08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"Sjir Her zaman", Cahit Külebi'den ödünç aldığımız bir söz, mart ayı boyunca şiirin yankılanması, umuda yolculuğa çağırıyor bizi. Mart ayıyla birikte yeni yayımlanan şiir dergileri de bu umudu pekiştiriyor. Mustafa şerif Onaran Dergilerden H avaya, suya, toprağa cemreler diişmüş, nevruzla birlikte doğa, bahara kucak açmıştır. Mart ayı; insan ilişkilerindc barışla gelişen scvi yakınlığını, vannlardan uıımt kesmemek gerektiğini düşündüriir lyı ki 21 Mart Diinya Şiir Cünü olarak da benimscnmiş. Doğanııı ııyanışıyla, ha rışla, insan ilişkilerındeki iyilcşmcyle örtüşen bir inceliği var şiirin. "Şiir Her Zaman", Cahit Külebi'den ödünç aldığımız bir söz, mart ayı boyunca şiirin yankılanması, umuda yolculuğa çağırıyor bizi. Mart ayıyla birikte ycni yayımlanan şiir dcrgileri de bu umudu pekiştiriyor. ()ysa Cemalettin Etli Kavaklıgil, 14 Şubat'ın.Sevgililer Günü'yle örtüşerek Diinya Öykii Giinii olmasını anımsatarak, "Mart ayı masal ayı olsun" diyor. Sonra da, "Çoğu kış geceleri tatlı uykumuzdan vazgeçerek, nine ve dedelerimizin dizi dibinde saatlerce masallar dinlediğimizi unııtmayalım " diyc masalların kış aylarına yakıştığını anımsatsa da, böyle bir öneri getiriyor (BARIŞ, Haftalık Düşün Gazctcsi, 1 Mart 2005). (ienıalettin Etli Kavaklıgil uygun göriirse, bu öncriyi aralık ayına taşıyalım. Mart ayında şiirin iziııi sürmeye bakalım. "Şiir Her Zaman" görünümlü 'karton isimlerin' metinlerini yayımlamayacağız" demesi, yarına kalacak bir şiir arayışı içinde olduğunu gösteriyor. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Can Doğan bu arayışın izini süren, birikimli bir ozan. Şiire ilk adımları attığı ydlarda Ahmet I lanıdi Tanpınar'ın ne gibi etkileşimler altında kaldığını incelcrken, şiirin geleceğinde bellek araştırmalarına yönelmenin önemini belirtiyor (SONSUZLUK ve BtR GÜN, tçimizde Çalışan Bıçaklar: Ahmet 1 lamdi Tanpınar, MartNisan 2005). Şiir, emek birikimı gerektiren, u/.ıın, zorlu bir yola başkoymaktır. Dergide Ahmet Oktay gibi bövle bir şiir emekçisıne geniş yer aynlınış. Oııuıı, ŞAİRLER YAPRAĞrndan başlayıp HAYAI.ETF. (»VGÜ'ye uzanan şiir seriıveninde aldığı yolu anınısamak, bu zoılu şiir yolculuğunun kolaycılığa kaçmakla yürünemeyeceğini düşündürüyor. Şiir verilen emekte gizli bir duyaılığa özeııilse de, geleneği dönüştürmeden, kendi sesini bulmadan, sözcüklerin gücüne inanmadan, yeni imgeler kunııadaıı bir yere varılamayacağı da bilınir. Şerif Aktaş, ozan kimliğinin gelişnıesinde düşüıiLe insanı biı Ahmet ()ktay olduğunu anımsatarak, onun peotıkasına geniş açıdan bakarken, bir etlebiyal biliıncisinin kendini geriye çckıncsini bilen olgunluuu icindedir: "Nitekim bu yazının anıacı, XX. yiızyıl ortalarından XXI. yüzyıl başlanna Ahmet Oktay adlı lerkibin oluşunııında sezebildiklcrımı ve görebildiklerimi itade edcbilmektir." KEŞKE HEP ŞİİRDEN SÖZ EDEBİLSEK üstte cahit Kulebi. Altta solda Ahmet Hamdl Tanpınar. sağda Ahmet Oktay Dünya şiir günü, şiirin nevruzla dönüşü, yurdun her yanıda şiirli söyleşilerin yankılanması, bahaıa yakışan bir gelişmedır. Taşlıcalı Yahya Bey, "keşke heıkes bcnim sevdiğimi sevse, sevi dediğimi/ o büyiilü ilişkinin ne demek olduğunu bilse de, bütün işinıiz sevgiliden söz açmak ol sa" demeye getirdiği beyitinıle; "KJ$kı u'vdı^ımı sevse kamıı halkı ahan l^ııniz cütnlc hcman kıssai canan olsa" der ya; keşke biz de şiir yüklü mart ayını düşünüp hcp şiirden söz açsak. Mehmet Taner, "Sabahın eri yanıltır" diyor. Ne kadar açıklamak isteseniz yararı olmaz. Şiirin aynasında duygu, dil, anlam; sizden kur tulmanın bir yolunu bulan harflere dönüşür. "Hurufilik"in gizlerini kinı çözebilnıiş ki! 1 liç olmazsa Hilmi Yavuz şiir duyarlığıyla sezmeye çalışıyor o dünyayı. Aına biz gene de şiire verilen emeğin güciine inanalım. Evet, şu yeryüzıinde siyaset çarkı, yaşamanın acımasızlığı öyle bir aldırmazlık içinde dönüyor ki, Mehmet Kıyat'ın dediği gibi, "emeğin gözü yaşlı yalnızlığı", kimselerin "Umurunda Değil" (EDEBÎYAT ve ELEŞTİRİ, Ocak Şubat Mart Nisan 2005). îyisi mi Mehmet Kıyat'ın öflcesini paylaşıp, kimsenin umurunda olmadığı bıı kör gidişe acıyan bir gülümsemeyle bakıp, yazıya son vereünı: "Kimsenin umurunda değil Ne kurtuluş ne tarih Ne de coğrafyanın ınce dokuması Şafagın şaşmaz birlikteliğj Kıyı boyu verilen sözlcr Kimsenin umurunda de$il Kimsenin umurunda değil Martılarla ındığımız denız Emeğin gözü yaşlı yalnızlığı Çoeukların oytın nzlemı Erdeme ayırdığımız günler Kimsenin umurunda değil." • • NTWİİ MMl IMMMIDIÇ» Mfimmtt WI "MÜHÜR" Mııstafa Fırat'ın "Genel Yayın Yönctıncni" olarak ilk sayısı elimize ulaşan MÜHÜR, "Yarına dair.bir hasret"umudııyla yayımlanıyor (MÜHÜR, tki aylık Şiir ve Edebiyat Deıgisi, MartNisan 2005). "Yarına dair bir hasret" sözü, Ahmet Hanuli Tanpınar'a gönderme. Mııstara Fırar "Mühür'ümüzü Basarken" divor ki: "Bir dönem, Ahmet I lamdi Tanpınar, Yahya Kemal'de mazi hasrctinin olup olnıadığı şeklindeki sııale cevaben 'Rılakis, yarının hasreti var' demiştir. Evet clinizdeki bu dergi 'Yarına dair bir hasretle' çı kıyor. ()ncelikle bunu belirtmemiz gcrckir." Bir ozan şiirinı yarınlarda yaşatmak özlcmi içindedir. Mıihıır yarınlara kalacak şiiri savuııan bir dergi olma özleminde. Derginin göstereceği gelişme, bu sözün arkasmda nasıl duracaklaıının da yansı nıası olacaktır. Dmarım ki Mühiir'cüler eski sözcüklerden el almadaıı da böyle bir savı gerçekleştirme olanağı bıılacaklardır. Mustala l'ııal "Hilmi Yavuz'la Tatlı Bir Söyleşi" yapmiş. I tilmi Yavuz, popülcr şiirin öne çıkmasıyla "niteliğin değil niceliğin egemenliği' nin dcğer kazanmasından yakınıyor. Bu yakınma, gercek şiirin uzak yannlarda yaşayacağı özlemini dııyan Mühür gibi bir derginin görüşüylc bağdaşıyor. Ancak lasavvufun şiirsel boyutlarını güncel bir anlayış içinde yorumlayamazsak, Ahmet Yesevi'den başlayan o geleneği çağdaş insanın sorunlarıyla bağdaşurmazsak; soyut bir kavrama kuşkııyla bakanları "hödüklük'Me mi suçlayacağızr1 Hilmi Yavuz'un şu sözlerini nasıl yoruın lanıalı? "Şimdi de 'Hurufi Şiirler'in adına ba karak (ve tıpkı 'Gizemli Şiirler'i yayımladıktan sonra olduğıı gibi), beni bu kez 'Hurutilik'i dışardan kuşatmış' olmakla eleştirecek hödükler çıkacaktır." Hilmi Yavuz'un çok katmanlı şürini an lamak için bilgi birikiminin ötesinde, şiir SAYFA 24 duyarlığı gerekir. Şiir duyarlığıysa ö/el lıır yetenek işidir. Anlamı aşmak, nesnenin öteki yüzünü görmek; anlayışı kıl insanla rın üstesinden geleceği bir iş değildir. Ama I tilmi Yavuz'dan bekleııen de, kendinde arınmasını bilen bir tasavvuf ehli gibi, hoşgörülü olmaktır. Kuşku yok ki günümüz insanı tasavvutu bir yaşama biçimi olarak beniınseyemez. Oylesı bir dalınca varmnsı da ondan beklenemez. Relki "Bu da geç,er yalıu!" der gibi bir hoşgörü iı,'inde olmak zor değildir. "SONSUZLUK ve BİR CÜN" Mart ayı rüzgârında yeni bir şiir dcrgisi daha geldi. Dilin içindeki sözün ayrtmına varılamayınca, bu dergiye yakışmayauıktır. Küresel uyum içindeki kişiliksiz şiirlcr bu dergide yer bulamayaeaktır. Eskimiş şiir beğenilerinin yeıi değildir orası. Yeni bir şiire dönüşmeyen gelcnek gereksizdir. Ustalıktan gelen kolaycılığa düşmeden, bütiinlüğün koruııduğu şiirden yanadır bu dergi. Savsöz şiirine, dil oyunlarına yüz vermeyecektir. Demek ki bu dergide şiirinin çıkmasmı isteyeıı ozan, önünü ilikleyecek, kendinı bir yoklayacak, "Ben bu dergiye yakışmıyorum" demesini bilecektir. SONSUZLUK ve BİR GÜN adında iki aylık bir şiir dergisidir bu! Bilal Kolbüken öncelcri KÜL dergisiııi çıkarırdı. Edebiyala özgün bir açıdan bakan KÜL dergisi eleştiri ağırlıklı bir dergi olunca; edebiyatın değişik alanlarında derinleşen l?aşka dergilcre gereksinim dııyııldıı. KÜLÖYKÜ böyle oluştu. KÜL dergileri topululuğu SEKANS adında bir sinema kültürü dergisi dc çıkanyor. Biitiın bu çalışmaların arkasmda Bilal Kolbüken gibi coşkulu bir edcbiyat insanının bıılunması, sanata açılan bu pencerelerden yeni bir diinya tanıma umudu getirecektir. SONSUZLUK ve BÎR CÜN'ün yayımlanması "şiirin kurluluşu" anlamına gele bilecek ınidir? Ekonomide "kötii para iyi parayı kovar" kuralı, edebiyatta, "kötü şiir iyi şiiri kovar" anlayışına döniişüyor. Popüler şiirin ayrık otıı gibi ortalığı sardığından yakınan Yusuf Alper diyor ki: "Bütün medyatik değişimler şiirin altını oydıı. Şiiri okuyucusuz bıraktı. Artık hepimiz 'bir avuç marjinaliz'. Ukuyucıısu olmayan şiirin yazarları da cridi" (ŞAIR HER ZAMAN, Çelikkol Yayınları, 2005 tznıir). SONSUZLUK ve BtRGÜN'ün poetikasında "Şiir yayımlayacağız" sözünii pekiştirmek ister gibi "kitle iletişinı organlarının şair diye dayattığı ınanken zihinli ve ışüttld * ı ı ı tmt* tnm rtm VUm p * O M N MtMiiy snm n. 8* NK B N M nmo Dımiy«*. M.: (0312) m an ı238 23 41 K İ T A P SA VI C U M H U R İ Y E T 791
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle