Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Köy Enstîtüsü mezunu blr öğretmenin anıları Köy Enstitüsünde öğrenci olmak Pamukpınar Köy Enstitüsü mezunu Hamit Budak, kitabında neredeyse bütün bir cumhuriyet tarihinde tanıklık ettiği her şeyden sözediyor. 19401944yılları arasında geçen 4 yılhk öğrencilik yaşamında, enstitüde öğrenci olmanın bilinen "güçlükleri" dışında diğer bazı kamusal görevleri de yerine getirmek gibi tamamen kendine özgü boyutlara vurgu yapıyor. Bunlariçinde tahsildarlık yapmak, ölçüm memurluğu, nüfus sayımı yapmak, ihtiyaç olan başka kentlerde lojman yapmak ve en bilinen örnek olarak da kendi okulunu yapmak gibi bir dizi kamusal görevi sayabiliriz. O Dr. şukru ASLAN* oğrencılerın anılarını da ıçeren kullıyat ıçerısındc dıkkat çckıcı husus, o/etle budur Dolayısıyla enstıtulcrdc oğretmen veya oğrencı olmanın anahtar ıolu dışın dakı rollerı çoğu ke/ ıkmcı plan da kalmıştır Bu yuzden enstıtulu olmanın, oğrencı veya eğıtıcı olmak dışında ne ıfade ettığının vurgulanınaM da kendı başına onemlı bir konu olma o/elhğı ta şıyor Tanı da bu nedenle burada !>o /u edılen kullıyata yakın zaman da dahıl olmuş enstıtulu bir oğ retmenın, anılarını ıçcren ama yeterınce bılınmeyen bıı lutap tan so/etmek ıstıyonım Kıtabın adı, yazaıın yaşamının ne kadar "dolıı" olduğıı konusunda bir fı kırverıyor "Yaz Dostum Oyle Yaz kı 1 " Kapağın alt kısmında da "Bıı Anadolu însanının Ya şam Belgeselı" ya7isı var Ger çekten de yaşaın belgeselı tadın da bir kıtap olduğunu soylemek gerekıyor Pamukpınar Koy Enstıtıısu me7iınu 1 lamıt Budak, kı tabında neredeyse butun bir cıımhııııyet tarihinde tanıklık et tığı her şeyden sozedıyor ama ozellıkle burada konu edındığı mızhususlar 1940 1944 yılları arasında geçen 4 ytllık oğrenci lık yaşamında enstıtude oğrencı olmanın bilinen "guçluklerı" dı şında dığcr bazı kamusal gorev lerı de yerine getıımek gıbı ta mamen kendine O7gu boyutlara vurgu yapıyor Bunlar ıçınde tah sıldarlık yapmak, olçum memur luğu, nufus sayımı yapmak, ıhtı yaç olan başka kentlerde lojman yapmak ve en bilinen ornek olarak da kendı okulunu yapmak gıbı bir dızı kamusal gorevı saya bılıri7 vamla "ıkmcı dunya savaşının devam ettığı gunlerdı Meydan lara, sokak başlaıına ses ciha/ları konulmuş, gunlıık savaş haberle rı buradan halk.ı dııvuıııluvor, olası hava saldııısından korktıl duğu ıçın şehırdt JH < eleı ı kaı art ma uygulanıyoıdu Zaıalı Ha lıl'ın, Malatyalı Fahn'nın plaklan çalmıyordu " (s 41) dıyeıek o gunlerı anlatıyor 1923 yılında doğan ve Cunı hurıyetle yaşıt olan Hamıt Bu dak, aslında Akçadag koy Enstı tusunun ılk oğrcncılerındcn bırı dır Sıvas'ın Cıiııun ılçcsine bağlı Karadoruk koyunden basjayan ve çoğu yuruyeıek bıı kısmı da kamyon kasasında gıdılen dort gunluk yolculugun sonunda 12 Âğustos 1940 gunu akşamı yenı okuluna ulaştığında dığer arka daşları gıbı kovtı ve aılesinden ılk kez "kopaıılmış bıı çocuk olmanın kaygı ve hcyecanını taşı maktadır Okuyacak vc 'oku mıış" bırı olarak koyune donme nın gururunu yaşavacaktır Son radan nufııs sayımı y.ıpacağı koylerde vergı ıçın olçum yapacağı ve sıkı bir ınşaat ışçısı olarak ulkenın dıöer kcntlcrınc de gon derılece^ı niç aklına gelmemek tedır Bu duygulaı içinde hudak Akçadağ Koy rnstıtusunu şoyle anlatır Burası kocanı.ın bıı kapı sı olan buyuk bir askm kı^laydı Kareseklınde buvııkçL bıı avlu nun clort bir yanını kaplamıştı Uç kapıdan gııılen bu avlunun ortasında gur çeşmelı bir havıi7 vardı Kı^lanm çcvıcsı buyuk bahçelerle çevrılmi'j bıı bahçe nın en guzel yeıluındc kamelya lar, havıi7İar yapılmıjtı Kışlanın doıt bıı yanı ıkı katlı olaıak ya pılmıştı " Burada oğrcnımebaş ladıklarım ama bınanın eğı tım/oğrenm ıçın yctcrlı olmadı ğuu, bu yuzden bir suıc sonra yenı bir okul bınası yapılacağını duşundukleıını vc buııu bekle dıklerını belırtıyoı l^ıı arada okula gelen ılk oğrencılerdcn bı rı olan Hamıt Budak oğrenule rın ıkınu sınıfa terfı cttırılmcsı ıçın bir sınav dıi7enlendığım, kendısının de katıldığını vc sınavda en yuksek notıı aldığını belırtıyorfs 521 lun yenı bına yapımı ışı başlamış Bu ışın ılk ve en onemlı fızıkı gu cunu dığer koy enstıtıılerının ın şasuıda olduğu gıbı oğrencıler 1 olu^turmu } O/ellıkle tııgla taşı ma ı^ı o kadar /oı gelmış kı oğ rcncılerden 60 kışı okulu bıraka ıak kaçmış "Ellerımız ve omuz Iarımi7 yara ıçınde kaldı' dıyor Ya/ sıeağında îçılecek suyu bıle olmayan bu yerde çalışmak bu yuk ezıyettı dıyen Budak, bu duygularını yansıttığı bir şiırıne de kitabında yer vermıs, "450 oğrencı nıustahdemı oğretmenı hepımı/ zorunlu olarak çalışıyortlıık dıvor Ama başaıdıklaıında kı orneğın kuyular kazarak ova da su bulduklaıını anlatıyoı, çok mutlu oldtıklarını, neredeyse bıı tıın yorgunluğu unuttuklaıını belırtıyor Çunku butun bu cvı vetın sonuç olaıak vatanın kal kınması, Anadolu'dakı cahıl koy lıı çocuklaunın aydınlatılması ıçın çekılebılır olduğunu duşu nuyur (s 49) Dığcr omeklerınde oldıığıı gı bı Akçadağ Koy Lnstltusunde dc eğıtım oğretım, ınşaat ışlerıyle paıalel gıdıyormuş Bu, bir bakı ma kaçinılma/ bir durıım (, ıın ku oğıenım gormek ıçın oncc mckan olarak bir okula ıhtıyaç var ü n u da dcvletın ve oğrencı lerın ortak çabasıyla yapmaktan başka seçcnck yok Doğal olarak ınşaat ışlerı çoğu ke/ eğıtım oğ retımın onune geçıvormuş "Derslerden gerı kalmak" o /a manın oğrencılerı ıçın hıç de se vmdıııu bırduıunı değıl I lele de bıınun altematıfı yoğun fı/ık sel emek geıektnen ışleı vap maksa Bu arada bir dc okul baş kanı seçılmış "Bu çok /oı, yoıu cu bir ıştı 200 oğrencı, 200 eğıt men kursıyerı ve çalışan tum jiersonelın yemeklcrını ha/ırlat mak dığeı baıınma ıhtıyaçlarını karşılamak okul başkanlığının işiydı Okul başkanı dort ayda bir tum oğrencılerın oyu ıle seçı lırdı, yetkılen genıştı, okıılun her tıırlu ışınden sorumluydu " (s 69) vergı toplama vb nedenleıle bu tur ışgucune yoğun ıhtıyaç du yulduğu o yıllaıda Koy Lnstıtusu oğrencılerı çok onemlı destekle yıcı ışlev goıuvorlar Hocayago re bunlardan bırı de nufus sayı mıııda gorev yapmak olmuş 1940 Genel Nufus sayımında Kaymakamlığın emıı u/eıınc okııldan Akçadağ koy I nstıtıı sıınden 60 oğrencı goıcv almış "Ben dc Levent Nahıyesı mulı taılığı emnne verıldım 50 hanenın nufus sayımını uç gunde ta mamlayabıldık" dıyor Bu vcnı ama devlctc ılışkın olılugu ıçın bıı çcşlt kııtsal savılan ış dcncyı mındc asker kaçağı oklugu ıçın saklananlaı, kendı çocuklarının aılını bılmeyenleı bıı mağaıada 15 20 kışı yaşavanlarla kaışılaşı yor ve yanında gorevlı bekçıden, onceden boylc durumlarda hane sahıpleıınden 5 kuıuş ııışvet alındığını oğıcıııyor (s 58/59) Okula başladığından 10 ay sonıa Nısan 1941 de koyune dotımcsınc ı/ın verılıyor Bu ko yune ılk doııuşu oldugu ıçın onemlıdır Yokuluğu, gelışınde olılugu gıbı gunleıcc suıuyoı Bir surc koyundı kalıyoı vı vcnıden aynı şekılde Akçadağ a okuluna donuvor Bu gclişindt okul yone tınıı taıahndan Zııaat Kolu baş kanlığına seçılıyoı Bu ı.\.\ pıatık çalişma geıektnen, dolayısıyla yenı bir ış ve cmek gereklnen bıı kol Ama lıoca bundan hoşnııt aslında larım deıskıındm vc uygulamalı çalışmalaıdan çok hoşlanırdım I lcleo/aınanlaı ta um dersı oğıetıııcnımı/ın I ıırkı ye de topıı topıı 600 taııe oldu ğunu soyledığı bir traktorun okıılumu/a alınmasından sonra daha çok sever olmuştum" (s 67) Bu sevınmede yenı bıı teknolo|ik aıacm olağanustu gucuylc lanışı yor Bir ınsanın yapmak ıçın ay larca uğraştığı bir ışı, traktor btrkaç saat ıçınde yapabıhyor Yanı sevılmeyecek gıbı değıl1 Dlkedekı yokltık ve kltlık, ka çınılmaz olarak enstıtulere de yansıyoı ve bıınun sonucu okul da oğrencılerc /orıınlu ızın vcrıl mesi gundenıe gelıvor "1941 yı lında o kadar voksıılluk vardı kı, gıdası/lık hu/uıumu/u bo/muş tu Herşeyı kanaatle kullanıyor dıık Sabah kahvallıda valnı/ca haşlanmış patates verılıyordu ama patatesler akşamdan haşlan dığından eksı M) derecede donıı vor, sabaha taş gıbı oluyor ve Cllavuz KÖY Enstitüsü Köyden Kopuş Sureci nin llk Deneyimleri ve Akçadağ Köy Enstitüsü! 1940 Iı yıllarda koylıı bir ço cuk olan Hamıt Budak ıçın ılk lerle dolıı ve bu yıızden son derece onemlıdır Ilk kez koyunden dışarıya doğru yolculuk yapıyor Motorlu taşıtla tanışıyor "25 Mayıs 1940 gunu, bir kamyonla Kangal'a doğru yola çıktık Kamyonun uzerındekı tekyolcu bendım Hayatunda ılk dera bir motorlu taşıta bınıyordum Kamyon kasasında neresının daha rahat olduğunu bılmedığım îçin gıttını kasanın en arka tarafı na yerleştım Zaten bo7uk olan toprak yoll.u ba har yağmurunu yıyınte tam bir bataklı olmuştu Her çamur bırı kıntısınde araba sıçrıyor, beıı de kasanın en arka sında otuıup otu ı up kalkıvordum Bu şekılde sabah tan akşama kadaı 70 kılometre gı derek gece Kan gal'a vardık" dı yor (s 17) De K oy Ensrmılerınde okıı yanların da çdlışaııla rın da son derece gııç koşulJar içınde oku dukları ya da çalıştıkları kımsc ıçın gız değıldır Lnstıtulenn ku ruluş ydlarının II Dunya savaşı gunlerıne denk gelmesı ve yok sulluğun bııtun toplumıı derınden etkılemesı olgıısu bıle tek başına enstıtulerclckı hayatın ne olçııde 7orlu geçtığını anlamak ıçın yeterlı sayılabılır Bununla bıılıkte enstttulerle ılgılı yazın genelde /orluklurı değıl başarıla ıı ve aydınlanmanm kazanımları nı oııc çıkarmıştır Hayatın, cnstıtıı oğrencılerı ıızerınde yarattığı baskılara vurgu yapılmakla bir lıktc aslı vurgu bu okıılların Ttır kıyc dc avdınlanma sureune yaptığı katkıl ıra ve enstırıılu ol mak gıbı bugun dc geçeılılığını koruyan saygın kimlığe yapılnıış tıı Bugun hatırı sayılır bir du/e ye ıdaşan, enstıtulu oğretmen ve 1940 Nüfus Sayımında Enstitülü öğrenciler Cörevll! Budak'ın yazdıklarmdan da anlaşıldığı gıbı Enstıtulu oğrencıler sadece okulla ılgılı ışlerde değıl, devletın gcrcklı gorduğu dığer ışlerde de onemlı goıevleı yapıyorlar Devletın, yeterınce memııra sahıp olamadığı, ustelık Eğitim/öğretim ve Inşaat Isleri Paralel gidiyor! Nıtekım kısa sure sonıa Akça ddji Karapınar du/lugundc oku 3AYFA 14 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 7 9 6