24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

*" Bır gun, bına, "Vecihi, dedi, insan olana, sonuna değin sol yakışır. Ne kadar solsa, o kadar sol. Ama, once ulusal bağımsızlığımızı pekiştirelim. Tam bağımsızlık olmadan, toplumsalcı savaşım yerine oturmaz." O, bu felsefeyı ozumsemıştı Dıren tutan, tornada ış başında Çapasında, duventnde, tezgâhtnda Senın alın tenndır ekmeğı azız ktlan Ellerınle bırleşmeyen ellereyuh olsun Dağ başındaun yucclerde guneşlı\tn, Ama derındedır asıl cevhertn Işletmeyen cevherını, mtmayan kaderını Zalımlığe, gerılığe, karanlığa yuh olsun (Halka Bakan'dan) Gerılık yenılmeden, toplumsalcı sava şım verılemez Çunku, emekçılerın ta rıhsel ve toplumsal bılınce varmaları, ay dınlanma ıle olanaklıdır Halklar, bın lerce yıldan bu yana, bırbırlerınden ay rı yaşadıklarından, bırbırınden ayrı yurt lar oluşmuştur Yurtseverlık, yaşanılan coğrafyaya bağlılığı gosteren en derın duygudur Bu duyguyu, halklar, tarıh boyunca derın leştırmışlerdır Evrensel yurtseverlık duygusu, ulusal bılınun bıryansıma bı çımıdır Bu bılınç, en yalın olarak emek çı kestmlerde ışıfdar Onun yaşam sava şımı verdığı, tarıhsel gorevını yerine ge tırdığı yer "yurt"udur Yurtseverlığın en son aşaması, "toplumsalcı yurtseverIik"tır Ceyhun Atuf Kansu, bu bılıncı yakaladığı ıçın, bugun, unutturuluyor Ibplumsalcı yurtseverlık, yurdun barın dırdığı tum halkları kucaklar Ulkenın geçmıştekı devrımcı geleneklerını ko rur, geleceğı kuran devrımcı gelenekler oluşturur Onun şıırlerını okuyanlar, bu derın oğretıyı bulacakları ıçın, çekını yorlar Ibplumca kabul edılmış bır de ğerın anımsanmasını savsaklar, genç ku şakların, onu tanıyıp ozumsemesıne fır sat vermezsenız o değerı, bılınçlı bıçı me unutturmaya çalışıyorsunuz demek tır Olüm menzilindeki havatlar Aleksandar Hemon butun kıtap boyunca Tıto'dan sonra bır Balkan rüyasının sonunu ya da düşüşünü anlatmaya koyuluyor bizlere. ERTEKİN AKPINAR Aleksandar Hemori'dan "Bruno'nun Sorusu" O kuduğunuz bır kıtap ruhunuzu alt ııst etmeye başladıysa mutlaka hastaolursunu/ Sı/ıngormedığı nız yerlerı goren ve hıç bılmedığını/ sınır larda dolasan o kışıyı kıskanırsınıi' Yata ğa doğru kaçıp, uyumak ıstersenız Do nup dıırursunuz, kıvranırsını/ atıdan Hıı /ursu/ ruyalar belleğını/ı kanatıp durur /amanla dılınız acı bır lehçeye donıışur (^ekıpgıtmek susmak,saatlerı.eyurumek yıllarca konıış,mamak ya da ruhunıızda bır kes,ış. hayatı sıırmek ıstersını/ Olmaz1 Ru hunu/u ıçını/den çıkartıp yerlere vc du varlara vurmak ıstersınız Ama bıınıı ba şarama/sıni7' Okıtabıokuyana kadar ha yatını/da bır şey olmasını beklemışsını/dır Ama hıçbır şey olmamıştır Muhtemelen yme bır şey olmayacaktır Artık hıç'lık de nızınde yu/meye başlarsınız I layat, bu noktadan ıtıbaren dılını/e ta kılanacıbırtattır Bıı şeyduşuneme/sım/ çunku okuduğunuz bu kıtap /ıhmnı/dc bır yerde duğumlcnıp kalmıştıt O ılmığı çozmeye çalışırsınız tıpkı Bruno'nun Sorusu ndakıl 1) Jıılıus Amca gıbı "Olseniz bile hıçbir şey fark etmeyecek," (s 18) gı bıdır dunya l ksılırsını/ dışarıda akıp gı den dunyadan Hayat bıı kısı eksiktır ar tık1 Doğru durust olmeyı bıle beteremc dığını/ ıçın kendınızden ve bu kadar ya van, basıt olduğu ıun de bu dunyadan sı kılırsını/ Lğer mefankolıksenı/ yemeden ıçmeden kesılırsınız ya da benım gıbı ma nıksenı/ kendını/ı olduresıye yormaya başlarsını/ Tam da bu noktada, ıster ıste mez Nıetzsche nın argumanlarına teslım olursunu/ "Her insan, gerçeğin ne kadarına dayanabileceğini seçmelı." Bazen bır kıtap, bır ınsandan daha fa/la kalır haya tımızda lşte ş,ımdı, boyle bır kıtapla karşı karşıyayız Yıllar once Steven Spılberg'ın Schındler'in Listesi fılmını ı/ledığımde, ruhumu altust eden sahne keskın nısancıların zevk ıçın Nazı kampındakı esırferı tek tek ol durmesıydı Osahneyıızlerkenbırınsanın bu yuzyılda kolay bır şekılde delırebılece ğını dıışunmuştum Pılm bıze yaşanılanın bır gerçeklığın sadece fotokopısını sunu yordu Ve bu fotokopı bıle mıde bulandı nciydı Sonra hemen vanımızdakı toprak larda esen mılbyetçılık ruzgârlan sonunda o coğrafyayı kan golune dondurdu Kes kın nışancılar yıne yerlerını aldılar Mo dern dunyanın kan emıcı vampırlerıydı onlar Kurbanlannı sadece sokaktakı ma sum ınsanlardan seçen veseçtığı ınsan ıçın yanındakı kışıyle bahse gıren faşıst kan emıcı fıgurlerdı onlar lşte, Aleksandar I lemon Bruno'nun Sorusu'nda, sokaktakı yanı olum menzılınde kı ınsanlann hayatlanna bakıyor Kıtabın en onemlı bolumlerınden bırı kanımca keskın nışancılar ıle sokaktakı ınsanlann ıkı nokta arasındak] kaçışını anlatan "Ma denı Bır Para" bolumu Aleksandar Hemon bu bolume şovle başhyor "Bir A ve B noktası olsa, A'dan B'ye gitmek için keskin bir nişancınm rahatça gorebildiği bir açıklık alandan geçmek zorunda kalsanız, A noktasından B noktasına koşmak zorunda kalırsınız ve ne kadar hızfı koşmak zorunda kalırsanız, B noktasına sağ varma olasılığınız o kadar artar" (s 103) Bır anlatı ıçın oldukça urpertıcı bır gı nş Ve bu gırış gıttıkçe kendı dıl'ını yırtan Acıbirtat Doğru yaşadı, doğru yazdı Ceyhun Atuf Kansu halkla oylesıne butunleşmıştır kı, kendısını "halk kadar muztarip" olarak duyumsar Ben kuçuk nes,elerın sazı olamam, Ben buyuk gamlann besteası, Fakır neşelertn gul desteası, Ben halk kadar muztarip adam' (Cumartesı Gecesı'nden) Bu dızeler, onun ıdeolojık sozlerı ola rak algılanmamalıdır Yaşamıdır onun Yaşamı, halk ıçınde, halk ıçın, halkla bır lıkte geçmıştır Onu yakından tanıyan lar, onun nasıl bır halk dostu olduğunu, ıçtenlığını, sağlıklı ırasını (secıye, karak ter) bıErler Şıınyle yaşamı boylesıne butunleşmış bır başka şaır yok gıbıdır Bırçoğumuz, başka turlu yaşar,T>aşka turlu yazarız Doğru yazar, yanlış yaşarız Ceyhun ağa bey, doğru çalıştı, doğru yaşadı, doğru yazdı Şıırı kendısıdır Neşeyse buyuk neşe, hep beraber, Huzunse huzun, ah gartp yurdum, Senı kokluyorum, kokluyorum Aynt sevdadayım olunceye kadar (Cumartesı Gecesı'nden) Olumune, yureğı değıl, 17 Mart gunu (1978), lstanbul Ünıversıtesı'nın kapı sında patlayan bomba yol açtı Ekranla ra, bırçok genç, kanlar ıçınde yansıma saydı, daha uzun yıllar, Muzaffer Ha nım'ın elınden tutar, Bahar'la Işık'ı onu ne katar, her yıl, 27 Aralık'ta, Dık men'de, Hatça Âna'ya, Ataturk'u karşı lamaya çıkardı Daha uzun yıllar, "Butün gulleri koklayabilirdi vatandaşça"* CUMHURİYET KİTAP SAYI 630 bır anlatıya donuşu yor "Keskin nişancıların ozellikle kudurdukları gunlerde, çevreye serilmiş insan govdelerı de bulunur. Bunlardan bazıları hâlâ canlıdır ve arkalarında salyangozlar gibi kanlı bir iz bırakarak uzaklar^da sığınacak bir yere doğru surunebilir. Insanlar onlara nadiren yardım eder: Çunku keskın nısancıların bunu beklediklerini herkes bılir. Kimı zaman bır keskın nişancı ınsafa gelıp surunen bırının ışını bitirir. Bazen de yaralıyla oyunlar oynar, dizlerıne, ayaklarına, dirseklerine ateş eder," (s 104) Artık henımız anlıyorıı/ kı bıı şehır Sa raybosna'dır Artık hayalı olmayan, olu bır şehırdır Saraybosna Bır şehrın hayalının ve geleceğının kalmaması artık, 'kırık bır aşk hıkâyesıdır " Sııp mıllıyetçılerının cırıt attığı ve Schindler'in Listesi fılmındekı gıbı, ınsan laıı kuş gıbı avlarken katıllerın ıddıaya tu tu^tıığu bır dunyanın sınırları ıçerısınde gezınırız Bu sınır artık olum menzılının ıçındedır Ve hıçbir ijcy olume yakın bır hayatın hıkayesı kadar trajikomık olamaz Ikı nokta arasındakı mesafe Namlunun arkasında olan bır katıl Namlunun ııtun d,\ ıst sokaktakı masum ınsanlar tnsanı kahrcdıei lıatta delırten bır kurgıı bu Aleksandar I lemon'ın Bruno'nun Sorusu kanımca son yıllarda yayımlanmısen sınematografık kıtaplardan bırı KıtaDin başından sonuna kadar olağanustu gor kemlı bır gorsel kurgııyla karşı karşıyayız Kıtapta SIK sık sınema tarıhımn en gıızel fılmlcrıne rererans edcn cumleler var Bu radan da anlıyoruz kı yazar çok ıyı bır fılm ı/leyıcısı (, unku adını verdığı fılmler ve yonetmenler kendı alanlarının en ıyılen "O yakın çekim, lanet olası Tarkovsky gibi en azından beş dakika suruyordu." (s 110), "Hiç Stanley Kramer adını duymuş muydu?" (s 134), "Pronek, Los Angeles'ta, en sevdiği fîlm olan Apocalypse Naw'ın senaryosunu yazan John Milius'la tanışü." (s 135) "Milius,'Si? Saraybosnalılar, Sam Peckinpah'tan hoslanır mısınız?' diye sordu. 'Evet' dedi Pronek. 'Kimse kanı Sam kadar guzel yapamamıştır.' dedi." (s 136), "Gosterilen filmin Dunyalar Savaşı olduğunu soruyorum." (s 192), "Hayatın Takîidi filmımn posterini biraz da kendimi zorlayarak natırlıyorum." (s 196), "Sinema da Pamuk PrensesveYediCuce'yigörddk."(s 198) Kıtabın ıçınde geçen ve tarz olarak bırbı nnden ayrı bu nlmlen butunluklu bır an latının ıçınde bulmak, bır okuyucu ıçın her şeyden once kııtıık ve hoş surprı/ler ola rak değerlendırmek gerekır Hemon bı/ı kıtap boyunca renklı olabı lecek bır hayatın acımasız yerlerınc doğı u bır yolculuğa çıkarıyor Her yolculuk aslın da gorsel bır şolendır Ama soz'u Balkan lar'a getırınce, bu gorsel şolen ınsanın ıçı nı parçalayan bır tragedyaya donuşııyor Bu tragedya kıtap boyunca savaşin acıma sızlığını, ınsanlann merhametsızlığını gad darlığını hatta barbarlığını anlatıyor Fn sonunda vardığımı/ yer sadece acı bır şo lenın eşığı oluverıyor Atı çekmış bır şeh rın şolenı bu Aleksandar Hemon bıze, bır şehnn paramparça edılen ruhunu, yıkılan bedenını ve ağlayan go/lerını anlatıyor "Sorge,Casus Ağı" (s 37) bugunekadar okuduğum en ıyı casus oykulennden bırı Lmır Kusturıca eğer bıı oykuyu okumuş olsaydı şuphesı/ lîlağanustıı guzel bır do nem fılmı yapabılırdı Dılı ve kıırgusu ol dukça şaşırtıcı olan bu hıkâye Yugoslav ya'da Tıto donemını ben/ersız bır akıcılık la aktarmakta Sadece o donem mi'1 labıı kı havır Insanın /ıhnınde perspektıfler açan bır ağıt aslında bu bolum Bır şeyler soylemek yerine hemen okuyuvermek en ıyısı gıbıme gelıyor Balcın 1 lemon oykıınun sonunda şunla rı soyluyor "Saat 15.04'te sirenler çalmaya başladı. Pencereden bakınca her şeyın durmuş olduğunu gordum: Biri projeksıyon makınesindekı filmı durdurmuştu sankı, sokaktakı ınsanlar hiç kıpırdamıyorlardı, arabalar taş kesilmıştı. Siyah teİevizyon ekranında beyaz harfler belırdı: 'Tito yoldaş vefat etti'. Ne bir goruntu, ne de arkadan duyulan spikerin sesi. Sirenler sustu. Sokağa bakınca sankı yer yarılmış da hepsını içıne almış gıbı, ortalıkta ne insan ne de araba kaldığını gordum. Babam, 'Sanırım bu Kıyamet Gunu', diyerek televızyonu kapattı. Sanırım her şeyin sonuna geldik," (s 70 71) lnsanı huzunlendııen bır lıııal bu Ka panmak uzere olan bır donemın mutsuz sonu Artık hıçbir şey eskısı gıbı olmaya caktır Olen kışının Tıto olması, bu nokta dan sonra bırçok şeyı farklı kılmayı başla tacaktır Aleksandar 1 lemon butun kıtap boyun ca Tıto'dan sonra bır Balkan rüyasının so nıınıı ya da duşuşunu anlatmaya koyuluı Bır coğrafyanın nasıl yıkımıneşığınegeldı ğını ve ınsanlann bırbırlerını oldurmeye basladıklarında hangı amaçlar ıçın acıma sızlaşmaya başladıklarını konu edınır Kant, yıllar once aklımızın bı/ı mutlulu ğa goturmeyectğını soylemıştı Okumak onceanlamayı, sonra da katlanmayı gerek tırır Acının ınsanın zıhnını yakan kotu bır bılgısı vardır Aleksandar I lemon karşımı za kadanmanın getırdığı mutsuzluk yenne, reddetmenın getıreceğı huzuru koyuyor "Boşnakça artık olu bır dıl," dıyor I lemon kıtabın arka sayfasında Onun ıçın, "Artık Boşnakça yazmayacağım," dıyor Hıçbir savaş, hıçbır yıkım dennlığı yan sıtmaz Bunun fazlasıyla farkında olan I Ie mon, anlattığı hıkâyelenn eksenınden yo la çıkarak, okuyucuyu bambaşka yerlere taşıdığı bolumlerde okuyucusuna zarıf ve ıncelıklı duygular yaşatıyor Bu duyguları yaşatırken şuphesız kendı dıl'ını sinamayı çok ıyı bılıyor Ln vahşı savaşin ortasında ınsanın korumaması gereken tek şey dıl'dır Oysa o dıl'ın tukenışını goren Hemon, y\ ne o dıl'ı kıtap boyunca acıyla sınar Bazı kıtaplar ınsanın ruhunu kemırır, ba/ıları canını acıtır, ba/ıları keşke okumasaydım dedırten turdendır Aleksandar Hemon'ın yazdığı bu kıtap ışte tam bu uçunun ara sında Dir yerdedır • Bruno'nun Sorusu/ Aleksandar Ile mon/ Çevıren Mebmet I larmanu/ bverest Yayınları/ Utanbul 2001/ 203 s SAYFA 11 Bir dönemin mutsuz sonu. Hemon ın romanı son yıllarda yayımlanmış en slnematograflk kltaplardan bın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle