Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B U L M « C A Once aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alrraki satırın başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşıJığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya Albert Camus'nün "Kıyı Günlüğü"nün başhğını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, bu bölümden bir alıntı ve muhteşem betimlemelerle yüklü deneme yapıtının adı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. "Karagözlüm efkârlanma gül gayri/ ... öter ötmez ordayım." (B. S. Erdoğan). 49 8 33 26 62 47 22 44 65 MKHİ MUMCUOĞLU  9 Müâkte şürin gücü: Ued G E oethe'nin ilk kez Mozart'ın "Don Giovanni" operasını dinlediğinde, keşke Mozart "Faust"u besteleseydi, dedıği anlatılır. Müzikle şiir bütünleşmesi hep heyecan yaratmıştır: Müziği çok seven şairler ile edebiyat düşkünü besteciler birbirlerinden büyük ilham alırlar, fakat çok ender olarak bir eser, hem edebiyat nem de müzik başyapıtı sayılır. Şiir ve müziğin birlikteliği 14. yüzyıl kadar eskilere dayanır. Şair ve besteci olan şövaJye Oswald von Wolkenstein, önceleri Fransızca şarkılara Almanca sözler yazıp uyarlamalar yaparmış, daha sonraları kendi şiirleri üzerine besteler yapmaya başlamış. O dönemin gezgin müzisyenleri gibi o da şarkılarını Avrua'nın değişilc kentlerinde söyleyerek elli bir ün ve para kazanmış, diğer gezgin şarkıcılardan onu ayıran yönü ise bestelerini notaya geçirmiş olması. Ve bu sayede şarkıları güniimüze kadar ulaşabilmis. Folklorik öğeler taşıyan şarkıJar Avrupa'da yüzyıllardır süren bir gelenektir. Komik ya da günlük olayları konu edinen nispeten basit şiirlerin yanj sıra dramatik konuların işlendiği de olurdu. Klasik Türk müziğinde de şiirlerin kullanımına çok sık rastlarız. Popüler müzikte de ender olarak şiirlerin kııllanıldığını görüriiz. gi yöntemle dışa vuruldıığu değil, öziinde nasıl bir dııygu beslediğiydi. Romantik dönem sanatçılarının diğer sanat daJlarına da ilgi duymaları bu yüzden çok olağandı. Robert Schumann, Fransız Schubert özellikle edebiyata çok meraklı bestecilerin başında geliyorlardı. Robert Schumann'ın 15yaşındatuttuğu günlüğüne "Benim nasd bir şair olduğuma zaman karar verecek" diye yazmış olması, aldığı sıkı müzik eğitimine rağmen kendini şair olarak gördüğünü gösterir. Bestelerinde de sadece şarkılarında değil, tüm enstrüman eserlerinde Schumann, çıkış noktası olarak edebiyatı çok sık kullanılmıştır. Klasik müzikte lied geleneğini doruğa ulaştıran isim hiç kuşkusuz Franz Schubert'tir (17971828). Edebiyata genç yaşlarda ilgi duymaya başlayan Schubert, kısacık yaşamınaa bestelediği 634 şarkıda, metin ve melodi birlikteliğini kusursuzca yakalamıştır. Insan sesinin sadece şarkı söyleyen ya da sözcükleri dile getiren yanını değil, ses tonuyla verilen ruhu da hesaba katmıştır. Liedleri, şiirsel anlamı vurgular ve sözcüklere derinlik kazandırır. Schubert'egöre romantizm, sanata şiirsel bir yanıt verme girişimiydi. Bestelerinin amacı salt müzik değildi, şiire anlam katan bir ifade bulmaktan noşnııttu. Bir açıdan bakıldığında müziğini şiirin hizmetine sıınmasını alçakgönüllülük olarak görebiliriz, fakat o şiiri yü celtmeyi müziğin özüne yerleştirmektcn rahatsızlık dııymuyordu, hatta müziğinin şiirle bütünleşmesini özellikle istiyordu. Mozart gibi ilham kaynağını Cîoet he'den aldığı çok sayıda lied bestelemiştir. Romantik "lied"in başyapıtı sayılan "Çıkrık Başında Gretchen" (1814) ünlü şairin "Faust" oyunundan Gretchen'in bir monoloğuna dayanır. Bu sahnede Gretchen, bir vandan örekenin başında çalışırken aşkı Faust'u düşünür, duvgufarının paramparça olduğunu ve delirmek üzere olduğunu söyler. Schubert'in liedinde piyano partisi çıkrığın düzenli ve dönen bir temayla çalışmasını verirken, Gretchen'in sözleri nefes nefese bir akışla dönme hissini tamamlar. Dönme, baş dönmesi, aşktan başının dönmesi, Faust'un öpücükleriyle başının dönmesi ve sonunda delirme hissi, gittikçe hızlanan bir ritimle verilir. On altılık notaların sürekli tekrarlanmasıyla elde edilen monotonluk, fonda çıkrığın dönmesine verdiği gibi, durakfamaîar da Gretchen'in kararsız, düşünceli ruh halini vansıtır. Schubert dönme hissini özellikle vurgulamak için şürin lamalar ve haykırış şekline dönüşen ünlemler şarkının doruk noktasında belirleyici rol oynar. Bu şarkının müzik tarihinde çok önemli bir yere sahip olması ve dınleyiciler tarafından çok sevilmesi, müziğin, sözcüklerden aoğabileceği fikrini göstermesinden kaynaklanır. • www.yazinsanati.cjb.net H. "îç ... iç şarabını/ Ko bir yana hicabını (Recaizade Ekrem). 41 45 1 31 I. "Bir ... Gecesi" (Adalet Ağaolğu'nun bir romanı). 55 9 71 72 52 Franz 8ctıubert J. Mutfakta musluk altında bulaşık yıkamaya yarayan tekne. 2 74 60 61 39 B. Çivit rengi (yalnız ünsüz harflerini yazacaksınız). 32 15 12 K. "Kadınlar Kitabı", "Uzun Sürmüş Bir Yaz" ve "Boğazkesen" adlı yapıtları da yaratan yazar. 73 35 46 6 67 30 13 40 50 27 23 19. yüzyılda gelişen, bugün romantik lied adını verdığimiz şiirle bütünleşen şarkıların ilk başyapıtları Mozart'ın kaleminden çıkmıştır. Mozart, piyano eşliğinde seslendirilen ilk liedlerini 11 yaşında bestelemeye başladı. Bunlan, hem anadili Almancada hem de Fransızca ve Italyanca besteliyordu, stü olarak da en folklorik öğeler taşıyanlardan, çok dramatik konulan işleyenlere kadar geniş bir yelpazede tutuyordu şarkı konulannı. Mozart, kendinden 7 yaş büyük Goethe'nin şiirlerini ilk kez okuduğunda 29 yaşındaydı. Aynı yıl ünlü şairin 'Menekşe adlı şiirini besteledi. Bu küçücük şarkinın romantik dönem liedlerini hazırladığı düşünülür. Kırlardaki bir küçük meneKşenin ağzından yazılan şiirde, menekşe güzel çoban kızın kendisini kopartıp göğsüne yasladığını hayal eder fakat çoban kız dikkatsiz biçimde ezer geçer menekşeyi. Komik sayılacak sözferin, hep içinde bir çocuk ruhu taşıyan Mozart ı etkilemiş olması şaşırtıcı değildir. Mozart'ın bu liedinin romantik besteciler üzerinde çok etkili olmasının başlıca nedeni, sözcüklerin melodi ile uyumudur. Çoban kızın sert adımlarını piyanoda ifade edişi ve menekşenin kırılgan, zarif, hatta edilgen güzelliğini tnelodiyle ymsıtması, sözcüklerin yeni değer bulmasını sağlar. Iki dahinin tek buluşması olarak sanat tarihçilerini özellikle ilgilendirmiştir bu şarkı. Romantik dönemde sanatı bir bütün olarak algdama eğilimi vardır. Şiir, müzik, plastik sanatlar, aynı duyguların f arklı biçimlerde dışa vurması olarak görülüyordu; sanata temel oluşturan hanCUMHURİYET KİTAP SAYI 632 Folklopik öğeler C. "her şeyi bıraktın havayı bile/erkenden/ memurelerden bacaklarını tıraş ederken/ her şeyi bıraktın güle güle/ yüzünün anısı tabutluklara ve yüreğimize işlendi/ yüksek voltajlara alışık gövden/ yırtarak geçiyor içimizden/ avluların yağlı sessizliğini/ köpek gezdiriciler ve onların sahipleri/ sana acımıyorlar rahat uyu/ ipeklerle örüyor incinmiş boynunu/ tüm ip halat urgan ve sicim işçileri" demiş olan, şimdi ne dediğini duyamadığımız şairi simgeleyen harfler. 58 17 L. "... Yasar" (Ayşe teybi çalıştırdı. Ay, arkamızda kalan tepelerin ardında batmak üzereydi. Bu tür müziği bilirim. Çalgüar, uysallıkla, hep birlikte gelir, sonra trompet yalnız başına gözlere dolar, acıyla kıvranırken o, dinleyici de teslim olmuştur bütünüyle. Ciddi olarak dinliyor musun? dedi Ayşe. Her şey umutsuzca yeniden başlar gibi! Evet, dedim, bunun adı böyle olmalı.) 29 59 5 56 63 D. Jack London'ın bir romanı. 14 75 54 43 53 16 48 3 64 88 M. Burçlar kuşağı. 78 18 69 10 77 25 E. Franz Kafka'nın tanınmış bir yapıtı. 66 36 57 11 42 70 68 680. sayının çözüırâ A. Kilis, B. Üç Deneme, C. Çağdaş, D. Üç Anlatı, E. Kıyamet, F. însan, G. SiğÜ,H. Koy.I.EbabüJ. Nalınlar, K. Dinci, L. Ertem Eğilmez, M. Rind. Şiir: "dağlarda bir çin lokantasıydık senle ben müşterisiz mütemadiyen ağlamaklı için için eğlenceli" F. Kıbrıs'ın Yunanistan'la birleşmesini hayal eden Yunan ideolojisi. sonunda tekrar foaşa Jöner. Tekrar 7 34 51 37 4 20 G. Issız, sessiz ve göze çarpmayan yer. 19 24 76 38 21 SAYFA 23