 17 C 18 K 19 A 20 C 21 D Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU I. Denizkulağı. 9 42 10 3 45 22 A 23 A 24 D 25 G 26 K 27 K 28 K 29 K 30 F 31 K J. 37 kişinin yaşamını yitirdiği Madımak Oteli’nden sağ kurtulan, Temmuz 1995’te yitirdiğimiz ünlü mizah yazarımız. I 32 A 33 K 34 A 35 B 36 J 37 D 38 J 39 K 40 J 41 J 42 40 41 59 2 38 69 36 8 70 43 C 44 K 45 I 46 K 47 A 48 H 49 K 50 H 51 K 52 K 53 E K. “... ... ... ... / çocuk gibi ağlar yaz sarhoşları” (Murathan Mungan). 54 B 55 B 56 K 57 K 58 K 59 J 60 D 61 K 62 A 63 K Tanımlar ve sözcükleriniz: 51 78 28 44 12 29 A. “... ...r” ötmez ordayım” (Bekir Sıtkı Erdoğan). 64 E 65 H 66 C 67 F 68 B 69 J 70 J 71 G 72 C 73 C 74 A 27 80 49 57 63 56 33 18 39 5 58 15 32 19 16 74 34 23 62 77 22 47 11 75 K 76 F 77 A 78 K 79 K 80 K 81 F 82 B 83 K 84 H B. Körpe dal. 82 35 54 55 68 “Mumucuoğlu gel buraya bakalım!” diye bağıran, 6 Şubat 2001’de yitirdiğimiz, unutulmaz spor yazarı). 7 83 79 52 75 61 31 26 46 81 30 76 67 C. “... Yılın Sevgilisi” (Refik Halit Karay’ın bir romanı). 24 37 60 21 G. “... ya da Davul” (Haşmet Zeybek’in ünlü oyunu). 1036. sayının çözümü: A. NOMOS, B. 72 20 66 43 17 73 E. “Bir kız bana ... dedi n’eyleyim” (Karacaoğlan). 71 25 14 1 6 H. Kahveci tepsisi. EYRE, C. ŞÜYU, D. VURU, E. ABÜÜÜ, F. NÜCUM, G. NUR BULUM, H. İGAGANGA, I. KURUTULMUŞ, J. ROGER ACKROYD, K. İO, L. ZERDÜŞT BÖYLE. D. “İslam ...” (Gazeteciler Cemiyeti’nde bulmaca çözerken takıldığı yerlerde kızıp 64 4 53 13 F. Oğuz Atay’ın yapıtlarındaki temel izlek. 48 65 84 50 Metin: “günahkar oluyorum münzevi bir tarla kuşu gölgemde unutuşu düşürüyorum bu sürüyor gece boyunca” SAYFA 31 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1037
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle