Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? 8 Eylül 1966 Gazeteci İlhami Soysal kaçırıldı, dövülmüş olarak bir tarlaya atıldı. 7 Ekim 1968 İstanbul'da 6. Filo karşıtı gösteriler yapıldı. 30 Mart 1968 MTTB, Ankara'da “Milli Şahlanış Mitingi” düzenledi. “Yasamız ordumuz İslamiyettir yolumuz” sloganı kullanıldı. 15 Mayıs 1968 NATO'ya Hayır Haftasında 106 öğrenci gözaltına alındı. 15 Temmuz 1968 6. Filo İstanbul'a geldi, göstericilerle toplum polisi çatıştı. 17 Temmuz 1968 İTÜ Yurdunu basan toplum polisi Vedat Demircioğlu'nu pencereden attı. 6 Ocak 1969 ABD Büyükelçisi Commer'in arabası ODTÜ'de yakıldı. 16 Şubat 1969 Kanlı Pazar. 2 ölü, 200 yaralı. Kanlı Pazar’ın parantezi, denebilirse, 6. Filo’yu ilk protesto eylemiyle açılıyor ve Kanlı Pazar’da, 6. Filoda simgeleşen ABD emperyalizmi karşıtı eylemler, İslama yönelik saldırılar olarak kanlı bir biçimde bastırılmaya çalışılıyor. 12 Mart 1971, kontrgerilla dönemidir, darağaçlarının kurulduğu, binlerce gencin işkenceden geçtiği, cezaevlerini doldurduğu dönemden 12 Eylül’e kadar 5388 insan yaşamını yitirecek, burada kalmayacak, 12 Eylül askeri yönetimi altında yüzlerce insan, işkencede, cezaevinde, darağacında, olmazsa sokakta öldürülecektir. Ne var ki, Türkiye, kanlı olayların girdabında ne kadar büyük bir tuzağa düşürüldüğünü ve emperyalizmin kapanına sıkıştırıldığını bilemeyecek. * Kanlı Pazar ayracı içerisine sıkıştırmaya çalıştığımız, ama yurda serpilmiş, şurada sabotaj, burada suikast, orada cinayet, ötede katliam biçiminde kendini açığa vuran, gerek Kanlı Pazar, 1 Mayıs, Üniversite Katliamı gibi toplu öldürümlerin, gerek Bedri Karafakioğlu, Ümit Doğanay, Cavit Orhan Tütengil gibi simgesel adların ve bunların aralarına serpilmiş binlerce insanın, tek bir merkezden yönlendirilerek, tek bir nedenle, tek bir amaç için öldürüldüklerini Orhan Tüleylioğlu açıklığa kavuşturmaya çalışıyor, bize ve geleceğe. Okur, geçen yıl Neden Öldürüldüler'in ilk kitabıyla kucaklaşmıştı. Alt başlığı olan “Babam neden öldürüldü anne!” sorusunu, Taylan Özgür'den Necdet Güçlü'ye, Doğan Öz'den Bedrettin Cömert'e, Necdet Bulut'tan Hakan Şenyuva'ya, Cevat Yurdakul'dan Cavit Orhan Tütengil'e, Kemal Türkler'e 12 Eylül öncesi vurularak öldürülenlerden 12 Eylül yönetimi altında Mamak Askeri Cezaevinde dövülerek öldürülen İlhan Erdost'a değin, annelerin, kardeşlerin, eşlerin ve çocukların, “neden öldürüldüler” sorusunu, neden öldürüldüler sorusuyla yanıtlamaya çalışmıştı. Bu yıl, Neden Öldürüldüler? ikinci Orhan Tüleylioğlu kitabıyla okura kavuşuyor. “Bu Kan Kurumaz” kitabın alt başlığı. Kanlı Pazar, Koray Doğan, Orhan Yavuz, Akın Özdemir, Bahçelievler Katliamı, Bedri Karafakioğlu, Abdi İpekçi, Ümit Doğanay, Ümit Kaftancıoğlu, Sevinç Özgüner, bize, nasıl, niçin ve neden öldürüldüklerini soruyorlar. Sorularını yanıtlayamadığımız için, her birinin ardından bir öteki öldürülüyor. Bir ötekiyle daha sonraki arasında, adları yalnızca ad olarak o günkü gazete sayfalarının arka sıralarında belli belirsiz duran onlarca, yüzlerce adı da simgeliyor onlar. ÜÇÜNCÜ KİTABA DOĞRU... Neden Öldürüldüler? baskı makinelerinin silindirleri arasında kâğıda dökülerek binlere ulaşmak için solurken, Orhan Tüleylioğlu, um:ag'ın ve bir yanı Uğur Mumcu'yla yaralı, bir yanı tüm öldürülenlerin acılarıyla parça parça sevgili dost Güldal Mumcu'nun yüreklendirmesiyle üçüncü kitabı, Neden Öldürüldüler!'i tamamlamaya koşuyor. Onlar varlıklarıyla, varoluşlarıyla, duruşlarıyla, davranışlarıyla birer direniştiler. Bağımsızlığın, özgürlüğün, özgürleşmenin direnciydiler. Kimi zaman tek başlarına, kimi zaman toplu olarak, kimi zaman yığınların önünde, içinde, arkasında, insanın ve insanlığın ileriye yürüyen bilgisi, bilinci, gücüydüler. Dinsel köleleştirmeye karşı, küresel egemenliğe karşı, evrensel tutsaklığa karşı, onlar, insandan insanlığa özgürlüğün ve bağımsızlığın bayrağı oldular. Bir gün alacasında, bir sabah evden çıkarken, gün boyu grevdeyken, dersten çıkarken bir ikindi üzeri, bir kır kahvesinde grubu içerken sevgilisiyle, bir pazar kızını parkta salıncağa bindirirken, düşler içindeyken, kederliyken, gülerken, konuşurken, bir kurşun sırtında, bir bıçak kalbinde, bir bombanın parçaları gövdesinde, yaşamdan koparıldı onlar. Onlar öldürüldüler. Çağdaş kölelikten özgürlüğe giden çetin yolda, işkencelerin, cezaevi baskınlarının, öldürümlerin, darağaçlarının çetin yolunda, boyun eğmeyenlerin, ezilmeyenlerin bilincinde soluk alıyor onlar, direncinde yaşıyor onlar.? Neden Öldürüldüler?2 “Bu kan kurumaz!”/ Orhan Tüleylioğlu/ Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Yayınları, Ekim 2007/360 s. 931 SAYFA 15 CUMHURİYET KİTAP SAYI