Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKUMA! ÇOCUKGENÇLİK Kâğıt uçağınızı hazırlayın, uçuyoruz Lolipop yalamak zorunda olmakla, lolipop yalama özgürlüğüne sahip olmak arasındaki fark… Ë Mavisel YENER ünışığı Kitaplığı’nın daha önce başka kitaplarını okurlarla buluşturduğu, çocuk ve gençlik edebiyatının önemli isimlerinden Christine Nöstlinger’in, Kâğıt Uçakla Gizli Gizli Macera adlı romanı Türkçeye kazandırıldı. Kitabın kahramanı Hugo “en güzel yaşlarındaki” bir çocuk. Yıllar geçse de Hugo’nun çocuk kalacağı üç dahiliyeci, iki ortopedist ve bir pedagog tarafından raporla belgelenmiş. “Hep çocuk kalacaktır. Yetişkin olma olasılığı yoktur!” (s, 17) Bu durumda Hugo’nun yaşlı bir çocuk olması kaçınılmazdır. Hugo bunun için önlem almak gerektiğini düşünerek büyümeyen çocukları bir çıkar birliği, bir tür sendika altında toplama kararı alır. Büyümeyen çocuklar ezilen bir azınlıktır. Hiçbir hakları olmadığı gibi onların sorunlarıyla ilgilenen de yoktur. Emekli maaşı da alamazlar. Büyümeyen çocukların geleceği tamamen, iyi niyetli insanların insaf ve şefkatine bırakılmıştır; Hugo buna karşıdır. Büyümeyen çocukların haklarını alabilmek ve toplumun dikkatini çekmek için ülke çapında bir protesto yürüyüşü hayal etmektedir. Hugo bu amaçla, büyümeyen çocukları tespit edip örgütlemeye başlar. Onun bu çalışmalarından elbette ebeveyninin haberi yoktur. Hugo büyümeyen çocuklara yaptığı ziyaretleri ebeveyni uyurken, gece yarıları yapar. “Hugo dişlerini fırçaladı, boynunu yıkadı, pamuklu çubukla kulak kirlerini temizledi, pijamalarını giydi. Miesmeier 1’in gözetiminde akşam duasını okudu ve yatağına girdi. Yorganını üstüne çekip, sabırsızlıkla Miesmeier’lerin yatak odalarına çekilmelerini, kapılarının altından sızan ışığın kapanmasını, Miesmeirer 1’in gürültüyle, Miesmeier 2’ninse hafif hırıltılarla horlamasını beklemeye başladı. Hepsi tamam olunca yatağından fırladı, pijamalarını çıkarıp bahriyeli kıyafetini giydi, ayakkabılarını ayağına geçirdi, şapkasını taktı, gazete kâğıdını kolunun altına sıkıştırdı ve zemin kat pencerelerinin birinden sokağa çıktı.” (s, 20) Hugo’nun gazete kâğıdını katlayıp uçak yapması, içine yer Çocukluk... Büyümeyen Çocuklar Ë Nilay YILMAZ Büyümek istemeyen çocuk olur mu? Peki ya büyümeyen, büyüyemeyen çocuk? Okuma! bölümünde kendisi gibi olan, büyümeyen çocukları aramaya çıkan Hugo’nun yolculuğu anlatılıyor bu hafta. Bir şeyi yapmak zorunda olmakla yapma özgürlüğüne sahip olmak arasındaki farkı düşünüyoruz... Büyüyoruz, değişiyoruz, kimi zaman da büyümeye, değişime direniyoruz... Sihirli Değnek çocukluğun tarihsel yolculuğuna dokunuyor. Tarihselkültürel bir ürün olan çocuğun hem toplumdan etkilenerek hem de toplumu etkileyerek kendisini nasıl büyüttüğünü konuk ettiği kitaplar aracılığıyla sorguluyor. “EleştiriYorum” bölümünün bu haftaki konuğu Hacer Ergun da tarihsel gelişim içinde değişmekte olan çocuk kitaplarını eleştiriyor, yorumluyor... “Kitaplara Açılan Kapılar” bölümünde Dost Kitabevi mağaza müdürü Vildan Teniş ile çocukların ve gençlerin kitap seçimleri üzerine söyleşiyoruz... “Cumhuriyet Çocuklarından Gelen Mektuplar” ve “Kitapçı” rafları yine pek çok çocuğu ve yazarı konuk ediyor... Haftaya yeni konuklarla, yeni sevinçlerle buluşmak umuduyla... Bizi büyüten sorularla dolu olsun evlerimiz, yüreklerimiz... ? G (iletişim:sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com) leşmesi ve kalkışa geçmesinden sonra okur da onunla birlikte “uçuş”a geçiyor, fantastik maceralar dünyasının renklerini yüreğine dolduruyor. Kitapta Hugo’nun dört yolculuğuna tanık oluyoruz, her yolculukta farklı karakterlerle tanışıyor okur. Koca Şişko Çocuk, bir dakikayı yedi kat uzatabilen Zaman Esneten, Tebdili Kıyafet Bayanlar Orkestrası, köpekler, kediler, üç boyutlu halı dokuyan kadın, tavşanlar, ördekler… Hepsi de fantastik dünyanın bireyleri. Hugo kâğıt uçağıyla yaptığı yolculuklarda büyümeyen çocuklar tanır ve onların dertlerini dinler, onlara çektirilen eziyetlerin acı örneklerini duyar. Bu çocuklardan biri de Koca Şişko Çocuk’un yaşadıklarıdır. Bu çocuk sürekli olarak bir çatıda oturup, aşağıdaki kente bakarak lolipop yalamak zorundadır. İlk anda bu Hugo’ya eğlenceli görünür. Ama Koca Şişko Çocuk ona lolipop yalamak zorunda olmakla, lolipop yalama özgürlüğüne sahip olmak arasında çok fark olduğunu anlatır. Üstelik bu görev kentlilerin batıl inancı yüzünden ona verilmiştir. Bir çatının tepesinde oturup duran bir çocuk sürekli lolipop yaladığı ve lolipop küçülmediği sürece her şeyin yolunda gideceğine ilişkin bir inançtır bu. Lolipop yalayan bu çocuğu gören kentliler kendilerini güvende hissederler. Oysa her gece fabrikada gerçekleşen köpek toplantılarında, kentin geleceği ile ilgili yeni kararlar alınmaktadır. Çocuk lolipopu yaladıkça halk her şey yolunda zanneder, mutlu halk köpek topluluğunun iktidar planlarını göremez. Hugo için kimin iktidar olduğu çok önemli değildir, ister insan, ister köpekler iktidar olsun, büyümeyen çocukların hep mağdur durumda olduğunu savunur. Hugo, Büyümeyen Çocuklar’ı aramaya devam ettiği ikinci yolculuğunda, komodinde yaşayan düş cüceleri ailesi ile tanışır, onlar oyun hamurundan üretilmiş büyümeyen çocuklardır ve eziyet görmektedirler. Hugo’nun onlar için önerdiği “Alternatif Okul”, eğitim sistemine göndermeleriyle, hiç de yabana atılmayacak önermeler sunuyor okura. Bu okulda hiçbir zorlama yoktur, dileyen merak ettiklerini öğrenir, dileyen oynar. Oyun odalarında ne kadar çocuk varsa “bilgi tapınağı”nda da her zaman bir o kadar çocuk olur. “Birisi, nasıl olup da kuşların uçup insanların uçamadığını öğrenmek istiyordur. Bir başkası mısır tanelerinin kızdırıldığında niye öyle patladıklarını merak ediyordur. Bir diğeri çizgi romanlardaki yazıları okuyabilmek için 26 harfin hepsini bir an önce ezberlemek telaşındadır. Bir öteki üç tekerlekli bisikletin nasıl tamir edileceğini soracaktır. Birkaç çocuğunsa, öğrenecekleri belli bir şey yoktur. Onlar öğrenmekten hoşlanıyordur. Olabildiğince çok şey öğrenmek isterler….”(s. 77) Hugo çocukluklarını hiç yaşamamış oyun hamuru çocuklar için o okulda yer bulabildi mi dersiniz? Hugo, üçüncü yolculuğunda “arsası olmayan uçan bir ev sahibi” Alice ile tanışır ve ona âşık olur. Bu aşkın sonunu merak edenler sayfalar arasında yolculuğa davetli! Kitabın dördüncü ve son yolculuğunda Hugo ailesi ile ilgili inanılmaz bir gerçeği öğrenir, bu gerçek onu önyargılar ve farklılıklar konusunda epey düşündürür. “O zamanlar iki insanın bir olup da bir tavşan çocuğu doğurabildiği tıbben henüz muammaydı.”(s. 145) Tavşan çocukların aileleri bu nedenle onlardan utanır mıydı? Tavşan çocuklara karşı önyargısız olanlar gerçekten çok mu azdı? Hayata gerçekten de bir sıfır yenik mi başlardı onlar? Dar kafalı aileler, tavşan çocukları başlarına gelmiş en büyük felaket mi sayıyordu? Bu tür çocukların toplandığı Sığınmacı Tavşan Kampı nerdeydi? Niçin yeri gizli tutuluyordu? Christine Nöstlinger’in bu romanı diğerleri gibi bir solukta okunacak. Mine Kazmaoğlu’nun özenli çevirisi, Müren Beykan’ın kusursuz editoryal çalışmasıyla harika bir kitap var elimizde. Fantastik kurguya yerleştirilmiş eleştirel bakışla çocuk hakları, insan hakları, farklılıklar, önyargılar, sosyal kurumlar, aile bağları konusunda epey pencere açan bu romanı özellikle ilköğretimin ikinci kademesi, lise öğrencisi ve Büyümeyen çocukların okumasını öneririm. ? * Kâğıt Uçakla Gizli Gizli Macera/ Christine Nostlinger/ Türkçeleştiren: Mine Kazmaoğlu/ Resimleyen: Jutta Bauer/ Günışığı Kitaplığı/ 252 s. / (11+ yaş) www.maviselyener.com Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. SAYFA 30 CUMHURİYET KİTAP SAYI 953