05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Fars şiirinin önemli şairi Furuğ'un şiirleri dilimizde Köldü bir tarıhe ve kıiltürel birıkime sahip olan klasık Fars edebıyatının Fırdevsi'si, Ömer Hayyam'ı, Sadı'sı ve Hafız'ı Türk okuyucularının yabancı olmadığı hatta beğenerek okuduğu isimlerdîr. Bugün îse çağdaş îran şiirinin Türkçeye yeterince çevrıldiğını ve Türk okuyucusundan hak ettiği ılgıyı gördüğünü söyîeyemeyiz. Türkiye'de çağdaş tran edebıyatının onemlı temsilcılerınden bırı olan şaır, sınema ve tıyatro sanatçısı Furuğ Ferrunzad, bu açıdan şanslı sayılabilır. Fars şiirinin son kırk elli yılının en önemli şaırlerınden olan Furuğ'un şiirleri Türkiye'de bugüne kadar değışık yayınevleri tarafından bırçok kez dihmize çevrildi ve yayımlandı. COŞKUN TÜRKAN Asi ve varatıcı Gulcan Topkaya, Om Yay) ve Furuğ (Çev Kenan Karabulut Gendaş Kultur Yay) adıyla da Turkçeye ka7andırıldı Hemen butun çevırılerde Furuğ'un ha yatına ılışkın bırtakım bılgılere ulaşmak mıımkun Ancak, Rıza Berehanı'nın Ya ralarım Aşktandır'ayazdığı ıızıın onsoz Furuğ'un şurlerını anlamalc ve değerlen dırmek açısından onemlı bılgıler ıçerır Berehanı DU onsozde, Fuıuğ un dunya sını, yaşadığı koşulları ve şurının ayrın tılarını ıncelıyor Benzer bir şekılde H Gulcan Topkaya da yazdığı onsozde I u ruğ'un şurlerının kımı ayrıntılarına ve Furuğ'un hem sınema hem de resım ıle ılgılı çalişmalarına değınmektedır Çok yonlu bir sanatçı olan ve sıradışı bir hayatsuren Furuğ, 1935yılında7ah ran da doğdu Furuğ'un yaşadığı do nemde, Rıza Şah monarşısının devlet ve toplum uzerındekı baskısı yoğundu îran'da şıır toplıımsal ve sıyasal dıışun celerı daha yumuşak ıfade ettığınden ve geçmışı daha lyı canlandırdığından onemlı bir yer edınmıştır Setraz Mano ııkıan'ın belırttığı gıbı ozellıkle 1950'ler de sıyasal şurler yazılı tanhın olmaması yuzunden, tarıhın yerıne geçmış ve hem olayların hem sıyasal ıklımın kanıtı ol mııştıır Boyle bir donemde Furuğ, ba bası monarşının en onemlı dayanağı olan orduda albay olduğundan aılede otorıter bir yonetımın, dışarıda da Rı/a Şah monarşısının baskısı altında bir 'ka dın olarak yaşamını surdurmeye çalış mıştır Dolayısıyla yaşanan gerek bırey sel, gerekse toplumsal acdar Furuğ'u de rınden etkılemış, bunların ızlerı de şur lerıne yansımıştır Furuğ'un yasamında, babası Muhammed Ferruhzaa, Pervuz Şapur ve îbrahım Golestan çok onemlı roDer oynamıştır Furuğ, otorıter aıle an layışından kurtulup daha ozgurce hare ket edebılmek ve bıraz da babasının sev gısızlığını doldıırabılmek ıçın.henuzon altı yaşında ıken aılesının karşı çıkması na rağmen Pervuz Şapur'la evlenmıştır I uruğ ıcın bu evlüık, bir yıl sonra oğlu Kamyar ı getırmış, ama kendısı ıçın bir kurtuluş yolu olmamıştır Bir yıl sonra da şıır ve evlılık arasında tercıh yapmak zo runda kalan I uruğ, yasaları gereğı oğlu nu bir daha go ıemeveceğını bıldığı halde "Bılıı ım aı tık o ıızak evden/ Yaşam sevıncı uçmuştıır/Bılı ıım ba çocuk ağlavarak/ an ne ayıılığında ağıt vakmıştır/ Ben vorgun darmadığın an cak/ aşarım ar zu yolunu/ Sevgılım sev dıceğını şıırdır benım/ Gıdı yorum elde et meye onu dı yeıekbıtırırev lılığını Furuğ ıçın şıır vaşa mın bir parçası değıl vaşamın ta kendısı ve var olma ne denıdır "Bcn, ınanan bırının dınıne goster dığı saygı ka dar şııre saygı Stradtşı Mr hsyst duyuyprum" dıyen Furuğ'un ılk şıır kı tabı "Tutsak' 1952'deyayımlanır Ancak bu kıtabında I uruğ, nenuz daha kendı dılını ve uslubunu bulabılmış değıldır Nıtekım kendısı de Tutsak ıçın "Ben dış dunyanın basıt bir anlatıcısıydım" de mektedır "Manevı yaşama, hatta mad dı yaşama bıle tamamen 'şursel bir ba kışla' bakmak olasidır Esasen şıır, ortaya çıkıp gelıştığı ortama ılgısız ıse asla şı ır olmaz' dıyen Furuğ'un şıırlennın bı çımlenmesınde çağdaş Iran şurının onemlı temsılcılerı olan Ahmed Şamlu, Nıma Yusıç, Sohrap Sepehrı ve Ahavan Salls gıbı şaırler etkılı olmuştur 1957'de 'Duvar'ı ve 1959'da 'Başkaldın'yı yayım layan Furuğ, bu kıtaplarında kendı dılı nı oluşturmak ıçın onemlı çabalar sarfet mıştır Hayatını şııre gore kurgulayan Furuğ, toplumsal sorunlan şurle dıle ge tırmeyı amaçlar Şurlerınde olum, yal nızlık, aşk, yaşam sevgısı ve kadın erkek eşıtsızlığım dıle getırır Furuğ, yaşanıl ması gereken fakat yaşanılamayan, yaşa nılmasına ızın verılmeyenlere tepkılıdır Haksızlıklara umutsuzluklara ve ege menlıkkre bir başkaldırıdır, onun şune rı Ama bu tepkı ve ısyankârlık 'yaratı cı'dır da aynı zamanda Lrkek egemen toplumda yaşayan Fu ruğ kendını kadın bırey ve şaır olarak oıtaya koymak ıçın çok çaba gosterır Kadınlığını hep on planda tutan Furuğ, kendıne gore yaşamış ve sadece kendı değerlerıne ınanmıştır 1 uruğ'la bırhkte lıan şıırınde kadın, duygulanyla, cınsı yetıyle boy gostermeye başlamışta Iran kadın şaırlerının o zamana kadar cesa ret edıp dıle getıremedığı bırçok konu yu tum tepkılere ve eleştırılere karşın dı le getırmıştır Nıtekım Gunah adlı şı ırınde, "Gunah ışledım lezzet dolu bir gunah/ tıtreyen esrık bir tenın yanında/ tanrım ne bıleyım ne yaptım ben/ o ka ranlık susku dolu zulada" dıyebılen Fu ruğ, adeta toplumun geleneksel değer lerıne başkaldırmıştır Furuğ'un bu şı ırınde evlı bır erkelde olan ıııskısını bu denlı dçiklıkla dıle getırmesı, nem top lıımıın hem de edebıyat dunyasının alı şık olmadığı bır durumdur l uruğ.sade ce geleneklenn kadına uyguladığı baskı yı nedef almamış havatın her alanında geleneksel olanla çatışmaya gırmıştır Nıtekım Furuğ'un geleneksel olana/ge leneklere karşı duşunsel tepkısının en ıyı orneğını 'Isyan' adlı şıırınde gorebı lırız "Ey tanrı ev olumune bulaşmış gı zemlı kahkaha/ ne yazık kı sana yaban cıdır benım ağlamalarım/ ben sana kâ fır, sana munkır, sana ası/ sana ınat ışte seytan benım tanrım " Gunah şunnden ısyan şurıne kadar geçen sureç, aslında Furuğ un kulturel ve duşunsel gelışımı nı de ortaya koymaktadır Artık cınsel ıs yan, yerını duşunsel ısyana bırakmıştır Furuğ'un yazar ve yonetmen îbrahım Golestan'la tanışması (1958) hayatında kı en onemlı donum noktalanndan bırı dır îran'ın en onemlı oykuculerınden bırı olan îbrahım Golestan'ın Batı ede bıyatına olan ılgısı Furuğ'un hem ente lektuel dunyasını zengınleştırmış hem de Batı şurını daha ıyı tanımasına yol aç mıştır Bu donem, aynı zamanda onun şaırhğının en verımlı surecı olmuştur Nıtekım 1962'de yayımlanan ve bır an lamda Furuğ'un yenıden doğması anla mına gelen Tenıden Doğuş , Furuğ'un kendı dılını ve uslubunu bulduğunu bıl dıren ıkı kıtabı olmuştur "Tum varlı ğım, benım karanlık bır ayettır/ senı, kendınde tekrarlayarak/ çıçeklenmenın ve yeşermenın sonsuz seherıne goture cek/ ben bu ayette senı ah çektım, ah/ ben bu ayette senı/ ağaca ve suya ve ate şe aşıladım" dıyen Furuğ, yıne de soyle mek ıstedıklerının tumunu soyleyemedı ğme ınanmaktadır "Ben Yenıden Do ğuş'tan ayrılalı aylar olmuştur Bununla bırlıkte, bu kıtabın sonundan başlayabı leceğımı duşunuyorum, bır çeşıt duşun sel başlama dıyen Furuğ, bu başlangı cı 'Inanalım boğuk Mevsunın Başlangı cına' adlı kıtabıyla yapmıştır Furuğ'un şıırının zırve noktası olan bu kıtap, Iran'ın onde gelen edebıyatçılarının hayranlığını uyandırdığı gıbı, kendısıne kaışı olanların da ıyıce tepkı sını çekmıştır Artık şıır Furuğ ıçın "ın sanm havaya olan gereksınımı"dır "Şıır benım ıçın gereksınımdır yemek içmek gereksınımınden daha ustun, soluma gı bı bır şeydır Bır zamanlar ben bu ya ratığı başka şeylerın yanında ve kendı dışında soyut bır şey olarak gotuıdum, ama şımdı bır sureden ben o benım ıçı me ışlemıştır" dıyen Furuğ ıçın şurın yanında sınema da bır anlatım yoludur "Soylenecek so7u' olduğu ıçın sınemay laılgdenır Furuğ'un sınemayayonelme sınde îbrahım Golestan onemlı bır rol oynamışta 'Golestan Fılm' şırketınde calışan Furuğ, oyunculuk, kameraman kk ve senaryo yazarlığı yapmış kısaca sı nemanın bırçok alanında gorev almıştır Furuğ'un sınemayla ılgılenmesı onun yurtdışına çıkmasını ve kulturel gelışımı nın daha da zengınleşmesını sağlamıştır Bu dıırum Furuğ un şıırlerının konula tını genışlettığı gıbı şıırlerını daha da yetkınlestırmıştır Yaptığı hlmleıle hem Îran'da nem de Avrııpa da oduller alan Furuğ hakkında 1965 te UNLbCO ve Bernardo Bertoluccı fılmleryapar Baş kaldırı yıllaıını getıde bırakan ve 'ArtiK hayalperest olmadığım ıçın murluyıım Çok yakında otuz uç yaşıma gaıyorum Otuz ıkı yılı tukettığımı değıl, aksıne kendımı bulduğumu duşunuyorum" dı yen Furuğ, olgunluk donemının ıırunle rını vermeye hazırken 1966 yılının Şubat ayının soğuk bır kış gıınıı bır trafık ka zasında yaşamını yıtırır Olumunden bır sureonceyazdığı "înanalım Soğuk Mev sımın Başlangıcuıa" adlı şıırınde "ınana Iım/ ınanalım soğuk mevsımın başlangı cına/ duş bahçelerının vıkıntılarına ına nalım/ ıssı/ devrık oraklara/ve tutsak ta nelere/ bak nasıl kar yağıyor / belkı de gerçek o ıkı genç eldı, o ıkı genç el/ dıır madan yağan karın altında gomulen" dı en Furuğ'dan, kendısının de dedığı gı ı, bugune yalnızca "ses" kalmıştır" [email protected] *" CUMHURİYET KİTAP SAYI 690 Furağ ve sfeıema T urkıye, başta sıvasal alanda olmak uzere pek ÇOK alanda yonunu 'Batı'ya çevirdığınden, adeta or yantahst bir reffeksle, sanat, edebıyat ve relsefede 'Doğu'yu yetersız gormekte ve 'Doğu'ya yeterınce ılgı gostermemekte dır 'Doğu'lu olarak gorduğumuz ulke lcrı daha çok sıyasal ve roplumsal sorun larıyla gundemımıze taşıdığımız ıçın, on ların kıılturel zengınlıklerını pek de dık kate alınıyoruz Oysa bu ulkelerın sıya sı ve ekonomık sorunlarına/olumsıız luklarına rağmen edebı alandakı çalış maları, hem geçmışte saygın bir yer edınmış hem de gunumuzde tum canlı lığıyla surmekte ve ılgıyı haketmektedır lıan bu tavırla yaklaştığımız ulkelerın başında yer alır Koklu bir tarıhe ve kul lurel birıkime sahıp olan klasık Fars edebıyarının Fırdevsı'sı, Omer Hayyam'ı, Sadı'sı ve Hafız'ı Turk okuyucularının yıbancı olmadığı hatta beğenerek oku duğu isimlerdır Bugun ıse çağdaş Iran şıırının Turkçeye yeterınce çevrıldiğını ve I'urk okuyucusundan hakettığı ılgıyı gorduğunıı sovlevemeyız Turkıye de çağdaş Iran edebıyatının onemlı temsıl cılerınden bırı olan şaır, sınema ve tıyat ro sanatçısı Furuğ Ferruhzad, bu açıdan şanslı sayılabılıı I ars şurının son kırk el lı yılının en onemlı şaırlerınden olan Fu rıığ un şıırlerı Turkıye de bugune kadar değışık yayınevleri tarafından bırçok kez dılımıze çevrildi ve yayımlandı Furuğ'un, surlerı bıldığım kadarıyla, ılk ke7 1989'da Ada Yayuievı tarahndan yavımlandı Sonsu/ Cıiınbatımı adında kı bu kıtabı Tıırkçeve Onar Kııtlar ve ( elal Hosravşahıkazandudı Daha son raSadccc ScsKalıudır (Çev ( tvıt Mıı kaddes Yapı kıedı Yav 1997) Bulun îjtaleıı (Çev kutlukhan Lren, Şule Yay, 1999) olarak da Turk okuyucusuna ıılaş tırıldı Geçtığımız vıl ıse, Yaralarım Aşk tandır (Çev Haşım Husrevşahı, Telos Yay) Bir Başka Doğuş (Çev Hatıce Sonsuz Günbaöım yılının Subat F u r u f l olgunluk dönemlnln urünierlnl vermeye hazırken 1966 ayında bir traflk kazasında yaşamını yltlrdl SAYFA 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle