Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ü • Asuman Kafaoğlu Büke bu haftaki yazısındaVVilliam Golding'in 'Piramit'ini değeriendiriyor > wvM/ U Ö. Tuna, A. Yılmaz'ın "Labirentin Sonu"nu değerlendirdi a. sayfada U Şule Süzük, "Sultan Hamit Düşerken"i değerlendirdi . w. sayfada ü Arif Damar, Mehmet Fuat'ın günleklerinde geziniyor 12. vrvlaâı Cumhuriyet P A R A 8 I l E K Yerelden evrensel KITAP bir yazar Mehmet Güler'i daha çok öyküleri vc çocuk kitaplarından tanıyoruz.. Son zamanlarda iki de roman yayimlayan Güler, gündelik yaşamın içinde koşuşturan insanları ve toplumsal sarsıntıları diri bir gerçeklikle aktarıyor okurlarına. Kitaplarının sayısı yirmiyi bıılan Gülcr'lc konuştuk. Osman Şahin, Yılmaz Yeşildağ, Nur îçözü ve Sadık Albayrak da yapıtlarını değerlendirdiler. BEDRETTİN AYKIN ~T7" ıtaplarımzın sayısı yirmiye ulastı. Neredeyse 1 ^ bir o kadar da ödid var. Yazmak, uzce yaşatm L \ anlamlı kılnıanın biryolu mu? Yaşamı anlamlı kılmanın tiirlü yolları var. Bııradaki de£er ölçüsü kişilere göre degişir. Bir yazar için cn anlaınlı yaş,am, kitaplarla dolıı bir dünya içinde üreterck yaşamak. Kitaplar, kalenıler yazarların cli, dili, kulağıdır. Yazdıkça tutıınıırlaryaşama. Kendilerini kitap lardaki dillc, sözcüklerle ifadc ederlcr. Boşuna nıı seslenir Sail Faik (Ashnda seslenme değil bir çığlıktır bu: "Söz vermiştim kendi kcndiıııe: Yazı bilc yazmayacaktıın. Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idir1 Yapamaılım..Koştum tütünciiye, kalcm Kağıt aldım. Otıırtlumf...). Kalcmimi yonttıım. Yonrtııktan sonra tuttııın optünı. Yaznıasanı dcli olacaktım." Malıpushanclcrdc kalcrni, kitabı olindcn alınmış şairleri, yazarları düijü nün. ILn son kanlarıyla duvarfara yazı yazarak ifadc ctlçrer kendilerini. Uiettikleri bir kitap ycni doğmıış çocukları kadar heyecan verır yazarlara. Çocukları canlarııun birer narcası oldugıı haldc onların sayısını sınırlamaya kalkar lar da kitaplarının sayısııu sınırlamazlar. Hcp yazacaklar, durnıadan yaratacaklardır. tzzet Sarayliç'in bir sö^ zünü hatırlatmak istiyorıını burada: "Beıı bu diinyaya kendiıni vazmak icin pldim. Her şcy yazılmıştır ama ben yazılmadım. Beni de ancak ben yazabilirim. Shakespeare de yazamaz, Pıışkin dc." Benim de yaptığım bu nerhalde? "Akttadanalıliv" {]), "Bir EskiSevda" (2), "Ferhat Cibi" (3), "Askı Çeyrek Ceçe" (4), "Arka Oda" (5) adlı öyküvc"UtanbulKanatlıBen"(6), "OzrıcsiAşk"(7)adlı iki dc romanımz dışında gençlerc ve çocuklara yöneIık roman, öykü vc mciuıl liirlcrindc orı iıç yapıta daha iınza attımz. Değişik dallanla, değı$ık kurumlarca verilwış oıı altı ödülümuz var. Ama biz sizi daha çok öykiıcü olarak tanıyorıız Nedcn öykü ve roman? Oykü vc ro manuı kcst)mc, kırtb/ıa noktalan ncrcler' Roman, bireyin ve toplumun özgül yapısını, karıııa şasmı avrıııtılarıvla, cn iyi anlatma yöntemlerınden bı ri. Bu olgııyu anlık zaman dilinıleıine bölerek dalıa yo uun anlattığımız zaman övkü devrcye girer. Bu neden ledir ki roman daha ıızıın süreçleri, öykü ise anları kıı C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A YI 707 Mehm Güler ü caklar. Ama bu kopuk kopuk anlarbirikimi değil, akıp giden yaşanıa bağlanmı^ dcvinimi kcndi içinde olan anlardır. Bu yiizdendir ki öykünün gücüne de en az ro man kadar inanırım. Dahası onıın teknoloji ça>*ının yazınsal türii olduğunu diişünürüm. Konıan toplumsal ve tarihscl olana daha geııiş kapılar açarken, öykü ancak, bir pencere açabılir. Kısa ve yoğun oylumuyla çağımızın parçalanmı^ iıısaıı yapısına daha uygun clüşiiyor öykü. Bu iki türün kesişme ve kırılma noktalan kısaca buıılar. Bu kadar yapıta, dcrgılerdcki hakknuzda yazılan onca yazıya, aldıfcınız odııllcrc karyıı yazıntmızda düşlediğıniz ycrc gelehthlıntz mı? Çok uzun bir maraion koşusıından soz edıyorsu nuz... Tüm sanat tüıleriniıı iciııdc edebiyatın hcpsinden daha etkili bir sanat olduğuna inanırım. Ta ilk çağ lanıı şiiri, yüzyıllar ünccsinin öyküsü, masalı bizc ulaşıyorveyine ruhlarımıza işliyor. Ancak çağımız iletişim çağı olduğu halde, yazınsal türler yine de zor bıılıışıı yor okurla. Basılı kirapların sayısı gündeıı güne azalı yor, görscllik insanları tcslim alıyor. tki kcz beyaz cama çıkan, yirmi, otuz kitap yazan bir yazardan daha çok tanınan, bilinen insan oluyor. Bu kadar kitap yayımla mamıza karşın çok az insan tanıyor bizi. Adınızın, yapıtlarınızın yaygınlaşmasını engellemek için önüniize görünmez dııvarlar örülüyor sanki. 1 lo^, tek kitapla ünlenen yok mu? Var. Iş yine gelip görsclliğe, medyaya dayanıyor. "Beklediğiniz yere gelmeiıiz" öylesine kolay olmuyor. Okuma öziirlü tomıımda bekledığiniz yer neresi, oraya nasıl geliniı, açıkçası bunları eok ivi bilnıiyorum. Yazann ve yapıtın nıeta olarak dolaşıma sürülmesiyle elde edilen reytingeezelden beri kaı şıvıııı. Sığ olan popüler kiiltürü daha da sığlaşarak nıagazın kültürü uüzeyine indirgemek anlanıına gelivor bunların çoğu. Sözün gücüne hâlâ inanıvorunı ve üıünleıı mi kendi çapımda suya değil; gönüllcre, yüreklere yaz Dci'tllHl i SüVİdJtl '