04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B UL MA C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlanndaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alrtaki satınn başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukanaan aşağıya doğru, Turgay Kantürk'ün, "No Yirmiyedi Yayınlan"ndan çıkan şiir kitabının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. " 45 20 Semerci" (öykücü). 56 57 37 8 42 22 7 71 79 12 lUHIMUMCUOfiUI Bir Yaşdönümü Bflyası E rcndiz Atasü'nün geçen haftalarda yayımlanan romanı "Bir Yaşdönümü Rüyası" (Can Yayınlan, 2002) 1950'li ydlardan başlayarak Feride adlı başkahramanın yaşamöyküsü ardında Türkiye'nin yakın tarihini ve geçirdiği acılı evreleri anlatıyor. Uç ana bölümden oluşan roman, Feride nin hayatına giren iflc erkek Ferhat ile başlıyor. Daha sonra göndermelerle Feride'nin çocukluğunu, genç kızlığını, aile yapısını da öğreniyoruz. Feride, devrimci bir örgütte tanıştığı ve birlikte olduğu Ferhat ile karısının ölümünden sonra evleniyor. Ferhat'ın bir de küçük kızı var, Şirin. Feride ile Şirin'in ilk tanıştıkları günden başlayan ve yaşamları boyunca süren güzel bir iliskileri oluyor: bazen iki dost ama genelde iyi anlaşan annekız gibiler; Ferhat'ın lisede çıkan bir çatışmada ölmesi üzerine yalnız kalıyorlar. Romanın ana teması bu iki kadının ilişkisi üzerine kurulmuş olsa da, hayatlarına giren diğer erkeklerle çeşitlilik ve renk kazanıyor, fakat iki kadın arasındaki yoğun sevgi bağı erkekleri de sanki bu ağın içine çekiyor. Daha sonra Feride'nin Serhat'la evlenmesiyle yeni bir aile kuruluyor. Annesi ve babası olmayan bu aile içinde Şirin, özgürce büyüyor. Romandaki tüm annebabaçocuk üçgenlerinde belli bir kırıklık hissediliyor. Aile tiplerinin hepsi seyrek yapılarıyla dikkat çekiyor. Ailenin tek çocuğu olan Feride gibi Serhat ve Şirin de tek çocuklar, daha sonra tanıdığımız geç Kâmuran da bir tek çocuk. Her biri yalnız adalar gibi, güçlerini yine kendileri gibi yalnız büyümüş diğerlerinden alıyorlar. Burada kurulan aileler doğal aileden çok sevgiyle bir araya gelen insanların kurdukları ailelere dönüşüyor. Karakterlerin geçmişlerindeki bir başka benzerlik de, kayıp bir neslin ardından büyümeleri. Şirin'i nasıl anne babasının yokluğunda Feride ve Serhat büyütmüşse, Serhat'ı da annebabası yerine anneannesi büyütmüş; Kâmuran'ı da dedesi büyütmüş. Bu durum karakterleri kopuk aile zincirinin bir noktasında tutuyor. Atlanan nesil (anne ve babalar) geride sadece acılar bırakarak ya ölmüş ya da silik şekilde fonda kalmış görünüyorlar. Geçmişle bağlarının zayıflıkları da onları bugüne ve birbirlerine bağlayan unsur oluyor. Roman başlarında yazar buna karanlık kucaklarda büyümek gibi güzel bir deyim buluyor, artık olmayan kucaklar, diğer kucakları daha güvenli ve vazgeçilmez hale getiriyor: anneannenin, üvey annenin kucağı gibi. Kırık aile zincirleri karakteneri birbirlerine bağlayan tek unsur değil "Bir Yaşdönümü Rüyası"nda, romanaakinereoeyse tüm kahramanlar sol örgütlerin içinde devrimci mücadeleye katılmış ya da bu idealist neslin etkilerinde kalmış insanlar. Roman bu açıdan bakıldığında büyük ideallerle harekete katılanların hayal kırıklıklarını, işkence ve sürgün yaşamlannı ya da değişen ideallerle yeni yaşam kurma çabalarını anlatıyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 660 Bunlar romanın ön yüzünde okura yansıyan öyküler, arkada ise bastırılmış cinsel kimlikler ve kadınların kimlik arayışları yatıyor. Erendiz Atasü'nün öykülerinden iyi tanıdığımız, kadın kimliğini araştıran ve sorgulayan yönü roman boyunca hissediliyor. Toplumsal varlık olarak davranırken, kendı özüne de saygı duvarak yaşamayı öğrenmek isteyen bireyler olarak çıkıyor kadın kahramanları karşımıza yine. Cinsel kimlik, feminizm ve politik duvarhlık konularını ele alırken neredeyse bir sosyolog titizliğinde yazdığını söylemek olası, romanı noş kılan en önemli özelliği de büyük olasılık bu: insan ilişkilerine gerçekçi yaklaşımı, romanın dokusunda da gerçekçi bir anlatımla destekleniyor. Karakterler hayaller ve fanteziler yerine, anılar ve düşüncelerle besleniyorlar; aynı şekilde romanın anlatımı da gerçekçi roman geleneğine uygun olarak mantıklı bir bütünlük taşıyor. Roman içinde diğer edebiyat eserlerine yapılan göndermeler de ("Çalıkuşu", "Yabancı", "Deniz Feneri") Feride'nin edebiyat öğretmen kimliğiyle gerçekçi kalıba oturuyor. Bu sayede Âtasü çağrışımları ve simgeleri dolaysız yolla kullanabiliyor; kurgu kahramanları Çalıkuşu Feride ya da Ferhat ile Şirin, gerçekten de bu edebiyat eserlerinden esinlenerek konulmuş isimler olarak gerçekçi tabloya oturuyor; kuşkusuz, yine de okurun kurgu kahramanlarına doğal çağrışım yapması ve başka benzerlıkle üzerinde durmasına da ayrıca kapdar açıyor. Belki de tam bu gerçekçi anlatım vüzünden bazen romanda gerilim eksikli6i hissediliyor. Kahramanlann doğdukları günden bütünleşmiş ruhları, onları asla nata yapmayan ve tabii dolayısıyla asla değişmeyen katı bir kalıbın içıne oturtuyor. Okurun bir nebze sürpriz bekleyen yanı roman sonunda tatmin edilmemiş kalıyor. Örneğin, romanın ilk paragrafında Şirin'in bademcik ameliyatına götürülüşündeki anlatımda kullanılan "savunmasız, edilgen", "terk edilmiş terlikler" gibi uyanlar, daha sonradan Şirin'in acımasızca uğrayacağı saldırılan haber veriyor gibi... ama Şirin çok dirençli ve güçlü bir kadın olarak büyüvor ve bu beklentiler havada kalıyor. Aynı şekilde, Kâmuran'ın Sedat'ın yaşamında bir rol oynamış olacağı, örneğin geçirdiği trarik kazasında belki otobüste yanında olacağı, iki erkeğin ortak bir geçmişleri olabüeceği bekfentisi de gerçekleşmiyor. Roman kahramanlarının yaşamöyküleri onlarda dramatik ruhsal değişimlere neden olmuyor, katı bir biçimde kendileri olarak kalmayı sürdürüyorlar. Bütün bunlara rağmen Erendiz Atasü'nün romanı Türkiye'nin yakın tarihini anlatış biçiminde çok inandırıcı bir ifade buluyor. 6O'lı, 80'li yılları tam da yaşandıkları gibi, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde hissedilenleri büyük bir incelikle yansıtıyor, böylece okurun romana büyük bir yakınlık duymasını sağlıyor. • www.yazinsanati.cjb.net neydi o? / Sestnin sesime değdiği yerde/ tını değil, tenimdi can çekişen" diyen şair). 58 46 47 I. Bir işten anlayan, bir işi iyi yapan kimse. J. Brezilyalı yazar Jorge Amado'nun bir romanı. 81 11 63 1 16 44 48 68 78 GepçeKçi tablo B. "Turgay..." ("Bütündüşler uyanırve ırzına/ geçer beynin/ ne hoştur arzu/ insanı yeniden çocukluğuna/ döndürür."). 27 69 72 53 26 4 29 77 61 30 K. îskandinav ülkelerine özgü bir üflemeli çalgı. 5 32 28 Tek çocuklar C. Kişisel duyguların esin yolu ile coşkulu ve etkili anlatırru. 33 24 50 38 74 9 D. "... gibi" (çok sıcak yer). 54 65 23 49 73 E. "...Canberk"("kapalısın/kendidört duvarında/ gündüz Dİraz sınırsız/ gece evde oaada/ seni kim örseliyor/ kendinden başka/ yürü yollardan yorgun/ avut ama avunma/ yaşa tarifelerde/ etiket fiyat ve zam/ gülümse katlan hoş gör/ yüreğin burkulduğu zaman"). 75 41 18 64 L. "Bağlayın yine gözlerimi, yine elimden/ Tutup uçurumun kıyısına kaç kez,/ Uçurun beni. Ey elimden tutan gölge!/ Söz! unutmam seni! Yarınsızım,/ Sorgula beni, yangınlara at, durma!/ Dilimden dökülen çakıltaşlannı/ Gizle o gizi yeniden! yeniden! Yeniden/ Başlamak gerekirse ner şeye,/ Bir Siyah ... olsun, dilimde şiir!" (Turgay Kantürk). 55 21 3 36 M. Bir otomobil markasını simgeleyen harfler. 13 76 F. "...Çiçek" ("Icabındaheryerdeaçar/ Çalar suyunu arkadaşının/ sonra gözyaşıyla sular./ Belli olmaz Sağ Solu/estiği yana yatar./ Rüzgârına göre" dizelerinden oluşan, Erdal Alova'nın "En Son Çıkan Şarkılar" adlı yapıtındaki bir şiir). 39 6 25 51 59 17 N. "Gelerek desti ile şöyle dudaktan dudağa/ Dedim 'anlat, uzun ömrün nicedir şartı, banaV Dedi 'Bir sır sana: 'îç günleri keyfınce geçir/ Bir gelir evrene insan, daha dönmez bu yana'." dizelerini de yazan Ömer Hayyam'ın memleketi. 43 35 52 83 G. Arif Damar'ın bir şiir kitabı. 82 67 10 62 70 15 40 31 66 14 80 19 2 60 34 868. saynnn çözumü A. Eğil Dağlar, B. Mayakovski, C. tbişin, D. Nzlc, E. Evegen, F. Kuşu, G. Eşber, H. Rind Bilir, I. Sınırlamıyor Beni Sevda, J. Emma. Metin: "Nedir Aşk? Yoğun bir sevgi ve bağhlık mı? Bir varoluş nedeni, yaşamsal bir gereksinme mi? Akdeniz" J SAYFA 23 H. "Mustafa..." ("Sevişmek değildi bu bizimkisi,/ başka türlü bir şey/ dilim miydi, ağzım mıydı/ büyüyen öpünce seni/ şimdi bunu düşünüyorum/ sahi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle