Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ahenkli tınlayışını bir kirişin. Neşe dolu koronun şarkısı, Kurbandan yükseldi duman bulutu, Önlenmezce vuruyor hedefi Apollon'un oku. lvedi diz çöküyorum, Değil yılgın bir yalvarıyla ama. Pofyksene, seninle sözüm Benim kesilmiş aynı zamana! Soğuk Erebos'ta nasılsa herkes Umutsuz bitmeven yıllar geçirir. Ama ışık saçmak ve ölmek Aydm talihlerin en güzelidir. Annem dingin bir yazgıya çağırırdı... Ama hayır! mutluluğu seçmedim! Uğuldadı gitti savaş alanında Asi yaşamım benim. Ve, krallık tacının ışıltısmda Troya'ya girerken bugün,Öldurücü okun karşısında Ben sakınmıyorum dingin yüzümü! Bırak, dudaklarımı bastırıp dudaklarına. Seyredeyim çehreni senin, Titremeden ve haykırmadan Temrenini ölümün karşılamak için. Ve, öpüşüme son vermeden, Sessiz antlar içe içe, Giilümseyerek, devrileyim Sunağın taş yüzeyinde. Valeri Bryusov/ Şiirler/ Çeviren: Azer Yaran İLKKAR Gümüş, alazlar ve ışıltılar,Hamuru gümüşten dünya! InciJer içinde yanıyor kayınlar, Akşamlar karaüryan. Bu hulya bölgesi birinin, Bu görüntü ve düş! Tüm nesneleri eski devrin Büyüyle aydınlanmış. Yaylı arabalar, yavalar, Mavilikte ak duman durur, tnsanın yaşamı, yaşamı doğanın Yeniyle ve kutsalla dolu. Düşlemlerin cisimlenmesi, Oyunu yaşamın hulyayla, Bu bir harikalar dünyası, Bu gümüşten bir dünya. "Bir ayla gibi, ey Aşk, gümüş parıltın Sevip de ölen herkesin başmda!" Valeri Bryusov (18731924) Rus simgeciliğinin kurucusu sayılır. Yayımlanan ilk şiirleri yakın öncelleri olan Rus şairlerinin sesi uzantısında Fransız simgecilerinin etkisinde yaratılmıştır. Daha 1894'te üç ciltlik "Rus Simgecileri" seçkisini yayımlamış, aynı sırada Verlaine'den çevirdiği şiirler kitaplaşmıştı. Simgecilerin organı "Vesı" ("Terazi") dergisinin kurucularından ve yayın yaşamı boyunca editörüdür. Böylece, Rus simgecilerinin kuramcısı, örgütleyicisi, sanatsal önderi olarak belirir. Belli bir dönem gizemci, bireyci, anarşistdevrimci şiiri, 1905 dönüşümleri ile dünya savaşı ve devrim sürecinde emeğin ve çağdaş kentin sorunlarına, güçlü tutku motiflerine ve yurtseverlik konularına açılır. Devrim dönemi şiirlerinde toplumsalcı yönelim gözlense de bir devrim şairi olmadı. Bu dönem şiirlerinde eski çizgiler duyumsanır, eski kültürün bir temsilcisi kimliği yansır. Bryusov, Blok'la birlikte, konularına yaratıcı bir düzen düzleminden bakan, geçiş döneminin iki büyük şairinden biridir.Şiirinde damarlar oldukça çeşitlidir: Tarih ve mitoloji, arkeoloji, halk ve türlü sorunlarıyîa çağdaş kent, çağdaş bilim... Şair, Assargadon, Akhilleus, Antonius, Medeia, Orpheus, Iskender vb. tiplerin örneklerinde, yaşamı kuşatan sıradanlıklara, anlamsızlıklara, güçsüzlüklere karşı kendi gönlünün karşı yüceliklerini yaratır. Bryusov'un yaratısında doruk sayılan yapıtlarının özelliği klasisizm düzlemlerinde durmalarıdır. Şiirlerinde yiğitlik, zariflik, görkem, heykelsi epik duruşlar yansır o, mermerin ve elmasın vakarlı şairidir. Tümsel olarak simgeci ve coşumcu hatlarda karşıt yöntemlerin uyumu, Bryusov'un yaratıcılığında ona özgü bir kendiliği tanımlar. Attın tartının kefesine mağrur,Ve aşk ağır geldi tek başına! Belirlenirken yazgısı dünyanın Savaşlarla köpürmüş akışlar içre, Triumvirlik tacını ve erguvanını Değiştin sen bir öpücüğe. Tek bir çizgi ayınrdı Çağlar içre düsüklüğü ve yücelği,Sen dümenini kırdın, Bir kez görmek için sevdiğin gözleri. Bir ayla gibi, ey Aşk, gümüş parıltın Sevip de ölen herkesin başında! Kutludur gülünçlüğü tadan Ve utancı ve manvı senin uğrunda! Oy, bırakın ben de o talihi çekeyim, Ve savaşın sürdüğü saatte daha, Kaçak gibi ben gemimi terkedeyim Bir Mısır teknesinin ardı sıra! SUNAĞIN ÖNÜNDE AKHtLLEUS Biliyorum, düşman bölgesinden Şaşmaz bir yay çekilmiştir, Duyuyorum sabahın sesinde ŞAtRE Gururlu dalgalanmalısın, bir bayrak gibi; Işımalısın, bir kılıç gibi, keskin; Dante gibi, yer altının alevi Dağlamalı yanaklarını senin. Çevir bakışını dünyaya, Soğuk bir tanığı ol her şeyin. Ateşe hazır ol tırmanmayaBu senin olsun erdemin. Belki, yaşamda her şey bir araç Aydınlık ezgili dizeler için, Tasasız çocukluğundan başlayıp ara Sen de uyumunu sözcüklerin. Aşk sarılışları anında Tutkuya kendini mecbur eyle, Ve amansız çarmıhlara geriliş zamanında Çılgın acının şarkısını söyle. Sabahın düşleridir akşamın girdabıdır Yakala sana neyi fısıldarsa Yazgı, Ve unutma: çağlar boyunca cîikenle örülüdür Şairin kutsal çelengi. ASSARGADON Asur Yazıtı Ben kralı yeryüzü krallarının ve başbuğu, Assargadon. Egemenler ve başbuğİar, ben acıyım, sesleniyorum size! Tam erki almıştım ki, karşı durdu bize Sidon. Yıktım Sidon'u ve taşlarını savurdum denize. Mısır'a benim yasa gibi yansıyordu sözüm. Elam yazgısını okuyordu bir bakışımı görse. Kudretli tahtımı düşmanlarımın ke mikleri üstüne kurdum. Egemenler ve başbuğular, ben acıyım, sesleniyorum size! Kim beni geçecek? Eşit olacak bana güçte? Üğraşı tüm adamların bir emare çılgınca düşte. Bir kahramanlık hulyası çocukça avutan insanı. îçtim son damlaya dek seni, yeryüzü şanı! Ve işte ayaktayım tek başıma, ululuğumla sarhoşum, Ben kralı yeryüzü krallarının ve başbuğu, Assargadon. BİÇlM'E SONET Bir çiçeğin dış çizgileri ve kokusu içre Duygun buyurgan ilgiler olur. Tıpkı öyle pırlanta gaipte durur Elmas içre yüzeylerle solumadığı süre. Öyle kaygan düşlemlerin imgeleri de, Koşan gokyüzünde bulutlarca, Taşlaşır, ömür sürer sonra çağlarca Işlenmiş ve tamamlanmış bir söz içinde. Ben de isterim, aydınlığa ve söze Kavuşan tüm düşlerim benim Ersin dilediği düzeye. Bir dostum, açınca kitabını şairin Bir sonet'nin büyüsüyle onda esrisin Ve güzelliğin esrisin ta kendisiyle. SAYFA 75» ANTONİUS Sen öncesiz, ulu devirlerin Günbatımı uflcunda durmuş, Yükseliyorsun, Antonius, bir devgibi, Sen ışıklı unutulmaz bir düş. Tribünler halk için yanşırdı Ve imparatorlar egemenlik için, Ama sen, sonsuza Jek genç, yakışıklı, Sen salt tutkuyu mihrap edındin! Dökülmüş kanını orduların, Utku çelengini ve evrensel erk asasını CUMHURİYET KİTAP SAYI 630