02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kitap İçin XLI Selçuk ALTUN Yurtta sus, cihanda sus da. Rus, Fransız, İngiliz, Doğu ve Batı edebiyatından klasikler okumaya koyuldum. Stendhal, Çehov ve Charlie Chaplin gibi ustalarla tanışmam böyle olmuştur.” 1010 “…Üniversiteyi bitirip Tokyo’da bir caz kulübü işletmeye başladım ve 29 yaşıma dek tek satır yazmadım. Çevremde edebiyat konuşacak dostlar bile yoktu. Roman yazmayı kendi kendime söktüm. Okuyarak ve çeviri yaparak yazma sanatı çalıştım. Daha doğrusu gerçek kurmacanın ne olduğunu anladım. Bu bağlamda, Raymond Carver tartışmasız en değerli hocam ve en büyük yazın yoldaşım olmuştur.” “A Literary Comrade – Haruki Murakami” 1011 Jüri, 9 Eylül saldırılarının yargılanan tek sanığı Z.M.’nin idamını ister. Yargıç Leonie Brinkema onu müebbet hapse mahkum ederken kararını T.S. Eliot’tan bir dizeyle noktalar: “You will die with a whimper” (İnleyerek öleceksin.) 1012 Resim kitabı meraklılarına Sali Turan’ın Yol Poşadları (PMP Basın Yayın) başlıklı sergi kataloğunu öneririm. 223 sayfadan mürekkep yapıt, “Yaratamayanlar, yok ederler” aforizmasıyla açılıyor. 1013 Tomris Uyar: “…1985’ten beri Türkiye’de edebiyatla ilgili fazla bir çaba görünmüyor. ‘Özal dönemi’ dediğimiz dönemden itibaren edebiyat zaten yok farzediliyor. Zaten edebiyatçı da yok farz ediliyor. Yeni kuşaklar buna göre biçimleniyor. Turgut Özal “Red Kit…” okurum demişti. Hiç unutmuyorum, böyle bir kafadan çıkan bir yönetim anlayışı vardı – ister sağ, ister sol, fark etmez. Böyle bir şey olacağına, muhafazakâr, diyelim Ahmet Muhip Dıranas gibi bir kültür bakanı olsaydı, bu hale gelinmeyebilirdi. Sağlam sağcı da yok Türkiye’de…” Ben Koşarım Aşağlara, Koşarım – Erhan Altan 1014 Kaz Dağları’nda – kitap ve yoga dostlarına – butik otel önerisi: ERGUVANLI EV: Yeşilyurt Köyü, AyvacıkÇanakkale ([email protected], www.erguvanliev.com) 1015 Hasar Tespit Çalışmaları – (Metin Üstündağ, SEL) Çürümüşlük kokuşmuşluk …Size çalışıyoruz. Sesinizin televizyonunu biraz kısar mısınız lütfen? AAA! Bu geçen benim hayatım, boşluğundan tanıdım. Aklımda son bir soru italik: ÖLÜM ORUCU BOZAR MI? Yurtta sus, cihanda sus. 1016 07.05.06 gecesi TV kanallarında sek sek dolaşırken TV8’de durdum. Eski BJK idarecisi Sinan Engin, yeni FB’li Tümer’i savunurken bir anekdot anlatıyordu. Özetle: Lucescu bir gün onu Tümer’in odasına sürükler. “Bak görüyor musun, bu adam yine kitap okuyor” diye şikâyet edecektir. 1017 Ali Poyrazoğlu’nun ULUSOY TRAVEL (Şubat 2006) dergisiyle yaptığı söyleşinin başlığı: “Playstation’a yenilmiş bir nesle selam olsun.” (Entegre yetenek Poyrazoğlu’nun son kitabının adını ‘Bir Sen Kaldın Yalnızlık Gelince’ duyunca, ilk iki romanımın adlarını karıştırır oldum; “Yalnızlık Gittiğin Yoldan Gelir” ve “Bir Sen Yakınsın Uzakta Kalınca.” ) 1018 Vincent Van Gogh ve Paul Gauguin’in 1888’de Arles’daki bir evde geçirdikleri sekiz hafta; sergi, kitap ve filmlere konu olmayı sürdürüyor. Edmond Fawcett’a göre 1956 ürünü “Lust for Life” adlı filmdeki bir dialog, farklılıklarını özetlemeye (y)eter: Gauguin: “Tablolarına bakınca çok hızlı çalıştığını görüyorum.” Van Gogh: “Sen tablolarıma çok hızlı bakıyorsun.” (Gauguin’e sinirlenen Van Gogh bilahare kulağını kesecektir.) 1019 EVİN Sanat Galerisi’nin düzenlediği “Çağının Tanığı Bir Ressam: NURİ İYEM” sergisi ve “Nuri İyem Resim Ödülü” yarışmasını alkışlıyorum. 1020 “Kimsenin kimseyi sevmediği günlerden birinde doğdu sessizlik. Kimse konuşacak bir şey bulamadı çünkü. Sesyazı ertesi gün doğdu. Sessizlikten sonra doğan ilk yazıydı; biçimsiz bir gizyazı, bir biçim üstüstüstdildi, yüksek sesle okunamadığından hep sessiz, sevgisiz kaldı. Zaten sesyazıyı ancak doğuran okuyabildi ve kimseyi konuşacak denli sevmediğinden okuduğundan anladığını kendine sakladı…” Yazılmamış Bir Tarih Kitabı İçin Dipnotlar Faruk Ulay 1021 Yazar Adayına Öğütler (Süreç): “İlhamı bekleme. Sen onun peşinden süngüyle git.” Jack London “İlk müsvette, roman veya öykünün ne hakkında olduğunu öğrenmek içindir.” Bernard Malamud “Yazmanın en iyisi, yeniden yazmaktır.” E.B. White “Düzyazı saça benzer, taradıkça parlayacaktır.” Gustave Flaubert “Bilinçaltı bir fikir tohumunu alır ve onu geliştirir, bu genellikle yazarın yoğun mesaisine rastlar. Gece yarıları birden kalkıp, daha önce düşümde bile görmediğim çözümler ürettiğimi bilirim.” Patricia Highsmith 1022 “Deha hangi alanda olursa olsun, sıradanlığın belli ölçütlerini aşan, hatta çok aşan biri için yapılacak tanım. Benim için deha Mozart’tır. Bu kadar küçük yaşta, bunca eser yazabilmesidir. Çağımızda deha çıkabilir mi? Ben bu konuda pintiyim.” Doğan Hızlan’ın Remzi Kitap Gazetesi’yle söyleşisinden (Remzi Kitap Gazetesi’ni nice gazetenin kitap ekine değişmem.) 1023 Yetkin hekim ve renkli insan Dr. Ertan Dumanlı’ya (19402006), Sağlık ve Eğitim Vakfı’na katkıları nedeniyle de saygım vardır. 1980’lerde, TRT’nin sağlık programlarına da katılırdı. Bir anekdotunu unutamam. Programa telefonla katılan bir bayan izleyici, “Kocam uykusunda horluyor. Horlayana karşı en etkin önlem nedir?” diye sorduğunda o, “Horlayanı uyandırmaktır” buyurmuştu. 1024 The New Oxford Book of Literary Anectodes’tan: (James Joyce aşağıdaki anekdotu Zürich’te bir öğle yemeğinde buluştuğu dostları Frank Budgen ve Paul Suter’e nakletmiş. Yıl 1934.) “Bugün beni görmeye bir Alman bayan geldi. Yazarmış, yazdıklarını görmemi istedi. Yalnız, onları kaldığı otelin kapıcısına okuttuğunu söyledi. Kapıcının görüşlerini merak etmiştim. Dedi ki: “Ormanda sevgilisinin madalyonunu bulan roman kahramanımın onu tutkuyla öpmesine itiraz etti.” “Ama” dedim, “bu oldukça etkileyici bir sahne. Kapıcı nesini beğenmemiş?” Bayanın yanıtı, “Kapıcı madalyonun öpülmesine itiraz etmiyor. Yalnız kahramanın, önce onun üstündeki tozu paltosunun koluyla silmesinin daha doğru olacağını düşünüyor” şeklindeydi. (Arkadaşları Joyce’un yanıtını merak ederler.) “Ona dedim ki” der Joyce, “Otele dönün ve hamalın tüm önerilerini yerine getirin. O adam dâhi bir eleştirmen. Ondan öğrenemeyip benden öğreneceğiniz hiçbir şey yok ve bunu içtenlikle söylüyorum.”) 1025 Eğer yazısına göz gezdiriyorsam virgülünden bile kuşkulanırım. Semih Gümüş’ün tüm yazdıklarını, yetkin ve dürüst eleştirmen A.Ömer Türkeş’in bir paragrafına değişmem.? CUMHURİYET KİTAP SAYI 855 1001 2006’nın ilk beş ayında, yerli roman nüfusu 130 dolayında artmış. (Birini okuyabildim.) Sığ roman furyasında en son suçlanacak, garip yazar adayıdır. Bir cadı kazanı kurulacaksa, önce sözde editör ve yayınevlerinin yâd edilmesi gerekir. O romanlara övgü yazısı döşenenlerin artması, zincire yeni ve iri bir halka. (Bu olguda kitap eki enflasyonunun payı?) 1002 2006’nın ilk altı ayında, altı kitap önerisi (okunma sırasına göre): 1. Bir Ada Denemesi (Enis Batur) Deneme, SEL 2. Rahibinden Satılık Kilise (k. İskender) Aforizma, SEL 3. Baharda Yine Geliriz (Barış Bıçakçı) Öykü, İletişim 4. Evvelotel (Ayfer Tunç) Öykü, Can 5. Çevre Çitin Üzerinde Yağmur (Mehmet Taner) Şiir, Dünya 6. Y’ol (Birhan Keskin) Şiir, Metis 1003 Rahibinden Satılık Kilise’den – (k. İskender, SEL) “Kalbim, halkların zaferiyle kafiyelidir.” “Orospuluk zaman aşımına uğramaz.” “Tende çalışmayan, bedende sınıfta kalır.” “Açık unutulmuş bir radyo gibi İstanbul.” “Şairler, şiirlerin yoksulluğudur.” 1004 Kitap dışında müzayedelere artık itibar etmesem de, sicilim sağ olsun, nice kuruluş katalog göndermeyi sürdürür… 288 sayfadan mürekkep o bahar kataloğundaki tablolar; eski İstanbul, ıskalanmış İstanbul, ıssız balıkçı kasabaları, saklı bahçeler, sinsi denizler, kuytu barlar, yorgun Osmanlı konakları, kadim kahveler ve harem safarilerine götürdü beni. İki gün sonra aynı yolculuğa çıkmayı denedim. Bestekâr/yorumcu/haham İzak Algazi’nin (18821950) müzikal desteğine rağmen beceremedim. 1005 Dünya Kupası şerefine maçların oynanacağı kentleri varsıllaştırmaya çalışan Almanlar, Berlin Bebelplatz Meydanı’na on yedi şair ve yazar adı nakşedili kitabi bir anıt dikmişler. (24.04.06 tarihli Guardian’daki fotoğrafı saygıyla izlerken aklıma “100 Temel Eser” uygulaması t(akıl)ıverdi.) 1006 Sahaf Turkuaz’dan aldığım iki yapıtın ortak özelliği, sayfalarının henüz açılmamış olmasıydı. İzzet Melih Devrim’in Fransızca oyunu Leila’nın 96, Erdal Öz’ün (19352006) romanı Odalarda’nın 46 yıl sonra sayfalarını açarken huzura erdiklerini duyumsadım. Leila, Aziz İzzet Paşa’ya Fransızca sözcüklerle ithaf edilmiş. Erdal Öz’ün 23 yaşında kotardığı Odalarda 2006 ürünü olsaydı, onu ilk altı ayın en iyi romanı seçerdim. 1007 I Wish I Had’nt Said That’tan (Keşke Şunu Söylemeseydim): “Bay Gustave Flaubert yazar değildir.” (Le Figaro’daki Madame Bovary eleştirisinden, 1857) “Yüz yıl sonra Fransız edebiyatı Les Fleurs du Mal ile alay edecektir.” (Baudelaire’in ölümünden sonra Emile Zola, 1867) “Moby Dick hüzün verici, can sıkıcı hatta saçma. (Herman) Melville’in Quaker’ları hain ahmaklar ve o Deli Kaptan can sıkıcı iblisin teki.” (The Southern Review, 1851) “1984 olmamış.” (George Orwell’ın kitabı için eleştirmen Laurence Brander, 1954) 1008 AngloAmerikan sahaf müzayedelerinden en değerli üç kitap (Haziran 2005 – Mayıs 2006): Kitap Yazarı 1The Birds of America J.James Audubon 2Publius Vergilius MaroVirgil 3Doria Atlas Doria Ailesi Dönemi $ 19. yy 5,616,000 15. yy 2,959,064 16. yy 2,563,448 (Ülkemizdeki sahafların toplam cirosu 500 bin dolardır derler. Sahi, kaç sahafımız kalmıştır ki?) 1009 İnce Memed’in 2005 basımı İngilizcesini (Memed My Hawk), Yaşar Kemal’in önsözü için getirttim. Sungur Savran çevirisinden son paragrafın Türkçesidir: “Çağdaş edebiyatı keşfetmeseydim saz şairi olurdum. Komşu köydeki ilkokula gitmeseydim oluyordum SAYFA 6 Anıtsal Yazarlar Anıtı Berlin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle