02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Füruzan Toprak’tan bir portreler galerisi Gidenlere selam olsun Füruzan Toprak kimleri görmüş, neler işitmiş, kimler ona el sallamış son gidişlerinde, sonsuza dek… Yapıtı okuyup bitirdiğinizde, 40 kuşağının fedailer mangası sizlere de gülümseyecek, el sallayacak… uzun yıllar birlikte soluk alıp verdiği değerli eşi şair, yazar, 40 kuşağının yılmaz savaşçısı Ömer Faruk Toprak’tır. Bir gün Selma Hanım, (Füruzan Toprak’ın Ankara’dan komşusu, fakülteden sınıf arkadaşı ve şair, yazar Şükran Kurdakul’un eşi) Füruzan Toprak’a telefon eder. "Evinde eşiyle birlikte ziyaret etmek istediğini " bildirir. Geldiklerinde yazar kapıyı açar ve şaşırır, gelenler üç kişidir. Üçüncü kişi Füruzan Hanım’ın ilk kez gördüğü Ömer Faruk Toprak’tır. Yakışıklı, albenili, Yürüyüş dergisini çıkaranlardan, toplumcu gerçekçi yazar ve şair. İki gencin ilk görüşmesi böyle olur. Ardından yemekler, onura kalkan bira bardakları, el ele, değmeler, göz göze gelmeler ve elektriklenmeler… O gün takvimler 18 Ağustos’u gösterir.Ardından Çırağan Sarayı’nda yapılan nişan töreni ve mutlu evlilik. Şair Ömer Faruk Toprak, o günden esinlenerek "Ateşe Dönük" adlı şiirini yazar: (…) eritiyor karanlığı ilkin gözlerin sonra dudakların yanan cigaramın dumanında görüyorum seni hep on sekiz ağustos hep kızgın bir bakır sonra bir akdeniz sabahı aydınlık yüzün (…) Yıllar sonra gelen bir başka 18 Ağustos’ta Füruzan Toprak’ın yüreği neden sızlayacak? Anılarda kalmış karelerden birinde Naci Sadullah görünür. Tokatlıyan salonunda bir akraba düğünü. Salon ışıl ışıl, damat sağa sola selam verirken gelin heyecandan titriyor. Bir süre sonra salona zamanın ünlü ses sanatçısı Safiye Ayla giriyor, yanında Naci Sadullah, gazeteci ve 1940 – 1941 yıllarında Suat Derviş tarafından yayımlanan "Yeni Edebiyat" dergisinin yazarlarından, uzun boylu, yağız, zekâ ışıltılı gözler. Füruzan Toprak’ın, o günler küçük bir kız olmasına karşın, bu yakışıklılık karşısında yüreği hoplar. Bir süre sonra, Safiye Ayla mikrofona yaklaşır, ilk şarkısını okur, çok alkışlanır, ikinci şarkısını okur ve yerine oturur.Tüm isteklere ve alkışlara karşın başka şarkı okumaz, acaba niçin? "Attilâ İlhan’ın ölüm haberi dipten gelen bir dalga gibi sarstı beni!" der Füruzan Toprak. Yıllar önce, eşi Ömer Faruk Toprak’ın kitaplarını yerleştirirken bir poşetin içinde bulduğu, Attilâ ? Yılmaz ÇONGAR "Doğuş ışıksa, ölüm karanlıktır. Doğuş özgürlükse, ölüm tutsaklıktır. Doğuş başlangıçsa, ölüm sonuçtur. Doğuş çığlıksa, ölüm susuştur. Doğuş devinimse, ölüm durağanlıktır. Doğuş ayracın açılımıysa, ölüm kapanışıdır. Doğuş etse, ölüm kemiktir. Doğuş beşikse, ölüm gömüttür." öyle başlıyor Füruzan Toprak "Gidenlere Selam Olsun" adlı yapıtına. Bir kişi yaşamında nelerle karşılaşabilir, kimlere el sallar, geçici yoculuklarında veya son yolculuklarında? Yazarın yaşam felsefesi ruhumu derinden etkiledi. 116 sayfalık yapıtı elimden hiç bırakmadan okudum. Bitirdiğimde, Ömer Faruk Toprak, Aziz Nesin, Hasan İzzettin Dinamo, Attila İlhan, Rıfat Ilgaz, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Ömer Nida, Asım Bezirci ve daha nice toplumcu gerçekçi yazar karşımda gülümsüyordu. Yapıtın başlangıcında, ölüm teması uzun uzun işlenir. Abdülhak Hamit’in eşi Fatma Hanım’ın ölümüne ilişkin bir yapıt olan sekizer dizelik 295 kıtadan oluşan Makber’den örnekler verilir : Eyvah ne yer ne yar kaldı Gönlüm dolu ahu zar kaldı Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden (…) Baki o enisi dilden eyvah, Beyrut’ta bir mezar kaldı. Füruzan Toprak yine ölüm temasını konu alan, Güngör Gençay’ın "Özgürlüğe Nöbet Tutan" adlı şiirini de sunar: (…) Alnında taşıdı güneş bandını Bir taç gibi yetmiş altı gün Paris Düşerken" ne diyordunuz? Elleri, gözleri, ayakları zulmün Geldi gördü, aldı ve gitti Ayağa kalktı ihtiyar ölüm. (…) B Aziz Nesin Asım Bezirci Hasan İzzettin Dinamo siyken subay olan ağabeyi Fahir Atabek, (sonradan korgeneral olmuştur) bir okul arkadaşını eve yemeğe getirir. Kapıdan giren konuk ufak tefek bir subaydır. Ağabeyi onu, "İşte sınıfımızın birincisi Aziz" diye tanıtır. Yemek boyunca politika konuşulur ve iktidardakiler eleştirilir. O günkü ufak tefek subay, sonraların dev Aziz Nesin’idir. Füruzan Toprak, "Ünlü Gülmece Yazarımız Ermiş" adlı öyküsünde Aziz Nesin’i anlatmış gibi görünürse de öykü aslında kurgusaldır. Hatta öykünün başkişisini tanıtırken, müfettişin "kısa boylu, kumral, yazar aynı zamanda" tümcesini de "uzun boylu, mavi gözlü yazar aynı zamanda" diyerek değiştirmiştir. "Televizyonda dinledim, Aziz Nesin sizlere ömür!" 1995 yılının 6 Temmuzunda bu haberi alan Füruzan Toprak, derin bir acıyla sarsılır. Sanki bir yakınından yoksun kalmıştır. Ne denli gayret etse de bu ölümü doğal karşılıyamaz. 8 ciltlik Kutsal İsyan ve 7 ciltlik Kutsal Barış adlı başyapıtların yazarı, toplumsal gerçekleri doğadan edindiği izlenimlerle şiirlerinde yansıtan Hasan İzzettin Dinamo, eşiyle birlikte, Toprak ailesinin dostudur. Dinamolar bir gün, Füruzan ve Ö. Faruk Toprak’ı Nişantaşı Hacımansur Sokağı’ndaki apartman dairelerinde ziyaret ederler. Ö. Faruk Toprak, o zamanlar taslağını yazdığı "Duman ve Alev" adlı günlük kitabından parçalar okurken, H. İzzettin Dinamo ağlamağa başlar. Füruzan Toprak, Şehir Tiyatroları’nın Üsküdar Bölümü’nde uzun süre sahnelenen Dede Korkut’un Boğaç Han adlı öyküsünden bahseder. İstanbul Radyo Tiyatrosu’nda oynanan "Bir Maşrapa Su" adlı oyununu anlatır. Ö. Faruk Toprak, "Susan Anadolu" adlı yapıtından örnekler verir: GECE SAAT 1’DEN SONRA rıhtım karanlık vakit çok geç açıkta gemi uzakta tembel bir plak miyop gözleriyle bakıyor karşımda saat bir’den sonra vietnam yağmuru (…) Hasan İzzettin Dinamo ise, mani biçiminde fakat aruzla yazılmış olan, Gerçek Sanat Yayınları tarafından kitaplaştırılan "Tuyuğ" larını okur: Gülistana vardım, ay durmuş bakar, Kırık kadehlerle dolmuş çimenzar! Herkes gitmiş, sunucu yerde, KİTAP SAYI "Gidenlere Selam Olsun" adından da anlaşılacağı gibi bir "yazınsal anı" kitabıdır. Füruzan Toprak’ın yaşamında değer verdiği, çok sevdiği, yazın dünyamızda ses getiren, kilometre taşı olmuş yazarlar, şairler sayfalar arasından göz kırparlar, el sallarlar… Onlardan biri de yazarın, yaşamını paylaştığı, SAYFA 16 Bedrettin Cömert İlhan tarafından Ömer Faruk Toprak’a yazılmış mektupları Türk yazınına yarar sağlamak ve bağlılık duygusuyla, "Mektuplar" adı altında 2002 yılında yayımlar. 1940’lı yılların başlarıdır. Babası kaymakam olan Attilâ İlhan’ın adresi şöyledir: "Kaymakam eliyle BahçeAdana". Attilâ İlhan’ın, kendinden 45 yaş büyük ve Yürüyüş dergisinin imtiyaz sahibi olan Ö. Faruk Toprak’a saygı ve sevgisi büyüktür. Ona şiirlerini, yazılarını yollar, "realizm yolunda nasıl yürüyeceğini" sorar. Füruzan Toprak, üniversite öğrenci ? CUMHURİYET 880
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle