02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B U L M A C A 1 J 2 F 3 J 4 A 5 B 6 J 7 İLKER MUMCUOĞLU H 8 I 9 D 10 A 11 H 12 A 13 H 14 C 15 J 16 J 17 F 18 J 19 H 20 D 21 C 22 J 23 H 24 A 25 D 26 F 27 F 28 G 29 D 30 H 31 K 32 F 33 B 34 H 35 J 36 D 37 C 38 H 39 H 40 D 41 B 42 F 43 H Feyza HEPÇİLİNGİRLER 11 Aralık Pazartesi Türkçe Günlükleri ğü gibi, dönemin havasını yansıtan kullanımlar var. (Bu arada, "lenduha", hep "lenduha gibi" biçiminde kullanılır ve "çok iri, kaba" anlamındadır. Peki "lenduha" nedir, denirse biraz kaba kaçacak ama Farsça, "eşeğin üreme organı" anlamında "lendi har"dan bozularak gelmiş bir sözcüktür.) Dilsel olarak dizide aksayan yanlar da var ama! İngilizce "Why not?" sözünün tam karşılığı olarak "Neden olmasın?" denmiyordu o zamanlar. "Bu, en son istediğim şey." kalıbı henüz Türkçeye girmemişti. "Bu kadar geç kalman için iyi bir mazeretin vardır inşallah." gibi tümceler kurulmuyordu. "Artık benim farkımda." yerine, büyük olasılıkla, "Sonunda beni fark etti." deniyordu. "Oldukça" sözcüğü, abartılı bir çokluk bildirmek için değil, "eh işte" anlamında kullanılıyordu. "Hayret bi’şey" henüz icat olmamıştı. Tuvalete "lavabo" denmiyordu. Kapı çalındığında, evin en küçüğü, "Ben bakarım." diye bağırmadan gidip açıyordu kapıyı. "Herkese merhaba!" ya da "Günaydın herkese!" yerine yalnızca "Merhaba" ve "Günaydın" deniyordu; böyle denmesinden herkes bu sözlerin onlara söylendiğini anlıyordu. 44 A 45 I 46 A 47 F 48 D 49 H 50 D 51 B 52 H 53 G 54 K 55 D 56 H 57 H 58 H 59 A 60 G 61 B 62 H “T 63 D 64 G 65 E 66 G 67 D 68 G 69 K 70 E 71 E 72 H 73 F 74 H 75 E 76 J 77 A 78 D 79 H 80 F 81 F 82 J "ürk insanı"... Tansu Çiller’in Türkiye’ye ve Türkçeye mirası... Kulağımız öyle alıştı ki ne duyduğumuzda yadırgıyoruz ne de biz kullandığımızda başkaları yadırgıyor. Oysa ne demek "Türk insanı"? "Japon insanı", "Yunan insanı", "İngiliz insanı" var mı ki "Türk insanı" olsun? Ata Demirer’in esprilerindeki "hindi hayvanı", "eşek hayvanı", "balık hayvanı" gibi. Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcükler ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru “Ölü Kelebeklerin Dansı” adlı romanın çıktığı dizinin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı romandan bir alıntı ve yazarın adı ortaya çıkacaktır. 13 Aralık Çarşamba Latife Tekin’den yeni bir roman: "Muinar" (Everest Yayınları). Özellikle fantastik edebiyattan hoşlananların çok sevecekleri bir kitap. 15 Aralık Cuma Lise öğrencilerinin bize yansıyan, daha doğrusu, yazılı ve görsel yayınlar aracılığıyla yansıtılan yüzünü görüyoruz yalnız. ÖSS dönemine yaklaştıkça ruhsal dengelerinin bozulduğunu, çoğunun bir uzman yardımına gereksinme duyduğunu bilmiyoruz. Konuşma yapmak için gittiğim okullarda hep aynı yakınmayı duyuyorum: Çocukların durumu çok kötü! Bana seslerini ulaştırabilenler de başka başka biçimlerde; ama hep bunu söylüyorlar. Tek suçlu "Kurtlar Vadisi" değil. Okullardan gelen "şiddet" haberlerinin arkasında bu yay gibi gerilmiş sinirler var. Gençliği, sınavlar uğruna feda ediyoruz. Buna bir çare! Mutlaka... Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Victoria dönemi romancısı George Eliot’ın bir romanı. 33 71 22 26 40 50 49 27 78 13 72 B. Avrupa Topluluğu para birimi. 3 20 48 17 C. Charles Darwin’in tanınmış yapıtı. 68 14 9 63 58 21 55 75 28 35 38 41 81 8 D. Amazon’un sık ormanları. 60 46 30 11 66 E. “... Eldem” (İstanbul Zeyrek’teki Sosyal Sigortalar Kurumu yapısıyla, 1986 Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü paylaşan ünlü Türk mimar). 74 64 24 1 59 65 34 16 70 32 F. Atın bir tür hızlı yürüyüşü. 43 67 79 6 56 G. “... Olmayan Hikâyeler”(İzzet Yasar’ın öykü kitabı). 57 47 18 73 4 12 H. “Paul ...” (“Özgürlük” şiiriyle Fransız direniş hareketinin şairi olarak görülen, 1942’de Komünist Partisi’ne yazılan ve tüm yapıtlarında Gala’ya olan aşkını, Nusch’un ölümünden sonra nasıl perişan olduğunu ve Dominique ile yaşamanın sevincini anlatan Fransız şair). 39 36 25 80 31 19 I. “Saat Dokuz Buçukta Bilardo” adlı romanı da yaratan Alman yazar. 7 10 51 5 İ. “Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında / öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan / saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda / acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman / acıyla uğraşacak yerlerimi yokettim / Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın / başından başİayabilirim” diyen şairi simgeleyen harfler. 45 61 K. Gebe, hamile. 62 76 15 29 37 L. “... İpekçi” (öldürülen gazeteci) 77 42 54 52 M. Mani biçiminde aruzla yazılmış manzume. 2 69 53 23 44 18 Aralık Pazartesi Şiir kitapları... İlyas Halil’den ne zamandır söz edeceğim; bir türlü olmadı. Kırk yıldır Türkçe konuşulmayan ülkelerde yaşamış İlyas Halil, şu anda da Kanada’da yaşamaktaymış. "Pazar Sabahı Güvercinler","SENİ / TANIMLAMAK: / DENİZİ / BALIKLARA / ANLATMAK" gibi, "DALINA TAKILAN / UÇURTMAYI / BAHAR ÇİÇEĞİ / SANDI / ELMA AĞACI" gibi, tümü büyük harflerle yazılmış, üç beş dizeli şiirlerinin, İngilizceleri ile birlikte yer aldığı bir şiir kitabı. "Mürekkep Acısı", Şükran Aydın’ın ilk şiir kitabı; "pirler sofrasında bir yemek yedim / kursağım nerdeymiş anladım" gibi, "yollardan öte yangına gittik / yan yan bittik" gibi tasavvuf kokan şiirleri var Aydın’ın. Belki de arayış aşamasında henüz; nerede karar kılacağı şimdiden belli değil. A. Kadir Paksoy ise adını duyurmuş, kendini kabul ettirmiş, üyesi olduğu toplumun her acısını yüreğinde duyan bir şair. Edebiyatseverler Tan Edebiyat dergisinin sahibi olarak da biliyorlar bu adı. Üç şiir kitabı da önümde: "Kadir Bey Tarihi", "Tan Ağrısı" ve "Yaralı Temmuz". Tadımlık şiirinin adı "Dördüncü": "Bir kuş geldi / Kondu penceremin önüne / üç kez öttü / doğum dedi / Yaşam dedi / Ölüm dedi / Dördüncüyü bana bırakıp gitti." Cihan Oğuz’un en son kitabı Yom Yayınları’ndan çıkmış: "kendime savurduğum hançer". "Keşke bütün sözler, tanrının evreni yaratmak istediği noktada donup kalsaydı..." diye başlıyor kitap; "Zaten bütün sözler tanrının insanı yaratmak istediği noktada donup kalmıştı." diye bitiyor; ama arada şairin sözleri var: "Söz bazen zavallı şarkı, / Bazen şiir boşluğa atılan kırık taş. / Benim bir kalbim vardı / Coşkulu işkenceler yaşayan / Her çığlıkta içindeki yarayı kahramanlık nişanı sanan". Kitabını bana, "Sayın Prof. Dr. Feyza Hepçilingiroğlu Beye saygılarımla" diye imzalayan Arif Eren, anlık izlenimlerini şiire dökmüş, duyarlı bir kalem. Kitabının adı: "Zaman Yerinde Durmaz" (Öncü Kitap). [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Böl. Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı 34349 Yıldız / İST. 16 Aralık Cumartesi Her kanalda her gece en az iki dizi oynarken televizyon dizilerinden uzak kalmak pek kolay değil. Bir ucundan yaşadığım Menderesli yılları anlatan, "Hatırla Sevgili", izlemeye çalıştığım dizilerden biri. Filmin gençlerinin bulunduğu yaşta değildim, çocuktum; ama anımsıyorum o yılları, o günü. Özellikle 27 Mayıs 1960 sabahındaki heyecanımı. O gün okulda şarkı söylemekle görevliydim ve heyecandan sabaha kadar uyuyamamıştım. Sabah o heyecanla okula giderken yarı yolda, "İhtilal oldu çocuklar. Haydi evinize." diye geri döndürdüler bizi. Dizi, o günlerin siyasal ortamından çok, gençlerin arkadaşlık ve aşk ilişkileri üzerinde dursa da yirminci yüzyılın tam ortasına denk gelen zaman diliminin Türkiye’de nasıl yaşandığını başarıyla yansıtıyor. Üzerinden yarım yüzyıla yakın zaman geçmesine karşın bu geçmişi bilmiyoruz, öğrenmiyoruz ve öğretmiyoruz. Ne 12 Eylül’ü anlatıyoruz gençlere, ne 12 Mart’ı, ne de 27 Mayıs’ı. Sonra da dönüp bilgisizlikleriyle dalga geçiyoruz. Kenan Evren tarafından adındaki "devrim" sözcüğü "inkılap"a döndürülmüş, "Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi" dersi (adından da anlaşılacağı gibi) Atatürk’ten sonrasını kapsamıyor. Dolayısıyla günümüzü de belirleyen bu geçmişi bilmeden bugünlere nasıl geldiğimizi kim, nasıl anlayacak? Dizide gözden kaçan bir iki ayrıntı olmasına karşın (Sözgelimi renkli, desenli nevresim takımlar yoktu o zaman ve zaten nevresim, evlerde değil, yatılı okullarda, hastanelerde, yorganın pisliğini gizlemek için kullanılan bir yorgan çarşafı türüydü.) giyim kuşamdan yaşama alışkanlıklarına kadar pek çok özellik çok iyi araştırılmış. Dile gelince... "Başvekil, mütehassis" sözcükleri gibi, "Hususi meselenizi mevzubahis etmem söz konusu değil." tümcesi gibi, artık unutulmuş "lenduha" sözü 878. sayının çözümü: A. Hababam Sınıfı Baskında, B. Enkidu, C. Ruzyne, D. Akılane ve, E. Şen Dul, F. İslamda Değişim, G. İnek, H. Rumuzlu. Metin: “Deprem saf uyku nerede kaldın? Bu mavilik ne akşamdan bu hızlı buluşmanın uzağındaki sen misin?” CUMHURİYET KİTAP SAYI 880 SAYFA 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle