06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ErdalAtabekle 'ModernDünyadaDeğerKaymasıveGençlikikonuştuk Çağın yeni dini, küreselleşme modern dunyad.ı d«Oer kayması ,m gançlik Erdal Atabek 'Modern Dünyada Değer Kayması ve Cençlik1 (Alkım Yayınevi) adlı kitabında 'bizleri, sokaktaki adamı da, başbakanı da, şirketin genel müdürünü de, işletmenin muhasebecisini de, çocuğu da, genci de yaşamın temel değerleri yönetmektedir" diyen Erdal Atabekle kitabını konuştuk. ~i Gamze AKDEMIR D eğer erozyonuna uğramış topluıııların küresel semptomlarıtıın korelttiği dııyıılarımız, duygularımız, yapımıza, kişiliğimizin yapıtaşlarına işleyen, çerçevesi dev iılkclerin dev sermayc çıkarlanna göre çizili bilinçli bilinçsiz doğrularımız, yanlışlarımız, hedeflerimiz, seçimlerimiz!.. Hipnotizc edılmiş, bir tornadan çıknıış adına da kürcscl dcnilmiş afili bir yutturmaea... Tüm bıınlarda savaşlarla örselenen, atomlarla paramparça olan dünyanın, insanlığın geçirdiği kronik belirsizliklerin geleceğe güvensizlik aşılayan yadsınamaz travmatik etkilcri... Artık dünyayı değıştirmek ya da kurtarmak niyctinde olanların iki deta düşünmeleri gerckiyor/mu? Erdal Atabek'ın son kitabı 'Modern Dünyada Değer Kayması ve Gençlik' (Alkım Yayınevi) adlı kitabında anlattığı gibi bizleri, sokaktaki adamı da, başbakanı da, şirketin gcncl müdürünü de, işletmenin muhasebecisini de, çocuğu da, genci de yaşamın temel değerleri haznemizdekiler/ haznelerindekiler yönetmektedir. 'Haklı olmak' toplumsal değer listesinde 'güçlü olmak'tan çok sonra gelmcktedir ve bunun içindir ki Türkiye bugün çeteleri, matyayı tartışmaktadır. 'Güçlü olmak' üst değerlcr arasındadır. Onun ıçın de 'güçlüye itaat etmek', 'güçlüye tapınmak' bir yaşama biçimidir. 'Dcmokrasi' bir yaşama biçimi olmamıştır, çünkü eşitlik vc adalet ilkesine dayanır, özgür bir ortam ister. Oysa 'üs insanın kendi yaşamma yön verme hakkını kabul eden oluşumun, Cumhuriyet Türkiyesi'nde yer alışından başlayarak, Atatürk döneminden bıze gelen değerler olan 'Cumhuriyet değerleri', yani 'evrensel değerler' (Atabek'in dediği gibi Cumhunyetin keşfettiğı değil, benimsediği, kendi varlığına anlam saydığı ve yurttaşlarını o doğrultuda değiştirmek istediği 'evrensel değerler')... İnsanlık değerleri Bu değerlere bugün bakınca 'eskidi bunlar, şimdi yeni değerler var dcnemcz. Bu yeni değerler özellikle 8()'ler sonrasının sorumsuz, dogmalara saplanmış, pasif, bağımlı, bencil, kendı çıkarına bakan, köşedönnıeci, fırsatçı, çıkarcı ınsanlarınm simgclediği değerler olamaz, Bu özellıkler değer sistenıi değil, dünya çapındaki soygunculuğu meşru kılmaya çalışan bir bozııJmuş kışilik proHlidır.... 'Rcferansı lslam' layyıp Erdoğan'ın hayalet sarıklarıyla AKP ıktıdarının topluma sessi/ sedasız çizdiği yeni yolun, 'yollu' kadrolaşmalann, artlarında şeriat isteriği Almancı Millı Cîörıiş ve yavaş ya vaş meşrulaştırdığı l7ethtıllah okullarmın desteğiyle gıderek semırttıklen 'cemaat yönetimı değerleri'... Ve gençlenn büyük ölçüde karşılaştığı tehlike, 'kapitalist tuketim kıiltür toplumunun değerleri'... Cumhuriyet kültürü, aydınlanma felsefesine dayalı toplumculuk temelli, bireyin yetkinlcşmesini amaçlayan, evrensel insanlık değerlerine dayalı bir kültürdür. Kuruluş döneminden başlayarak Atatürk dönemı boyunca bu kültür ülkenin yönetimıne egemen olmuştur. Bu dönemde yetişenler, ulusa dayalı toplumcu kültürle yetişmişler, yüksek özgüvenle bağımsız ıılus, özverilı yetkin bircy anlayışına sahip olmuşlardır. Bu anlayış, bir ölçüde Ismet Inönü döneminde de uygulanmıştır. CEMAAT KÜLTÜRÜNE KAYMA Ancak, sağ liberal ekonomı ve politika anlayışı çok partili yaşama geçildiğinde sürekli olarak 'cemaat kültürü'nc kaymaya başlamıştır. Demokrat Parti, onu izleyen Adalet Partisi, sonrasında iktidara gelen sağcı koalisyonlar, yavaş yavaş 'cemaat kültürü' etkilerini ülke yönetimine taşımışlardır. 1980 sonrasında 'cemaat kültürü', liberal kapitalist kültürle iyice kaynaşmış, ortak ilkeleri toplumda yaygınlaştırılmaya başlanmıştır. AKP iktidarı ise açıkça 'cemaat kültürü'nün siyasal iktidarıdır. Cumhuriyet insanının işlcv değerleri ve günümüzün işlev değerleri... îjöyle anlatıyor Erdal Atabek: "'Çalışkanlıktır', ' Toplumıına, çcvresine yararlı olmaktır', Toplumda ve çevrcsindeki yararlı işlere katılmaktır, bu işlerde görev almaktır', 'Yaptığı işlerden beklediği en önemli mutluluk, 'yararlı işlcr yaptığının kabul edilmesi'dir, 'Bu işlerden sağlanacak ekonomik değer, her zaman için sosyal hizmet değerinden sonra gelmelidir'. Günümüzün 'işlev değerleri' ise 'çalışkanlık değil sonuçta ne kazanıldığı'dır, 'toplumundan ve çevresinden yararlı işlere kendi çıkarı varsa katılmaktır', 'yapılan işlerden duyulan mutluluk kazançla bağlantılıdır', 'yapılan işlerden beklenen de kişisel çıkarın öncelikle sağlanmasıdır'. Son tahlilde görünen o dur ki 'Cumhuriyet değerleri'nin toplumsal yaKİTAP SAYI 772 tün olmak' eşıtlikten çok daha yukarda bir değerdir, bu değer için adalet gözden çıkarılmıştır, kendı altındakılere özgiirlük verilemez. Onun ıçın de 'iıstiın olmak' değeri 'otokrasi'nin varlığını zorunlu kılar. Türkiyc'dc iş dünyasının, politikanın, medyanın içine sürüldendiği kaosun arkasında acilen geliştirilıp yaygınlaştırıl ması şart olan 'insankk değerlerinin' yitirilmesi vardır (hem de nasıl). Tarihin en büyük çıkar savaşı kaynak tüketicilerinin dirençle karşılaşmayan saldırısıyla sürdürülmektedır. Biitün toplumlara insanlık değerlerını bırakmaları, yenı tüketimin değerlerini benimsemcleri dayatılmaktadır. Artık yaşamın amacı değışmiştır. Yaşama amacı değışmiştir. Ayakkabılar, tişörtler, arabalar, parfümler, markalar artık insandan daha değerlidir. Insanlar efendılikten standartlann zinhar gerisinde kalmamak adına köleliğe terf i (!) etmiştir. Değer yargıları üretim değerlerinden tüketim değerlerine taşındığı için yararlı insan, verimli insan, üretici insan, yaratıcı insan artık değer endekslerinde yer almamaktadır. Bugün çok önemli bir değer kaymasına giden Türkiye'de bu nedenle gittikçe daha önem kazanan sosyal değerlerimizin gözdcn geçirilmesi gerektiğini söyleyen Erdal Atabek değerler sistemini on alanda ('Bağımsızlık', 'Akılcılık', 'Bilimcilik', 'Ureticilik', 'Aktif olma, etkin olma', 'Dayanışmacılık', 'Özgüven', 'Sorumluluk', 'Cinsiyet kimliği', 'Yetkin birey ve örgütlü toplum') inceliyor. Temelini Rönesans'tan alan, insan aklını doğaüstü güçlerin üstüne çıkartarak SAYFA 4 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle