Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EUAT CAPAN MUTLULUK Mutluluk hep anılarla akla gelir, O ise her yerdedir. Belki de, şu an Ahırın ardındaki güz bahçcsidir Ve temiz havadır içeriye dolan. Dipsiz göğün hafifçe ak kıyısından Yüksclip ışıyor bıdııt. Ben nıcedir Gözlüyorum onu... Bilgimiz çok noksan, Mutluluksa bilenlere verılmıştır. Bunin/ Soneler/ Çevirenler: Kanşaubiy MizievAhmet NecdetPencere açık. Ottü ve oturdu bak f Ne ki düşler kurardım ü ben aşklar adına' Bir pervaza o kuşçuk. Ve kitaplardan Yorgun gözümü çeviriyorum bir an. Gün akşama dönüyor, gök boş kalacak. Harman makinesinin sesi geliyor... Görüyor, duyuyorum. Onu benden sor. 1909 Ünlü Rus yazarı îvan Alekseyeviç Bunin 22 Ekim 187O'de Rusya'nın Voronej kentinde soylu bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Çocukluğu, daha sonra edebiyat çalışmalarına da büyük ölçüde yansıyan, buğday, ot, çiçek dolu denizlerin içinde, Butırki köyünde geçer. Ifkokul yıllannda babasının çiftliğinde özel eğitim gören Bunin, 1881 yılında Yeletsk şehrinde liseye yazılır, ancak dört yıl sonra hastalık nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalır. Eğitimini Ozerki köyünde siyasi nedenlerden dolayı sürgünde bulunan ağabeyi ile tamamlar. 1889'dan itibaren köyden ayrılır ve geçimini gazeteci, kütüpnane görevlisi, editör olarak sağlamaya başlar. îlk kitabı Stihotvoreniya (Şiirler) 1891'de yayımlanır. 18941895 yıllannda Lev Tolstoy ve Anton Çehov ile görüşmeleri yazann üstünde büyük etla bırakır. 1895'de Na Kray Sveta (Dünyanın Öbür Ucuna) övküsü yayınlanır, büyük bir beğeniyle karşılanır ve Bunin oundan sonra büyük t i r hevesle kendini edebiyat çalışmalarına verir. 1898'de Pod Okrıtım Nebom (Açık Gök Altında) kitabı, 1901'de Rusya Bilimler Akademisi'nin Puşkin Ödülü'nü kazanan Listopad (Yaprak dökümü) şiir kitapları yayunlanır. 1899'da tanıştığı Maksim Gorki'nin tavsiyesi üzerine çafışmaya Daşladğı Znaniye yayınevinde Bunin'i ünlendiren en iyi öyküleri basılır: Antonovskiye Yabloki (1900, Antonov Cinsi Elmalar), Sosnı (1901, Çamlar), Novaya Doroga (1901, Yeni Yol), Çernozöm (1904, Kara Toprak). Bu dönemde Gorki Bunin için:'... eğer onun hakkında günümüzün biçem bakımından en iyi yazarıdır deseler bu bir abartma olmayacaktır' demiştir. Ayrıca Bunin'in şiir alanında sone biçimine katkısı büyüktür. Şair 57 sone yazmış ve bu biçime kendi yeniliklerini getirmiştir. 19101920 arasında yazar bir dizi uzun ve kısa öykü yazar: Derevnya (Rus Köyü), Drevniy Çelovek (Eski Yılların însanı), Zahar Vorobyov (Zahar Vorooyov), Gospodin iz San Frantsisko (San Francisco'lu Beyefendi) vs. Rusya'daki 1917 Ekim Devrimi'ne karşı olan Ivan Bunin 1920'de Paris'e göç eder. Orada yazdığı eserleri Rusya'yı. Rusya'nın doğasını, Rus insanını yansıtır ve yazarın anavatanına olan hasretini gösterir: Kostsı (Tırpancılar), Lapti (Rus Çarıkları), Mitina Lübov (Mitva'nın Aşkı) ve diğer öyküleri, Jizn Arsenyeva (Arsenyev'in Hayatı) romanı, L. Tolstoy ve Çehov üzerine deneme kitapları bunlardan bazılarıdır. Ivan Bunin 1933'te Rus yazarları arasında ilk olarak Nobel ödülünü kazandı. Ivan Bunin 8 Kasım 1953 te Paris'te hayata gözlerini yumdu. MEZAR TAŞI KİTABESt . Ben gencecik kızdım ve gelinken öldüm. Sen ne kadar güzelsin derdi o bana. Ne ki düşler kurardım ben ask adına, Küçük ümitlerle yaşamayı bildim. Günün birinde insanları terkettim, Bendim sonsuza dek sessiz, boyun eğen, Bu dünyada boş bir ömür sürmedim ben, Onun aşkı için ölmedim, direttim. Burada, mezarlığın ıssız yolunda, Rüzgar uğultusunda o baygın gözler, Her şey mutluluğu ve bahan özler. Ask sonesi eski bir türbe taşında Ölümsüz bir hüzünle benden söz eder, Gök mavileşir mezar yolu boyunca, EVREN TANRIÇASI • MtRA Senin adın Evren Tannçası, Mira'dır Bir çariçe, Balina talumyıldızında. Gizemlidir, tıpkı şölen tılsımıdır Bir güzellik, o kısacık hayatında. Bir gözyaşı gibi an ve durusun, Yakut gibi parlarsın gökyüzünde sen, Ne ki tannçalıktan kalırsın yoksun Hep bu parlak ve nefis renkler yüzünden. Sen yüdız kümesinde her gece parlar, Sevgiyle dolarsın. Yalnız sen değilsin Parıldayan taş. Daha görkemlisi var. Ama sen yaşarsın. Söner ve ölürsün. Ve gene yanarsın. Anka kuşu kadar, Yeniden dirilmek için kül olursun. ŞARKI Akıp gidiyor, tıpkı bir kayık gibi Ve yeryüzünden vükseklere çıkarak! Geri gidiyor gökkubbenin tekmili, O hep ileriye ve hep şakıyor bak. Şarkı söylüyor yaşamımıza dair, Olümümüze dair, günü izler gün, Yü geçer, yüzyıl akar, sözü edılir, Sanki nehir, bulutlardır, bu gördüğüm. O şarkı söylüyor yalan üzerine Hem baba evini, nem aziz dostunu Bir an için terkederek kaderine Çoluk çocuğunu, torun tosununu. Sonsuz olan ölülerin uykıısudur, Tann'nın tapınağı ve haç ve O'dur. Türkçesr M. Boçinskaya / K. Miziev / Ahmet Necdet SAYFA 18 ŞtÎR Şiir karanlıktır, sözle anlatılmaz: Heyecan verdi bana şu yaban yokuş, Kovun dolu a&l, boş ova, taş dolmuş, Çoban ateşi, duman kokusu biraz. Tuhaf kaygı ve sevinçle çile çeken, Kalbim diyor ki bana: "Haydi, dön geri!" Duman koku gönderdi bana mis gibi, Gıptayla ve kederle geçiyorum ben. Şiir o değil, halkın şiir dediği Şey de değil. O, miras kalandır bana. Bu zenginlik belirler şairliğimi. Söylenirim, hissedip karanlık imi, Böyle algılamıştı atalarım da: Farklı camlar ve zaman yok bu dünyada. 1916 CUMHURİYET KİTAP SAYI 605