Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r Nâzjm Hikmet'Ie Yedi Yıl/ Ibrahim Balaban/ Berfın Yayınları/ 320 v "Bu kitabın sayfalarına çizilen yazım biçcmi, Nâzım Hikmet ile yedi yıl birlikte olduğumuz yıllarda, belİeğimde üst üste fotoğraflaşan suretlerin, dışavurum bir görüntüsüdür. Sanki benim belleğimde, çizim çizim resimleşen, yüzlerce pulun saçılıp sergilenişidir. Yani bu kitap, yedi yıllık bir zaman sürecini içereıı, 'belgesel' bir yazım tekniği ile düzenlenmiştir. Demek ki, bu kitabın tarzı, tıırıst bir yazarın hatıraları gibi değildir. Nâzım Hikmet ile mapushanede kaldığımız sürelcrde, çektiğimiz çilelerin ve dertlerin baskısına rağmen Nâzım ile el ele verip, öğretmen ve öğrenci olgularının becerileriyle, mapushaneyi 'okul' eyledik. Bu yedi yıllık bir tutsaklık sürccinde, zaman zaman 'dram'lar oynadık. Fakat tutsakiığın baskısına rağmen, yüreğimizdeki öfke azalmadı. Ve ayrıca: Kafamıza bilgi, ellerimize beceri kattık. Isterseniz bakın okuyun: Nâzım Hikmet'in şiirleri ve benim resimlerim, tarafımızdan, oıadaki mapus damının 'okulu'nda doğdu." Nâzım Hikmet Aydınlığı/ öner Ya$cı/ Berfın Yayınları/ 296 s Türkçenin, şiirin, sanatla güzelleşmenin, aydın sorumluluğunun, bilgeliğin, insanlık onuru ve vicdanı nın üniversitesidir Nâzım Hikmet. Nâzım Hikmet Aydınlığı, Nâzım Hiknıel'ten beslenen bir yazarın, ona tuttuğu bir sevdalı ayna ve aynı zamanda ülkemizdeki yaşananları da gösteren sevdalı aynadan gördiikleri. Kitapta, Nâzım llikmet'in diinya çapında kabul gören büyiik şairliği, romancılığı, siyasal iktidarlar karşısındaki uzlaşmaz ve kabına sığmaz tavrı konusundaki derinlikli incelemeler yer alıyor. Ayrıca yazarın Nâzım Hikmet hakkında yazdığı ve onun çeşitli yönlerini konu alan yazıları da içeriyor. Nâzım Hikmet gibi bir yüzyıla damgasını vıırmuş, hakkında yüzden fazla kitap yazıl mıs. ıısta bir şairin tek bir kitapla anlatılması elbette rnümkün değil. Ancak kitap geniş birkaynakça listesiyle, Nâzım hakkında yapılacak yeni araştırmalara yardımcı olacak bir nitelik taşıyor. Kürt Mıırfak Külrürü ve Kiirt Yemekleri/ Cemşid Bender/ Berfın Yayınları/ il)H s Kürt uygarlığının sunduğu zengin CEMŞID Hl NDl H liklerden biri de mııtfak kültürüKurt Mutfak Kültüru dür. Zağros'un yüceltilerinde ve ve Kurt Yemekleri Dicle;Fıral'ın sulak yörelerinde taıımcılığa başlayan Kürtler, mutiak araçları imal etmiş, evcilleştirdiği hayvanlann etınden ve sütünden yararlanmış, meyve sularından şıı rııp ve şarap yapmış; değişik sebze ve otlarla yemekler yapmış; çok çeşitli ilaçlar üretmiştir. Üç bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde Kürtlerin tarihten gelen bu zenginlikleri, ikinci bölümde Kürt yemek çeşitleri ve tarifleri, üçüncü bölümde ise Kürt mutfağıyla ilgili sozcükler, atasözleri ve bilmecelere yer verilmiştir. Kitap Kürt yemekleriyle ilgili ilk kitaptır ve kaynak kitap olma özelliğine sahiptir. Osmanlının Son Yıllan 19081923/ A. L. Macfie/Çevırenler Damla AcarVunda Soysal/ Kitap Yayınevi/267s. Dünyanın en büyük imparatorluklarından biri olan Osmanlı Imparatorluğu birkaç yıl gibi kısa bir süre içinde çöktü. Bu çöküşle bir likte yerini, aralarında Türkiye, Irak, Suriye, eski Ürdün, Filistin ve sonradan Sııudi Arabistan'ırı parçası olan Hicaz da dahil olmak üzere bir dizi farklı ve sorunlu krallık, cumhuriyet, şeyhlik ve manda yönetimi aldı. Imparatorluğun çöküş döneminin son aşamalarında Osmanünın nasıl bir dağılma sü reci yaşadığı yeterince açıktır. Yeterince açık olmayan, bu dağılma sürecinin neden söz konusu dönemde yaşanmış olduğudur. 1908'deki Jön Türk Devrimi'nin ardında hangi raktörler yatmaktadır? Devrimin kendisi imparatorluğun çöküşüne mi, niyet ettiği gibi yaşamaSAYFA 20 sına mı hizmet etmiştir? Nasıl olmuştur da o azametii Osmanlı ordusu Balkan savaşlannda bozguna uğramıştır? Bu süreçte îttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ro lü nedir? Yakın tarihin iz bırakan olaylannı, Osmanlı Devleti'nin Rumlar, Ermeniler, Kürtler ve Araplara ilişkin politikalarını, Ermeni tehciri meselesini resmi olmayan bir bakışla ele alan kitap, soğukkaniı ve dengeli tutumuyla yeni bir kapı açıyor. Osmanlıda Bir Köle Brettenli Michael Heberer'in Anılan15851588/ Kitap YayınevU İİ6 s. Almanya'nuı Bretten şehrinden Michael Heberer, 1583 yılında Akdeniz'de Osmanlılara esir düştü. Yıllarca Osmanlı kadırgala rında forsa olarak kürek çekti. Esaretinin bir bölümünü Istanbul'da geçirdi. Fidye karşılığında azatlığını kazandıktan sonra Galata ve Suriçi'nde Istanbul'un sokaklarını keşfe çıktı. Anıları 1610'da Heidelberg'de yayımlandı. Bu anılar 393 yıl sonra Osmanlı tarihçisi Suraiya Faroqhi'nin önsözüy le Türkiye'de yayımlanıyor. Kitapta, kadırgada forsa yaşamı, deniz savaşları, Osmanlı hamamları, Müslüman ve Rum kadınlarının giyimleri, Kaptanı Derya Kılıç Ali Paşa, amirallik kadırgasının denize indirilişi, limanda cayır cayır yanan bir kadırga, kentte veba sal guıı, bedestende ticaret zenginliği, Istanbul sokakları vs. renkli ve rahat bir dille anlatılıyor. Ağır Ölüm/ Nancy I luston/ Çevircn: Aylin Ycngin/ Can Yayınları/ H î v 2()0()'li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nin doğusunda, şair ve öğrelim üyesi Sean Farrell'in evinde ilginç kişiler bir araya gelmiştir. Aralarında şairler, yazarlar, öğretmenler, bir avukat, bir fırıncı, bir boyacı, karanlık bir geçmi^i olan bir genç kadın ve bir bebeğin bu lundıığıı bu toplulıık Şükran Gü nü yemeğini birlikte yiyeceklerdir. Onları gözleyen, içlerini okuyan, gelecekleri hakkında hüküın veren biri vardır ki o, romanın hem anlatıcısi, hem de yaratıcısıdır: Tanrı. Sürup giden hayatların, sakladıkları ufak tefek sırların, günlük trajedilerin orrasında pek de fazla özelliği ol nıayan bir anda bir araya gelen bu insanların hikâyeleri, insanlık komedyasının bir perdesi olııp çıkar, Tanrının varlığıyla. Nancy Huston'un romanında, yirmincı yüzyıl ağır ağır çözülür; uyuşturııcu kurbanı çocuklar, Vietnam, yaşlılık, toplama kampları küçük insan oykülerinde berraklaşarak gözler önüne serilir. 12 Mart'tan 12 EylüJ'e Üç Kuşak, Üç Kardeş, Üç Sanık/ llalim Demir/ Ozan Yaytnctlık/ 2 32 s. Sadece bu ülkede yaşayanlar değil, lüm diinyada yaşayan insanlar birbirinden ve her şeyden sorumlu durlar. I lalim Demir, 1971'de içeri almdığında lise öğrencisi bir genç lir. Sıkıyönetım Mahkemesi'nde yargılarımış, sonra beraat ctmis.tir. Tutukluluğu büresinde abisi olan eski l'KF Genel Sekreteri Mehmet Demir ile cezaevi sürecini birlikte geçirmişlerdir. 19741980 dönemi, çok önemli, çok yoğun, derslerle dolıı, çok acı olaylarla geçmiştir. Olaylar şimdi de dcvam ediyor. Halim Demir, tanık olduğu olayların bir kısmını kcndi açısından yazarak, o dönemle ilgili değerlendirmelerde bulıınuyor bu kitapta. Aum/ Murat Hıçyılmaz/ Pıramul Yayınalık/ 2KH s Aysu Haktan, yakın arkadaşı ünlü ressam Sadri Baylan'ın sergi açılışına gitmeye hazırlanırken evinde, çalan cep telefonuyla yaşamının o andan sonra geri dönülemez bir yola gireceğini aklından geçirmiyordu. Telefondaki ses dünyanın sayılı fizikçilerinden Tarık Soyata'ya aitti. Amerika'da, bilimsel kariyerinin doruklanndayken, hiçbir şekilde dizginleyemediği, de netleyemediği bir şeylerin aktığını fark etmişti beyni ne... Tek başına üstesinden gelemiyordu bu garip durumun ve ani bir kararla, kaçarcasına îstanbul'a dön müştü. Onu anlayacak, yardım edecek birine gereksinimi vardı. "Tesadüfler Yasası" Aysu'yla kesiştirdi yollarını!.. Bundan sonra, bilimin çözmeye çalıştığı evrensel sırlardan, en katıksız inançların yerle bir edildiği sapkın ayinlere; ba^ döndürücü şehvet patlamalanndan, ölümcül acılara değin oradan oraya savrulacağı uzun geceler bekliyordu Aysu'yu artık!... Bilimin, gizemin erotizmin uç noktalarında heyecanlı bir yolculuğa davet... 11 Eyliil ABD Türkiye ve Küresellcşme/ Doç Dr. Ahmet Özer/ Pert Yayınları/ 304 s. Kureselleşme durdurulabilecek bir süreçten ziyade bir realite DDEytul ABD Türkiye ve olarak işjemektedir. Hem küre KÜRESELLEŞME selleşmeyi durdurmak yerine, bunun için harcanacak enerjiyi, onun olumsuz yönlerini düzeltmek için kullanmak daha doğrudur. Kureselleşme süreci, aynı zamanda diyalektik olarak ken di karşıtını da içinde taşımakta dır. Çok kültürlülük, yerelleşme, otonom alanlar oluşturma, kimlik ve mikro milliyetçilik gibi unsurlar bunlardan bazılarıdır. Bunun dışında küresel örgütler, diinya çapında Mafyozi ilişkilerin giderek kımımsallaşması, teröriin küresel bir hal alması da, küreselleşmenin bir sonııcu olarak değerlendirilebilir. Bu kitap küreselleşmenin benimsenmesi ya da reddedilmesinden önce, doğru kavranması gerektiğine işaret ettnektedir. Gcçmişe Mazi Derler/ Ahmet Sarbay/ Babıalı Kültür Yayıncılıgı/ 219 \ Yazar tarihe bakış açısını hicivli bir şekilde ele alarak olayların bir de bu yönlerini okııra ulaştırmayı amaçüyor. Tarih bazılarının sandığı gibi sıkıcı ve geıek siz bir 'uğraş' değildir. 1 ler za man başvurulması ve dersler çıkarılması gereken bir ihtiyaçtır. Tarihte yaşanan olaylar hep aynıdır ancak yorumlan larklı farklıdır. Orneğin, Çaldıran Sa vaşı Osmanh için büyük bir zafer iken f ranlılar için yüz karasıdır. Bu sebeble bazı tarih kitaplannda sevgi ve sıcaklık yoktur. Yazısı silinmiş ınezar tasjarı gibi donuktur. Dahası, altlarında yatan insanların gerçek kimliklerini saklamak için kazılmış mermer parçalan gibidir tarihı bilgiler. Işin ehlı olanlar bu nun, bazı tarih yazarlarının çeşitli menfaar merkez lerine angaje olmalarından kaynaklandığı söylerler. Bu çalışma, tarihi olayların kaynaklarına sadık kalarak, klasik ynrumlarnakirın ötesinde bir bakış açısı sunmaya çalışıyor. Öte yandan kitap, gözılen kaçan detaylara vurgıı yaparak tarih okuma dııygıısu kö reltilmiş insanlara şevk verme amacı guduyor. Düşümde ve Dışımda/ Orhan Duru/ 1$ Bankdu Kültür Yayınları /1SS.\. "Jstanbul olimpiyatlarmı düşünüyorum gözlerim kapalı. Bir yerde start veriliyor. Gösterici ler ile polis arasında yarışma ve çatışma başlıyor. Molotofkokteylleri atılırken, Samarach gelip sporcularınıızı yanaklarından öpiiyor. Koşıılarda yarışmacılar pistteki çukıırlara düşüyor. Üç adım atlamada meh ter takımı araya giriyor alkışlar arasında. Ardından Ibo sahneye çıkarak tüm dünyaya banş ve lahmacun mesajı veriyor ve tüm bıınları CNN canlı olarak yayımlıyor. Habitat'ta deneyimimizi arttırdığı için atletlerimizin enerji açığını kapatmaya uğraşıyoruz. Bu arada sular kesiliyor ve yanşı ter içinde bitirmiş atletler duş yapamadıkla rından Cağaloğlu Hamamı'nı açıyoruz onlara, kese, sabun ve birer peştemal". Tıpkı kentin karmaşası gibi, iç içe geçmiş olaylarla, durumlarla, durumlardan, kelimelerden üreyen yeni çağrışım ve sıçrayışlarla örülü öyküler. Yazann düşünde üretti ği, seçimlerden kokoreçe, küreselleşmeden Adana dürüme kadar hemen her konuda değiniler... Lara Feneri (Çakıp Sönen Anılar)/ Ali H. Neyzi/ Iş Bankası Kültür Yayınları/ 246 s. Lara Feneri, Ali H. Neyzi'nin Amerika'da eğitimiCUMHURİYET KİTAP SAYI 703