05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Resimde Çocuklarla Keşfet Leyla Sakpınar, İş Bankası Kültür Yayınları, 2007, 112 sayfa SİHİRLİ DEĞNEK Çocuklar İçin Kitaplar Hazırlayan: Nilay Yılmaz Leyla Sakpınar’ı çocuk kitapları resimlemelerinden tanıyoruz. Ancak bu kez farklı bir kitapla karşımızda. Resim yapmanın sayısız yolları vardır, diyen Sakpınar, en güzel yolun deneyerek, içinden geldiği gibi resim yapmak olduğunu söylüyor ve “Resimde Çocuklarla Keşfet” adlı kitabında çocuklara resim yapmanın eğlenceli yollarını anlatıyor. Ne yapmak istediğimizi bilmeden yola çıkmanın heyecanı ile birkaç malzeme ve teknik birleşince ortaya neler çıkar dersiniz? Füzen, kurşun kalem, renkli kalem, gazlı kalem, pastel, mürekkep, sulu boya... Bunları etkili kullanmanın kolay yollarını biliyor musunuz? Hiç suyun içinde sulu boya yaptınız mı? Peki ya kâğıt üzerine batik, ebru, baskı yapmayı denediniz mi? Yapmadıysanız mutlaka denemelisiniz ve içinizdeki renkleri dışa çıkarmalısınız! Bu çalışmaları bir de çocuklarla birlikte yaparsanız kim bilir ne renkler yaratırsınız! Çocukların dünyaya bakışları o sınır tanımayan yaratıcıkları ile birleşince ortaya neler çıkmış neler! Leyla Sakpınar, çocuklarla birlikte yaptıkları çalışmalar aracılığıyla, resim yapmayı seven ya da yapmak isteyen bütün çocuklara sesleniyor. “Resimde her şey mümkün ve serbesttir, saçmalamak dahil” diyerek onları daha da cesaretlendiriyor. Üretirken eğlenme duygusunun ve güzellikleri oluşturma heyecanının buluşması inanılmaz. Çocukların yarattığı resimler şaşırtıcı! Çocukların resimlerde anlattıkları öykülere bakınca, belki de kendini ifade etme konusunda “klişere” takılan, cesarete ihtiyacı olanlar çocuklar değil de biz büyüklerdir, diye düşünmeden edemiyor insan. Renklerin büyülü dünyası okuyucuyu daha kitabın ilk sayfasından sarmalıyor. İnsanın içinde yaratma heyecanı uyandırıyor. İnsanı, kendini ve çevresini keşfetmeye davet ediyor. Sarkis de bir teknik keşfetmiş. Bu tekniğin nasıl uygulanacağını da anlatıyor Sakpınar. “Su içinde suluboya”. Sarkis, renklerin suda içinde ayrı hızlarla hareket ettiklerini fark etmiş ve bu özelliği sanata taşımış. Ancak renklerin sudaki büyüleyici dansını görmek istiyorsanız illaki de ayakta durmanız gerekiyor. Renklerin gösterisini izlemeye hazır mısınız? Yönergeleri adım adım izleyin. “Su ile doldurulmuş kasenin içinde boyalı fırçayı, sürekli baş aşağı dik tutarak sudan çıkarmadan ve dibe kadar götürmeden, çok yavaş hareket ettirerek ve suyu hiç bulandırmadan kullan[ın]. Biraz sabır işi!” (s59). Renklerin doğal akışını, organik ritimlerini ve sudaki yaşamlarını ancak berrak, temiz bir suda görmek mümkün” diyor Sarkpınar bu tekniği anlatırken. Su ile oynamayı seven çocuklar, kabın içindeki suyun içinde ve suyun üzerinde resim yapmaya da bayılacaklar! Çocukları üretmeye yöneltecek başka bir bölüm ise “Kendi Boyanı Yap” bölümü. Çocuklar burada parmak boyası, toz tutkal ile boya ve plastik boya yapımını öğreniyor. Patates baskı kadar eğlenceli olan “köpük baskı” ve “monotip baskı” tekniklerinin yanı sıra, yumuşak dokulu resim teknikleri de anlatılıyor bu bölümde. Hepsi de tam çocuklara göre! Renkli pamukları kullanarak resim yapmayı, kumaş üzerine resim çizmeyi ve resim dikmeyi büyük küçük herkes mutlaka denemeli!.. “Resimde Çocuklarla Keşfet” büyüklerin de kendilerini keşfetmelerine yardımcı olacak bir kitap çünkü. Çocukların yaratıcı düşünme süreçlerini ve motor becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunacak sanatsal çalışmalar, sanatı duyumsamanın ve yaşamı sanat aracılığı ile anlamlandırmanın gerekliliğini, bunu unutan annebabalara ve eğitimcilere de hatırlatacağa benziyor. Hadi hemen elinize bir fırça alın ve siz de saçmalamaya başlayın! KISA KISA... Çocuk ve Sanat Editör Nida Nevra Savcılıoğlu, Okuyan Us Yayıncılık, 2003, 111 Sayfa. cuk ‘sahip’i olmak, işte bütün mesele bu. Kölesini seven efendi ve efendisine muhtaç köle. Çocuk sahibi olmak mı? Çocuk yapmak mı? Çoluk çocuğa karışıp o kargaşada ortadan kaybolmak mı?.. Çocuk fikri, kadının bedeniyle ve geleceğiyle ile ilgili olan hesaplaşmalarını su yüzüne çıkarıyor, ardından kaygı ve beklentiler çocuğa yöneltiliyor... Dünyayı her gün yeniden keşfeder gibi bakan gözler, bu keşiften eli boş dönen yetişkinlere mi dönüşüyor? Çocukları yani kendimizi tanıyor muyuz? diye soruyor Nida Nevra Savcılıoğlu. Çocuk ve Sanat’ta çocuk konusunda sorular yöneltilmiş birçok yazara. Her biri uzmanlık alanında ya da duyarlılığı çerçevesinde bir şeyler fısıldamış... Mario Levi, Giovanni Scognamillo, Celal Üster, Ülkü Tamer, Sevin Okyay, Feride Çiçekoğlu, Kamil Fırat, Nazlı Ökten, İbrahim Betil, Ahmet Say, Aylin Güngör, Deniz Durukan, Bedri Baykam, Denizhan Özer ve Özlem Hemiş Öztürk’e çocukluğun araladığı kapıdan içeri girmeleri ve gördüklerini anlatmaları istenmiş. Bu “kocaman yetenekli çocuklar” da bu kapıdan içeri girmişler. Kitapları, filmleri, şarkıları, resimleri, müzeleri, tiyatro oyunlarını konuşmuşlar. Kitap, dünyadan ve yetişkinlerden mustarip ‘tüm çocuklara’ ithaf edilmiş... Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Sempozyum Dizisi: Ayla Çınaroğlu Eskişehir Osmangazi Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü, hem Türk çocuk ve gençlik edebiyatının gündemde kalmasını sağlamak, gelişmesine katkıda bulunmak, hem de özellikle bu alana hizmet vermiş ve vermekte olan çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlarını onurlandırmak, onları bilim adına ölümsüz kılmak amacıyla düzenlediği sempozyum dizisinin ilkini yazar Gülten Dayıoğlu (2001), ikincisini de yazar Muzaffer İzgü (2005) adına düzenlenmişti. 1719 Ekim 2007’de gerçekleşecek olan sempozyum ise yazar Ayla Çınaroğlu adına yapılacak. (Bildiri özetleri için son başvuru tarihi: 18 Mayıs 2007) (Bilgi için: www2.ogu.edu.tr/~komparatistik/sempozyum/Site/index.htm) Ço KONUK SİHİRLİ DEĞNEK Ben Ne Zaman Doğdum? Behiç Ak, ODTÜ Yayıncılık, 2004, 47 Sayfa Resimleyen Behiç Ak Behiç Ak’ın yazmış olduğu ve yine kendisinin çizerliğini yaptığı “Ben Ne Zaman Doğdum?” adlı resimli kitap hem okul öncesi hem anaokulu hem de ilkokul yıllarına hitap eden eğlenceli bir kitap… Behiç Ak bilgilendirici öyküler kategorisine girebilecek bu kitabıyla, çocuğa eğlenceli vakit sunmanın yanında “zaman” kavramının ne kadar çok açılımı olabileceğini, insanların önceliklerine göre bu kavramın değişebileceğini ifade etmiştir. En önemlisi de çocukların gerçekten çok zengin içerikli sözlerden hoşlandığını Memo’nun Tombiş’in cevabına verdiği tepkiyle anlatmıştır. “Ne yani” dedi, “Bu kadar mı?” (s.42) Behiç Ak’ın bu eğlenceli kitabı, hem eğlendiren hem de öğreten türden bir kitap olma özelliğini resimleme teknikleri ve resimlerin konuyla bağlantısı, kişilerin konuya uygun çizilmiş olması açısından da örnek teşkil etmektedir. Resimlerin ve yazıların uyum içerisinde bulunması, çocuğun yazıyı okuyamasa bile öyküyü bir başkasından dinlerken, resimlerle o sayfada anlatılanları eşleştirebilecek olması kitabın bir başka olumlu özelliğidir. Her sayfada Memo’nun sorusuna verilen cevaba uygun bir mekân seçilip resmedilmiştir. Bütün aile bireylerinin bildiği ya da bilmesi gerektiği gibi çocuğun özel olduğu gerçeğini ve ona önemli hissettirmenin Seda Uysal(*) kişilik gelişimine katkıda bulunacağını unutmayarak Behiç Ak’ın zaman kavramının yaratıcılıkla ilgisini başarılı bir anlatımla sunduğu söylenebilir. “Ben Ne Zaman Doğdum?” Memo’nun bir kuşun doğuşuna tanık olması, aslında annesinin bir önerisiyle kendi doğum gününün ne zaman olduğunun farkına varması ve bunu soruşturmaya başlaması ile aldığı cevapların onu çok etkilemesiyle ilgili bir öyküdür. Herkes Memo’nun doğum gününü öyle güzel ifade eder ki çocuk çevresindekiler için bir önemi olduğunu hisseder. Memo’nun sorusuna verilen her cevap bize bu cevabı veren kişinin dünyaya nasıl baktığını da göstermektedir. Böylelikle bir sorunun tek bir cevabı olamayacağı, her cevabın aslında cevaplayan kişinin yaşamından da birşey taşıdığı satır aralarında çocuğa duyumsatılmaktadır. Ama arkadaşının cevabı Memo için tam bir hayal kırıklığıdır. Çünkü Memo’ya göre üstünkörü bir cevaptır bu. “Bunu bilmeyecek ne var? dedi Tombiş. Yirmi altı nisan bin dokuz yüz doksan birde”. Çevresinde ondan yaşça büyük olanların verdiği yaratıcı cevaplarından sonra Memo’nun arkadaşının cevabı ona çok gerçek dışı bir zaman saptaması gibi görünür. Hangisi daha gerçekçidir? Diğerlerinin cevapları mı, yoksa arkadaşınınki mi? Kim bilir! Behiç Ak’ın eğlenceli anlatımını resimlerinde de yakalarız. Çocuğun gözünden yansıtılan resimlerde çocuk perspektifinin kullanılmış olmasının bir tek Memo’nun ve Tombiş’in yan yana geldiğinde bir gerçek dışılık oluşturması ilginçtir. Çünkü bu iki çocuk fiziksel olarak o kadar farklı çizilmişlerdir ki, bu yaklaşımla, o kişinin bir büyük olduğu ve bu büyüğün sözünün önemli olduğu hissi uyandırılmıştır. Halbuki Memo onun için “arkadaşım” demektedir. Kim bilir, belki verdiği cevap nedeniyle Memo’nun arkadaşının Memo’nun gözündeki yeri anlatılmak istenmiştir. (*) Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü Raflardan... * Yaratıcı Okul Düşünen Sınıflar, Nuray Sungur, Evrim Yayınları * Yaratıcılığa Yolculuk, Tülay Üstündağ, Pegem A Yayıncılık Nilay Yılmaz Kurtuluş Deresi Cd. No: 47 Bilgi Üniversitesi Dolapdere/İstanbul [email protected] Tel: 0212 236 78 42 0212 311 51 82 CUMHURİYET KİTAP SAYI 899 SAYFA 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle