28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

'Sevr Dosyası ilk kez 1999da yayımlandı. Kitabın yazan Cahlt Kayra, etkin bir yasam sürecl geçirmis. Maliye Bakanlığının eski ve deneyimli bir üst düzey bürokratıdır. Bugünlerde gözlerl lyl gören gözlemcller sevr Antlaşması'nın yeniden uygulanmaya konulmak istendiÛlnl görüyoriar. Ne yazık kl. günümüzde kiml yazarlar sevri sanki olmamış kabul ediyorlar, sanki Sevr unutuluyor. Ancak bu kitapta Sevr en ince detayına kadar Incelenmlstlr Yüksek deneyimli bir eski bürokrat ve politikacı deOeriendirllmelerini bu kitapta çarpıcı olarak yazmıştır Gece gezen ölüler midir hayaletler, yoksa ancak geceye sığınarak yaşamayı sürdürebilen canlılar mı? ALATURKA DEMOKRASİ (3) Ciddi bir hukukçu, eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu 'nun son derece önemli bu kitabı Şubat ayında yayımlandı. Kanadoğlu, özellikle 3 Kasım 2002 gcncl seçimlerinden hemen önce ve genel seçimlerden hemen sonra, gündeme gelen ve hukukla bağdaşmayan konular üzerinde durmaktadır. Bu kitapta Yargıtay Başsavcılığı dönemindeki hukuk hiçe sayılarak yapılan haksızlık ve yasadışı konular ele alınarak inceleniyor. Kitap 15 böliimden oluşuyor. llk 3 böliim Hukuka Karşı Hile, I, II ve III başlıklarını taşıyor ve bunu diğer bölümlcr izliyor. Kanadoğlu aslında 3 Kasım 2002 Milletvekili Genel Seçimlerini hııkukun büyütcci altında inceliyor. Son yıllarda yaşanan hukuk dışı eylemleri hııkukun ince terazisinden geçiriyor. Belgeleri göz önüne sermiş ve çok önemli bir yapıt yaratmış. Kanadoğlu özellikle hukuka karşı hile'nin amaca ulaşmak için nasıl kullanıldığı, nasıl bir yöntem haline getirildiğini gözler önüne seriyor. Genç Parti'nin yasa izin vermediği haldc seçimlerc katılması, seçim sürecinde tartışmalı DEHAP olayı ve Siirt seçimlerinde yasa dışı yönfemler kullanılarak Recep Tayip Frdoğan'm nasıl milletvekili seçildiğini irdeliyor. Jct Fadıl diye bilincn Fadıl Akgündüz'ün nasıl milletvekili olabildiğini ve sonra da nasıl cczaevine konulduğunu, Meclis'ten cezaevine giden bu siireçte ne gibi çarpıkhkların yaşandığını anlatıyor. Kanadoğlu, parti içi demokrasi olgusuna da ışık tutmaktadır. Parti İçi Demokrasi, genel başkan egemenliği adını taşıyan 8. bölümde ele alınmıştır. Kanadoğlu ülkemizde siyasal partilerin bir türlü bu konuya çözüm bulamadıklarını, çünkü genel başkanların mevkilerini istemediklerini belirtiyor. Kanadoğlu, haklı olarak Genel Başkan egemenliği ya da sultasının, Türk demokrasisinin onarılmaz (tedavi edilcmez) hastalığı olduğunu vurguluyor. Kanadoğlu, kitabında, takıyyeci siyasetin iirünü olan türban sorıınu üzerinde de durmaktadır. üzgürlüklere sığınarak ve dayanarak, özgürlülderi yok etmenin olanaksız olduğunu belirten U M H U R İ Y E T K İ T A P hcr nc pahasına olursa olsun kaybetmek Kanadoğlu, "Mücadeleci Demokrasi'nin" kimileri tarafından kıyasıya eleştirilse de, aslında "Demokrasinin kendisini koruma hakkının bulunduğu ilkesine" dayandığını açıklıyor. (s.468) "Alaturka Demokrasi Nedir?" sorusuna, Sabih Kanadoğlu, "bu sorunun yanıtı çağdaş demokrasinin amaç, tanım ve uygulamalarında aranmalı. Çağdaş demokrasi, kendisinin varlık sebebi laiklik ilkesinin koruması altında, gücünü çoğulculuktan, katılımcılıktan, saydamlıktan ve hukuka bağlılıktan alan bir yönetim biçimidir. Insan hak ve özgürlüklerine tam saygı içinde, toplumun gönencini hedefler. Bu ilke ve değerler, aynı zamanda demokrasinin yaşam koşullarıdır." diye cevap veriyor. Çağdaş demokrasinin ilkelerinin uygulanmamasından gerçekte, "demokrasi ideali"nin zarara uğradığını belirtiyor. Bu yapıt, kural tanımaz bir demokrasi ve uygulamasının, laik demokratik cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine, üniter ulus devlete, çağdaşlığa, bağımsız ve yansız olması gereken yargıya ve hııkukun üstünliiğüne verdiği zararlann ulaştığı boyutlara karşı, Kanadoğlu'nun Yargıtay Başsavcısı olarak verdiği savaşın sergilendiği bir iiriindür. Aslında kitap, bu savaşın belgelere dayalı kanıtıdır. Kanadoğlu, bir bakıma kamuoyunun önüne çıkarak, Yargıtay Başsavcısı olarak verdiği savaşını sergilemekte; faaliyet ve çalışmalarını kamuoyuna açık bir biçimde sunmaktadır. 554 sayfadan oluşan bu kitabın her böliimünün sonıına belgeler ve yoruın kıstnı eklenmiştır. Belgeler, Yiiksek Seçim Kurulıı kararları partilerin yetkilı organlarının kararları, kongrelerde hükiimet komiserinin zabıtları, Yargıtay Başsavcısının konu ile ilgili yazışmalannın fotokopileri, Başsavcılığın konu ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne açtığı davaların iddianamelcri yer almaktadır. Ayrıca konu ile ilgili olarak kitaba Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları da eklenmiştir. Yorum kısmında ise konu ile ilgili olarak çeşitli gazetelerde çıkan yazılar ve yorumlar eklenmiştir. Bu çalışmada dipnotlardan ayrı olarak 90 belge ve 127 yoruma yer verilmiştir. Kitap ileride Türk demokrasi tarihini inceleyecekler için ibrct verici belgelerle donatılmış bilimsel bir çalışma niteliğindedir. Bu kitap, Hukukçular, Siyaset Bilimciler, öğretim üyeleri, öğrenciler, politikacılar için bir başvuru yapıtı niteliğindedir. 740 OYUN İÇİNDE OYUN "BÜYÜK ORTADOĞU" (4) art ayında yayımlanan bu giincel kitabın yazan Dr. Yavuz Gökalp Yıldız'dır. Doç. Dr. Yıldız, îstanbul Üniversitesi tktisat Fakiiltesi Uluslararası tlişkiler Bölümünde ()ğretim Üyeliği, Devletler Hukukıı Anabilim Dalı Başkanlığı, Uluslararası Ilişkiler Araştırma Merkezi Müdürlüğü görevlerini yürüttii, halen Beykent Üniversitcsi Stratejik Araştırmalar Merkezi (BÜSAM) Başkanıdır. Yıldız, özellikle Irak Savaşı sııasında Show TV'de yaptığı analizlcr ve Akşam gazetcsinde siirekli olarak yazdığı yazılarla da dikkatlcri üzerine topladl. Yıldız'ın bu kitabı giriş vc beş bölümden oluşuyor. Giriş bölümü konuların kuramsal bir çerçevesini çizmektedir. Geriye kalan bölümler sırasıyla Büyiik Ortadoğu Stratejisi, Bush Doktrini ve Irak'a Saldırı, Irak'ın Uvey Çocuğu Türkmenler, Irak Saldırısı ve Türkiye, lsrail, Filistin, Iran ve Suriye Döngüsü başlıklarını taşımaktaılıı. Dr. Yıldız, kıtabının arkasına konu ile ilgili hemen hepsi tngilizce geniş bir kayııakça eklemiştır. Uluslararası Ilişkiler vc Strateji konularında bir uzman olan Dr. Yıldız zaten 2001 yılında Global Stratejide Ortadoğu adlı kıtabını yayımlaınıştı. Bu kez, "Kaos Coğratyası" olarak tanımladığı ()rtadoğıı üzerinde yazdığı vazıları bir sistem içinde toplamış ve okuyucuya sunmıış bulunuyor. Dr. Yıldız'ın kuramsal nitelikteki giriş bölümü, konunun çerçevesini çizmekte, aynı zamanda açılımlarını da beraberinde getirmektedir. Dr. Yıldız: "Binlerce yıl bir arada yaşamış tıınç gibi kaynaşmış toplulukların, genellikle birbirinden kopuk toplumsal gruplar mozaiği olarak sunulduğu" konusuna işaret etmekte ve şu yargıya varmaktadır: "Toplumsal tarihi tekdüzeleştirmeye ve egemenlik tesis etmeye yönelik bu genelleyici yaklaşımlarda, binlerce yıllık kaynaşma yok sayılmaktadır. Bir alaşım gibi iç içe geçmiş topluluklar, Avrupa ülkelerinin tarihinden hareketle keskin sınırlarla etnik ya da dinsel temelde birbirinden ayrı değerlendirilmektedir." (s.10) Bu yaklaşımın doğru olmadığını belirten yazar, böylelikle genel strateji olarak M 12 yıl aradan sonra Pınar Kür Hayalet Hikâyeleri ile geliyor. 1 Mayıs'ta Bütün Kitapçılarda EVERE§T www. • v«r«sty ay İ nlarl. com I Tlc«r«th«n« Sokak No 63 34410 CsOaloOlu/ISTANBUL T*( +9O 212 B13 34 20 21 Fan +9O 212 61 2 33 7fl •poata «v«r«Bt#alfâikttap com S A YI SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle