Katalog

bi dergilere saklamaktaydı. O Rockizmin insan yiizü olan başta gelen temsilcisiydi ve alnını dahi örtcn ve omıızlarına kadar inen saçları beyazlaştığı halde, insana hoş gelen yüz lıatlan vardı. Bıı haJi başkentin kıızeyrmtı semtlerindeki genç orta sınıf ev kadınları nezdindeki çekiciliğini arttır maktaydı. Efsanevi bir iştahı vardı. Alex'in sütçü kılıöına girip Kuzey Londra'nın büyük bir Kismına hir günde servis yaptığı söylense de, bu herhalde içkiye onun kadar dayanamayan birinin uydurduğu aşağıkk bir iftirayuı." Bu palyaçolar alayı en sonunda acil dünya kongresi için Paris'te toplanıyor. Her biri bu kongreyi kendi hizbinin çıkarları için kullanmayı, nüfuzunu artır mayı düşünüyorgizliden gizliye. Toplum içinde siirekli güTümsüyor, incelikli davranışlanyla birer diplomat gibi davranıyorlar. Yandaşlanyla baş başa kalır kal maz, Machbeth karikatürleri gibi diğerlerini sırtlanndan bıçaklama planlan yapmava başlıyorlar. Ali, tüm bu hizip liderlerinde aynı eksiklikler olduğunu anlatıyor; bu fiderlerin hepsinin bürokrasinin çöküşüne, "Artık sıra bizde," demekten başka bir tepki veremediklerine dikkati çekiyor. "Stalinizm"in çöküşünün kendilerini haklı cıkardığına inanıyorlar, fakat kendi çöküşlerinin sebebini anlayamayacak kadar kcndilerinden bihaberler. Amcrika PISPAWın lideri Noble, ken di organizasyonunun binlercc üyesinin eriyip gidişini, küçük bir kasta dönüşme sini izfemiş, ama sebebini anlayamamış. Partiyi terk etmeyip küçük çevrede rahat eden üyelerin zihniyeti, ni/bin içine sızan FBI ajanlannın zihniyetinden ayırt edilemiyor Tank Ali'nin yorumu şöyle: "Amerika Birleşik Devletleri ve mürtefîk istihbarat büroıarı silahlı direniş organizasyonlarının içine silah uzmanlannı sokarak kolayca bu organizasvonların içine sızarlar, bu insanlar uzmanlıkları nedeniyle asla geri çevrilmez, fakat hiziplerin içine muhbir sokarken öncelikler farklıdır. Hizip ne kadar monolitik olursa, rejim ne kadar otoriter olursa, üstün lidere ne kadar hayranlık duyulursa, bir muhbir için örgütün içine sızıp yükselmek o derece kolay olur. Tek yapması gereken çok çalışmak, eli açık davranmak, mııhalifleri ve lidere karşı olan unsurları ihbar etmektir; bunlan yaparsa, üst kademelere yükselmesi yakınuır. FBI'da ya da PISPAW gibi bir hizip içinde yükselmek için farklı şeyler yapmak gerekmez. Tabii ki yöntem ve amaçlar taban tabana zıttır, ama bu iki organizasyonun metotları pek çok ortak noktayı barındjrır." "Stalinizm"in çöküşünden sonra Troçkist harekete yeniden yön vermek Ezra Einstein'ın işidir. Kongrede yaptığı açılış konuşmasında, şaşkın dinleyicilere, cevabı yerleşik din kurumlarında aramak gerektiğini açıklar; din kurumlanna yeniden yön vermek gerekmektedir. Polonya'da kiliseden ilnam alan bir Dayanışma'dan (Solidarity) söz eder, bürokrasiden bağımsız ilerlcyen en büyük çalışan kesim seferberliğidir bu; rahip wojtyla ve Gemp'in liderliğinde ilerlemektedir. Troçkistler aynı yönde ilerlemelidir. Einstein planlarını şöyle anlatır: "Şu halde neyapılmasıgerekiyor? Yanıt aşikârdır. Kıliselere, camilere, sinagoglara, tapınaklara girmeli ve liderliği elegeçirmeliyiz. Eğitimimiz kusursıızdıır. On yıl içinde en az üç veya dört kardinale, iki ayetullaha, onîarca hahama sahip olacağımıza inanıyorum. Ingiltere'nin bazı yerlerinde Metodistlerinikı gibi küçük kiliselerden bazıları tümüyle kontrolümüz altına geçebilir." Onerinin yarattığı şok dalgası geçtikten sonra, Troçkist hareket bu yeni yaklaşımı çabucak benimser. Tahmin edebileceCUMHURİYET KİTAP SAYI 690 Tank MTnln yoranu öiniz üzere, yeni yönclimde hemen çat Iaklaroluşur. PISPAW'danJim Noble'ın da dahil oldugu bir gnıp, en iyi yaklaşı mın yeni bir dın kurmak olduğuna karar verip oluşumdan yollannı ayınrlar. Yeni dinleri, Ozgür Masonlann, lslaın'ın, Hıristiyanlığın ve Troçkizm'in bir senrezi olacak, P1SPAW üyeleri, Burrowers ve Rockers tarafından yayılacaktır. "Yeni dinin kendi ibadet yerleri, kendi Kutsal Kitabı, töreleri, kurbanlan ve misyonerleri olacaktı. Kadın ve erkek rahipleri Yaratan adına konuşacak, Isa ile Muhammed'i iki büyük eski peygamber olarak kabul edecekler, ama Hıristiyan azizlerin ve Muhammed'in haleflerinin meşrulıığıına karşı çıkacaklardı. Bunların yerine Hırislamasonizm tarihin büyük kiilerinin aralannda olacağı kendi Popüer Azizleri hiycrarşisini yaratacaktı. He gel de bunlardan biri olacaktı." Tank Ali, Troçkist hareketin aptallıgını ve kibrini yakmdan bilir, ne de oısa birkaç sene boyunca Ingiltere'deki Man delist grubun liderüğini yapmıştır. 1970'de akıllıca bir kararla bu gruptan aynlıp yeteneklerini daha iyi kullanabileceği âlanlara geçmiş, roman yazmaya ve BBC'de proaüktörlük yapmaya başlamıştır. Bu gayri meşru hareketi cömertçe hicveden Tank AJi'nin kitabında, 1990'larda Tank Ali ve siyasal çevresini yakından ilgilendiren bir öğe daha ön plana çıkmaktadır. Sol eğilimli, iyi eğitimli, başanlı yazarlar ve entelektüeller, 1990 olaylanna dehşet içinde tepki verdiler. Aldıklan siyasal eğitime göre Sovyet Blokunda sosyalist demokrasi olması gerekirken, Polonya'daki kapitalizm yanlısı Dayanışma'nın ve Doğu Avrupa'daki serbest pazarın Ha vel gibi eski "antiStalinist" entelektüelleri tarafından idare edildiğini gördüler. Troçki, işçi devletlerinde kapitaüzme şiddetle karşı çıkılacağını öngörmüştü, fakat tam tersi gerçeklesiyordu. îşçiler de bürokratlar da neoIiberal treni kaçırmamak için tüm güçleriyle yanşıyorlardı. YENİ YAYINLAR LEYLA ÖZALP Seni Seviyorum Sinema Leyla Özalp, yönetmen yardımcısı, yapım yönetmeni ve yapımcı olarak çalıştığı otuza yakın filmde, kamera arkasının "gerçek" öykülerini "binbir sinema masalı" tadında anlatıyor. Bu kitapta, Atıf Yılmaz, Yusuf Kurçenli, Ali özgentürk, Zeki ökten, Erden Kıral, Başar Sabuncu, Ferzan özpetek, Sinan Çetin gibi yönetmenlerin ve Türkân Şoray, Necla Nazır, Müjde Ar, Gülriz Sururi, Hale Soygazi, Hümeyra, Şahika Tekand, Genco Erkal, Tarık Akan, Ali Poyrazoğlu, Erol Keskin, Ahmet Mekin, Şener Şen, Aytaç Arman, Müjdat Gezen, Kemal Sunal, Metin Akpınar ve Meltem Cumbul gibi pek çok sanatçının "çekilmemiş öykülerini" bulacaksınız. Î "Sinema yazınmda benzeri olmayan bir kitap" ATIF YILMAZ /IIANIMAK ÇOCUGU 1ALUK YAVUZHR HALUK YAVUZER Çocuğu Tanımak ve Anlamak Haluk Yavuzer, bu yeni kitabında, İstanbul Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü'nün 23 yıldan beri sürdürmekte olduğu "AnaBaba Okulu" projesine katılan anababaların sormuş olduğu binlerce sorudan hareket ederek, çocuk yetiştirirken en sık karşılaşılan sorunlar ve bu sorunlarla başaçıkma yollarını ele alıyor. f O dönemde New York'da gerçekleşti rilen Sosyalist Araştırmacdar Konferansı'nı hatırlıyorum. Doğu Avrupa'daki gelişmelerle ügili bir panelde unlü Sosyal Demokrat Barbara Ehrenreich de vardı. Solun Polonya, Macaristan ve başka ülkelerdeki çalışan sınıfının tüketiciliğini reddetmesinin "elitist" bir yaklaşım olacağını söylemişti. Eğer serbesr pazar bu maİları dağıtıyorsa, sosyalistlerin görevi de serbest pazan ehlileştirip geçişi müm kün olduğu kadar acısız kılmaktı. Pazara olan bu inanç yeterince öngörüşlü değildi. Birkaç yıl sonra, komünistler Doğu Avrııpa'daki ofislere yeniden seçilmeye başlanınca, Daniel Ortega Nikaragua'nın yeni devlet başkanı olma şan sına Kavuştu, hatta Castro'nun Küba'sı "fiilen var olan sosyalizm" anıtı olarak kaldı. Fakat sosyalisder tüm bu yerlerde, açık pazara imtiyazlar tanıyorlardı. Tank Ali ve Ehrenreich gibi insanlann beklentisi, Gorbaçovcu perspektifin ödün vermeyeceği yönündeydi. Tüm Doğu Avrupa ve eski Sovyetler Birliği sosyal demokratikleşecekti. Fakat gerçek çok başkaydı. Eski Sovyet Rusya giderek İs veç'ten çok Brezilya'ya benzemeye başladı. Tank Ali'nin romanının değeri şurada yatıyor; kemikleşen ve önemsizleşen bir harekete kesin ve satirik bir tokat bu roman. Serbest pazann mallannı dağıtama yacağına inananlanmız tartışmalanmızı Trockizm, Hırislanmasonizm ya da başka dogmaların cerçevesinden çıkararak tartışacağız. Bu liste o yönde bambaşka yeni başlangıçlan işaret ediyor, yine de zaman zaman Tank Ali'nin romanından fırlamışa benzeyen karakterlerin ortaya çıkıp canımızı sıkacağını biliyoruz. • Kefaret / Tank Ali / Everest Yayınlart, htanbul2002. GflTçsk çok b n k ı AYTEN AYGEN Rumeli Benimdi iştip Âyanı Ali Bey'in oğlu Abdülkadir, ı8oo'lerin başında Osmanlı'ya nâzır olur. Büyük bir aşkla sevdiği eşi Mücevher'i İştip'te bırakarak İstanbul'a gelir. Abdülkadir, Alemdar Mustafa Paşa'nın katlinden sonra bir daha Rumeli'ye dönemeyecektir. 0, artık Osmanirya esirdir... Ayten Aygen, kendi ailesinin yaşamından yola çıkarak yazdığı bu tarihi romanda, 19. yüzyılda Osmanlı imparatorluğu'nda, bir Rumeli âyan ailesinin hikâyesini anlatıyor. Remzi Kitabevi SAYFA 13