Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r Bcy, Kays için Leyla'yı istemeye razı edilir; ama bu kez de Leyla'nın babası, Kays'ın iyileşririlmesini ister. Bey, Belh'de yaşayan bir hekime götürür Kays'ı. Ümduğunu bulamayınca Kâbe'ye giderler. Mecnun, orada Tanrı ya isyan cder. Leyla'yı da arkadaşları kırlarda oyalarlar. Leyla, kırda Selamoğlu adında bir avcıyla karşılaşır. Avcı vurulur Leyla'ya. Kızı istetir aifesinden. lçki sofrasında Nevfel Bey'e Mecnun'un şiiri okunur, şiiri çok beğenen Nevtel, Mecnun'u buldurur ve şiirlerini dinler: "...Bir çiçcğin yaprağında kim görür sevgiliyi? Başkaldırmazlar sevgili için Salt küçük çıkarları için yaşarlar Kaçı yaşamdan vazgeçmeyi göze alır onuru için? Kaçı haksız ve güçlü olana karşı, Haklı ve güçsüz olana arka çıkar? Işte insan onlar! Onlardan kaçıyorum ben, Ey insan, önce kendini yen!" (s.6061) Nevfel, siirleri çok beğenir. Mecnun onlara katılır ve konaklarına gider. Leyla'nın babasına haber iletilir. Leyla'nın Selamoğlu'na nışanlandığı öğrenilir. Mecnun yine alır başını gider, kentte dilencilikyapar, kendini aşağılatıp ruhunu yüceltir. Kapı kapı dolaşırken bir konakta karşısına Leyla çıkınca bayılır, yine çöllere düşer. Arkadaşı Zeyd, Mecnun'u izler, Leyla'nın evlendiğini söyler. Mecnun bir mektup yazıp Zeyd'e verir, Zeyd, Selamoğlu konağına varır, mektubu iletir. Mektup yakalanır, Mecnun'un babası mahkemeye verilir. Mecnun bu sevdadan vazgeçmez. Babası ölür, sonra Selamoğlu ölür. Zeyd aracılık eder. Mecnun ile Leyla kavuşacaklarına inanırlar artık. Mecnun'un şllri Leyla da düşünde çöllere düşer, uyanır. Zayıftır, soleundur, ölümünü bekler. Mecnun Leyla'ya koşar. Cenazesine yetişir. Yerden aldığı iki taş arasında ezer kendi baştnı, o da ölür. Meyhanede şair ile meyhaneci aşkJa sevenler için içerler şaraplarıni: " ..Derler kı, Mecnun da Leyla'nın yanına konmıış. Derler ki yüzlerce yıl Her akşam hüzünle solar, Her seher sevgiyle açarmış Güller o selvilikte. Derler ki, Bülbüller onların aşkını söylermiş, Kuş dilinden anlayan gönüllere... ...Aşk olsun sevenlere Aşk olsun yazanlara diyelim. Aşk olsun!" (s.103104) Aydın Hatipoğlu, halk dilinden, halk kültüründen yararlanmasını bilen bir ozan. Şiirlerini toplumcu bir içerikle yazıyor, çelişkileri başarıyla yansıtıyor. • (*) Beynim Yureğim, Ben Sıze Konuk Gelende, Son Değıl Aydın HatipoğluÇınar Yayınları (**) Aşk/OhunLeyla ile Mecnun Aydın Hatipoğlu, Gerçek Sanat Yayınları Bıyık bi Yalanları ORHAN TÜLEYLİOĞLU aman herkes için şansızlık bırıktirir. Zamana açık olan aşk da bundan payına düşeni alır. En güzel aşklar bile değişikliğe, ölüme ya da sıkıntıya kurban gidebUir. Âşık olu nan kişinin yaşlanması, ölümü kadar iizücü olan başka bir şey varsa o da, sevilen kişinin aldattığını ya da sevmekten Z vazgeçtiğini anlamaktır. seden erkek, bir yandan yitir\l lıl.ı Şrııkım Attila Şenkon'un; gerek tediği özgüveninin geri kazanIUMK l/l ma, gerek kurgu olarak bir maya, öte yandan da karısının > \l \\l \\i\ önceki kitabı Ten Yükü'nün dudağıyla gamzesi arasındaki ardılı, bir uçlemenin ikinci bıyık izini silmeye çalışırken, durağı olan Bıyık Izi Yalanlabaşına gelen olayı yansız bir barı, aldatmakaldanmak temakışla sorgulayacak, giderek allarıyla birbirine bağlanan öy datışın aldanışa, aldatanın isc külerı ıçeriyor. Kitap, bir eraldanana dönüştüğüne tanık keğin, evliliklerinin on birinolacaktır. ci yılında karısının cep telefoSon dönem başarılı öykiicü nuna gelen bir mesajı okuyup lerimizden Attila Şenkon, aldatıldığını öğrenmesiyle başüyor. Erdosduk ve insan ilişkilerini fantastik bir keğin delirmekle aklını korumak, ölanlatımla sorgulayan öykülerini mekle öldürmek arasında gidip geldiği 1990'da Her Gün Perşembe ülsa adıysekiz aylık süre değişik açılardan ele alıla kitaplaştırdı Bu ilk kitabı ile 1991 nıp on bölümde aktarılıyor. Kitap boAkademi Kitabevi Öykü Özendirme yunca sevgi ile nefret, kuşku ile güven Ödülü'ne değer görüldü. 1993'te ikinel ele dolaşıyor; yaşananlara kar suyu ci öykü kitabı Uykusuz Gece Düşleri, gibi sızan acı ise Seneca'nın o ünlü sö1995'te Ten Yükü, 1998'de ise Nazlı zünü anımsatıyorbize:" Hafif acılarkoEray'ın yaşamöyküsünden yola çıkarak nuşabilir, ama derin acılar dilsizdir". yazdığı ilk romanı Bütün Düşler Nazlı'dır yayımlandı. Güİdane Ayaoku Yiğit tarafından filBeklentiler ve anılar arasında, bir me alınan Ten Yükü, 19. İFSAK Ulusal duygudan ötekine sürüklenen erkeğin Kısa Film Yarışması'nda dördüncü oltürlü durumları, rastlantıyla ulaştığı gerdu. Öykülerinde, yaşamı en temel düçek, aslında tablonun ilk aşamasında çizeyinde kesitlere ayırarak, onun en karzilen eskizini oluşturuyor. Bir düğmeye maşık alanlarını konu edinen yazar, çağbasıp yaşananları silmenin olanaksızlıdaş bir konuyu erkeğin ruhundan anlatğı, insan duygularının ve isteklerinin tığı bu kısacık kitabında da, uzun bir iç karmaşıklığına, aşkın gölgeli bahçesinhesaplaşmayla evliliğin hassas dengeleden sürgün bir yaşantı yoğunluğuna dörini sorguluyor. Şaşırtıcı düş gücüne in niiştüğiinde, fırçanın izi de yoğun bir ce bir ironiyi başarıyla katıyor ve sanki boyanın içinde kendini gösteriyor: Aşk Schiller'in "Atietmek ve unutmak, iyiher şeyi affeder mi? Bu sorunun peşine lerin en büyük intikaınıdır." sö/üne düşen yazar, bir zihin karmaşasından, ulaşmaya çalışıyor. aşka ilişkin imgeye, duygusal hallere anlam katan düşüncelere oradan da evin "Bıyık îzi Yalanları" yalın bir bakış duygusal anlamlarına ulaşıyor. açısı ve anlatı oyunlarıyla, boyanın sözcüklere dönüştüğü o ender niteliğe, Aldatıldığını öğrendiği andan itibaokuma zevkine götürüyor bizi... • ren, bedenini yanlış programda yıkamaktan ötürü çekip küçülmüş yün bir kazak, kıllı kollarını, bacaklarını bir kaBıyık tzi Yaİ8nIarı//l////rt Şenkon /Can Yayınlart rasineğinkiler kadar ince ve çelimsiz his kitaplık'ın Mayıs sayısmda: Edebiyat ve Hastalık... Türk şiirinde hastalık metaforu... Edebiyatçının hasta yatağındaki halleri... Hastalık yazı ilişkisi^ yani edebiyatta "acı çeken gövde"... Eray Canberk'in hazırladığı 64 sayfalık A'dan Z'ye Edip Cansever, ASTALJKM kitaplık'ın ücretsiz eki.. Fazıl Hüsnü Dağlarca ile savaş, Türkçe ve şiir üstüne bir söyleşi ve yeni dörtlükleri... "Edebiyat hayata dair pek çok soru sormayacak ve durmadan yanıt aramayacaksa hiçbir şey değildir. " sloganıyla yola çıkan "yeni" kitaplık artık her ay 10.000'den fazla okurla buluşuyor Gazete bayilerinde ve kitapçılarda. 2.5oo.ooo TL YAP1NTKREE* KÜLTÛR SANAT YAYINCIUK B1 Do^a: Edebiyat ve Hastalık (Ahmet Oktay, Susan Sontag, Mustafa Şerif Onaran ve Jean Mıchel Palmıer'ın yazıları ) Cemal Sureya'nın Atılla Ozkırımh'ya vordıği, edebiyat tarıhıne geçecek bir Turk Şaırlerı Defterı' Gün Işığı'na çıkıyor Profıl: Romanı uçlarda denemiş Ingıliz yazan B S. Johnson'un romancılığı veyazarla bir söyleşi, Söyleşi: Sadık Yalsızuçanlar kendini anlatıyor. Murat Belge'den "otoriter" Türk romanına ilgınç bir bakış, Erhan Bener ve Ali Teoman'dan öykuler Y K Y Yıpı Kr.dl Ysyınları