05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

küçük İskender ve ‘İt Cazı’ üzerine İt Cazı , “tekrar” ve risk... yerini alan yeni “sistem”[4] olarak çıkar [5]. Modernist sanatçı için ise sorunun, özgürlük idealinin yapıtın sonlu maddiliğinde yaşantılandırılması[6] olmadığını görüyoruz. Artık o sınıfları ortadan kaldırmaya, eşitlik, özgürlük, kardeşlik getirmeye söz vermiş olan bu toplumda özgürlük yokluğunun ayırdına varmaya başlamıştır. Tüm uygarlığın tarihi, özgürlük “yokluğu” etrafında yapılandırılmış toplumların tarihidir. Özgürlük, hep egemen sembolik (simgeler) sistem içinde yaşantılandırılamayan, dile getirilemeyen, bastırılan bir “şey” olagelmiştir: Özgürlük uygarlığın “reeli”dir. Modernist sanatçı özgürlüklerinin önündeki engellerle yüzleşmeye başladığında, bunları aşarak özgürlüğe ulaşmanın, reelin peşinde olacaktır. Modernist sanatçı için sorun, giderek özgürlüğü, estetik haz yoluyla yeniden yaşantılandırmaya çalışan romantizmden kopmak, onun yerine özgürlük yokluğunu, reeli yeniden yaşantılandırmanın peşinde koşmak, olarak belirmeye başlar. Ancak reel, tarifi gereği yaşantılandırılamayan, dile getirilemeyen olduğundan, modernist sanatçı ister istemez yapıtını özgürlük üzerine değil, özgürlük yokluğu üzerine kuracaktır. Böylece modern yapıt karşımıza, reeli/sonsuzu, özgürlüğü, onun yokluğunu yaşantılandırma yoluyla arayan bir imkânsızlık olarak çıkar. Ve hemen siyasallaşmaya başlar. Çünkü “yapıt” ve sanat eylemi, sanatçıyı özgürlüğün verili tanımlarıyla, düzenin yasalarıyla, ahlakıyla, daha genel olarak söylersek ideolojisiyle karşı karşıya getirecektir. Bir egemen sınıfın varlığı, özgürlük yokluğunun kendisi olduğuna göre, bu aynı zamanda reelin de ta kendisidir. Öyleyse sanatçı, hemen reelin sureti (semblance), simgesel varlığı olan egemenlik ideolojisiyle karşı karşıya gelecek, onu delerek arkasına geçmeye, reele ulaşmaya çalışacak, yapıtını hep bu paradigma içinde kuracak, bu nedenle egemen sınıflar/güçler tarafından hep kuşkuyla karşılanacak, sık sık yargılanacak, cezalandırılacaktır. Buradan, yapıt, hep başarısız kalacaktır sonucuna ulaşırız ama bu sanatçının da başarısızlığa mahkum olduğu anlamına gelmez. Çünkü, yapıtın “başarısız” varlığı, simgesel sistem içinde reele ilişkin bir fark yaratır. Yapıt, reel değildir, ama simgesele de uymaz. Yapıtla simgesel arasında bir uzaklık, yapıtın varlığıyla simgesel içinde, yapıtı izleyen “özne” üzerinde iz bırakacak bir “çatlak” oluşur. Sanatçının başarısı da işte bu uzaklıkta, bu çatlağın izleyicide bırakacağı “izde” ve bu uzaklığı durmadan yeniden yaratma çabasında yatar. Bu açıdan bakınca, İskender’in hep “reel”in peşinde, sürekli aynı eylemi tekrarlayarak üreten “modernist” bir sanatçı olduğunu söyleyebiliriz. İskender İt Cazı’nda da ifade edilemeyeni, egemen ideolojinin dünyasında bastırılanı dile getirmeye, kentsoylu duyarlıkları delip geçerek arkasındakine, reele ulaşma çabasını sürdürmeye devam ettiğini görüyoruz. Ancak İt Cazı, İskender’in sanat yaşamında geldiği noktada giriş bölümünde değindiğim gibi önemli bir sorunla karşılaşmaya başladığını da gösteriyor. Ya İskender’in reelin peşinde koşarken “buldukları”, çoktan simgeselin içine alınmış, normalleştirilmişse? Ya kentsoylu duyarlılıkları delerken kullandıkları, artık kentsoylu duyarlıkların parçası, hatta kalkanı olmuşsa? Aslında sorun İskender’den kaynaklanmıyor. 1980’lerde İskender yazmaya başladığında, henüz bu süreç yeni başlıyor, “küreselleşme” (neoliberalizm) ve simgesel evreni, ülkeye yeni nüfuz ediyordu. İskender kendini kolaylıkla bu yeninin, aslında kapitalizmin kendini sürekli tekrarlayan “yenisinin” de (kötü sonsuzun) karşısına koyabiliyordu. Şimdi ise işi o kadar kolay değil; dahası, suç ortağı olma tehlikesi bile söz konusu. II AvantGarde ve İskender Toplumun medya eliyle genelleştirilen en düşük ortak beğeni parçacıklarıyla çalışan bir “estetik yönetici”[7] değil İskender. Onun, iktidar ilişkilerini, egemen ideolojiyi yeniden üretmeye, onun güncelini yüceltmeye hiç niyeti yok. Aksine onunki, bir tepki şiiri[8]. Şairin “girdiği yere sadece imha etmek için” girdiğine inanıyor (age). Şiir onun için bir “iltihap”, “uyum sağlayamamanın, algılayamamanın, insan ruhunda yarattığı sıkıntılar… Eşitliğin olmadığı, çıkarcılığın ön plana çıktığı, faşizmin at koşturduğu bir dönemde” bir ütopyanın peşinde koşmanın ruh dünyasında yarattığı [1] küçük İskender son 25 yılın en önemli şairlerinden biri. Ergin Yıldızoğlu 'İt Cazı'dan yola çıkarak İskender'i bekleyen olumsuzluklara parmak basıyor. ? Ergin YILDIZOĞLU “Ben memleketi kurtarmaya gidiyorum Sen akşama cinnet pişir” (İt Cazı sf, 109) u bir “kitap tanıtma” yazısı değil. Ben, “diğerleri” gibi yaşamamak, yazmamak, “özgün olmak” için çabalayan, bugüne kadar da bunu İt Cazı [1] da dahil olmak üzere büyük ölçüde başaran küçük İskender’in geldiği noktada, karşı karşıya olduğu bir tehlikeye değinmek istiyorum: İskender’in sanatı, bugüne kadar karşı durduğu “kentsoylu” kültürünün yeni biçimlerde, özellikle “gençlik kültürü”, “karşıt kültür” “özgünlük” piyasası biçimleri içinde yeniden üretilmesi sürecine katılarak gücünü kaybetmek üzere. I Romantizmden AvantGarde’a, “ideal”den “reel”e Modern zamanlarda [2] felsefenin tarihini Kant’ın “üç eleştirisiyle” ortaya koyduğu, son tahlilde özgürlüğün anlamı ve sınırlarıyla ilgili sorunlarla boğuşmak oluşturuyor, modern siyasetin başı, Fransız devriminden bu yana “özgürlük” ve “eşitlik” sorunlarıyla dertte. Modern sanatın tarihini ise felsefenin ve siyasetin sorunlarıyla etkileşmesinin yanı sıra, romantizmden kurtulma çabası olarak yorumlanabilir. Romantik sanat ideal ve sonsuz olanı, maddi ve sonlu olan yapıtta ifade etmeyi amaçladı. Yapıt “sonsuzun sonlu olana inişiydi”. Özgürlük[3] ideali, böylece yapıtın estetik özellikleriyle kendini göstererek yaşantılandırılacak, duyumsatılacak, insanlık tarafından daha iyi anlaşılacak, gerçekleşmesi kolaylaşacaktı. Romantik sanatçı bu anlamda karşımıza adeta bir “yalvaç”, sanat ise siyasetin ve dinin SAYFA 16 B ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 899
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle