03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

harıtası çızılıyor Yok Devenin Başı/ Dentz Som/ Cıu mzı Yayınttlık/ 150 s "Bızım nıemlekette bır olayı anlatıı ken konuyıı fazla abartanlara 'Yok devenin başı" dıye ıtıraz edılır Hav vanlar âlemınde govdesıne oranla başı abartılı bırçok hayvanın bulun masına karşın nedense devenin ba şı boylesıne bır ıtıraz sozune mal zeme olmuştur Şımdı de bu kıtaba adını veren 'Yok Devenin Başı'nda kı oykulerı okurken 'yok devenin başı' dıyerek ıtıraz edebıhrsınız Fakat sı/ı ternın ederım kı, oykulerde hıçbır abartı yoktur, her bırı yaşanmıştır ve anlatılanlar aslında devede kulaktır " denılıyor kıtapla ılgılı olarak Lğlenmek ısteyenlere duyurulur dlvenin bası Emın Karamehmet ıle, Cem Uzan ıle ve nıhayet tlhan Selçuk ıle ça tışmalarını, polemıklerını ızleye ^^ çatışmaların arka planlarını ce okuyacaksınız Filler, tabıı kı, bırer okuyucu, tuketıcı olan ve daha onemlısı çalışan ya da ış bekleyen "çımenler"ın uzerınde tepışıyor lar ()nlar kavnakları hortumladık ça bırbırının pazarına goz dıktık çe bırıkım çarkları anarşık ışleyış le tekledıkçe, ceremesını, ışsız kalarak, ucretı duşuru lerek, bırbırıne duşman edılıp ınsanlıktan çıkarılarak çımenler çekıyor Fıller tepıştıkçe çimenler ezılıyor Bu haksızlığa karşı çımenlerın bır şeyler yapması la zım Ama ne, nasıP Ozgurlukçu Duşuncenin Pcşinde/ Yaşar Çabuklu/ Metı\ Yayınlan/ 139 s Gunumuzun koşullarında ozgur lıık mucadelesı nereden boy verebılır'' Yenı sosyal hareketlerı eskı muhalelet bıçımlerınden ayıran 1 ner Yaşaı Çabuklu bu sorulara ya nıtaıaıken ıktıdar kurumlarının ve tahakkum bıçımlerının geçmış ten gıınumuze geçırdıgı değışımle rı ve bunun karşısında ozgurlukçu muhalefetın venı deneyımlerını ele alıyor 1 aıklı zamanlarda tarldı ne denlerle kaleme alınmış bu vazıları, bır kıtap ıçın ya zılmış bolumleımışçesıne uyumlıı kılan yazann tut kuyla takıp ettığı bır tema var Ozgurlukçu duşunce nerede* Gundelık havat, altkulturlcr otonomlar, rı zom, doğrudan demokrası, dayanışma, kureselleşen medya, yaijam tarzı anarijizmı, Marks, Tolstoy, Weıl ve Nıetzsche bu arayı^ın bellı başlı uğrakları Aynı arayı ^ı ıçınde duyan okıırıın severek okııyacağı denemeler bunlar Kadife Karanlık/ Dcrleycn Nurdoğan Rıgel (JUI Ba tuşCıuleda i uctduğan Barış Çoban/ Su Yayınla Profesyonel ıletı tasarım teknıkle rı ve ılcrı teknolojı ık donatılmış ılcti!}im dunyasında, kandırmayan gızlemeyen, anlamı konunıın stra tejısı olaıak kullanmavan ııygula malara rastlamak neredeyse ım kânsı/ hale geldı Bu ku^atılmış ya pıda )acques Alaın Mıller'ın dedı ğı gıbı, ıletiijim otekını aldatmak, tartıijmayı kazanmak, tehdıt et mek, baştan çıkarmak, ya da ger çek arzunuzu gızlemek ıçın kullanılıyor Nereye gıttı ğıne bakmaksızın yenı yollar mşa eden ınsanoğlunun uzerını yavaş yavaş orten Kadife Karanlıgı aydınlat mak, bır yerlere gomulmuş olan guneşı çıkartmak bı lımsel duşuncenin rehberlıgı ıle mumkun olacak Yoksa, guneşın battığının ı^aretı olarak sadece Ku çuk Adamlar ın golgelerının uzamasını seyredece ğız1 ' denıyor kıtapta ıletı^ım ve gelecekle ılgılı olarak Ku£/ Ayhan Yalçınkaya/ Alan Yayınlan/ 197 s Anlamak ve anımsamak, hep bır ahlaksızlığa bugunıı kabullenme ahlaksızlığına tahvıl edılıyor Anımsamak, ancak bugunu me% rula^tırmak uzere, gLçmiijin yenı bır kurgusundan yola çıkarak merkezıne ' unutuşu" koyan ve bu ' unutuş ' olçusunde yenı kurgu nun ı/lerını nesnenın paslı, bılın cın kuflu tarıhınde" venıdcn ara maya çıkan bır anımsamayi'* So run tam da burada Kuf ve pasın, pas ve kufun bırbı rınden avrılmazlığını anımsamakta yatıyor Bu ıse ye nı bır dıl oğrenmekle mumkun "eskı bır dılı" yenı den" oğrenmekle A Yalçınkava"nın bu kıtabı Umıt Hassan ' gramerını' kullanmava çalışarak lurgut Uyar dan Marx tan dola^ıp Dcde Korkut, Hz Alı VL Saıd Nursı coğrafyalarında htp aynı sorunun îzını su ruyor "Mutlu bır altın çağ olduysa eskıden / Niçin bır kcz daha olmasın^ / Her şey donup dolaşıp / Gel ınıyor ınu eskı yeııne' 1 ' Anneye Oykuler/ Derleyen Cjokçen Ezber/ Gunul Yayınalık/ 190 \ Bu kıtapta bulunan oykuleıın ortak noktası hepsının de anne teması çevresınde ge lışmesı Kıtapta, farklı annelık hallerını betımleyen, annelığın yalni7ca ınsanlar açısından de gıl, tum canlılar ıçın kutsal ol duğunu çarpıcı bır biçimde gozler onune seren, ılgınç bır o kadar da dokunaklı anne çocuk ılışkılerını betımleyen oykuler yer alıyor Karjjilık beklemeyen anne sevgısı, tek bır gunde el bette kutsanamaz, ama belkı o tek gunde bu kaı ^ılık beklemeyen sevgının karşılığını olabıldığınce vermeye çalışmak gerektığını anımsayabılıri7 Ya zarların farklı duşlemlerınde ve kıırmaca dunyala rında, aslında her annenın ıçınde potansıvel olarak var olan, fakat belkı bızım tanımadığımız latklı an nelık hallerını gorup, kendı anne çocuk ılışkımıze goz kırpabılırız Şohret/ Chri'i Kojek/ Ç cvtren Scmra Kunt Akbay Kurşad Kızıltufc/ Ayrtntı \ayınlan/ 223 ı Chrıs Rojek oncelıkle modeın zamanlarda demokrasının ve sekuler toplumlannm yukselı^ı nın ardından tanrıların gozden du^mesının bır sonucu olarak şohret olgusunun one çıkışını saptırıvoı Popııler kıılturıın toplıım ıı/erındekı etkısını an lamak ıçın çok onemlı bır bo yut olan şohret olgusunu ınce lerken tarıhsel bır saptamayla yola çıkıyor Soyluluğun ve kralıyet avrıcalıklaıının ortauan kaldınlmasının aıleden gelen şohrer statu sunun onemını azalttığı buna karşın sıradan ınsan ıdeolıjısının yucelttığı modern toplumlarda, en azından teorık olarak, her bıreyın toplumda yuk selme ve "onemlı ınsan" statusu elde etme şansı vardır bınıfsal ayrıcalıkların ortadan kalkmayıp yalnızca bıçım değıştırdığı çağımı/ roplıımlarında kımı sıradan ınsanlar, sahıp oldukları yctılcr, mezı yetler ya da fi7iksel ozellıkler sayesındc şohret sta tusune ulaşma şansı elde edebılırler Gunumuz medyasının boyutları kazanılmış şohıetın veıel dıı zeyden çıkıp butun dunya olçeğıne kadar yayılabıl mesıne ımkân tanır Andy Warhol'un dedığı gıbı belkı de "Herkes bır gun on beş dakıkalıgına şoh ret olabılecek1" "jamanum den mıtolojıye, serı ka tdlerın psıkolo)ik ozeliıkleruıden modern toplu mun sosyolojı ve tarıhıne, Roma tarıhınden gunu muze kadar pek çok alanda şohret olgusunun ı/ını suren yazar, gunumuz şohret kulturunıı kavramak ıçın Elvıs Presley, Madonna, John Lennon ve Pren ses. Dıana gıbı şohret ıkonlarını da mereek altına alarak vazgeçdmez bır btap uretıyor tktidarın Goziı/ Mıchael Foucault/ Çevıren Işık Erguden/ Ayrıntı Yayınlan/ 304 s Foucault'nun sıyası etkınlıkle rının yogunlaştığı 1975 sonrası yıllarda verılmış konferans ve soyleşılerı kapsayan bu kıtap, sadece Foucault tıı bır bakış açısından hareketle gelıştırebı lecek dırenış mekanızmalarını değü aynı zamanda bu bakış açisının dığer ıktıdar eleştırılerı ve dırenış modellerı ıle benzer lık ya da farklılıklarını âd tartı şan ve ozellıkle Poutault nun kımlık polıtıkalarıyla ılgılı tutumunu belırgınleştı ren bır butun 'Oz kımlık'ler arayan bu kımlıklerı ınsan davranışının yasası halıne getırmevı hedefle yen bır stratejının geleneksel etkılere ve onlara o/ gu kısıtlamalara gerı donmek anlamına gclebılete ğıne dıkkat çeken Foucault, yenı bır etıgın nerede temellendırılebıleceğını tartışırken muhalıf bır oz nellığın zorunlu olarak bır kımlık ve onun getırdı ğı aynılaştırıcı aıdıyet ılışkılerı uzerınden değıl farklılaşma, yaratma ve yenılık u/erınden tesıs edılebıleceğını soyluyor Kelımeler ve Şcvler ın kapanış cumlelerınde 'ınsan'ın sahıldckı kumlara çı/ılmış bır suret gıbı sılınıp gıdece^ını ongoıerek buyuk tartışmalara neden olan houcault burada da onculukten arındırılmış bır varoluş bıçımının sıyası koşullarına ışaret edıvor Bu gun butun gu cuyle onemını koruyan bu tartışmalara vazgeçıl me7 bır katkı elımızdekı bu kıtap • CUMHURİYET KİTAP SAYI 692 Temel Duşletn, Kokenlerin Duşlemleri, Duşlemin Kokenleri/ / Laplanchc] B Pontahs/' {evırcn lalal Parnıan/ BaÇjanı Yayınlan/ 89 s Duşlem oznenın ımgesel vaşantısı nı tanımlar Onun kendı oykıısu nu kendı kokenlerının oykıısıınıı kendısıne nasıl anlattığının goster gesıdır Freud, kuramsal olarak kcndını açmazda hıssettığı bır do nemde duşlemden yola çıkarak rııhsal gerçeklığı tanımlamış ve duşlemı onun temel çekırdeğı, bı lınçdışı arzıılar du/lemın en son ve gerçek dıle getırılış bıçımı olarak gormuştur Fransız psıkanalızının ıkı onemlı kışılığı Laplanche ve Pontalıs'ın onte Jean Poul Sarter'ın o çok unlu dergısı Modern Zamanlar'da (Les Temps Modernes) 1964 te yayımlanan ve yıllar sonra kıtap laşrıran bu ortak yapıtı Fransız psıkanalızının hem kıırıımsal hem de kuramsal açıdan tarıhsel bır done meçte oldugiı yıllarda yazıldı Şımdı ulkemız psıkana lızının kurumsal ve kuıamsal bır donemeçte olduğu yıllaıda Turkçe'ye aktarılıyor Yanm Kalan/ Celal Akbulut/ Vırtuel Yayınlan/ 107 \ tlgınç msanlardır delıne arayiciları Hayal guçleıı çoktur Bııldukları va da aradıkları her gomunıın mutlaka bır hıkâvesı vardır Etrafımızdakı her kalıntının da ayrı bır hıkayesı vardır Bazen değışık yerlerde, de ğışık kabntılara da aynı hıkâye uy durulur A Celal Akbulut, bu ro manında, Yedıkule'den, Ihlara ve Efes harabelerıne U7anan ve olduk ça genış bır coğrafyaya yayılan kul tur zengınlığı ıçınde, esrarengi7 bır harıtanın bır araya getırdığı bır grup ınsanın, rastlantıya dayalı arayışlarını medenıyetler çatışmasına yenık duşen bır aşk ılışkısı ıçınde ele alıyor Son Gunler/ ( elal Akbulut/ Vırtuel Yayınlan/ 199 v 'Bır yıldan fazla surmuştu goç In sanın belını bukecek kadar zorlu geçen bır yıl Irakya'nın kavurııcıı soguğu, sert esen kuzey rıi7gârlan goçlerıne ne kadar engel olsa da, oralardan kaçmak zorunlulugu onları yıldırmadı Savaş, yenılgı ve ıstıla, tabıatın ağır şartlarından çok daha beterdı çunku Acı, kan, olum ve gururlarının kırılışı, ınsaoğlunıın başına gelecek en buyuk felaketlcr den başka neydı kı** Işte bunları oralarda ıınutmaya bı rakmışlardı Onıırlarının kırılışını ağırbaşlı olgunlukla kabullenmışlerdı Yııreklennı sonsuz acdara boğan uzuntulerde " dıyor kıtap bızlere Huzunlu anlara da ır bır kıtap okumak ısteyenlere Filler ve Çimenler/ Muifafa Sonmez/ lletışım Yaytnla rı/267 f Bu kıtap filler savaşında medya ıle hnansta olanları iç ıçe sureçler olarak algılıyor ve analız edıyor l Iıkâye mızın başkahıamanı Avdın Doğan () hem cepheler den bırının onemlı bır aktoru hem de sozcusu, taşıyı usı Bu nedenle ıktıdar meydan muharebelerının ya nıldığı yer medya olıınca cephe komutanlanndan bırı de o oluyor Çatiştığı kesımler de kâh medya patronu kâh başkaları Bu kıtapta Doğan'ın (ya da Doğan Grubu'nun), Halıs Toprak ıle, Dınç Bılgın ıle, M SAYFA 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle