Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FARUK DUMAN "Bundan sonra Seferis anasıyla babasım kaybetmiş bu Runt gelip kolumun üzerindeki bu korkunç yaraya uzun uzun baktı. Kaşlarım kaldırarak baktı. Gözlerini kısarak baktı. Ucunda tşıkların çokuştuğu kirpikleriyle baktı. Sararmış benziyle, kıvrışmış saçlarıyla, bakır ibrikleri anımsatan burnuyla baktı. Öyle çok, öyle actmasızca baktı ki bana Seferis, hayır, diyordum içimden ben, bu düzenbaz da işe yaramayacak. Ölüyorum ben, ölüyorum. Ben ki, kurnaz bir hançerin yarasıyla ölecektim. Ne akıl almaz bir belaydı bu. Ne tuhaftı, bir haftadtr kanıyordu ve kandı, tazeliğini yitirmemişti. Pıhtı yoktu. Ümit yoktu." Pîrî, Osmanlı Paşası Yusuf'un komutasındaki gemiyle görevlendirildiği bir kuşatmaya giderken bir düşün peşine takılıp 'Karanlık Deniz'de yaptığı gerçeküstü yolculuğu anlahyor. Bu masalsı, fantastik roman Yusuf'un dışında üç kişinin daha çevresinde dönüyor: Seyyid, Azat ve Seferis. Bir eski zaman teknesinde dört kişinin gerçek/hayal ilişkileri çerçevesinde gelişen romanda, Yusuf'un bilinci, annesiyle ve ilk aşkıyla, denizle, uzaklarla, haritalarla, kayıp noktalarla, karanhklarla sarmalanıyor. Efsunlu bir atmosfer içinde süzülen tekne, buğulu denizlerde, sonsuzluğun sessizliğinde, Çıplak Kadınlar Adası'nda demir atıyor. Genç öykücü Faruk Duman bu ilk romanıyla, edebiyat serüveninde yeni bir sayfa açıyor. roman YIGITOKUR Uluslararası üne sahip genç ve gizemli soprano Elvira de Hidalgo. Onulmaz bir kadın düşkünü, babadan kalan serveti savurup tüketen genç ve yakışıkh Cevat ve hâlâ İstanbul'un seçkin, müziksever bir ailesinin evini süsleyen bir piyano: Yiğit Okur'un son romanı Piyano'nun üç kahramanı. 1950'li yıllarda başlayıp '80'lere uzanan, İstanbul'un ve Ankara'nın müzik ve siyaset çevrelerinde büyüyüp gelişen unutulmaz bir aşk hikâyesi. Bir dönemin siyasal ve toplumsal yaşamını, olaylarını, cinsellikle dokunmuş insan öykülerini Piyano'nun kurgusuna ustahkla katan Yiğit Okur, bu dönemin Türkiye'sini, 1960 Devrimi'ni, tek parti rejiminden çok partili döneme geçişi, Türkiye'nin savaş sonrası yıllarındaki koşulları, o günlerin farklı kesimlerinden çarpıcı portreler sunarak anlatıyor. Oku Türk Edebiyatt Denince http://www.canyayinlari.com eposta: yayinevi@canyayinlari.com YAYINLARI @$0 roman