Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 8 M A R T 2 0 0 Z • M.F, M. Faraç'ın Töre Kıskacında Kadın'ını değerlendirdi ı. sayfada • Behçet Çelik, Sabahattin Ali'nin ilk kez yayımlanan kitabı 'Çakıcfnın İlk Kurşunu'nu değeriendirdi ıo. sayfada • Ayşegül Güçhan, "Oryantalistlerin Istanbulu'nu irdeledi n. sayfada • Şiir Atlası'nda, Azer Yaran'ın çevirisiyle Mayakovski şiirleri m. sayfada Kalıcılığı yakalamış MtTTM» Cumhuriyet A 8 I Z E K Edebiyat eleştirimize geniş bir alan açan edebiyat araştırmacısı ve eleştirmen Berna Moran'ı 1993 yılında kaybetmiştik. Eleştirimizde, eksikliğini duyduğumuz Berna Moran Hocamızı saygı ile anmanın tam zamanıdır şimdi diye düşünüyoruz. JALE PARLA * Berna Moran B erna Moran Türkiye'de eleştiri geleneğine çok önemli bir katkıda bulundu. Çünkü o sistemiyle, yöntemiyle mükemmel bir karşılaştırmalı edebiyat uzmanıydı; bir karşılaştırmacıydı. Karşılaştırmalı edebiyatçının işi yerel ve evrensel arasındaki gerilimi hiç gözden kaybetmemektir. Octavio Paz, şöyle yazar: Sanat, belirli bir iilkeye, onu ürelen belirli bir insan topluluVuna ya da zamana ındirgenemez; bununla birlıkte, o ü'lke, o ınsanlar ve o zamandan da ayrt düşiinülemez... Sanat eseri toprağından kopmus ve uzamda yer almayan bir biçimdir; bir imgedir. Ama bu imge, bir toprağa ve bir zamana ail oldugu için büyür; bir gölden gaffe uzanan dört poplar, bir aynadan yaytlan çıplak dalgalar, parmaklanmızın arasından kayan su ya da ışık, yesil üçgenle turuncu dairenin izdüşümü gibi. Sanat eseri bize, kısa bir an için de olsa, sonsuzluğu (ebediyeti) simdı de görtne olanağı sunar. (1) Eleştirmenin her an göz önünde bulundurması gereken birkaç kaygısı vardır: Bir kez, estetik bir eğilimle, yani sanat eserini özgün ve özerk bir biçim olarak değerlendirmekle, toplumsal bir bilinç, yani o eserin tarihsel bir ürün, insanın tarihine yanıtı ya da tepkisini barındıran bir ürün olarak görme arasında kurulması gereken denge; ikinci olarak, bir sanat yapıtını kendi içinde dcğerlendirirken, kuramsal bir çerçevede de yerini belirleme; üçüncüsü, her vapıtın tekilliğini örselemeden, o yapıtın içinde yer aldığı edebi gelenek, tür, ya da tarz ile ilişkisini saptama ve sonuncu olarak da, bir sanat yapıtını, yerel ve evrensel ögelerin geriliminde açıklama ve değerlendirme. (2) Bu dört işi aynı anda göz önünde bulundurarak edebiyata bakmak için yalnızca iyi bir eleştirmen olmak yetmez, iyi bir karşılaştırmacı da olmak gerekir. Berna Moran her ikisiydi. Berna Moran işte karşılaştırmalı edebiyat vönteminin bu çoğulcu ve ulusüstü yaklaşımını uygulayarak, bir yandan edebiyat kuramlan hakkındaki kitabıyla, bir yandan da Türk romanına "karşılaştırmacı" titizliğiyle bakışıyla, Türkiye'de edebiyat eleştirısine ulusüstü bir soluk getirdi. Berna Moran karşılaştırmalı edebiyat gekı.eğinden gelir; bu geleneğin öncüleriyle beraber çalışmıştır. Moran'ın öğrencilik yılları Istanbul Üniversitesi'nde Beşe ri Bdimler'in ultın çağını yaşadığı yıilardı. Batı Dilleri ve Edebiyatlan'nda Erich Auerbach ve Leo Spitzer gibi iki büyük karşılaştırmacınm ki sonradan Harvard ve Berkeley'de bu disiplini kunnuşlardır getirdiği solukla canlanan edebiyat çalışmaları, yöntemleri birbirinin tam tersi olan bu iki büyük eleştirmenin yaklaşımlanyla tstanbııl'da sanki bir bütiinlüğe kavuşuyordu. Leo Spitzer kılı kırk yaran, şjmdilerde metin analizi ya da yakın okuma dediğimiz üslup analizlerinde ustaydı; Auerbach ise yapıtla dünya görüşü arasındaki ilişkivi ortaya çıkaran sosyolojik yaklaşımıyla. Ama ikisinin de yaklaşımı metinler arasıydı; yani karşılaştırmacıydı. Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, bu iki yaklaşımın talihli ve tarihi karsılaşmasıyla edebiyat çalışmalarına gelen yeni saygınlılda, belki de dünyanın beili başlı eleştiri merkezlerinden biri olmuştu. Auerbach, Spitzer gibi bilim adamları ne yazık ki Istanbul Üniversitesi'nae fazla kalamadılar. Ama arkalarında bir grup parlak ve heyecanlı "karşılaştırmacı" bıraktılar. Berna Moran bunlardan biriydi. Universitede öğretim üyeliöi ve 1980'den sonra kendi başlattığı emeklilik yılları boyunca Moran hep çalıştı, araştırdı ve yazdı. Rönesans'ta Türklere ilişkin motif ve konularda yazdığı makaleler eleştiri alanının en saygın dergilerinde yayımlandı. tngiliz edebivatındaki uzmanlık alanına felsefeyi de ya başladı. 1972'de Edebiyat Kuramlan ve Eles/iriKhâbı çıktı. Bu kitap çok uzun bir ha/.ırlığın ürünüydü ve ülkemizde büyük bir boşluğu doldurdu. Eleştiri kuram ve yöntemlerini mükemmel bir sistematikle sunan bu kitap, alanında hâlâ tek kitaptır. Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış'ın üç cildine gelince bu çalışması Berna Moran'ın karşılaştırmacı yöntemi nasıl uyguladığına çok iyi bir örnektir. Çalışmanın bu özelliği nasd içerdiğini görmek için birinci cddin ikinci bölümünde Aşdt Hikâyeleri'yle ilk romanlarımız Devamı 4. sayfada. ekledikten sonra eleştiri yöntemleri üzerinde çalışma C U M H U R İ Y E T K İ T A P SA YI 632