23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Olumunun 25. yılında Ali RızaErtan ı"I Altay ömer ERDOĞAN şiir serüveninde. îroniyi elden bırakmamış. Toplum sorunları karşısındaki duyarlığmı, ınsandan yanaJığını ince ve titiz bir işçilikle işlemiş dizelerine. Hep yenilik peşinde koşmıış. "Şiir eskiye döndü" diyenlerc şu dizeleriyle karşılık vermiş; "Yaşlandı ve uslandı, belki de ondandır diyorum / Şiir eskimez, eskirsc bir ceket, bir de şair eskir / diyorlar; inanmıyorum." KENDİNİ YAŞATAN ŞİİR Inandığı değerlere yaslanarak ördüğü şiir kozasının ıçinde bir Behçet Necatigil yaşattığına inandığım Ali Rıza Ertan'ın Türkiye şüri içinde neyi temsil ettiğlni soracak olursamz, ben tek sözcükle yanıt verirım; inceliği. O, şiir serüveninı "şiir ince bir tat verir ağzınıza" diye başlatan bir şair olmasıyla dcğıl yalnızca, taşra sessizliğinde büyüyen bir Anayurt Otcli gibi kibar ve kendini bilir, scssiz ama içten içe bağıran, derin acılı ama yüzeyden gülümseyen bir şiirin sözcülüğünü üstlendiği içüı büyük bir şair olmanın hakkını teslim almıştır. Unutulmama sının, genç şairlerüı belleklerinde ve şiir düşüncelerinde ycr almasının nedeni de bııdur. Ertan şüri, tema ve biçim diyalektiğinde cle alındığında, günümüzde de yaşayan, kendini yaşa tan ve toplumsal durumumuz bu biçımiyle sürdüğü müddctçe kendini yaşatacak olan bir şiirdir. Izmir'de yayımlanmış Dönemeç dergisinin kurucularından olan, Tadı (1971), EskiYeni (1972), GülleBüyü yecek Adı (1976), Kuşku Girdi Araya (1978) kitaplarının şairi Ertan, şiire bakış açısını da şöyle tanımlamıştır; "Şüri mikroplanda tutarım. Onu, düzyazıdan ayırırım, sözü damıtırım. Istenen öz, toplumcu; biçim de, şiir olsun, istenmiyor mu? lşte ben de bunu yapıyorum. Yalnız, şüri imgeyle E limizdc bır kıtap. "Bu kitap, 35 yaşında (10 Haziran 1944 12 Şubat 1979), trajik bir biçimde, gıda zehirlenmesinden rilcn Ali Rıza Ertan'm yaşamı boyunca yayımlanan dört kitabıyla, kitapları sonrası dört örnck şiirinden oluşmuştur." diye sıınuluyor. 'Yeni'ye tutkunluğuyla, modern Türkiye şitrinde öncmli bir kilometre taşı sayılan Ertan'ın, 'Botulismus' başlıklı "Yurdumuzda oldukça az görünmesi nedeni ilc aşağıdaki vakayı tanıtmayı uygun bulduk." tümcesiylc başlayan ölüm raporu önsöz yerine eklcnerek sunulan kitabından yola çıkarak yurdumuzda oldukça az görünmesi nedeniyle bir kez daha yiirek borcu sayarak şiirini tanıtmayı uygun buldıım. ÖZGÜN VE İLCİNC Ali Rıza Ertan, dönemi açısından olduğu kadar günümiiz açısından da oldukça özgün ve ilginç bir şair, bir şiir pratiği olarak görülebilir. Türkiye şüri fenomenolojisindc bir akıma ya da şiir hareketine sıkı sıkıya bağlanabilecek, öncülleri ve ardılları arasında yoğun etki biçiminde verilendirebilccek bir şair değil Ertan. Onun şüri toplumcu olmasına toplumcu ama somurtan bir şiir değil. Modern bireyin kuruluşunu temsil eden bir toplumcu damarın etkisini sürekli canlı tutmuş Ali Rıza Ertan. dönemi açısından olduğu kadar günümüz açısından da oldukça özgün ve liginç bir salr. ozdeş tutuyorum. Bu tavrım eleştirilebılır belkı, ama bana göre, en doğrusu bu'.." Imgecı olmasına, şiirde bir kurucu ögc olarak imgeye önem vermesine karşın, şairin şıırlerinüı imge salatasina dönüştüğü, imgcnin şiirini kapalı ve anlaşılmaz kıldığı da söylenemcz. Ali Rıza Ertan, şürin doz ayarını ıyi yapmış bir şair olmasıyla da önem kazanır. Ondaki, gündelik hayatta şiir olanın nercde durduğunu iyi hisseden duyu, onu kolay kolay clde edilemeyecek bir yere oturtmuştur. Bunun sağlamasını yapmak içüı ise, Ertan'ın şiirlerindeki yatay ve dikey doku zenginliğini gözlerinizin önüne getirmeniz yeterli olacaktır sanırım. SUÇ AYAKTA "Halk oturmuş, suç ayakta" dizesini kaleme almış bir şairin ycrini sorgulamanın da bana pek anlamlı gelmediğini söylersem, Ertan şürınin pa tikalarından anlamlı düzlüklere uzanan "Kuşku / Doldurur insanlan!..", "Şimdi, / Suyun dıbınde gördükçe kendini, / Sevgiden üreyen şehvcti çoğaltacaktır!..", "şiirin haykırmasından kaynaklanıyor sabır!.." dizclerinin anlam / hayat de^ış tokuş eder niteliğinin önemini bclirtmekten kaçınmış olmam sanırım. Ülke tarihi boyunca, bu toplumun göbek bağını acıların kcstigini dile getiren Ertan, acıların da ozanın ebesı oldugunu düşünür. O, ömrü daraltan bır güne gülünerek geçilmesinden yanadır yine de. Şüri ısıtan bir tavrı var Ertan'ın. Isıttığı tüm şürlerin de insan yüzünde yeri, insan sözünde değeri var. "Yaşasaydı günümüzün önemli, büyük şairlerinden bir olacaktı" çiğliğine girmeyeceğim. 1979'da aramızdan ayrıldığı halde, günümüzde de önemli, büyük bir şair olarak döneminde işgal ettiği yeri hâlâ tutmaktadır. Ailesinin ve dosdarının yaşadığı Izmir'de olduğu kadar, Türkıye'nin değişik yerlerinde de anımsanıyor ve okunuyor Ali Rıza Ertan; "Şimdi de sevdim dünyaya / Ne söz, ne su, ne hava; / ölümsüz kavga yalnız / Ve bir de şiirsel boya!.." Sen ki kökboyasıydın şiirin, ölümsüzlüğe boyadın kavgayı da, hayatı da. Güzcl anın önünde saygıyla eğiliyoruz. • Diiş Kınmı/ Tnplu Şiırler/ Ali Rıza Ertan/Hazırlayan Sedat Şanver/ T.C. Kültür Bakanh&ı Yayınlan/ 2001 1 Yücel^sevgiylel Keşke daha çok yazacak kadar yaşasaydın! er biri gizemli masallar anlatan sekiz öykü... Sekizinde de ölüm ile yaşam, gerçek ile hayal kovalamaca oynuyor. Ve bir kaybı haber veriyor. Türk edebiyatının genç yaşta kaybettiği bir yazarı: Yücel Balku'yu! H OOĞAN KİTAP www.dogankitap.com.tr U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 7 32 SAYFA 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle