19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PAPIRUSTE EDEBIYAT SERVIİLE KIKİNTA "l{iıı<l<> hııltıiKİııjiıı zorlıı yaşam kosııllıınıııı İHUjktılrfınııı hir kmlııı: ıııs(inhî>m re ıı\f(iırlifsııı Ihırrtm (hıısı ııılıı dojtdujiunıı inaıııın hiradum. liirliklc tışhı. yıdıuzlığı. iıısıııı olınunm nr tııılaıııa fii'hlijiiııi. ıırı yknıovi. re irfn'yı komışıırlıır. llamtn <t tiidvrlcr vv yıılııızat iıısıııuı dı>»il. ıııilııl v ti'lt lıınıllı İHikthlığıııı fiöriirlcr. Maıızıınt dclışrt rcricidir: insıınhk Umh'mdv (içdmış biri'rkuru dclik fdbidir. V ytıiHicaklunııı ıliişiiniirlrr"... Vdcııı ilr l l a \ \ a ' ı ı ı ı ı \cr\ii/iiııc inıligi Kemal Gündüzalp'in eleştîrîlerî kitaplaşmaya başladı 'Eleştiriye Doğru' ye gebedir veya şu iki nedenin ürünu olabilir: Bir, gelenekei dııra^an toplıını, iki ruhsu/ toplum, simul.ısyon toplıımu. Asya loplumlarının tarihi inceleııecek olursa; ister Ortatlo^ıı o] sun ister Uzakdoğu, geleneğin baskıs altında sürekli bir yinelenmeden ötc ye gccemeyeıı, kıvranan vapısını gör mek olasıdır. Yitıe kıstırılmı.şlığın sonucudur ki mistisizm bu toplumların çıkışı gibi gönilmiiş ve enerjısı bu alanda tüketilmıştir. tnsanın tüketıciye indirgendigi, başta ABD olmak üzere güniımü/ün gelışmış ülkeleıin de de her şeyin robotlara, islatistiklere, hilançolara havale edilnıesınin bt>nııcıı eleşriri etkisiz ve gereksiz görülmekte. Bu aslında tüketıişin belirtisidir. Batı toplumları, uygarlık öncülüj*ünü Dogu'dan, uııca birikinıine karşın kapıp modern zanıanların ınodeli ve gelişnıişi olmavı, denebilir ki en b.ışt.ı lekeleye boı\lııdur. l'elsele ı.se t.ıbir ı caizse eleştiıinin eleştirisidir . Felscfe eleştiriyle gelişiyor da sivaset ondaı ıııuat mıdır, ekonomi ayrı mıdır'' Hangi şirket dörıiip liretim ve s.ırış politikasım eleştirmeden edebilır.' FJeşlirmeden, (i/eleştirı yapm.ul.ın gelijjmek, ilerlemek mahalle bak.ılı için bile olanaklı değildır. Kültür yaşamımızda, entelektüel dünyanıı/da, sanat çevremi/de ayrı bir gercek de eleştıriden lıoşlanmadı ğımızı gösteriyor. Bugün, göreceli ola rak nerdeyse eleştirmen yok, dememi ze olanak veren bir gerçekle karşı kaı şıyayı/. İki yıl önce yazdıgım bir vazı da eleştiriye çagrı vjkarmıştım. Çaj*rı çıkardığını adlardan biri de Kemal Cîündü/alp'ti... Cîündüzalp de yazıla rından birinde bu işin zorhı£ıından, eleştiınıenin sevinısi/.lığindetı, kapı dışında tutulmaktan v.ıkınmıştı. TARAÇA liıırluın (Jiiın'l. TarııcVda l'arklı ortaııılardaıı aldifiı kesitlcrlc bclli i/lcklcı°in ö\ kiilcriııi öııc çikarıynr. !')!!() sonrasındaki Idiılııııısal dcf sıvasal hask olaıı konıılui'a \ iiıcklicc vc i^tt'iılikl»y a k l a s ı p scsiııi y ü k s r l l i y o r : ü\ k i i l n i n i kciKİiııc özjjii lıircıııİN Ir ilfjiıır kılar şiir «lııyurlılıjfiyla lıcslcdi^i <lil ladiDi <la dıı\ ı ı n n o r ııkıııııııa. KAVEKO Dinccr Sc/jjin: ıı 0 kıııjiiıliiı . Düına .^avaşı ııııı liiııı yoksunluklarıııın a\ ııasıııdan iıısaıı ıııan/aralan serjîiliyor. Dııru aıılatmıı. zc ııgin türkçcsi \c soluksuz (ikııtaıı kıu^ıiMivla \aşiiıııııı içindcıı sii/iilii|i jşcleıi: iıısaııı lıü/.ii ıılii lıir rııcııklıık anısınu yenidcn dümlür cn: tııtkıııııııı \c scv^iııiıı sıııırlaı ında ırczdireıı <i\ kiilcr... DUŞ TOPRAKIARl [)üş T d p r a k l a n , h c r şeyin yavaş y a v a ş ı&ınu c ı k l ı i ı . ıı ıı r IDIIII jrilıi lıir ıııııııılıııı uviKjiara ılo^ıiııgıı ıııınlcııiıi'. liiriıırıııı nıt; t a n ı m a y a ı ı fiüzli'r a r ı l ı n r a lıirliklr d ı ı r u l a ı ı . " l ı i / " (ilııııaıı ^ünli'i' /aıııaıııdıı... Düş T o p r a k l a n lıi'iıiıııi/iıı öykiisiidiiı. lîir vuııdiin l<i|)lıııiısallaşıi'kctı ö l c y a ı ı d a ı ı lıirrysel Dilivl.. ,ınl. lıir ;ı\ IK; d ı ı s lnıır,i' r ı. Eleştiri heralandaki yaratının/yapımın temelini, ana örgüsünü oluşturur. Sorgulamak ise eleştirel bakışın ana öğesini. Aziz Nesin bir söyleşisinde: "Hiçbirşeyden korkmadığımız için, bütün korktuklarımız başımıza geldi" demişti. Eleştiriye Doğru'da Kemal Cündüzalp kültürve sanat alanına, bu alanın işçi arıları aydınlara; sorgulayan biryaklaşımla, eleştirel bir gözle bakıyor. SULAR GUNEŞE ŞARKISOYLERKEN Sıılur (;ÜM<><' .Şarkı SüyU'rlu'iıMc ra^las A/.ci'ltaycaıı Kdi'lıi\atıııııı ^rıır kıı>ak ö\kii yazarlannılaıı lur ^üldısic. «oşkiılıı lıir r/»i Azcrlıaycaırdan yaşanı kositleriyU, lıircyst'l \c t<i|ilııııısal sorıınlai'la aşıııan insani dr^crlcıiıı dr öııc rıklıjiı. lıir lıakıııuı diiıdr lııı^ÜMİin karsdaslınııası nlaıı ii\ kiilcr. APİRÜS •> Tel: (0212) 245 21 32Faks: (0216) 572 27 59 ELEŞTİRİ KATLANILMAZ Haklıydı, ya/.ın gelenegımızde yaza rın kitabını imzalayıp eleştırmene, eşe dosta vermesi, hatta eleştirinı beklerinı demesi vardı; ama, eleştiri katlanılmazdı. Olacaksa olumlıı eleştiri olmalıydı; yoksa diışmanlık, kırgınlık, n Hayri K. YETİK hatta saldırıya ıığıaınak, küüresel dii/eııljazlı lüıle kaı^ılaıığın j>iindcnıdcn <;ımak, deıgileriıı kaımaya ı,alı^tığı \üzüne kapandeğeılcrdcn biri dc ması cılasıydı... clc^tiri kuıumu; kimi zaman Buıılarm hepsi"eleştiri IK' i^c yarar" gibi bir ni g()imııştü kü^üınscrııc, kimi /aman Gündüzalp, "cdcbiyatı cleştirmcndcıı hepsi ona yaşakurtarmak" j;ibisindcn bir tılmıştı. Yok sa anlamsızlık, kimi zaman da yılmıştı yazın "i'lcşririyi akadcmilere, çöemeği. Mehnıet /iımlemeye bırakalım" gibiII. Dogan.Özsinden bir savııştıırmayla demir Ince, Ceaıv ı endam eden ycni nihimal Süreya ve lıst söylemin göremediği vetbrahim Olııkkı ya görnıek isteınediği ^cy gibi imzalarııı ılerlemenin ve aydınlanmayirmi yıl öncenın olmazsa olmazlarındansinden dikkatidır eleştiri. Eleştirisiz bir dünya iki şe Kemal cündüzalp ni vekmesine K SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 79
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle