Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Nezih Danval Kapak konusunun devamı. *" san Çocuk Şcnliği kapsamındaki yarışma çok ilgi gördii. Yarışma sergisi şenliğin vapıldığı Antalya'da açıldı, uluslararsı karikatür testivaü sırasında da Ankara'da açılacak. Senı çok uzun süredır Ankara merkezli birçizerolarak btliyoruz derçekte, Izmıl'te doğdun, yetistın, karikatürlerin hlatthulhasımnda yayımlandı ilk albünıün de erken saytlabilecek bır döncmde, htanbul'dcı Yedi tepe Yayınları arasında çtktt. htanbıddöneminden töz eder mısın bıraz? Altmışlı vuiarda karikatürlcrimi alıp ııstalara danışmak, gazete ve dergilerde yayunlanmasını sağlamak için sık sık Izmit'ten lstanbul'a gidiyordum. Elli kuşağı ustalarını, yazarlarını, gazctccilcrini ve yayıncıları tanıdım. Vcrdikleri öğütlerle karikatürümü geliştirdim ve karikatürlerim yayımlanmaya başladı. Yayıncılar, baslangıçta özendirmck için, giderek beğenuikleri için karikatürlerimi Kullanmaya başladıar. Yelpaze, I Iayat mccmuası, Akbaba,.Pardon dergilerine karikatürler çizdim. Öğrenim için îstanbul'ayerleşince Babıâli gazete ve dergilerindc daha çok görünür oldum. Yııkandaki dcrgilerin yanuıda Akşam gazetesinin, çeşitli gazetelerin cklcrinde de çizmeye başfadım. Bir süre Yeni Istanbul gazetesinde çalıştım. Bu arada Ali Ulvi'nin çizgi film stüdyosunda çizgi film öğrenmeye çabaladım. Usta gazcteci Yener Süsoy lisede sıra arkadaşımdı. O'nun çcvrcsindeki rııüzisyenlerle, bu arada Erol Büyükburç'la, tanıştırn. Erol'la birlikte karikatür çalışmaları yaptık ve çizdikJerimizi 'Kıkır Kıkır' isimli birkitapta toplamaya karar verdik. Karikatürlerimizin klişelerini yaptırdık. Erol karikatürlerinin klişelerini kendisiyle röportaja gelen gazetecilerc dağıtınca kitap işi olmadı. Ben, elimde benim karikatürlerin klişeleri Yeditepe Yayınlan'na, Hüsamettin Bozok'a gittim. O zamanlar karikatür kitabı basma gelencği yoktu. Yeditepe Yayınevi daha önce Turhan Selçuk'tan bir karikatür kitabı basmıştı; hem ıımııtlanıyordum, hem de beni acemi bulabilirler diye ödüm patlıyordu. Hüsamettin Bozok beni çok sevecen karsıladı. Kitabı basacağını, Çetiıı Al tan'a ya da Nehar Tüblek'e önsöz yazdırmamı istedi. Koşa, koşa, kanter içinde Akşam gazetesine gittim. tkisi de yoktu, yıkıldım. Yazüşlerinde benim perişan durumtıma acıyan biri niye böylc koşturduğumu, ne aradığımı sordu. Önsöz aradığımı söyledim, durıımıımıı anlattun. Ben yazarım ama, Çetin Altan imzalı değil Nehar Tüblek imzalı olıır, yann gel al, dedi. Şaşırdım, scvindim, çok leşekkür ettim. Ertesi gün yazı hazırdı. Aldım, gazeteden çıkarken aklıma geldi, heyecandan kim olduğunu sormamıştım. Gazetenin merdivenlerinin yan duvarlarında, çalışan gazerecilcrin biiyük boy resimleri vardı. Resmini bııldum, altında Aydın Emeç yaziyordu. Kitap çıktı, Aydın Emcç'c ve yazısını(!) çok beğenen Nehar ağabeye kitaplarımı imzalayıp verdim. Ikisi birden kahkahayı bastılar. Nehar ağabeye imzaladığım kitabı Çetin ağabeye, Çctin ağabeye imzaladığım kitabı Nehar ağabeye vcrmişim..Hepsini saygıyla, şükranla anıyonım. Evet ilk kıtabım 1965 yıhnda Yeditepe Yayınlan'ndan böyle çıktı. Özcllikk; Ankara 'daki birçok gazete ve dergidc çizgilerin yayımlandı, pek çok derginin grahk haztrlığına katkıda bulundun, yönetimlerinde yer aldın. Buna karşın, yani Nezlh Danval. 1978de Karlkaturr uier Derneginln Ankaradakl bir serglslnln acılısında clzer arkadaşlanyia Bugün bir böiumu karikaturu bırakmış, bir bölümü de nerede olduğu blllnmeven cizerler dısında ötekiler cizglyle Ml$klierinl sürdürüyorlar. Ayakta soidan besinci Kamil Masaracı. yedlnci Mehmet Altuğ, ayakta ortada acık renk glyslll Nezlh Danyal, hemen yanında koyu renk gözluklu Turgut çevlker, oturaniardan sağdan ikincl Metln Peker, orta sıranın ortasında (sakallı) Ferlt Avcı, onun solundaki gözluklu Ümit ögmei, önde ortada deri ceketli Atllla Kanbir. basında da sürcklilik kazanmı^ bır çizer olmana kar^ın kılapla\mayı, scrgı açmayı da nnem'iemıs bırkarıkatürcusıin. Kaçkiiap oldu, kaç scrgt? Btmlara ılışkın ıtlcmmlcrm nclcrdir? Attıgın iaş, ıttedıg'ın ku$u vıırdu mtı? Askerliğimi yaptıktan sonra, yurtdışında eğitim yapmak isteğinıi iletmek üzere cöriişmeler yapmaya Ankara'ya geldim. Televizyon üzerine yıırtdışında eğitim yapmak istiyordum. Görüşmeler sonııcıı kendimi, yayına başlamak üzere olan Ankara Telcvızyonu'nda buldum. Haltada iic gün yayın yanan televizyonda grafiker olarak görev aldım. Bir sürc sonra Ulus gazetesindegünlük karikatür çizmeye başladım. Bu işlere ek olarak, bugün çoğıı ünlü gazereci ve yönetmen arkadaşlarımın da bulıınduğıı bır reklam şirketinde grafiker olarak çalıştım. lahştığım arkadaşlann hensi Îstanbul a gierken ben Ankara'da kaldım. Belki de Ankara'ya yerleşip tstanbul basınina çizen tek örneğim galiba. Ankara'da, özellikle yetmişli yıllarda grup ve kişisel birçok sergi aç tık, sayunını yapmadım. Bu güne kadar, iki si, yayımlanmış karikatürlerin dcrlemesi, diğerleri farklı konu ve tcknıklerde çızilmiş, sergilerimde yer alan karıkatürlcrden olusan sekiz karikatür kitabım yayımlandı. Bu kitaplardan ikisi yurtdısmda ödül aldı. Kitabı olan karikatür sergilerimi yurtdışuı da birçok kentte scrgiledim. Kuş vurdum mu bümiyoaım, ama nâlâ taş atmayı sürdürüyorum... V)70'li ytllartn ikinci yarnında Kunkatürcüler Derneg'i'nin Ankara ayağı olarak çokyoğun, ba$anlı ışlcryaptm. \\cmcn tüm çizerlerbu emeklerımteslım eder. Son yıllarda da, kurdıtğun Karikatür Vakfı'nda önemlıctkınliklcrdüzenliyonun Hunların nezorluklarla ko/anldığınt biliyorum. tiirfok iyii$ te olduVu gıbi, \emn etkinlıklcrindc de sponsor bulma •uknıtdan yaşandıg'mın ayrımındayım. Bunları a^makta, senın, bıldtg'ımız dısıplinin ve çalı^kanlıg'ın deııreye gtrtyordur ama, hepsı bu kadar mu Söz ettiğin yıllarda Sanat Sevenler Derneği yönetim kunılıı üycsiydim, sergiler açılan, söyleşiler yapılan salonun sorumlusuydum. Bu olanaktan yararlarak Ankaralı çizer arkadaşlarla bir grup oluşturduk. Çoğıı sonradan günlük gazeteleriıı çizeıieri olan bu arkadaşlarla dcrnck salonlaruıda, açık alanlarda, on beş giınde bir değişen sergiler açtık. ü dönemde açtığımız sergiler büyük Ugi gördü; o kadar ki, kimi sergilerimız parçalanıp tahrip edildi! Karikatür Vakfı ctkinlikleri maudi olarak bizi zorlasa da dostlann, kuruluşlann katkılarıyla sürüyor. Masa başı çalışma yapmanın yanında yur tiçi, yurtdışı organizasyonlan da kotarmak güç; ancak yılların getirdiği deneyimle üstesinden gelmeye çalışıyorum. Bunda ör gütlülüğe inanmış olmam, bir cok dernek ve siyjısi kuruluşta çalışmamın katkısı büyük. Ömeğin Karikatür Vakfı nı kıırduktan hemen sonra Bakanlar Kurulu kararıyla FECO'ya (Karikatürcü Kuruluşlan Federasyonu) üye olduk. Vakıf senediııin ilk maddesı olan Türk karikatürünü dünyaya taıııtmak, dünya karikatürünü ülkemizde tanıtınak amacımız büyük ölçüdc FECO'nun katkılarıyla gerçekleşti. Karikatür dünyasına girdik. Organize ettiğimizTürk karikatürcülerın sergıleri yanında çesitli ül kelerin karikatürcülcriyle ortak sergiler düzenledik ve yurtdışında çesitli kentlcrdc sergiledik. Bu sergileri kitaplaştırdık, çoğıı yerdc ücretsiz dağıttık. Bu sergileri, aralarında hiç karikatür sergisi açılmamış kentleri miz de olan on iki il e götürdük. Ayrıca bu güne kadar, çoğu karikatür üzcrine teorik yazı içeıen IngilizceTürkçe 27 kitap bastık. Yurtiçi ve yurtdışında başta üniversiteler olmak üzere kütüphanelere girdik. Karikatür Vak/ı olarak, düzenlediğiniz ulııüararau festıvalde, her yıl, ülkcmizden bir çızeri de "yılın karıkatürcüm" seçerek ona albüm yapıyontmuz. 1 ')')(> da bu armaianı sevgilı Ali ulvi'ycverdiniz Böylece, yıi lar ydı kımsenin ba\aramadıh bir jeyi gerçekle$tırıp Ali Vlvt'nın kenai iectiğj karikatürlerıni bir kitapta toplama başarnım gösterdiniz Yoklugunu hep duyumsadıpmız Ali Ulvi'yt nastl ikna ettiniz? Kitap çatısmaM s'ürectnc ilişkin neler anımsıyorsun, hiraz söz eder mısın? Amacımız kitabı olmayan ustaların karikarürlerini kitaplaştırmaktı. Sanırım kitapsız usta da kafmadı. Bana ve vakfa katkılan nedeniyle her zaman saygıyla anacağım, danışmanımız Ferruh Doğan, Ali Ulvi've kitap yapacağuııı söylediğim zaman, çok iyi olacağını, ama çok uğraşmam gerekeceğinı ve kendisinin dc dcstek vereceğini söyledi. Bende Ali Ulvi'nin Cumhuriyet'ten kesilmiş iki ciltli defter dolusu karikatürü vardı. Bir gün Ferruh Doğan'la ba na geldiklerinde göstermiştim; 'ilk kitabım' diye de imzalamıştı. Kitabım yapacağuııı söyleyince, hendeki karikatürlerinin derli toplu olduğunu, onları fotokopi yapıp göndermemi istedi; böylece yedi aylık hazırlık sürecı başladı. Önce göndcrdiğim karikatürlerin onjinallcrini bulmaya çalıştı, bulamadıklarını fotokopilerden düzeltti. Geceleri kitap için yaptığımız telefon konuşmaları oyle alışkanlık yaptı ki, zamanla karikatür teorilcri üzerine, giderek günlük sorunlara varan söyleşilere dönüştü. Altı ay böy le geçti ve sonunda karikatürlerinin fotokopileıini gönderdi. Önsöz, biyografi vc karikatür üzerine söyleşileri hazırlandı. Bir tek portre karikatürü eksik kaldı. Fransa'da yaşayan îranlı çizer Mustala Ramezani'nin yaptığı portreyi göndermek istiyordu. Bir ay da o karikatürü aramakla ve yine gece tcleton sohbetleriyle geçti. Sonunda karikatür bulundu. Karikatürlerinin sıralanmasını Ferruh Doğan'ın , 'gözün arkada kalmaz' güvencesiylcbcnim yapmamı istiyordu. lşte işin en zoryanı buydu: Ya beğenmezse?.. Kitap basüdı; gönderdim.tedirginliklebekliyorum. Telefon açtı, İ larika, Fernıh haklıymış' dcdi. Derüı bir oh çektim. Kitabın hazırfığı sırasında Ali Ulvi'yle yaptığımız telefon konuşmalarında ondan çok sey öğrendim, diğer elli kuşağı ııstalan gini, saygıyla anıyorum. Btrde \K\ döneminvar. TR'l 1 ınsabuh kuşajhna çok sevılcn bır karikatür bölünıü hazırlıyordun. Bu ızlcncedekıtapla^tı sonradan. Saygıyla ammsadıg'ımız Mahnıut Talı Ongören 'le de birçok etkinlikte birlikte oldunuz. Ankara l'ilnı Vestivali çerçevesinde karikatür yansmaları düzenlediniz. Bıınlar dan knara sö'z eder tntsm? 1968 yilında TRT Ankara Tclevizvonu yayına başladığı sırada grafiker olarak görev aldım. Daha sonra televizyon haberlerine geçtim. Görsel malzeme yok denecek kadar azdı. Bu nedenle haberlere grafikler, kısa çizgi filmler, karikatürler çiziyordum. Sanınm ilk televizyon karikatürcüsü benim. O günlerde Mısır (lumhurbaşkanı Nasır'ın cenaze törenini BBC'den dinleyerek grafikler hazırladığımı, haber sırasında yayımla dığımızı anımsıyorum. Beni işe alan o dönemin Ankara Televizyonu Daire Başkanı Mahmut l'ali Ongören'di. Yönetençalışan ilişkisiyle başlayan ilişkimiz, dostlıığa, arkadaşlıfia dönüştü. Onun önderliğinde Anka ra Uluslararası Film Festivali'ni yapmak amacıyla bir vakıf kurduk. Film testivali kapsamında da 'sınema' konulu ulusal bir karikatür yarışması açtık. Anısına saygıvla, bu geleneği Karikatür 1 e.stivali içinde ödüllü workshoplar yaparak süıdürmekteyiz. TRTl'de Cîün Başlıyor programı içinde, 1991 yılında başlayıp yedi yıl sürcn Hafta nın Karikatürü Köşesi'ni hazırlayıp sundum. Yıırttan, dünyadan karikatür naberleıinin ve karikatürlerin yer aldığı bu mini progranıa yerli, yabancı birçok karikatürcü de konuk oldu. Bu program daha sonra TRT tarafından kitap haline getirildi. Son olarak, bır iiircyoğun çalısttg'ın çızgifilm olayına girelinı Odüller aldın, bukonııda Almanya da bilgini arttırdın Yeniden ntyetlenıyor mtıstın bır çizgijilm çalısması na? Çizgi film yapmak cok zevklidir. Ama tek başınıza yapmaya kalkarsanız ömür törpüsüdur. Bir saniyenin ne kadar değerli olduğunu, bir saniye için bir saate vakın ça lıştığınızda anlarsınız. Filmin ııasıl olacağı nı ilk siz merak cdcr, ılk siz görürsünüz; sa bırlı ve özenli olmayı öğrenirsiniz. Film, gösterime girdiğinde göz açıp kapayıncaya kadar biter; günler geceler boyıı verdığiniz emck birkaç dakikada gözünüzün önünden geçer gider. Çok masraflı olduğundan size para da kazandırmaz. Sizin onca emekle bine mal ettiğiniz filmin çizgi film endüstrisi tarafından, hem de çok iyisinin bire mal edildiğini ve tüm dünyaya pazarlandığını bilirseniz bu işten soğursunuz. Çizgififinyap mayı scviyorsanız ya bu endüstrinin bir parçası olacaksınız ki bu ayn bir meslek ya da kısa filmler yapıp kendinizi tatmin cdeceksiniz. Şu anda bilgisayarlar çizgi film yapmayı kolaylaştırdı. Yine de her şeyi bırakıp bu işc yönelmek gerekiyor. Bu nedenle, çok istfyorum ama gözüm yemiyor.. • ' CUMHURİYET KİTAP SAYI 689 Karikatürün disiplinli çalışkanı S SAYFA 4